ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Kaynakları Müsteşar Yardımcısı Geoffrey Pyatt, Türkiye ile ABD arasında enerji alanında artan iş birliğini değerlendirdi.
Türkiye ile ABD arasında enerjide işbirliği artıyor. Botaş ve Exxon Mobil arasında sıvılaştırılmış doğalgaz LNG anlaşması imzalandı. Yenilenebilir enerjide iş birliği ve Türkiye’nin enerji güvenliğini sağlamada rolü, Amerikalı yetkililerce sıkça dile getiriliyor.
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar Türk Amerikan Konferansı için gittiği Washington’da ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm ile görüştü. ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Müsteşar Yardımcısı Geoffrey Pyatt görüşmeyi ve enerji işbirliğini anlattı.
ABD – TÜRKİYE YENİ ENERJİ VE İKLİM DİYALOĞUNUN HAYATA GEÇİRİLMESİNDE ÖNEMLİ ADIM
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat Amerikan Türk 39. Konferansı için Washington DC’deydi. Bakan Bayraktar, hem Botaş ile Exxon arasındaki LNG anlaşmasını kamuoyuna duyurdu hem de ABD Enerji Bakanı Granholm başta olmak üzere bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Anlaşmaya göre Türkiye 10 yıl süreyle her yıl ABD’den 2,5 milyon ton sıvılaştırılmış doğalgaz alacak. ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Kaynakları Müsteşar Yardımcısı Geoffrey Pyatt; Türkiye ile ABD arasında enerji alanında artan iş birliğini değerlendirdi.
Pyatt; “Bakan Bayraktar’ın Bakan Granholm ile görüşmesinde inanılmaz derecede geniş çerçevede konuları içerecek yeni enerji ve iklim diyaloğunun hayata geçirilmesiyle önemli bir adım attık. Ben ve ekibim için iki önemli başlık şunlar; Balkanlar ve Irak gibi bölgelerde iş birliğini artırarak enerji güvenliğini inşa etmek ve enerji geçişini hızlandırmak için birlikte yaptığımız çalışmalar. Bir de Türkiye, ABD ve dünya çapında enerji geçişini hızlandırmak ve temiz enerji tedarik zincirini derinleştirmek için kritik minerallerin tedarikini çeşitlendirmek ve bu minerallerin işlenmesi konusunda Orta Asya ve Sahra altı Afrika’da birlikte çalışmayı ve şirketlerimizin de birlikte çalışmasını değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE – ABD ARASİNDA ORTA ASYA’DA ENERJİ İŞ BİRLİĞİ ARTIYOR
Türkiye’nin Orta Asya ile derin tarihi kültürel ve stratejik bağları var. ABD de C5+1 açılımı ile Orta Asya’da etkili olmaya çalışıyor. Washington bunun yolunun Ankara ile iş birliğini artırmaktan geçtiğini biliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Kaynakları Müsteşar Yardımcısı Geoffrey Pyatt “Orta Asya’da iş birliğimiz halihazırda büyük ve büyümeye devam ediyor. Söylediğiniz gibi Başkan Biden tarihteki ilk C5+1 Zirvesi için geçen Eylül’de 5 Orta Asya ülkesinden mevkidaşlarını ağırladı. Şimdi benim katıldığım kritik minareller ve tedarik zinciri ile ilgili bir çalışma grubu var. Orta Asya ülkelerine alternatif (enerji) sunabilmek amacıyla tedarik işleme zincirlerini çeşitlendirmek amacıyla Türkiye’den firmaların ABD firmaları ve dünya çapından firmalarla çalışmak için mükemmel şekilde konumlandığını görüyoruz, ki böylece Orta Asya ülkeleri doğal kaynaklarını geliştirmeyi düşünürken yalnız Çin’e bakmayacak. “dedi.
Ayrıca, Çin’in artan etkisi ile mücadelede Türkiye’nin önemine dikkat çekti.
TÜRKİYE NATO MÜTTEFİKİ, İLİŞKİLERİMİZE BU RUHLA YAKLAŞIYORUZ
Savaş ve çatışmaların yaşandığı bir dönemde enerji güvenliği kritik önemde. Türkiye’nin bu konuda artan rolü ve önemi Washington’da daha sık konuşuluyor. Özellikle Ukrayna Savaşı başta olmak üzere Türkiye’nin bölgesinde giderek artan nüfuzu birçok açıdan Türkiye’nin hayati önemini ABD’ye hatırlatmış görünüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Kaynakları Müsteşar Yardımcısı Geoffrey Pyatt Türkiye’nin NATO’nun kritik müttefiki olduğunu hatırlatarak bu ilişkiyi daha da ileri götürmek için çalıştıklarını söyledi.
“Herşeyden önemlisi Türkiye bir NATO müttefiki, ilişkimize bu ruhla yaklaşıyoruz. Bakan Bayraktar ve Bakan Granholm görüşmesi ise bu ittifak ilişkisini alıp enerji güvenliği ve enerji geçişi alanlarına yansıtmak ile ilgiliydi. Türkiye temiz ve yenilenebilir enerjide işbirliği konusunda müthiş olanaklar sunuyor. Amerikan ve Türk şirketleri temiz ve yenilenebilir enerjide birlikte çalışıyor. Aynı zamanda önemli bir iş de Türkiye’nin 22 Şubat’tan bu yana çok etkileyici bir şekilde yaptığı gibi Rusya’nın enerji silahını yenmek ve Putin’in doğalgaz kaynaklarını silaha dönüştürmesinin başarısız olmasını sağlamak”