Rusya ve Ukrayna vatandaşlarının hem yerleşik yaşam hem de tatil için en çok tercih ettiği kent durumundaki Antalya’ya, savaş sonrası 2 ülkeden …
Rusya ve Ukrayna vatandaşlarının hem yerleşik yaşam hem de tatil için en çok tercih ettiği kent durumundaki Antalya’ya, savaş sonrası 2 ülkeden göç devam ediyor. Ruslar ve Ukraynalılar dahil, eski Sovyetler Birliği dönemindeki bugünkü adıyla Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üyesi ülke vatandaşlarının, yerleşik hayat için en çok tercih ettikleri ilçelerin başında ise Konyaaltı geliyor. Kemer, Muratpaşa, Manavgat, Alanya, Kaş gibi turistik ilçelerin de ilgi gördüğü Antalya’da, çok sayıda Rus ve Ukraynalı iş insanının yatırım amaçlı talebi bulunuyor.
Antalya Serbest Bölge A.Ş. Genel Müdürü Zeki Gürses, 88 firmanın bulunduğu bölgede yeni yatırım alanı kalmadığını hem yerli hem de yurt dışından ciddi düzeyde talebin olduğu için kentte mevcut Serbest Bölge’ye entegre olabilecek 2’nci bir yer arayışı içinde olduklarını açıkladı. Mevcut alanda genişleme imkanı olmadığı için Antalya’da 2’nci bir serbest bölge oluşturulması yönünde çalışma başlattıklarını belirten Zeki Gürses, Ukrayna-Rusya savaşı sonrasında bu 2 ülkeden de ciddi düzeyde yatırımcının, ülkelerindeki yatırımlarını Antalya’ya taşımak istediklerini ve yer talebinde bulunduklarını kaydetti.
‘EN GÜVENİLİR LİMAN TÜRKİYE’
Rusya ve Ukrayna dışında İngiltere, Avrupa Birliği ülkeleri ve yerli yatırımcı taleplerinin de yoğun olduğunu kaydeden Gürses, “Günde 2-3 yatırımcı yer için bizi arıyor ve yüzde 90’ı yabancı firma. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yatırımcı talebinde çok büyük artış oldu. Çünkü bölgede en güvenilir liman Türkiye görülüyor. Antalya’ya savaş bölgesinden gelenlerin çoğu iş insanları ve ticaretlerini sürdürebilmek için hemen her sektörden Antalya’ya talep var. Antalya’yı talep etmelerinin nedeni de turizm ve yerleşik yaşam açısından en yakın tanıdıkları ve sevdikleri şehir olması” dedi.
‘TALEPLER ARASINDA BİRÇOK SEKTÖR VAR’
Rusya ve Ukrayna’dan gelen yatırımcın taleplerinde, turizmdeki yakın ilişki nedeniyle önceliğin Antalya’ya olduğunu belirten Gürses, “Talepler arasında medikal, elektrik-elektronik, makine, teknoloji, tekne ve yat, tekstil, mobilya gibi birçok sektör var. 2 ülkeden fabrika tarzı yatırım amaçlı toplam talep 15’i buluyor. Her gün irili ufaklı firmaların arayış içinde olduğu, şu an yer verilemese bile imkan yaratıldığında iletişime geçmek için bir takip kaydı oluşturuldu. Shiplift ve travel lift yatırımlarıyla 90 metreye kadar yatlar yapılabilecek olması nedeniyle özellikle yat üretimi için İstanbul Tuzla bölgesinden de 3 büyük yatırımcıdan yer başvurusu aldık” diye konuştu.
Savaş sonrası kentin iki ülkeden de göç aldığını kaydeden Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, gelenlerin bir kısmının savaş bitiminde geri döneceğini, bir kısmının kalabileceğine işaret ederek, yatırım amaçlı Antalya’ya talep olduğunu da açıkladı. Antalya’nın yabancı şirket sayısı bakımından İstanbul’un ardından 5 bine yakın yabancı ortaklı şirket sayısıyla 2’nci olduğunu belirten Çetin, “Nüfusa ve ticaret hacmine göre baktığımızda ise birinci sırada. ATSO olarak Türkiye’de üye sayısına göre en çok yabancı şirketi kuran odayız, üyemizin yüzde 8.5’i yabancı ortaklı” ifadelerini kullandı.
YABANCI ŞİRKETLERDE RUSYA İLK SIRADA
ATSO ve kardeş odalarla birlikte Antalya’ya bu iki ülkeden yatırımcıları çekmek için çalışmaların da sürdürüldüğünü dile getiren Davut Çetin, son 3 ayda Antalya’da kurulan yabancı ortaklı şirket sayısının 223 olduğunu, 34 şirketle Rusya’nın ilk, 29 şirketle Almanya’nın 2’nci, 24 şirketle İran’ın 3’üncü sırada olduğunu söyledi. Çetin, “3 aylık verilerde Ukrayna-Rusya savaşının etkisi çok görülmüyor ama 4,5 ve 6’ncı ay verilerinde bunu çok daha net söyleyebiliriz” değerlendirmesini yaptı.
ÇOK ACİL ARAZİ GEREKİYOR
Türkiye ve Antalya’ya hem Rusya’dan hem Avrupa’dan yatırım taleplerinin geldiğini söyleyen Çetin, şöyle devam etti:
“Rusya ve Ukrayna’dan hem yatırım hem yerleşmek için gelenler var, savaşın etkisini Antalya’da ciddi anlamda hissediyoruz. Antalya’nın en büyük sorunu arazi kıtlığı, yatırım yapılacak, OSB, serbest bölge kurulacak alanlarda ciddi sıkıntımız var. Bir tarafımızı Toroslar kapattı, bir tarafımız deniz, arada sıkıştık. Yatırım için arazi bulamadığımızdan belli yatırımlarda çok ciddi engel var ve çok acil arazi oluşturulması gerekiyor. Antalya çok ciddi bir cazibe merkezi, çok ciddi bir yatırım iştahı var ama maalesef yatırım yapılacak arazide büyük sıkıntı yaşıyoruz. Antalya’da hem serbest bölgeye hem de OSB’ye her zaman talep var. Ticaret Bakanlığı nezdinde 2’nci bir serbest bölge kurulması için çalışmalar başlatıldı. Serbest Bölge’de artık hiç yer kalmadı. 2’nci bir serbest bölge için çalışmalara başladık. İki hafta önce de Sayın Bakanımızla görüştük, yeni çalışmaları Ticaret Bakanlığı başlatıyor. Gerçekten ciddi talep var. Antalya şu anda dünyada yatırım yapılabilecek en iyi illerden biri olarak görülüyor.”