BAE Ankara Büyükelçisi ez-Zahiri, ‘Ticaret hacminin gelecek yıllarda yaklaşık 40 milyar dolara çıkarılması yönündeki karşılıklı istek ile iki ülke için öncelikli tüm alanlarda ilişkileri geliştirmenin yolları ele alınacak.’ dedi.
Zahiri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın gerçekleşmesi beklenen BAE ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan’ın BAE’ye yapacağı ziyaretin son derece önemli olduğunu belirten Zahiri, ziyaret zarfında iki ülke liderlerinin işbirliğini güçlendirme konusuna verdiği önemin boyutlarını ortaya koyacak türden ikili anlaşmalar imzalanacağı öngörüsünde bulundu.
Türkiye-BAE ilişkilerinin, liderlerinin karşılıklı başarılı ziyaretleri ışığında ve özellikle mart ayında imzalanan Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın ardından sürekli gelişme halinde olduğunu ifade eden Zahiri, anlaşmanın ikili ilişkiler ve ortaklığın güçlendirilmesi çerçevesinde daha geniş ufuklar açmak için yeni bir dönemi temsil ettiğini; ticaret, yatırım ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek, bir kalkınma ortaklığı kurmak ve ortak çıkarlar inşa etmeyi amaçladığını belirtti.
Erdoğan’ın ziyaretinin, BAE’nin 28. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı “COP28’e” ev sahipliği yapmaya hazırlandığı bir dönemde gerçekleştiğini aktaran Büyükelçi, Türkiye’nin zirveye ev sahipliği konusunda BAE’ye güvendiğini ve zirveden olumlu sonuçlar çıkacağına inandığını ifade ettiğini aktardı.
YAPILACAK GÖRÜŞMELER, HER İKİ TARAF İÇİN DE ÖNEMLİ OLACAK
Erdoğan’ın BAE ziyaretinin, iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik iletişimin artırılmasına yönelik ortak çabalar çerçevesinde gerçekleştiğini, yapılacak görüşmelerin, her iki taraf için de önemli olacağını kaydeden Zahiri, şöyle devam etti:
“Ziyaretin sonuçlarının, ekonomi, ticaret, yatırım, ulaştırma, sağlık ve enerji alanlarında yeni yatırım fırsatları arama ve yeni sektörlerde ticaret alışverişini ve ortak işbirliğini geliştirme yoluyla birçok alanda ilişkilerin seviyesini ilerleteceğine inanıyoruz.
Bu ziyaret sırasında özellikle ticaret hacminin gelecek yıllarda yaklaşık 40 milyar dolara çıkarılması yönündeki karşılıklı istek ile iki ülke için öncelikli tüm alanlarda ilişkileri geliştirmenin yolları ele alınacak.”
Büyükelçi Zahiri, BAE tarafının işbirliği isteğine değinerek “BAE tarafından çeşitli alanlarda daha güçlü işbirliği için ortak bir istek olduğuna hepimiz inanıyoruz. Ekonomi, yatırım, altyapı, turizm, kültür, gıda güvenliği, yenilenebilir enerji, çevre, teknoloji ve diğer hayati alanlar başta olmak üzere sürdürülebilir kalkınma hedeflerine hizmet eden alanlarda ekonomik ortaklığımızı geliştirmek için pek çok umut verici fırsat bulunuyor.” ifadelerini kullandı.
“BAE, DİYALOG, İŞBİRLİĞİ VE KÖPRÜLER KURMANIN ÖNEMİNE İNANIYOR”
BAE’li Büyükelçi, BAE’nin, Türkiye ile ticaret ortaklığı konusunda Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri içinde ilk sırada yer alması dolayısıyla ülkesinin, yeni sektörlerde ortak işbirliği ve ticari yönlerin geliştirilmesini beklediğini dile getirdi.
Zahiri, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İki ülke arasındaki toplam petrol dışı ticaret, 2021’e göre yüzde 40, 2020’ye göre ise yüzde 112 artarak, 2022’de yaklaşık 19 milyar dolara ulaşırken, Türkiye’yi BAE’nin en büyük 10 ticaret ortağı arasında en hızlı büyüyen ortağı haline getirdi.
İki ülke arasındaki gelecekteki diplomatik ilişkiler açısından BAE, bölge halklarının çıkarlarına hizmet etmek için diyalog, işbirliği ve köprüler kurmanın önemine inanıyor.”
İlişkilerdeki bu stratejik ilerlemenin, diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 50. yıl dönümüne denk geldiğine işaret eden Zahiri, “Şüphesiz BAE-Türkiye ilişkilerinin güçlenmesi bölgesel istikrar ve refahı olumlu yönde etkileyecektir. BAE, bölgede istikrara giden en iyi yolun iletişim, diyalog ve ortak yönlere ve bunların gelişimine odaklanmak olduğuna inanmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Büyükelçi Zahiri, BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın geçen ay Türkiye’ye yaptığı ziyaretin, ülkesinin bölgenin istikrarını ve refahını sağlamak için tüm ülkelerle bölgesel iletişimi güçlendirme çabaları çerçevesinde gerçekleştiğini aktararak, “İkili işbirliğini geliştirmeye yönelik ortak çabalarımızın, aynı zamanda bölge halkları için daha büyük fırsatların önünü açacağına ve Orta Doğu’da hayati kalkınmanın kapılarını aralayacağına güçlü bir inancımız var.” diyerek sözlerini tamamladı.