Birleşmiş Milletler’in “Adil Geçiş için İstihdam ve Sosyal Koruma Küresel Hızlandırıcısı” uygulamaya konulduğunda, bakım ve yeşil ekonomilerde …
Birleşmiş Milletler’in “Adil Geçiş için İstihdam ve Sosyal Koruma Küresel Hızlandırıcısı” uygulamaya konulduğunda, bakım ve yeşil ekonomilerde 2030 yılına kadar en az 400 milyon işin yaratılması, sosyal koruma tabanlarının halihazırda kapsanmayan 4 milyarı aşkın insanı kapsayacak biçimde genişletilmesi mümkün.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Direktörü Guy Ryder, Dünya Bankası Grubu’nun ve IMF’nin Bahar Toplantıları’na yönelik demecinde, “Evrensel erişime dayalı bakım politikalarını içeren dönüştürücü bir paket, 300 milyona yakın iş yaratabilir, daha iyi ve toplumsal cinsiyet bakımından daha eşit bir çalışma yaşamı kurulmasını ve net sıfır ekonomilere geçişte hiç kimsenin geride bırakılmamasını sağlayabilir” dedi.
Artan COVID-19 vakaları, yükselen enflasyon ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının küresel ekonomiye etkileri nedeniyle, 2022 görünümünün kırılgan olduğu bir ortamda, insan merkezli toparlanmanın desteklenmesi daha da acil zorunluluk haline geldi. “2022 yılında işgücü piyasasının toparlanması, daha önce tahmin edilenden daha yavaş olacak ve küresel işsizlik en azından 2023 yılına kadar COVID-19 öncesi düzeylerde seyredecek” diyen Ryder, “Kaygı verici olan ülkeler içinde ve arasında eşitsizliklerin derinleşmesi ve düzeltilmesi muhtemelen yıllar sürecek olan, işgücüne katılım, hane gelirleri ve sosyal uyum bakımından uzun süreli sonuçları olabilecek zararlar.”
RUSYA – UKRAYNA SAVAŞI İŞ GÜCÜNÜ OLUMSUZ ETKİLEDİ
ILO Genel Direktörü’nün açıklamalarına göre Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından önce dahi, 2019 dördüncü çeyreğe göre 52 milyon tam zamanlı işe eşdeğer çalışma kaybı olacağı tahmin ediliyordu. Son tahminler, 2021’deki duruma göre bir iyileşmeyi gösteriyor olsa da, küresel salgın öncesi küresel çalışma süresi toplamından yüzde 2 daha düşük.
Ryder’a göre Ukrayna’daki savaş ekonomik görünümü daha da kötüleştiriyor; finans, yakıt ve gıda olmak üzere üçlü kriz yaratıyor; bunların hepsi yoksulluk ve açlığı artıracak ve çalışma yaşamında büyük çaplı kötü sonuçlara yol açacak. “Önümüzde dönemde, politika belirleyiciler zorlu seçeneklerle karşı karşıya kalacak” diyen Ryder, para ve maliye politikası çağrılarının enflasyonu kontrol altına alma çabaları bakımından daha hızlı biçimde daralacağını öngörüyor. “Yine de, ekonomik toparlanmanın sürdürülebilir olması için makro-ekonomik destek gerekiyor.”