DOLAR
34,5254
EURO
36,1854
ALTIN
2.982,66
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Yağmurlu
15°C
Ankara
15°C
Yağmurlu
Cumartesi Karla Karışık Yağmurlu
1°C
Pazar Kar Yağışlı
0°C
Pazartesi Çok Bulutlu
1°C
Salı Çok Bulutlu
2°C

Giyime en az yüzde 50 zam geliyor

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Müşterek Başkanı Ramazan Kaya, 2022’nin maliyet, finansman ve performans dahil her …

Giyime en az yüzde 50 zam geliyor
09.02.2022 09:00
0
A+
A-

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Müşterek Başkanı Ramazan Kaya, 2022’nin maliyet, finansman ve performans dahil her anlamda çetin bir yıl olacağını vurguladı.

Kaya, “Kur 18 liraya çıktığında çok inanmamıştık. Bu tarz aşağı ve yukarı gidişler grafiğimizi bozuyor, fiyat tutturamıyoruz. Şu anda doların 13.50, Avro’nun 15 lira olduğu seviye en dip seviye olması gerektiğini düşünüyoruz, bunun bir tık yukarıya çıkması gerekiyor ki daha iyi ve doğru fiyatlar verelim” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç, son dönemlerde tüketiciye yönelik ürünlerde fiyat indirimlerinin yapılmadığına dikkat çeken Ramazan Kaya ile tekstil ve hazırgiyim sektöründeki gelişmeleri konuştu.

– Yılın ilk ayını geride bıraktık, nasıl gidiyor işler?

2021’in son çeyreğinde ihracat dahil her açıdan ciddi ivme kazanmıştık. Ama yıla başlarken özellikle maliyet artışları, enerji fiyatlarındaki, asgari ücretteki artış, kurdaki ciddi dalgalanma ve geri gelme ciddi duraklamaya neden oldu. Yılın ilk ayında sektörde kapasite kullanım oranları düştü. Omicron yüzünden Avrupa’da bazı ülkelerin kapanmasıyla talepler de yavaşladı.

Biz bu maliyet artışlarını asıl bu aydan itibaren hissetmeye başladık. Faturaları bu ay içinde ödemeye başladık. Geçen yılla karşılaştırdığımızda maliyetlerimiz en az yüzde 50-60 artmış oldu. Kur da bunu dengelemediği için bunu müşterimize zam olarak yansıtmamız gerekiyor. 15 Aralık’tan bu yana müşterilerimizle sürekli bir fiyat kavgası içindeyiz. Fiyat tutturamıyoruz. Bu da fiyat istikrarsızlığı ve kârsızlığı getiriyor. Kârsızlık olunca sektör demoralize oluyor, yatırım iştahınız varsa durduruyorsunuz ya da erteliyorsunuz.

– 2022 zor geçecek öyleyse?

2022 maliyet artışları ve enerjideki zamlarla son zamanlardaki kesintilerle zor bir havada geçecek gibi. Üretim ve ihracata baktığımızda 2022’yi daha pozitif bir yıl olacak diye değerlendirmiştik. Ama şu anda duraklama var. Müşterilerin bizi tercih etmesinin bazı sebepleri var. Coğrafi yakınlık, tedarik zincirindeki kırılmalar, elektrik kesintileri ve birtakım açılma kapanmalardan dolayı müşteriler de durma noktasına geldi. Ama bunun çok uzun vadeli olacağını zannetmiyorum. Son altı ayda biraz panik alışverişi oldu. Şimdi bunun sakinliğini de yaşıyoruz.

– Müşteriyle sürekli fiyat kavgası olunca siparişlerin başka ülkelere kayma riski yok mu?

Son dönemlerde Türkiye’deki sipariş artışları Vietnam, Srilanka, Bangladeş gibi ülkelerden geldi. Hem katma değerli ürünler hem de beyzik ürünler geldi. Ama fiyat ve maliyet artışlarıyla beyzig ürünler Türkiye’den geri gidecek. Onları elimizde tutma şansımız yok. Katma değerli ürünleri yapmaya devam edeceğiz, ama burada üreticinin biraz kârsızlığı oluşacak.

EN AZ YÜZDE 50 ZAM

– ÜFE de yüzde 93’e çıktı. Bu artışlar yakın zamanda fiyatlara yansıyacak mı?

Markalar bir fiyat etiketiyle gelip dönemsel indirimler yapar. Son zamanlarda fiyat indirimleriyle karşılaşmıyoruz. Fiyat artırmıyoruz ama indirmiyoruz da. Baharla beraber kesinlikle fiyat etiketleri artacak. Bu kaçınılmaz. Minimum fiyat artışı yüzde 50 olacak.

– Halkın alım gücü eriyor, nasıl alacak ki?

Enflasyon zaten yüzde 48. Genel giderlerimizi de düşündüğümüzde yüzde 50 zam yüksek bir artış gibi görünmemeli.

– Bu yıl iç piyasada bir büyüme olacak mı?

Ciro anlamında ciddi büyümeler olmayabilir, yerinde de sayabilir. Ama adet bazında küçülmeler olacaktır. Eskiden tüketici olarak beş ürüne 20 liradan 100 lira ödüyordunuz. Şimdi iki ürünü 100 liraya alacaksınız. O yüzden ciroyu tutturacaklar ama adet bazlı geri geleceğiz. Bu da kapasite kullanım oranlarını düşürecek. Bunun için firmaların alternatifler üzerinde çalışması gerekiyor. Ya mağaza sayılarını artıracaklar, ya farklı pazarlara açılacaklar ya da kapasite kullanımını geri çekecekler. Başka çıkış yolu yok.

– Var mı mağaza sayısı artırma isteği?

Pandemiyle satışların online kanala kaymasıyla mağaza kapanmaları oldu. Ama yeni pazarlar ve farklı bölgelerde mağaza açılışları var, açmaya da devam edecekler.

PİYASA PEŞİNE DÖNDÜ

– Finansmana ulaşma noktasında ne tür sorunlar var?

Politika faizi yüzde 14. Ama devlet bankalarına gittiğinizde bile faizler yüzde 19-25 arası özel bankalarda yüzde 25-35 arası değişiyor. Eskiden daha kısa süreli vadelerle paraya ihtiyacımız oluyordu, pandemide hammaddede tamamen peşine dönen bir süreci yaşadık. Önceden piyasa kredisi oluyordu şimdi o da yok, tamamen peşinle dönen bir sistem var. Krediye ulaşmak şimdi daha zor.

Burada üç düzeltme yapılması lazım; Kredilerin geri dönüşlerini daha uzun vadeye yaymak gerekiyor. Faiz oranı inmeli. İşletmelerin sermaye yapılarının erdiğini görüyoruz, emtia fiyatları iki katına çıktı, işletme sermayen yetmiyor, piyasa kredisi yok. Bu nedenle bilanço ve varlıkların güncellenmesi gerekiyor. Bankaların limitlerini yenilemesi lazım. Bu çalışmaların yılın ilk çeyreğinde olacağını düşünüyorum. Şimdi yeşil çerçeve ve karbon salımı ile ilgili ciddi yatırımlar var. Bunlar kısa vadeli olmayacağı için orta ve uzun vadeli krediye ihtiyacımız var. 2022 her anlamda çetin bir yıl olacak. Hem maliyet, hem finansman hem performans anlamında. Bu, sadece üretmekle ilgili değil, tüketicinin de seçme şansı daha az olacak. Bu yıl yeni bir marka doğar mı, doğmaz.

– Giden ya da batan marka olur mu?

Zannetmiyorum. Son zamanlarda en güzel şey zarar ettim işi bırakıyorum diyenle çok karşılaşmıyoruz.

KÂRSIZLIKLA İŞ YÜRÜMEZ

– İhracatta siz müşteriye ne kadar zam yapmak istiyorsunuz da kabul edilmiyor?

Genel giderler yüzde 50-60 arttı. Hammadde yüzde 100’e varan artışlar var. Döviz kurunu da düşündüğümüzde kâğıt üzerinde bizim ürün fiyatına yüzde 20-25 zam koymamız gerekiyor. Ama alınan rakamlar yüzde 10-12’de kalıyor. Bizim sektörde de yüzde 10 kâr yaptığınızda ya başa baş gidiyorsunuzdur ya da bir miktar zarar ediyorsunuz. Son dönemlerde hep üreticiler daha çok otomasyona, teknolojiye, verimliliğe odaklanıyorlar. Yoksa bu kârsızlıkla işi devam ettirme şansı yok.

– Ciddi enerji kesintileri yaşandı, buna bağlı kaybınız ne kadar oldu?

Tedarik zincirini düşünürsek hazırgiyim daha çok elektrik kullanıyor. Fabrikaların yüzde 50’si OSB’lerin içinde. Ne yaptık? Jeneratörlere döndük. Jeneratör maliyetini elektrikle çarptığımızda yaklaşık 4 katı. 1000 lira elektrik maliyetiniz varsa jeneratör çalıştırdığınızda 4 bin lira elektrik maliyeti çıkıyor. Jeneratörü olmayanlar ya jeneratör aldı ya da hafta sonu telafi çalışmaları yaptı. Pazar günü iki katı mesai ödemek zorunda kaldık. Boya ve terbiyede fabrikalar 2-3 gün kapalı kaldı. Performans düştü bu da maliyeti artırdı. Bir kereye mahsus olunca bu tolere edilebilir, ancak ilerleyen günlerde bu kesintiler sürerse hem performans hem termin anlamında çok ciddi kayıplarla karşı karşıya kalabiliriz. Çünkü hazırgiyimcilerin zaman taahhütleri, müşterilerle kontratlar var. Bunları yerine getirmediğimiz zaman müşteri vazgeçebilir. Hem enerji kesintisi hem zamlar nedeniyle ciddi bir maliyet artışımız var.

FİYAT TUTTURAMIYORUZ

– Döviz kurunun geldiği seviye iş yapış sürecini nasıl etkiliyor?

Kur 18 liraya çıktığında çok inanmamıştık. O fiyattan hem mal alıp hem satanlar oldu. Bu tarz aşağı ve yukarı gidişler grafiğimizi bozuyor, fiyat tutturamıyoruz. Şu anda doların 13.50, Avro’nun 15 lira olduğu seviye en dip seviye olması gerektiğini düşünüyoruz, bunun biraz yukarıya çıkması gerekiyor ki daha iyi ve doğru fiyatlar verelim. Bizim maliyetlerimizde rekabet ettiğimiz Vietnam, Srilanka, Bangladeş gibi ülkelere göre dört kat artış var.

– Sektör için atılması gereken adımlar neler?

Orta ve uzun vadeli olumlu düşünüyoruz. Nitelikli eleman ve ara eleman sıkıntımız var. Minimum 5-10 yıl yeni finansman modellerine ihtiyacımız var.

– Kapasite kullanımı ne seviyede?

2021 sonunda yüzde 78-80’lerdeydi. Bazı fabrikalar yeni kapasite arayışlarına girdi. Altı ay ile bir yıl içinde yeni yatırımları da göreceğiz. En az yüzde 10 kapasite artışı olacağını düşünüyorum. Tekstil ve hazırgiyim ve perakende tarafında 1.5 milyon çalışan var.

– Sektörün 2022 büyümesi ne olur?

2021’de 20.3 milyar dolar ihracat yapıldı. Bu yıl 23 milyar dolar olabilir. İç piyasada yukarı çıkacağımızı düşünmüyorum. Kilogram birim fiyatlarımızda maalesef düşüş var. 16.5 dolarlardan 16 dolarlara düştük.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.