Şiddetli geçimsizlik yaşayan genç çift, boşanmak için Aile Mahkemesi’ne karşılıklı dava açtı. Her iki davanın kabulü ile tarafların …
Şiddetli geçimsizlik yaşayan genç çift, boşanmak için Aile Mahkemesi’ne karşılıklı dava açtı. Her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına hükmeden Mahkeme; kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verdi. Karar davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile nafaka miktarı yönünden temyiz edilince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi. Daire; davalı-karşı davacı erkeğin, eski kız arkadaşının fotoğraflarını arabasının bagajında saklamasının ağır kusur olduğu gerekçesiyle kararı bozdu. Kararda; fotoğraf saklamayı güven sarsıcı davranışı olarak kabul edildiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte davacı-karşı davalı kadına göre, davalı-karşı davacı erkek daha ağır kusurlu olduğuna hükmetti. Kararda; “Davacı-karşı davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi ile buna bağlı olarak davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddi doğru görülmemiştir” denilerek mahkemenin kusur yönüyle hükmünün bozulduğu belirtildi.
Bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verildi. Davalı-karşı davacı erkek tarafından süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulundu. Dosyanın yeniden değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Eski kız arkadaşının fotoğrafının saklanmasının güven sarsıcı davranış olduğuna dikkat çekilen kararda; “Toplanan delilerle davalı-karşı davacı erkeğin, eski kız arkadaşının resimlerini arabasının bagajında sakladığı ve bu şekilde güven sarsıcı davranışlar sergilediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla davalı-karşı davacı erkeğin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama bozma ilamının bozmaya yönelik 2. bendinin kaldırılarak açıklanan şekilde değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denildi.