TSE Başkanı Şahin, “TUSAŞ’ın, yerli ve milli olarak iş sağlığı ve güvenliğiyle alakalı belgesini TSE bünyesine alarak yurt dışına olan bağımlılığı ortadan kaldırmış olduk. Bu da ülkemiz için bir kazançtır.” dedi.
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Mahmut Sami Şahin, savunma sanayisinde belgelendirme alanında bazı yenilikler gerçekleştirdiklerini belirterek, “TUSAŞ’ın, yerli ve milli olarak iş sağlığı ve güvenliğiyle alakalı belgesini TSE bünyesine alarak yurt dışına olan bağımlılığı ortadan kaldırmış olduk. Bu da ülkemiz için bir kazançtır.” dedi.
“VERİMLİ BIR 2023 GEÇİRDİK”
Şahin, TSE için 2023’ün büyüme yılı olduğunu söyledi. Bazı faaliyet alanlarına yeni iş kollarının dahil edilmesiyle sanayicinin hizmetine daha büyük katkı vermekle alakalı gelişim süreci yaşadıklarını bildiren Şahin, “Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda sanayicilerimizin yeni teknolojik alanlarda yapmış olduğu yatırımlara destek vermek için kurumumuzun asli görevi olan yeni standartların yayınlanması, hizmet çeşitliliğimizin artırılması, belgelendirme faaliyetlerine yeni alanların dahil edilmesi ve uluslararası faaliyetlere katılımla verimli bir 2023 geçirdik.” ifadelerini kullandı.
Şahin, iklim değişikliğine dikkati çekerek, dünyada ciddi su kıtlığı yaşandığını kaydetti. TSE’nin su verimliliğiyle alanında belgelendirme faaliyetini eylülde başlattığını anlatan Şahin, belgelendirmeyle sanayi kuruluşlarının atık sularının tekrar kazandırılmasının kayıt altına alınacağını dile getirdi.
Savunma sanayisinde de yurt dışına bağımlılığı olan belgelendirmelerle alakalı alanda bazı yenilikler gerçekleştirdiklerini belirten Şahin, “Ana savunma sanayisi kuruluşumuzdan TUSAŞ’ın, yerli ve milli olarak iş sağlığı ve güvenliğiyle alakalı belgesini TSE bünyesine alarak yurt dışına olan bağımlılığı ortadan kaldırmış olduk. Bu da ülkemiz için bir kazançtır.” diye konuştu.
YEŞİL OSB ÇALIŞMALARI
Şahin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ortaya koyduğu “Milli Teknoloji Hamlesi” vizyonuyla Türkiye’nin sanayi alanlarının her gün geliştiğini ve yeni organize sanayi bölgeleri (OSB) kurulduğunu söyledi.
Paris Anlaşması çerçevesinde sera gazı emisyon azaltımı konusunda yapılan çalışmalara değinen Şahin, “Bu taahhüdü yerine getirmek için sanayi kuruluşlarımızın toplu faaliyet yürüttüğü OSB’lerde karbon salımın azaltılması ve karbon düzenlemesine katkı vermek amacıyla OSB’lerde bir sertifikasyon çalışmasını başlattık.” dedi.
Şahin, sertifikasyon alanında 4 ayrı kategoride değerlendirme ifade ederek, OSB’lere platin, altın, gümüş ve bronz kategorilerinde sertifika verileceğini söyledi.
Bu gerçekleştirildiğinde OSB’lerin sürekli gelişimleri ve uluslararası standartlara ulaşmalarını sağlamak anlamında bir kriter belirleneceğini anlatan Şahin, “Bu sayede OSB’lerin çevreye olan duyarlılıkları artırılmış olacak. Karbon düzenlemesine katkı sağlayacak altyapıyı da gerçekleştirmiş olacağız. Yakın zamanda ülkemizin ihracatında karşımıza çıkacak problemlerin de daha öncesinden önlenmesine katkı sağlayacak. Şu ana kadar 19 OSB bize müracaatta bulundu. Bu şartları sağlayan 4 OSB’miz, yeşil OSB belgesi almaya hak kazandı. Yakın zamanda bunların tanıtımlarını yapmış olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Şahin, Türkiye’nin standartları takip eden değil belirleyen bir ülke olma hedefiyle uluslararası alandaki çalışmalarda aktif görev alması gerektiğini dile getirdi.
Standart ve standardizasyonun dünyada ticaretin yüzde 80’ini belirlediğine işaret eden Şahin, şunları kaydetti:
“Standartların belirlenmesinde kritik olan, çalışmaların yapıldığı ‘ayna komitelerinde’ sektörel bazlı Türkiye’de üretim yapan sektördeki uzman kişilerin katılımının ne kadar artırılması söz konusu olursa, uluslararası standart kuruluşlarındaki bu standartların belirlenmesinde ülke olarak etkimiz o kadar çok olacak. Çağrı yapmak istiyorum, ayna komitelerine müracaat edin, ara yüzünü biz oluşturuyoruz, üyelikler ücretsiz. Diğer yabancı ülkelerde ücretli olan hizmeti ücretsiz veriyoruz. Ayna komitelerine ülke olarak ne kadar çok katkı yaparsak ülkemizin gücünü uluslararası standart kuruluşlarında o kadar çok artırmış oluruz.”
KALİTE KAMPÜSÜ İLE TÜRKİYE’NİN BİRİKİMİ ÜLKEDE KALACAK
Şahin, Türkiye Yüzyılı’na yakışır, ülke ve bölgeye hizmet verebilecek büyük bir projeyi başlattıklarını anımsatarak, şu anda TSE Kalite Kampüsü’nün inşaatının yüzde 75 seviyesine ulaştığını anlattı.
TSE Kalite Kampüsü’nün tamamlandığında Türkiye’nin test ve laboratuvar ihtiyaçlarının karşılanması için büyük bir kapasiteye sahip olacağını ifade eden Şahin, şöyle devam etti:
“Türkiye’deki ‘know-how’ının (bilgi birikimi) testlerle yurt dışına taşınmasına engel olmuş olacağız. Türkiye’de son dönemlerde stratejik üretimler gerçekleştiriliyor. Eğer bu testleri ülkemizde yapamazsak yabancı kuruluşlara test için gönderdiğimizde ülkemizin stratejik bilgileri dışarıya taşınmış oluyor. Bu stratejik bir durum, bunu tersine çevireceğiz.
Türkiye’deki test altyapılarımızla bunun önüne geçmiş olacağız. Burada yaklaşık 90 bin metrekare kapalı alana sahip bir binamız olacak, bunun yaklaşık 40 bin metrekaresi 7 laboratuvardan oluşuyor, her biri 5-6 bin metrekare büyüklüğünde. Son teknolojik makine ve teçhizatlarla donatılmış bir kampüs olacak. Bu da ülkemizin gururu olacak.”
Türkiye’nin her geçen gün hızla geliştiğini belirten Şahin, şunları söyledi:
“Yüksek teknoloji alanında yeni gelişmeler, elektrikli araçlar başta olmak üzere Türkiye’nin de teknoloji üreten bir ülke olmasıyla birlikte TSE bu alanda standartların hazırlanmasına ihtiyaç olan laboratuvar ve test altyapısının geliştirilmesi için ihtiyaç ve istekler tespit ediliyor. İhtiyaçları bir an önce planlı şekilde yatırıma dönüştürerek sanayicimizin ihtiyacını yerli ve milli imkanlarla da karşılamak istiyoruz. 2024, bu anlamda bizim için bir yatırım yılı olacak. Artık Türkiye’nin dışa bağımlılığını ortadan kaldırmak için gerekirse onaylanmış kuruluş olma anlamında da yeni alanları tespit edip o alandaki sanayicimizin ihtiyacını karşılamak için büyük bir çalışma ve gayret içindeyiz.”
