Rönesans Holding’den yapılan açıklamada, “Rönesans ve hissedarları bahsi geçen şirketlerden hiçbirisi Ilıcak ailesi üyeleri haricinde hiçbir …
Rönesans Holding’den yapılan açıklamada, “Rönesans ve hissedarları bahsi geçen şirketlerden hiçbirisi Ilıcak ailesi üyeleri haricinde hiçbir kimseye yahut kuruma bağış, karşılıksız edinim ya da her ne nam ya da hal altında olursa olsun bir fon transferi yapmamıştır” denildi.
Rönesans Holding’den son günlerde ortaya atılan yurt dışında ‘bağış’ savlarını yalanlayan bir açıklama yapıldı. Açıklamada “Ilıcak ailesi üyeleri haricinde hiçbir kimseye yahut kuruma bağış, karşılıksız edinim ya da her ne nam ya da form altında olursa olsun bir fon transferi yapmamıştır” denildi .
Açıklamada şu tabirler yer aldı: “Rönesans ve hissedarları, 28 yıldır yurt dışında yürüttükleri faaliyetleri sonucunda elde ettikleri gelirleri yeniden yurt dışında tüm lokal ve milletlerarası mevzuata uygun ve şeffaf bir biçimde yatırım emeliyle kıymetlendirmiş ve ilgili içeriklerde bahsi geçen şirketlerden hiçbirisi Ilıcak ailesi üyeleri haricinde hiçbir kimseye yahut kuruma bağış, karşılıksız edinim ya da her ne nam ya da biçim altında olursa olsun bir fon transferi yapmamıştır.
Türkiye’nin global arenadaki en güçlü şirketlerinden biri olarak bugün toplam 28 ülkede faaliyet gösteren, gelirinin yüzde 80’ini yurt dışında hayata geçirdiği projelerden elde eden Rönesans Holding, hakkındaki savlarla ilgili kamuoyuna açıklama yapma gereği duymuştur.
Küresel pazarda büyürken Türkiye’ye kıymet katmaya devam eden Rönesans Holding’in, savların tamamını reddettiği açıklama şu biçimdedir:
Rönesans, 1993 yılında Dr. Erman Ilıcak tarafından yurt dışında kurulmuştur. O günden bu yana küme şirketleriyle birlikte 50’yi aşkın farklı ülkede inşaat-taahhüt ve yatırım projeleri gerçekleştirmiştir.
28. yılında bugün Rönesans, Avrupa’nın en yüksek binasını, Avrupa’daki dünyanın en uzun demiryolu tünelini, kuzey kutbunda petrokimya tesislerini, Türkmenistan’da dünyanın en büyük doğalgazdan akaryakıt üretim tesisini, Sri Lanka’da su arıtma tesislerini, Karayipler’de hastaneleri, Kuzey Kutbu Denizi’nde 650 bin tonluk betonarme yüzer doğalgaz platformunu, Hollanda’nın en uzun karayolu tünelini ve Türkiye’de dünyanın en büyük sarsıntı izolatörlü yapısını inşa edip ENR mühendislik mükafatını de alarak Türk mimari ve mühendisliğinin yeteneklerini tüm dünyada gururla sergilemektedir.
Rönesans, 2006 yılından bu yana birinci 100 şirket içinde bulunduğu Engineering News Record tarafından yayınlanan dünyanın en büyük memleketler arası müteahhitlik firmaları listesinde Avrupalı müteahhitler ortasında 9. sırada, tüm Dünya’da ise 28. sırada yer almaktadır.
Rönesans 2012 yılında Türkiye’de taahhüt işlerine başladığında, Rönesans’ın yurt dışındaki faaliyetleri sonucunda oluşturduğu cirosu toplam 15 milyar Amerikan Dolarının üzerindeyken o günden bu yana Rönesans’ın toplam cirosunda Türkiye faaliyetlerinin hissesi ortalamada yüzde 19’un altında kalmıştır.
Ne yazık ki bugüne kadar bunlarla ilgili birçok yanlış ve aldatıcı haber yayınlanmıştır. Öncelikle bu durumun, toplam 40 milyar doları aşkın bedeldeki yüzlerce projeyi yurt dışında teslim etmiş, Türkiye’nin yurt dışındaki gelmiş geçmiş en büyük müteahhitlik şirketi olan Rönesans’a ve onun 75.000’i aşkın çalışanına büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz.
Türkiye’deki faaliyetleri başladıktan sonra Rönesans, Türkiye’nin en çok istihdam oluşturan şirketleri ortasında yer almış ve Rönesans’ın ana hissedarı olan Erman Ilıcak, yıllardır Türkiye’nin vergi rekortmenleri ortasında bulunmuştur. Rönesans’ın bugün 75.000’i aşkın çalışanı ve Türkiye’de oluşturduğu tüm bu katma kıymete karşın Türkiye’den elde ettiği ciro, toplam cirosunun ortalama yüzde 19’unu aşmamıştır.
Sağladığı istihdamla birlikte hem dünyaya hem Türkiye’ye kıymet katmaya devam eden Rönesans Holding, gelirinin yüzde 80’ini yurt dışındaki projelerden elde etmiştir.
Rönesans’ın tüm dünya üzerindeki haklı repütasyonuna karşın, doğru-yanlış vakıalarla görüşlerini birbirinden ayırmaksızın birbiriyle nedensellik ilgisi olmayan bilgileri aldatıcı bir biçimde sıralayarak kamuoyunu yanıltacak ve Rönesans’ın, çalışanları, hissedarları, iş ortaklarının ticari prestijini zedeleyecek formda hazırlanan içerikleri ülkemizde yıllardır üzülerek takip ediyoruz.
Rönesans ve hissedarları, 28 yıldır yurt dışında yürüttükleri faaliyetleri sonucunda elde ettikleri gelirleri tekrar yurt dışında tüm lokal ve memleketler arası mevzuata uygun ve şeffaf bir biçimde yatırım gayesiyle kıymetlendirmiş ve ilgili içeriklerde bahsi geçen şirketlerden hiçbirisi Ilıcak ailesi üyeleri haricinde hiçbir kimseye yahut kuruma bağış, karşılıksız edinim ya da her ne nam ya da biçim altında olursa olsun bir fon transferi yapmamıştır.
Rönesans, hiçbir vakit yurtiçinden yurtdışına mahallî ya da memleketler arası mevzuata alışılmamış rastgele bir fon transferi yapmamıştır. Bu bahislerle ilgili tüm beyan, bildirim ve açıklamalar ilgili mahallî ve memleketler arası mevzuata uygun olarak ilgili makamlara yapılmıştır.
Rönesans’ın kendisinin ve 75.000 çalışanının, hissedarlarının, iş ortaklarının ve tüm bu şahısların bağlı taraflarının ticari prestijlerini zedeleyen, temelsiz, mesnetsiz ve spekülatif yayınlara karşı yasal haklarını kullanmayı tüm çerçevesiyle değerlendirdiğini kamuoyunun bilgisine sunarız.”
