Türkiye’nin seçimsiz döneme girmesine sayılı günler kala iş dünyası, yaklaşan seçimlerin ardından uzun bir süreç olan “seçimsiz koridor”a odaklandı.İş dünyasında seçim sonrasında 4 yıl boyunca sağlam bir istikrarın hüküm sürmesi öngörülüyor
Türkiye’de uzun bir süredir devam eden seçim ekonomisinin ardından, iş dünyası 1 Nisan’dan itibaren başlayacak olan dört yıllık seçimsiz döneme odaklanarak yeni bir döneme hazırlanıyor.
MKS Kağıt Yönetim Kurulu Başkanı Maks Gerşon, 1 Nisandan itibaren Türkiye’de dört yıl boyunca ekonomide sağlam bir istikrarın hüküm süreceğini belirterek iş dünyasının “seçimsiz koridor”a odaklandığının altını çizdi.
‘’Türkiye dünyada bir benzersizlik sergiliyor’’
Türkiye’nin son dönemde gösterdiği dirençle enflasyonla mücadelede önemli adımlar attığını belirten İş insanı Maks Gerşon, Türkiye’nin enflasyona dayanıklı hale geldiğini ancak son verilerin bu durumu geçici olduğuna işaret ettiğini belirtti. Gerşon konuşmasına şu şekilde devam etti ‘’Türkiye, eşi benzeri görülmemiş salgınlar ve 6 Şubat 2023’teki deprem gibi olağanüstü koşullar altında bile yüksek enflasyonla mücadele ederek, dünyada bir benzersizlik sergiliyor. Devam eden seçim ekonomisinin etkisiyle, enflasyonun katlanılması zorunlu bir gerçeklik haline gelmiştir. Bu durum, Türkiye’nin, enflasyona karşı dayanıklılığıyla öne çıktığı bir dönemi işaret ediyor.’’
‘’Türkiye’nin seçimsiz döneme girişi ekonomik iyileşme sinyallerini de beraberinde getiriyor’’
MKS Kağıt Yönetim Kurulu Başkanı Maks Gerşon seçimsiz dönemin kapısının 1 Nisan itibariyle açılacağını belirterek seçim sonrasında ise dört yıl boyunca sağlam bir istikrarın hüküm süreceğinin iş dünyasını heyecanlandırdığının altını çizdi. Maks Gerşon konuşmasına şu şekilde devam etti, ‘’ İş dünyası, seçim sonrası uzun bir süreç olan “seçimsiz koridor”a odaklanmış durumda. Seçim gölgesinin kalkmasıyla birlikte, ekonomi yönetiminin başarılı olması kaçınılmaz hale gelecektir. Son bir yıldır Türkiye seçim ekonomisi atmosferinde yüksek enflasyonla mücadele ediyor. Ancak son gelişmeler de gösteriyor ki bu durumun yavaş yavaş kalkması sinyalleri de geliyor. Türkiye’nin kredi notunun yükselmesi ve uzun bir sürenin ardından bu artışın gelmesinde istikrarlı ve öngörülebilir bir programın etkili olduğunu düşünüyorum. Fitch Ratings gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesi olumlu bir gelişme. Fitch Ratings, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nun mart sayısında Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahminini ise yüzde 2,5’ten yüzde 2,8’e çıkardı. Bunlar güzel gelişmeler. Ayrıca Moody’s’in kredi notunu ‘B3’ olarak açıklaması ve not görünümünü durağandan pozitife çevirmesi de güzel bir haber. Türkiye’nin seçimsiz dört yıla girmesi ekonomi yönetimini vatandaşları ve iş dünyasını da rahatlatacaktır’’