Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu artırmasını değerlendiren Timothy Ash “Şimşek atanmasa ve 180 derecelik bir politika değişimi yapmasaydı; Türkiye muhtemelen 2000-2001’e benzer bir ekonomik krizle karşı karşıya kalacaktı” dedi.
Fitch’in Türkiye’nin kredi notunda bir basamak artış yapması, ekonomi dünyasında yorumlanmaya devam ediyor.
Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash de, aktif olduğu sosyal medya hesaplarından Türkiye’nin kredi notundaki yükselişe yönelik birçok paylaşımda bulundu.
Ash, değerlendirme öncesinde, “Fitch derecelendirme incelemesi bu akşam. Şu anda olumlu görünümle “B+”. Moody’s’in artırımından sonra Fitch’in “BB-“ seviyesine yükselteceğini düşünüyorum. Görünümün “olumlu” olması Şimşek ve ekibi için ödül” demişti.
Fitch değerlendirmesi geldiğinde, “Beklendiği gibi Fitch, Türkiye’yi “BB-“ durağan olarak yükseltti. Belki de olumlu bir görünüm güzel olurdu” değerlendirmesini yaptı.
“2000-2001 KRİZİNE BENZER OLACAKTI”
Sonrasında Ash, Atilla Yeşilada’nın paylaşımına yaptığı yorumda, ilgi çeken ifadeler kullandı. Ash’in paylaşımı şu şekilde oldu:
“Beklenen bir durum, Şimşek ve ekibinin reform politikalarının getirilerini gösteriyor. Ve tekrarlamak gerekirse, Şimşek atanmasa ve 180 derecelik bir politika değişimi yapmasaydı; Türkiye muhtemelen 2000-2001’e benzer bir sistemsel ekonomik krizle karşı karşıya kalacaktı.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE ARTIK KAZANILMAK ZORUNDA”
Ash, paylaşımlarını ve değerlendirmelerini Mehmet Şimşek’e teşekkür edip, onun paylaşımına cevap vererek sürdürdü:
“Mehmet Bey’e teşekkürler, çünkü onun rehberliğinde ekonomik ortodoksiye dönüş, şu anki derecelendirme yükselişlerine yönelik ivmenin büyük bir kısmını açıklıyor. Enflasyonla mücadele artık kazanılmak zorunda.”
“DAHA KÖTÜ POLİTİKA TEPKİLERİNE ADETA YEŞİL IŞIK YAKTI”
Ash, son olarak, Prof. Dr. Ali Hakan Kara’nın, yakın geçmişi hatırlatarak, halen Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyesinin altında olduğunu belirtmesine yorum yaptı:
“Sanırım nedenini biliyoruz. Ancak dürüst olmak gerekirse, Başçı döneminde uygulanan ortodoks olmayan politikalar, sonradan bakıldığında bir hataydı. Bu, daha kötü politika tepkilerine adeta yeşil ışık yaktı.”