Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Gazeteciler ile buluşarak soruları cevapladı. Buluşmada ısınma yardımına dair müjde veren Bakan …
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Gazeteciler ile buluşarak soruları cevapladı. Buluşmada ısınma yardımına dair müjde veren Bakan Yanık, “Burada maksadımız 4 milyon haneye ulaşmak. Kömürün 2 katından fazla hane sayısı bu. Yalnızca kömür alan hanelere değil yani. Yıllık 3 milyar liraya yakın bir takviye öngörüyoruz” dedi.
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, basın mensupları ile buluşarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Buluşmada vatandaşlara yönelik müjdeli bir haber veren Bakan Derya Yanık, 4 milyon haneye ısınma takviyesi sağlanacağını duyurdu. Takviyenin 6 aylık kış devrini kapsayacağını söyleyen Yanık, fiyatların 2 taksit halinde hesaplara yatırılacağını da belirtti.
Isınma takviyesi ödemeleri Mart ayında başlıyor
Vatandaşlara yapılacak ısınma dayanağını konusunda çalışmaların neredeyse tamamlandığını tabir eden Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Isınma dayanağı hakkı olan vatandaşlarımızın bir kısmı bunu kömür olarak kullanıyorlar. Bunun bir kısmı da doğalgaz olarak bu ısınma takviyesinden yararlanmak istedi. Alt yapısı mümkün olan yerlerde bunu sağlayabileceğimizi fark ettik. Bununla ilgili Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığımızla çalışmaları başlatıp çalışmanın sonuna hakikat geldik. Şubat ayının ikinci yarısı müracaatları, Mart ayının ikinci yarısından itibaren de ödemeleri yapmaya başlayacağız. Müracaatları öbür toplumsal yardım müracaatları üzere e-Devlet üzerinden yapmak mümkün. E-devlet üzerinden yapamayan vatandaşlar ise Toplumsal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına giderek müracaatlarını yapabilirler. Bunu yapamayan vatandaşlar ise Toplumsal Hizmet Merkezlerine giderek oradan müracaat ettiklerinde oradaki arkadaşlarımız gerekli yönlendirmeleri yapıyorlar” açıklamasında bulundu.
Isınma dayanağında gaye 4 milyon hane
Isınma takviyesine dair bilgilendirmelerde bulunan Bakan Yanık, “Hak sahibi olan kişinin PTT Kartına dayanak ödemesini yatıracağız. Direkt doğruya kişinin hesabına yatıracağız. Kişi faturasını götürerek PTT’de bulunan hakkı ile ödemesini geri almış olacak. Burada sayılarda genel sınırları ile ortaya çıktı. Isıl haritaya nazaran değişen formda hane başına ödeme yapacağız. Zira Erzurum’da ısınma gereksinimi ile Ege’de ısınma gereksinimi birebir değil. O nedenle arkadaşlarımız bir ısıl harita üzerine çalıştılar. Bu büsbütün teknik ve bilimsel bir çalışma. Buna nazaran; hane başına 450 lira ile 1150 lira ortası dayanak sağlayacağız. İki eşit taksit ile yapacağız bu ödemeleri. Buna nazaran; Mart ve Ekim ayları. Burada amacımız 4 milyon haneye ulaşmak. Kömürün 2 katından fazla hane sayısı bu. Yalnızca kömür alan hanelere değil yani. Yıllık 3 milyar liraya yakın bir dayanak öngörüyoruz” tabirlerini kullandı.
“Kadınların edindikleri müktesep haklarını kaybedecekleri yeni bir düzenlemeye kapı aralamayız”
Nafaka konusunda değerlendirmelerde bulunan Yanık, “Nafaka konusunda çok uzun vakittir çeşitli kümelerde da birtakım konuşmalar, tartışmalar, talepler var. Bizim kamu olarak, bakanlıklar olarak bu tartışmaları izlememiz, taleplere dikkat kesilmemiz ve şayet ortada bir sorun varsa bunun tahlilini sağlamamız gerekir. Basında ben de vakit zaman görüyorum, bakanlığın bilgisinin dışında birtakım yorumlar ve varsayımlar konuşuluyor. Biz bakanlıklar olarak her vakit, her türlü çalışmayı yaparız. Fakat nafaka konusu ile alakalı verilmiş bir karar yok, rastgele kesin bir kıymetlendirme yok. Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz var, öbür tarafta da bayan hakları, bayanın statüsü, bayanın toplumsal, siyasal ve ekonomik haklarını takip eden ve bunu geliştirmeye uğraşan bir bakanlığız. Münasebetiyle bu istikrar içerisinde ne ailenin ziyan görmesi ne de bayanların edindikleri müktesep haklarını kaybedecekleri yeni bir düzenlemeye kapı aralamayız” diye konuştu.
“Enes Kara olayına bütün kimlikleri bir yana bırakıp, insan ve bu toplumun bir ferdi olarak bakmak durumundayız”
İntihar eden tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Yanık, “Enes Kara için çok üzgünüm. Yetenekli bir genç. Allah yakınlarına sabır versin. Orada şuna dikkat etmemiz lazım; gençlerimiz ya da rastgele bir birey için intiharın bir sorun çözme biçimi olmadığını altını çizerek söz etmeliyiz. Zira bizim çalışmalarımız maalesef intiharının çok örneksenen bir davranış biçimi olduğunu da gösteriyor. O yüzden Enes Kara’nın vefatından sonra onunla ilgili yapılan yorumlara bakınca, öykünme tetiklemesi yapar mı diye kaygı etmedim değil. Kimi durumlar siyasetin, politik duruşlarımızın ideolojik kamplarımızın çok dışındadır. Bunlara materyal edilemeyecek değerlidir. Hayat hakkı bunlardan biridir. O yüzden Enes Kara yahut gibisi öteki olayları değerlendirirken bütün kimlikleri bir yana bırakıp insan ve bu toplumun bir ferdi olarak bakmak durumundayız. Maalesef iki gündür Enes Kara’nın bu tartışmanın bir aracı haline getirildiğini görüyorum. A-B-C oralara hiç girmiyorum. Ortada çok genç, pırıl pırıl bir çocuk var ve hayatına son vermiş. Bunun sebepleri ve sonuçları üzerine düşünmemiz lazım. O yüzden çok üzgünüm” tabirlerine yer verdi.
“Taraflar bir ortaya gelirken, bilhassa bayanlar açısından bir kesim daha dikkati olmaları gerektiğini düşünüyorum”
Avukat Dilara Yıldız’ın öldürülmesi konusunda uzaklaştırma kararı olduğunun altını çizen Bakan Yanık şunları kaydetti:
“Orada iki bahtsız olay var. Uzaklaştırma kararına karşın genç meslektaşımız bir biçimde bir ortaya gelmiş. O noktada arkadaşlarımız gerekli çalışmayı yapıyorlar. Ben haberlerde yer alan bilgi akışında birtakım boşluklar olduğunu düşünüyorum. Kıssanın kendi bütünlüğü içerisinde eksik kalan bir yer var. Münasebetiyle arkadaşlarımız gerekli bilgi teminini sağladıktan sonra biz ailesine sürecin takibi noktası konusunda üzerimize düşeni yapacağız.
Burada şunu tabir etmek gerekiyor; Önlem kararlarında bazen beşerler bir formda tekrar bir baht vermek, bilhassa evlilik birliği içerisinde. Çocuk varsa bu daha caydırıcı tesir yapıyor. Tekrar bir ortaya gelmek üzere bir kadro haklarını kullanıyorlar. Olabilir, insan pişman olabilir. Hiç olmaz demiyorum lakin bu süreçte biraz dikkatli olmak lazım. İnsanları önlem kararı alacak kadar, tehdit ve huzursuz eden süreç çabucak sona ermiyor. O nedenle taraflar bir ortaya gelirken, bilhassa bayanlar açısından bir kesim daha dikkati olmaları gerektiğini düşünüyorum.”
“Koruyucu ailelerimizin yüzde 60’tan fazlası kendi biyolojik çocuğu olan ailelerimiz”
Hami aile sayısının her vakit arttırılmaya devam edileceğini söyleyen Yanık, “Koruyucu aile sayısını biz olabildiğince arttırmaya çalışıyoruz. Kâfi diye bir şey yok. Desteklenmeye gereksinimi olan çocuklarımız olduğu sürece bizde esirgeyici aile sayımızı arttırmaya çalışıyoruz. Esirgeyici ailelerimizin yüzde 60’tan fazlası kendi biyolojik çocuğu olan ailelerimiz. Yani çocuğu olmadığı için çocuk hasreti gidermek için esirgeyici aile oluyor değiller. Çoklu gözetici aile olan ailelerimiz de var. Çok fazla olmamak kaidesiyle mesela 2 kardeşi 3 kardeşi üzere. Hami aile oldukları çocuk ya da çocukları kendi çocuklarının, kendi ailelerinin önüne koyan ailelerimiz var. Aile ve babalar kendi hayatlarının merkezine koymuşlar çocukları. Çok etkileyici bir kıssa bu. Sayıdan daha değerlisi bizim toplumumuzun esirgeyici aile sorununu sahiplenmesi açısından bu önemli” tabirlerine yer verdi.
