Borsa’da yeni yılla birlikte güçlenen kar satışları, depremler ve seçim döneminin getirdiği belirsizliklerle dünya genelinden negatif ayrışsa da ikinci çeyrekte söz konusu kayıpların telafi edilebileceği tahmin ediliyor.
Hisse senedi yatırımcıları için oldukça dalgalı geçen ilk çeyrek büyük oranda yatırımcısını memnun etmese de borsada yukarı yönlü potansiyel devam ediyor.
Yılın ilk haftasında 5.704,83 puanla rekor seviyesine ulaşan BIST 100 endeksi, bu seviyeden başlayan düşüş eğilimiyle yüzde 12,6 değer kaybederek ilk çeyreği 4.812,93 puandan tamamladı.
Analistler, depremlerin şirketlerin bilanço beklentileri üzerinde baskı oluşturduğunu ve bu durumun borsanın negatif performansındaki ana unsurlardan biri olduğunu belirterek, seçim dönemine ilişkin belirsizliklerin de endeksin küresel pay piyasalarından negatif ayrışmasına neden olduğunu söyledi.
Söz konusu dönemde gelişmiş ülke pay piyasalarına bakıldığında, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 2,4, ABD borsaları yaklaşık yüzde 1,2, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 12,2 ve Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 13,1 değer kazandı.
Sektörel bazda, yılın ilk çeyreğinde tek kazandıran yüzde 3,8 ile taş, toprak, en fazla kaybettiren ise yüzde 29,2 ile turizm oldu.
İlk çeyrekte en çok kazandıran hisse senedi yüzde 55,9 ile Oyak Çimento, en fazla kaybettiren ise yüzde 46,7 ile Aydem Enerji olarak kayıtlara geçti.
“BU YIL BEKLENTİMİZ, BIST 100 ENDEKSİNİN 6.800 SEVİYELERİNE YÜKSELMESİ YÖNÜNDE”
ATA Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, borsanın 2022’de dolar bazında yaklaşık 2 kat getiri sağladığını anımsatarak, seçime yaklaşılan bu dönemde yüzde 10-15 kar realizasyonunun normal karşılanması gerektiğini söyledi.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) için faiz üst sınırının kaldırılmasının ardından yatırımcıların borsadan KKM’ye geçmesinin de anlaşılabilir olduğunu ifade eden Gerz, bu durumun borsada dalgalanmaya sebep başka bir unsur olduğunu vurguladı.
Gerz, 2023’ün borsa için dalgalı bir yıl olabileceğini düşündüklerini aktararak, “Bu yılki beklentimiz, BIST 100 endeksinin 6.800 seviyelerine yükselmesi yönünde, yani bölgesel olarak 6.500-7.000 puan aralığı diyebiliriz.” dedi.
“PORTFÖYÜ SEÇİM ÖNCESİ ÇEŞİTLENDİRME ÖNERİSİNDE BULUNUYORUZ”
Finansal okuryazarlığın başlıca kurallarından birinin “riski dağıtmak” olduğunu vurgulayan Gerz, “Biz yakın zamanda hisse önerimizi bir miktar düşürdük. 100 liralık bir portföyde yüzde 25 hisse senedi öneriyoruz. Bunun nedeni ise mevduat faizlerinin yüzde 30 seviyesine ulaşmasıyla Türk lirasını sabit getirili alternatif bir yatırım aracı olarak görmeye başlamamız.” ifadelerini kullandı.
Gerz, global çeşitlendirmeye önem verdiklerini, bu nedenle portföyler için yüzde 35 global tematik fonlar, yüzde 10 altın ve yüzde 10 da eurobond tavsiye ettiklerini bildirdi.
Seçimden sonra istikrarlı bir tablo ve daha sürdürülebilir bir ekonomi programı ortaya konulması halinde yabancı yatırımcıların ciddi şekilde borsaya gelme potansiyeli olduğunu düşündüklerini kaydeden Gerz, “Yabancıların, daha çok büyük ölçekli hisse senetlerine yatırım yapmaları sonucu, yani BIST 30 ve BIST 50 hisseleriyle BIST 100 endeksinde hedefimize ulaşacağını öngörüyoruz.” dedi.
“DEPREMLER OLMASAYDI PİYASASININ SEÇİME KADAR İYİ OLACAĞI YÖNÜNDE GENEL BİR BEKLENTİ MEVCUTTU”
İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz da yılın ilk çeyreğine iyi başlayan BIST 100 endeksinin, depremlerin etkisi ve sonrasında açıklanan tedbirlere rağmen küresel pay piyasalarından negatif ayrıştığını söyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin her şeyi gölgede bıraktığını belirten Yılmaz, “İyi bilançolar gelmesine rağmen depremler nedeniyle fiyatlanmadığını ve yatırımcı iştahında bir kırılma olduğunu gördük. KKM faiz üst sınırının kaldırılmasıyla da risk iştahında düşüş yaşandı.” dedi.
Yılmaz, depremlerin olmaması halinde piyasanın seçime kadar iyi olacağı yönünde genel bir beklenti olduğunu ifade ederek, depremler sonrasında alınan tedbirlere rağmen seçime kadar borsada dalgalı seyrin devam edeceğini öngördüğünü söyledi.
2023 beklentilerinin seçim sonucuna bağlı olduğunu ve bu konuda farklı senaryolar bulunduğunu aktaran Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalma ihtimaliyle piyasa üzerinde bir gerginlik oluşabileceğini ve mayıs sonuna kadar kayıp bir dönemin yaşanabileceğini ifade etti.
Yılmaz, sektör bazında bankacılığın hala ucuz olduğunu ifade ederek, otomotiv, perakende ticaret ve ulaştırma sektörlerinin önümüzdeki süreçte iyi olacağını beklediğini bildirdi.