Borsa İstanbul’da soluksuz yükseliş 8 haftadır devam ederken, uzmanlar endekste yorulma işaretlerinin gözlenmeye başladığını belirtiyor. Olası bir düzeltme hareketinin de 8000-8200 puan seviyelerinde yaşanabileceğine dikkat çekiliyor.
Borsa İstanbul, aralıksız yükselişini sekizinci haftaya taşırken; yeni haftanın ilk işlem gününde de rekor serisine devam etti. Endeks 8000 puana yaklaşıyor. Özellikle seçim belirsizliğinin geride kalmasıyla kuvvetli bir performans sergileyen BIST 100 endeksi, yılbaşından bu yana yüzde 40, seçimin sonuçlandığı zamandan bu yana ise yüzde 68 artış gösterdi.
Enflasyonda beklenen bozulmanın da etkisiyle borsada yeni zirve seviyelerinin test edilebileceği öngörülürken, işlem hacmi de rekor seviyelerde seyrediyor ve borsadaki yabancı yatırımcı oranında da artış devam ediyor. Piyasa profesyonelleri, borsada bir düzeltme hareketinin yaşanabileceğine dikkat çekerken, bunun daha sağlıklı bir görünüme işaret edebileceğini vurguluyor. Uzmanlara göre, olası kâr realizasyonu 8200 puan seviyelerinde gerçekleşebilir. Dönem olarak ise, 21 Ağustos itibarıyla bilanço sezonunun biteceği zamana işaret ediliyor. Ayrıca kâr realizasyonu sonrası, borsaya yeni girişlerin daha cazip hale geleceği belirtiliyor. Düzeltme hareketinde panik satışlarından uzak durulması konusunda yatırımcıları uyaran uzmanlar, borsada ana trend olarak yönün yukarı olduğu tahmininde bulunuyor.
Borsaya dolar bazlı baktığımızda ise, son 7 haftadır yükselen endeks; yıl genelinde yüzde 3 kaybettirirken; seçimden bu yana yüzde 25 kazandırdı. Halen 290 dolar seviyelerinde bulunan BIST 100 endeksi, dolar bazında rekorunu Kasım 2010 yılında 510 puana yükselerek görmüştü.
“RASYONELE DÖNÜŞ SATIN ALINDI”
■ Tuncay Turşucu Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu Tuncay Turşucu, “Borsa endeksi seçimlerden bugüne yüzde 68 yükseldi. Seçimlerin ardından Türkiye ekonomi yönetiminde oldukça ciddi değişiklikler yaşandı. Rasyonel dönüş olarak ifade edilen bu değişikliklerin borsada satın alındığını gördük. Hisse senetlerindeki mevcut risk iştahının devam edebileceğini düşünüyoruz. Bu noktada zaman zaman kâr satışları görmemiz mümkün. 8200 seviyesi endekste önemli bir teknik hedef konumunu aldı. Bu seviyelerde kâr satışları yaşanabilir” dedi. 21 Ağustos tarihinde bilançoların sona ermesiyle birlikte kâr satışları için uygun zemin oluşabileceğine dikkat çeken Turşucu şöyle devam etti: Kâr satışları gelmesi durumunda 7400 seviyesi destek olarak izlenebilir. Ancak endeksin yukarı trendini bozacak derinlikte kâr satışı beklemiyorum. Borsada ilerleyen süreçte yükseliş potansiyeli devam edecektir. Bu nedenle olası kâr satışları yatırımcılar için yeni fırsatlar sunabilir. Eylül ayında ikna edici bir OVP’nin açıklanmasının ardından, yabancı ilgisinin daha fazla artabileceğini düşünüyorum. Borsada gelecek dönemde bankacılık, otomotiv, havacılık, perakende ve çimento sektörlerinin lokomotif olarak kalmasını, sigorta, petrokimya, yazılım ve enerji sektörlerinin de destek vermeye devam etmesini bekliyorum.
OLASI KÂR REALİZASYONU, HER ŞEYİ DAHA SAĞLIKLI HALE GETİREBİLİR
■ Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Batuhan Özşahin, “Ekonomi programındaki rasyonelleşme mesajları ve atılan adımlar piyasaya olan güveni desteklerken, bir yandan da TL mevduat faizlerindeki ciddi düşüş, borsanın karşısında oluşan alternatifi daha geri plana çekti. İkinci çeyrek bilançolarında havacılık, otomotiv sektörlerinin zaten kuvvetli gelmesi bekleniyordu ama beklenenden de iyi sonuçlarla karşılaştık. Bankacılık ve sigorta sektörü ise, çok daha iyi sonuçlar açıkladı ve bunları sürpriz iki sektör olarak düşünebiliriz. Emtia sektöründe daha zayıf sonuçlar açıkladığını görüyoruz; endeksin ulaştığı 7800 seviyesinden 8000-8200 bandına kadar yükselişin devam edebileceğini düşünüyoruz. Bir kâr realizasyonu, her şeyi daha sağlıklı hale getirecektir. Burada da geleceğimiz noktanın 7200 puan olabileceğini, onun altındaki önemli desteğin de 6800 olduğunu düşünüyoruz” olarak değerlendirdi. Özşahin sektörlerle ilgil değerlendirmesinde, “Enflasyon tekrar yükselişe geçtiği için, bankacılık sektörünün TÜFE’ye endeksli kağıtlar aracılığıyla, daha yüksek kârlar elde edeceğini düşünüyoruz. Yükselen kredi faizlerinin, tüketicilere yönelik sektörlerin biraz daha geride kalmasına sebep olacağını söyleyebiliriz. Enflasyonun pozitif şekilde etkilediği sektörlerden bir tanesi de gıda perakendeciliği. Onlar da bu dönemlerde geçen seneden gördüğümüz gibi, hem cirolarını hem de kâr marjlarını yüksek tutmayı başarabiliyor” dedi.
Yabancı payı % 31’e yükseldi
■ Alnus Yatırım Araştırma Direktörü Volkan Dükkancık ise, “Kısa vadeli beklentileri hızla fiyatlayan ve tüketen endekste yorulma emarelerinin başladığını söylemek mümkün. Orta-uzun vadeli yeni bir hikaye yaratmaya başladığımız gerçeğini akılda tutmakla birlikte, kısa vadede yaşanan hızlı yükselişin ardından bir miktar soluklanma ve konsolidasyon isteği önümüzdeki günlerde öne çıkabilir. Stratejik olarak endeks için yılsonu 3,00- 3,25 dolar (yılsonu kur tahminimizle 8800- 9000) hedefimiz bulunuyor. 8000-8200 civarından başlayabilecek olası bir düzeltme sürecinde 7400 ve 7100 seviyelerini destek olarak takip edeceğiz. Özellikle 7100 seviyesine olası geri dönüşlerde, bu trendin dışında kalmış yatırımcıların, doğru sektör ve hisse seçimleriyle trende dahil olabileceklerini düşünüyoruz. Bu noktada, perakende, gıda, tekstil, teknoloji, havacılık ve bankacılık sektörlerinin yılın devamı için cazip görünmeye devam ettiğini düşünmekle birlikte, hisse bazında değerlendirmelerin de dikkate alınması gerekiyor. Seçim sonrası dönemde borsaya 2 milyar dolar civarında bir yabancı girişi de gerçekleşirken yabancı payı yüzde 27’lerden yüzde 31’e yükseldi. Ancak gelen yabancıların daha çok kısa vadeli fırsat peşinde koşan agresif hedge fonlar olduğu kanısındayız. Kalıcı ve uzu vadeli yabancı girişleri için enflasyonda kalıcı bir düşüş ve daha sıkı bir para politikası duruşunun benimsenmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
