Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, ABD Merkez Bankası’nın dün aldığı 50 baz puanlık faiz indirimi kararı sonrası, Türkiye’nin de arasında olduğu gelişmekte olan ülkelerde de faiz indiriminin beklendiğini açıkladı.
S&P Global’den yapılan açıklamada, faiz oranlarının son zamanlardaki en yüksek seviyelerine yakın seyrettiği ve enflasyonun yavaşladığı Kolombiya, Filipinler ve Meksika’da, piyasaların önemli faiz indirimlerini fiyatladığı belirtilerek, buna karşın Brezilya Merkez Bankasının artan enflasyon ve mali belirsizlik nedeniyle 25 baz puanlık faiz artışıyla ters yönde hareket ettiği kaydedildi.
Açıklamada, düşen enflasyon ve iyileşen reel gelirler sayesinde daha güçlü iç taleple desteklenen gelişmekte olan piyasalarda ikinci çeyrekte ekonomik büyümenin genel olarak güçlü olduğu vurgulandı.
Fed’in 50 baz puanlık faiz indirimine işaret edilen açıklamada, gelişmekte olan piyasalarda da merkez bankalarının faiz indirimlerine devam etmesinin veya başlamasının beklendiği aktarıldı.
Açıklamada, bu durumun 2024 sonu ve 2025 başında iç talebi artıracağına işaret edilerek, “Enerji fiyatlarındaki düşüş özellikle Tayland, Filipinler, Macaristan, Türkiye, Şili ve Hindistan gibi net enerji ithalatçıları için merkez bankalarının faiz indirimlerini daha da destekleyebilir. Daha düşük ithalat maliyetleri cari hesapları iyileştirebilir ve para birimlerini güçlendirebilir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
S&P Global’in açıklamasında, ABD ekonomisindeki belirsizlik, devam eden iki çatışmanın jeopolitik riski ve siyasi belirsizliklerin gelecekte piyasa oynaklığına zemin hazırlayabileceği ifade edildi.
FİTCH: KONUT PİYASASINDA BASKIYI AZALTACAK
Fitch’ten yapılan açıklamada, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerinin ülkede konut piyasasındaki baskıları azaltacağını ancak mortgage oranlarının 2027’den önce yüzde 5’in altına düşmesinin muhtemel olmadığını belirtti.
ABD’de 30 yıl vadeli mortgage oranı ile 10 yıl vadeli Hazine tahvili faizinin Fed’in 50 baz puanlık indirimini zaten fiyatlandırdığı kaydedilen açıklamada, daha fazla indirimle bile mortgage oranının yüzde 5’e düşmesinin, iki oran arasındaki farkın Kovid-19 salgını öncesi ortalamalarına dönmesine bağlı olduğu vurgulandı.
Açıklamada, 10 yıl vadeli Hazine tahvili faizinin bu yaz para politikasının gevşetileceği beklentisiyle düşmesi nedeniyle Fed’in faiz indiriminin ardından daha az düşüş alanına sahip olduğuna işaret edildi.
Hazine tahvili faizinin 2026’yı yüzde 3,50’de tamamlamasının beklendiği aktarılan açıklamada, tarihsel ortalama fark ele alındığında bunun yüzde 5,20 mortgage oranıyla sonuçlanacağı kaydedildi.
Açıklamada, konut talebinin Ağustos 2023’ten bu yana zayıfladığı ancak uzun vadeli ortalamaların üzerinde kalmaya devam ettiğine dikkat çekilerek, mortgage oranlarında daha fazla düşüşün satın alınabilirliği iyileştirmeye ve talebi desteklemeye yardımcı olacağı, ancak düşük envanterin muhtemelen mortgage oranları yüzde 5’e yaklaşana kadar konut satışlarını sınırlayacağı ifade edildi.
ABD’de toplam konut envanterinin bu yıl genel olarak artmasına rağmen salgın öncesi seviyelerin altında olduğu vurgulanan açıklamada, konut satışlarının yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan ikinci el konut arzını iyileştirmenin fiyatları ve konut piyasası faaliyetini iyileştirmek için gerekli olduğu aktarıldı.