Türkiye’nin etkin olarak alana inmesi ile Akdeniz ülkesi Libya’da inisiyatif kaybeden Avrupa Birliği (AB), yine oyuna dönmek için yeni bir adım …
Türkiye’nin etkin olarak alana inmesi ile Akdeniz ülkesi Libya’da inisiyatif kaybeden Avrupa Birliği (AB), yine oyuna dönmek için yeni bir adım atmaya hazırlanıyor. AB’nin Libya’ya askeri misyon gönderme planı üzerinde çalıştığı bildirildi. Brüksel merkezli EUobserver sitesinin haberine nazaran AB, kelam konusu misyon vasıtasıyla Libya’daki öbür güçlerle rekabet ederek nüfuz sahibi olabilmeyi amaçlıyor. Sitenin ulaştığı 1 Temmuz tarihli AB raporunda, “Libya’da barış sürecinin, savaşçıların geniş çaplı silahsızlanması, tasfiyesi ve yine entegre edilmesinin yanı sıra güvenlik dalı ıslahatı gerektirdiği” söz edildi. Evrakta, ülkedeki durumun tasa verici olduğu aktarılarak petrol, silah ve insan kaçakçılığının sürat kesmeden devam ettiği vurgulandı.
ÜÇÜNCÜ ÜLKELER TASFİYE EDİLECEK
Haberde AB’nin gelecek aylarda Kuzey Afrika’da büyük çapta operasyonlar için yaptığı planları nihayetlendirmek üzere olduğu, planların bölgede insan ve silah ticaretini bitirmeyi de hedeflediği aktarıldı. Ulaşılan raporda, “Bu kapsamda, askeri faaliyet alanının tümünün üçüncü ülkelere bırakılmaması için bir AB Askeri Ortak Güvenlik ve Savunma Siyaseti angajmanı değerlendirilmeli” sözü kullanıldı. Dokümanda üçüncü devletlerin hangi devletler olduğu açıkça tabir edilmese de Türkiye, Mısır, Ürdün, Çad, Rusya, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin ülkede bir biçimde varlığını sürdürdüğü biliniyor. Türkiye’nin Libya’daki güçlü askeri varlığına dikkat çekilen raporda, “Libya’nın batısındaki seçilmiş silahlı kuvvetlere, kıyı güvenlik ve donanmasına eğitim sağlıyor” denildiği görüldü.
HAVA GÜCÜ OLUŞTURULACAK
Libyalı yetkililerin “sınırlarında AB’nin takviyesine gereksinim olduğunu belirttiğine” de değinilen raporda, “Bu, Libya makamları kabul ederse kelam konusu ülke toprakları üzerinde AB’nin havadan gözetleme araçları için uçuş hakkı elde etme imkanını doğurabilir” değerlendirmesinde bulunuldu. Haberde, AB’li diplomatların planı kısa müddet içinde görüşeceği fakat kurulun kelam konusu planları şimdi resmi teklif olarak sunmadığı kaydedildi.
TÜRKİYE’Yİ ÇIKARMAK İSTİYOR
Türkiye, Trablus merkezli legal hükümetin davetiyle bir yıldan uzun müddettir Batı Libya’da resmi askeri güç bulunduruyor. İki ülke ortasında imzalanan mutabakatlarla birlikte ilerleyen iş birliği ise kimi ülkeleri rahatsız ediyor. Birleşmiş Milletler ve Almanya’nın himayesinde 23 Haziran’da düzenlenen İkinci Berlin Konferansı’nda, Türkiye’yi bölgeden uzaklaştırmak ismine, ülkedeki tüm paralı askerlerin geri çekilmesi ve ülke genelinde seçimler yapılması davetinde bulunulmuştu. Lakin Ankara, resmi hükümetin davetlisi olarak yabancı asker ve savaşçıların ülkeden “derhal çekilmesi” davetine muhalefet şerhi düşmüştü.
Türkiye’yi elimine etme teşebbüsü
Ortadoğu, Avrasya ve Asya-Pasifik Platformu (ODAP) Yöneticisi Ali Semin, AB’nin Türkiye’yi Libya’da elimine etme uğraşlarını gazetemize kıymetlendirdi. Fransa, İtalya, Almanya üzere pek çok Avrupa ülkesinin Libya’da bir güç çabası içerisine girdiğini söyleyen Semin, “Ancak bu ülkeler tek tek girdikleri için ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır üzere pek çok aktörle karşı karşıya kaldılar. Artık ise AB üzerinden güçlü bir formda gitmek istiyorlar” değerlendirmesinde bulundu. Semin, Türkiye’nin Libya’da kara ve hava üssü olduğunu, bu üslerin ortadan kaldırılması için Türkiye’ye baskı kurulmak istendiğini söyledi. ODAP Yöneticisi Semin kelamlarını şöyle sürdürdü: “Türkiye’yi Libya’dan çıkarmak isteyen Avrupa ülkeleri, AB üzerinden Libya’yı bu formda denetim edebileceklerini düşünüyorlar. AB bunu legal hükümet üzerinden yapmak istiyor. Zira Türkiye’nin elinin güçlü olmasının sebebi, legal hükümetle hareket ediyor olması, legal hükümetin davetiyle orada bulunması. AB de bunun farkında. Öte yandan Libya’nın da AB’nin dayanağına muhtaçlığı var. AB üyesi ülkelerin Libya legal hükümetini tanıması, memleketler arası meşruiyet açısından değerli bir şey. Trablus hükümetinin bu türlü bir davette bulunması demek, kendi meşruiyetini artırması ve elini güçlendirmesi demektir. Böylelikle Hafter’e karşı da tek temsilci olarak görülecek. Legal hükümetin daveti olması durumunda ise büyük ihtimalle AB de kendi kurallarını sunacak. ‘Paralı askerlerle yabancı güçlerin ülkeden büsbütün çıkmasını sağlayın. Çünkü biz size yalnızca fon sağlamayacağız, askeri manada da takviye vereceğiz’ üzere bir kural sunup, bunun üzerinde ısrarla duracağını düşünüyorum.
AB işin içine girerse Türkiye’nin Libya’da işi biraz zorlaşabilir.
