Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

150 milyar dolarlık krizde gözler Türkiye’ye çevrildi

Çin’in nadir toprak elementleri ihracatını kısıtlaması, küresel ekonomide 150 milyar dolarlık üretim kaybı riskini gündeme getirdi. Trump, Asya’da kritik mineraller için masaya otururken, Türkiye’nin dev rezervi Batı’nın radarına girdi.

150 milyar dolarlık krizde gözler Türkiye’ye çevrildi
27.10.2025 21:00
0
A+
A-

Küresel ekonomi, teknoloji üretiminin kalbinde yer alan nadir toprak elementleri krizine doğru hızla sürükleniyor. Goldman Sachs’ın son analizine göre, Çin’in ihracat kısıtlamalarını genişletmesi halinde, tedarik zincirlerinde yaşanacak aksamanın dünya ekonomisine 150 milyar dolarlık üretim kaybı olarak yansıması bekleniyor. Tam bu noktada, Türkiye’nin Eskişehir Beylikova’daki 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi uluslararası dikkat çekiyor.

Savunma sanayiinden yenilenebilir enerjiye, elektrikli araçlardan yapay zekâ çiplerine kadar uzanan geniş bir alanda kullanılan bu 17 element, küresel güç mücadelesinin yeni cephesini oluşturuyor. Ve bu cephede Çin, madencilikteki yüzde 70’lik payı ve rafinasyondaki yüzde 90’lık hakimiyetiyle başrolde.

TRUMP, ASYA’DA NADİR ELEMENT ANLAŞMALARI YAPACAK

Ancak bu kez dengeler değişebilir. ABD Başkanı Donald Trump, kasım ayındaki Xi Jinping görüşmesi öncesinde Asya turuna çıkmaya hazırlanıyor. Ziyaret kapsamında Malezya, Japonya ve Güney Kore ile “kritik mineraller anlaşmaları” imzalandı. Amaç, Pekin’in madencilik tekeline karşı yeni bir tedarik ekseni kurmak.

Bu noktada, Türkiye’nin Eskişehir Beylikova’daki 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi uluslararası dikkat çekiyor. Beylikova sahasında yapılan analizlerde seryum, praseodim, neodim ve itriyum gibi elementlerin varlığı doğrulandı. Bu elementler, özellikle rüzgâr türbinleri ve elektrikli araç motorlarında kullanılıyor. ABD’li yetkililerin, bu rezervin geliştirilmesi için Türk makamlarıyla ön temaslara başladığı belirtiliyor. Beylikova sahasında, özellikle neodim, seryum ve praseodim gibi stratejik elementlerin bulunması, Türkiye’yi Çin dışındaki en güçlü alternatiflerden biri haline getiriyor.

TÜRKİYE GİBİ KAYNAK ZENGİNLERİNE YATIRIM AKIŞI BAŞLAYABİLİR

Uzmanlara göre, nadir toprak elementlerinin arzındaki yüzde 10’luk bir kesinti bile 150 milyar dolarlık küresel ekonomik kayba yol açabilir. Bu tablo, Türkiye gibi yeni kaynak zenginlerine yatırım akışını hızlandırabilir. Enerji ve maden ekonomistleri, Türkiye’nin doğru teknoloji ve çevresel işleme altyapısı kurması halinde, hem Batı’nın tedarik zincirinde güvenli ortak, hem de Asya-Pasifik krizinin ekonomik kazananı olabileceğini vurguluyor. Trump yönetimi, Çin üzerindeki baskıyı artırırken, Türkiye gibi jeopolitik olarak denge noktası ülkeler, hem yeni yatırım adresi hem de stratejik işbirliği merkezi olma potansiyeline sahip. Uzmanlara göre, Ankara açısından bu süreç, sadece maden ihracatını değil, savunma, enerji ve teknoloji üretiminde yerlileşmeyi de hızlandırabilir. Ekonomi çevrelerine göre, 150 milyar dolarlık potansiyel kaybın telafisi için Batı’nın acilen yeni bir “tedarik haritası” oluşturması gerekiyor. Bu haritada Türkiye’nin önemli bir kavşak olması uzmanlara göre ilerleyen yıllarda mümkün.

ARZDA 1 PUANLIK AZALMA EV MALİYETLERİNİ %2.5 ARTIRACAK

Pekin, Ekim 2025’te ihracat kontrollerine beş yeni element daha ekleyerek baskıyı artırdı. Savunma ve otomotiv sanayileri bu gelişmeden doğrudan etkilendi. Goldman Sachs, Çin’in atacağı her kısıtlama adımının “küresel üretimde çarpan etkisi” yaratacağı uyarısında bulunuyor. Uzmanlara göre, nadir toprak arzındaki her 1 puanlık azalma, elektrikli araç maliyetlerini ortalama yüzde 2,5 artırabilir. Bu da hem üretici hem tüketici fiyatlarına doğrudan yansıyor.

17 ELEMENTİN OLUŞTURDUĞU ÜRÜN GRUBU!

Birçok yüksek teknoloji ürününün üretiminde hayati önem taşıyan 17 elementin oluşturduğu bir cevher grubu. Bunlar genellikle makinelerde, elektrikli araçlarda ve savaş uçaklarında kullanılan “kritik” mineraller olarak kabul ediliyor. Metalik yapılı ve genellikle manyetik, fosforesan (ışık saçan) veya katalitik özellikleriyle öne çıkıyor. Tek tek çok benzer kimyasal özellikler gösterdiklerinden ayrıştırılmaları zor. Elementlerin tamamı şu şekilde: Lantan, Seryum, Praseodim, Neodim, Prometyum, Samaryum, Avrupa, Gadolinyum, Terbiyum, Disprosiyum, Holmyum, Erbiyum, Tulyum, İterbiyum, Lütesyum, İtriyum ve Skandiyum.

BULGARİSTAN AYÇİÇEK YAĞI İHRACATINI KISITLAYACAK

Bulgar işleyiciler, hammadde sıkıntısı ve Avrupa pazarında Ukrayna ayçiçek yağının yarattığı rekabetle karşı karşıya. Bu nedenle Bitkisel Yağ Üreticileri Derneği, ayçiçek yağı ve kolza tohumu ihracatını kısıtlamayı gündemine aldı. Derneğin başkanı Yani Yanev, “Kuraklık, son iki yıldır ayçiçeği verimini ciddi şekilde etkiledi. Tüm üretici ülkelerden yağlı tohum ihracatına getirilen kısıtlamalar, kapasitelerimizi dolduracak ve rekabetçi fiyatlarla ürün üretecek yeterli hammaddenin sağlanamaması, işleyicilerimizi hammadde temin edene kadar uzun süre üretim yapmaya zorluyor” açıklamasında bulundu. Avrupa pazarına, Bulgaristan da dahil olmak üzere, yaklaşık 2,2 milyon ton rafine edilmemiş ayçiçek yağı ve 200 bin ton rafine yağ ithal eden Ukrayna’dan gelen güçlü bir rekabet yaşanıyor.

ENDONEZYA’DA YENİ DÜZENLEME PALM YAĞI FİYATINI YÜKSELTECEK

Dünyanın en önemli endüstriyel yağlarından palm yağının fiyatı, referans fiyatların oluştuğu Malezya’da şu anda ton başına 4.450 Malezya ringgiti civarında seyrediyor. Bu durum, Endonezya’daki olası yeni biyoyakıt düzenlemeleri ve ABD, Brezilya ve Arjantin’den soya yağı ihracatındaki düşüşten destek alıyor. Uzmanlar, fiyatların daha da yükseleceğini düşünüyor. Özellikle 2026 yılında fiyatlarda tekrarlanan fiyat artışları olabileceği konusunda uyarıyorlar. Analistler, Endonezya’da biyoyakıt için daha fazla palm yağı kullanılmasını gerektirecek olası yeni bir kurala dikkat çekiyor. Bu durum, küresel gıda pazarlarına ihraç edilebilecek miktarı önemli ölçüde azaltabilir. Ayrıca önümüzdeki dönemde, tüm önemli bitkisel yağların arzının kısıtlı kalması bekleniyor. Amerika’dan soya yağı ihracatının, daha fazla soya yağının yurtiçinde biyoyakıt olarak kullanılması nedeniyle keskin bir düşüş göstermesi bekleniyor. Ayçiçek yağı arzının da kısıtlı olması, fiyatı yüksek tutuyor.

 

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.