Türk firmaları, lojistik sektöründe avantajlar sunuyor

Havayolu ve deniz nakliyeciliği ile tüm dünyaya hizmet verdiklerini belirten Yeditepe Kargo Kurucusu ve Genel Müdürü Alp Tuğhan, Türkiye’nin lojistikte jeopolitik olarak değerli avantaja sahip olduğunu söyledi.

Yeditepe Kargo olarak pandemiden çok etkilenmediklerini; zira bu bahiste bir prensip imza atarak ihracat eserlerinin dezenfektasyonunu gerçekleştirdiklerini lisana getiren Yeditepe Kargo Kurucusu ve Genel Müdürü Alp Tuğhan, “Bu salgın birinci başladığı vakit gerekli önlemleri alarak krizi gerçek formda yönetmeyi başardık. Tahminen de dünyada birinci olarak ihracat eserlerinin dezenfektasyonunu gerçekleştirdik, bir sertifika ile inançlı olduğunu da kayıt altına aldık. Böylece sirkülasyonu da tekrar denetim altına almış olduk” dedi.

Havayolu nakliyatının bilhassa deniz çok ülkelerde vakit ve sürat konusunda değerli avantajlar sunduğunu kaydeden Alp Tuğhan, gemi ile birkaç ayda gidebilecek bir eserin havayolu ile bir iki gün içerisinde teslim edilebildiğine dikkat çekti.

Tuğhan, şöyle devam etti:

“Zamanla yarıştığımız bu devirde artık sürat ve izlenebilirlik konusu kıymet taşıyor. Bu nedenle Yeditepe Kargo olarak kendimize ilişkin bir yazılım gerçekleştirdik. Telefona gönderilecek pop bildirileriyle kargonuzun nerede olduğunu, pozisyonunu ayrıyeten rötar var mı üzere bilgileri fotoğraflarla takip edebileceksiniz. Memleketler arası bir takip aygıtı bu sisteme entegre edilecek. Yeditepe kargo müşterilerine fiyatsız olarak sunulacak. IOS ve Android telefonlarda kullanılabilecek. Nisan ayı sonunda kullanıma sunmayı düşünüyoruz.”

Türk firmaları avantaj sunuyor

Türk firmaları olarak lojistik bölümü için kıymetli avantaj sunduklarını söyleyen Alp Tuğhan, “Uluslararası firmalar gerçekleştirdikleri satın almalarla mahallî markaları bünyesine katarak ederek bir manada kesimi yönlendiriyor. Böylelikle piyasada inhisar haline gelerek istediği fiyatlarla müşterileri yönlendirebiliyorlar. Bu durum hem piyasayı daraltıyor hem de rekabet talihini azaltıyor. İhracatçı firmaların yerli sermayeye sahip ve ülke ismine katma bedel sağlayan Türk firmalarını tercih etmesinin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de dış ticaret olan her yere servisimiz var. Gençlere istihdam sağlıyoruz. Ülkemizin parasını da ülkemizde kalması için çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin ticaret hacmi 14,5 milyar dolar civarındaydı. Bu sayının sadece 4 milyar dolarını İran’la gerçekleştirdik. Sermayesi yurt dışı kaynaklı olan ve Türkiye’de hizmet veren birtakım milletlerarası firmalar, kendi ülkelerindeki ambargolar nedeniyle İran’a direkt mal gönderemediği için bu işi Türk firmaları gerçekleştiriyor. Buradan da ülke ihracatı için yerli markaların kıymeti bir sefer daha ortaya konmuş oluyor”.

“Taşımacılık konusunda büyük havayolu firmalarıyla iş birliği içindeyiz”

Yeditepe Kargo olarak 2005 yılından beri kurumsal firmalara tahlil paydaşlığı sunduklarını da kaydeden Genel Müdür Alp Tuğhan, son olarak kelamlarına şöyle devam etti:

“İzmir’de 3, İstanbul’da 3, Ankara, Konya ve Bodrum havaalanlarında birer ofisimiz bulunuyor. Yurt dışında da ortak hizmet ürettiğimiz temsilciliklerimiz var. Yüklü olarak bozulabilir besin ve canlı hayvan nakliyatı alanında hizmet veriyoruz. Canlı ve donmuş balık taşıması konusunda uzmanlaştık. Bünyemizde iki adet su eserleri mühendisi çalışıyor. Üretim tesisinden son noktaya kadar denetimli formda teslimat gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra ülkemizin savunma endüstrisinin dünya dağıtımı konusunda da değerli tahliller sunuyoruz. Güvenlik departmanımız da bu mevzuda tahliller sunuyor. Bununla birlikte olan paralı askerlik (PMC) sertifikası olan Türkiye’deki tek acenteyiz. Hizmet verdiğimiz noktalar çok geniş olmakla birlikte hava ve deniz yolunu daha çok tercih eden Amerika ve Orta Doğu ülkelerine hizmet veriyoruz. Nakliyecilik konusunda büyük havayolu firmalarıyla iş birliği içindeyiz. Toplam 80 çalışanla hizmet veriyoruz. Taşeronlarla birlikte bu sayı 250’ye ulaşıyor. Her geçen yıl daldaki büyümemizi sürdürüyoruz”.