Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Şam’dan terör örgütü SDG’ye dört maddelik ültimatom! Fırat’ın doğusu ve petrol kuyuları…

Şam yönetimi SDG ile yürüttüğü entegrasyon görüşmelerinin boyutunu değiştirdi. Fırat’ın doğusuna ordu sevkıyatı, gümrük kapılarının devri ve enerji sahalarının teslimini içeren 4 maddelik ültimatomun örgüte tebliğ edildiği öne sürüldü.

Şam’dan terör örgütü SDG’ye dört maddelik ültimatom! Fırat’ın doğusu ve petrol kuyuları…
31.12.2025 00:00
0
A+
A-

Münfesih terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın Suriye PKK’sı SDG’ye doğrudan mesaj iletmesine rağmen örgütün Şam hükümetiyle koordinasyon konusunda bir adım atmamış olması, örgüt içindeki direnci veya dış vesayeti gösteriyor.

Şam hükümetiyle varılan ‘10 Mart mutabakatına’ rağmen aylardır müspet hiçbir adım atmayan terör örgütü; Suriye ordusunun Fırat’ın doğusuna geçmesi, gümrük kapılarının devri, enerji kaynaklarının Şam’a geçmesi ve Arap bölgelerinin kontrolünün bırakılması gibi uzlaşma maddelerini uygulamıyor.

Yenişafak gazetesi yazarı Yahya Bostan, konuya ilişkin kaleme aldığı makalesinde, SDG’nin niyetinin Suriye devlet yapısını içeriden dönüştürmek olduğu, Suriye yönetiminin ise SDG ile köprüleri attığı ve ‘son tarih’ belirlediğine vurgu yapıldı.

Yahya Bostan, Trump, Şara ve Türkiye arasında geçen zirvelerde diplomatik yolların tükendiğinin ilan edilmesinin süreci geri dönülmez noktaya taşıdığı belirtti.

Son dönemde artan DEAŞ saldırılarının zamanlamasına ve hedeflerine dikkat çeken Bostan, bu yapının İsrail’in kontrolünde olduğunun altını çizdi.

Yahya Bostan, Suriye’nin güneyindeki diğer grupların SDG’den cesaret alarak ayaklanma başlatma riskinin, sürecin neden hızlı çözülmesi gerektiğini açıkladığını belirtti.

Şam yönetiminin terör örgütü SDG’ye yönelik nihai cevabının dört maddeyi içerdiğini kaydeden Yahya Bostan, örgütün ise bu başlıklarda adım atmama konusunda direndiğini söyledi.

İşte Yahya Bostan’ın yazısının öne çıkan bölümleri…

SAHTE KONVOY

Terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye’deki çatı yapılanması SDG ile Şam rejimi arasında yürütülen görüşmelerin perde arkasını kaleme alan Yahya Bostan, örgütün yalan siyasetine dikkat çektiği yazısında şu ifadelere yer verdi:

“SDG tarafı ‘Şam’la anlaşma sağlandı’ diye duyurdu. Buna göre Mazlum Abdi, Şam’a giderek nihai anlaşmaya imza atılacaktı. Hatta örgüte yakın sosyal medya hesapları, o sırada evinde oturan Abdi’yi alarak, büyük bir konvoy eşliğinde Şam’a götürdü. Beraberinde de Amerikalı komutanlar vardı. Kimileri, örgüt hesaplarından yapılan paylaşımları dikkate alarak yaş tahtaya bastı. Çünkü yapılan şey bir dezenformasyondu.”

‘KANGRENE DÖNÜŞMEDEN KAPATILMALI’

Suriye makamlarının bu yalanları ivedilikle çürüttüğünü belirten Bostan, “Suriye Dışişleri Bakanlığı, SDG ile yapılan görüşmelerin somut sonuç vermediğini duyurdu. Resmi haber ajansı SANA’nın bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisine dayandırdığı haberinde, Abdi’nin ‘anlaştık’ açıklaması reddedildi, ‘Ademimerkeziyetçi öneri devletin birliğini tehdit ediyor’ denildi” sözlerini sarf etti.

Yahya Bostan, Şam’ın nihai kararını 28 Aralık itibarıyla verdiğini kaydetti.

Bölgesel istikrar için terör yapılanmasının tasfiye edilmesinin şart olduğunun altını çizen Yahya Bostan, “SDG’nin Şam’a entegrasyonu Suriye’nin toprak bütünlüğünü, Suriye’nin toprak bütünlüğü de bölgenin istikrarını ve Türkiye’nin ulusal güvenliğini yakından ilgilendirir” tespitinde bulundu.

Güneyde İsrail destekli grupların ve eski Baas kalıntılarının kışkırtmalarına değinen Bostan, “İsrail destekli bazı Dürzi grupların, Batı’da eski Baas kalıntılarının provoke ettiği kitlelerin ayaklanma girişimleri ve federasyon talepleri, SDG sorununun aciliyetini ortaya koyuyor. Diğer iki grubun SDG kadar kapasitesi yok. SDG sorunu çözüldüğünde adım atmaları zor. Bu yüzden diğer iki başlık kangrene dönüşmeden SDG bahsi kapatılmalı.” dedi.

ÜÇ BAŞKENT ANLAŞTI

Kasım ayında Beyaz Saray’da gerçekleşen kritik zirveyi “dönüm noktası” olarak niteleyen Bostan, “Kasım ayında, Beyaz Saray’da yapılan, Trump ve Şara’nın da katıldığı, ABD-Suriye-Türkiye görüşmeleri dönüm noktası oldu. Bu görüşmede SDG adım atmazsa askeri seçenek dışında bir yol kalmadığı vurgulandı. Üç başkent sahada atılacak adımlar konusunda anlaştı.” bilgisini paylaştı.

İPLERİ İSRAİL’DE

Anlaşmanın; DEAŞ’la mücadele, SDG’nin entegrasyonu, Türkiye-Suriye güvenlik anlaşması ve yaptırımların kaldırılması olmak üzere dört ana sütun üzerine kurulduğunu bildirdi.

Süreçle eş zamanlı olarak DEAŞ saldırılarının artmasını manidar bulan Yahya Bostan, “DEAŞ’ın iplerinin İsrail’in elinde olduğunu” söyledi.

ENTEGRE OLMAYI DEĞİL ENTEGRE ETMEYİ İSTİYORLAR

Bakanlar Fidan ve Güler ile MİT Başkanı Kalın’ın 22 Aralık’taki Şam ziyaretinin bir diğer dönüm noktası olduğunu belirten Bostan, “Bu ziyaret iki açıdan önemli. Birincisi, Türkiye-Suriye güvenlik anlaşmasının gereklerinin konuşulduğu anlaşılıyor. /…/ İkincisi, Suriye heyeti, bir gün önce kendilerine ulaşan SDG’nin entegrasyon şartlarını içeren yanıtını Türk heyetiyle paylaşmış olmalı.” dedi.

Bostan, yazısını şöyle sürdürdü:

“SDG, Kuzey Irak’a benzer, kendi ordusu, kendi yönetimi, parlamentosu olan, merkezi hükümet kurum ve askerlerinin bölgeye giremediği, federatif bir model istiyor. Perde arkasında yapılan yorum şudur: ‘SDG Şam’a entegre olmak istemiyor, Şam’ı entegre etmek istiyor.’ Deniyor ki… Amerikalılar entegrasyon için SDG’ye müthiş bir baskı uyguluyor. Ancak henüz başaramadılar. Fidan o toplantıda ‘SDG’nin çok fazla ilerleme kaydetmeye niyeti olmadığını görüyoruz‘ dedi. Suriyeli muhatabı Şeybani ‘Suriye devleti orada olacaktır‘ diyerek SDG’nin teklifini reddetti.”

FIRAT’IN KAPISI AÇILACAK, GÜMRÜK KAPILARI VE ENERJİ ALTYAPILARI DEVREDİLECEK

Yazısının sonunda Şam’ın tavizsiz listesini açıklayan Bostan, “Peki, Şam’ın SDG’ye nihai yanıtı nedir?” sorusunun cevabı olarak şu maddeleri sıraladı:

“Bir. Suriye ordusu Fırat’ın doğusuna geçecek, konuşlanacak. İki. Gümrük kapıları Şam’a devredilecek. Üç. Enerji kaynakları Şam’ın idaresine geçecek. Dört. Kademeli olarak Arap nüfusun yoğun olarak yaşadığı bölgeler Şam’ın kontrolüne bırakılacak. SDG, bu başlıkların hiçbirinde adım atmıyor. Sabah’tan Zübeyde Yalçın’ın haberine göre, İmralı’dan SDG’ye doğrudan mesaj gitmesine rağmen.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.