Fatih’te 3 katlı bir apartmanın altında Bizans devrinden kalma kilise kalıntısı görenleri hayretler içerisinde bırakıyor. Laurentius Kilisesi’ne …
Fatih’te 3 katlı bir apartmanın altında Bizans devrinden kalma kilise kalıntısı görenleri hayretler içerisinde bırakıyor. Laurentius Kilisesi’ne ilişkin bir sarnıç olduğunu söyleyen Doç. Dr. Hasan Ferudun Özgümüş, kilisesinin daha sonra mescide çevrildiğini ve bilinmeyen sebeplerden caminin de yok olduğunu fakat sarnıcın bir kısmının günümüze ulaştığını tabir etti.
Dört büyük imparatorluğa başşehirlik yapan İstanbul’un yer altında Roma, Bizans, Latin ve Osmanlı devrinden kalan yapılar ve eserler hala bulunuyor. Fatih’te ise 3 katlı eski bir apartmanın altında orta Bizans periyodundan kalma kilise kalıntısı görenleri kendine hayran bırakıyor. Laurentius Kilisesi’ne ilişkin bir sarnıç olduğunu ve kilisenin daha sonra Pir Murad Mescidi’ne çevrildiğini belirten Doç. Dr. Hasan Ferudun Özgümüş, buranın sarnıç olarak yapılmadığını Bizans İmparatorluğu periyodunda İstanbul’da yaşanan su probleminden ötürü sarnıca çevrildiğini söz etti. Öte yandan apartmanın yan tarafında kalan bir iş yerinin deposundan girilen sarnıcın 6 sütununun sağlam kaldığı, lakin öbür sütunların betonların içine gömüldüğü görüldü.
“12’nci yüzyıl Laurentius Kilisesi’nin alt yapısı sarnıç haline getirilmiş”
Sarnıç hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Ferudun Özgümüş, “Burası Lavyertus Kilisesi’nin alt yapısı ve sarnıç ancak bu alt yapı olan sarnıç orjinalinde sarnıç olarak yapılmamış. Bizans’ta bu türlü bir adet var. Zira Bizans yani Doğu Roma devrinde İstanbul’da su sorunu olduğu için çok sarnıç var. Kimi alt yapılar sarnıca çevriliyor. Bu onlardan bir tanesi. Eski 12’nci yüzyıl Laurentius Kilisesi’nin alt yapısı sarnıç haline getirilmiş. Var olan kilise direkt mescide çevrildi. Pir Murat Mesciti olarak kullanıldı” diye konuştu.
“Bu bir katliamdır çok kıymetli bir yapıtımız hem Bizans, hem Osmanlı yapıtı yok olup gitti”
Bir arkeolog yüzünden buranın yok olduğunu söyleyen Özgümüş, “Sonra bilinmeyen bir nedenle üst yapısı kaybolup gitti. 2 tane eski mesken yapılmıştı üstüne. 2000 yılında bu konutlardan biri yıkılmıştı. Başkası yani şuan içinde bulunduğumuz yerin üstündeki mesken duruyor. 2008 yılında bir arkeoloğun burada bir şey yoktur diyerek, bunu bence bilerek yaptı, zira burada bir şey olmadığını görmemesi için insanın kör olması lazım. Onun raporuna dayanarak bunu yıktılar. Üzerine de apartman yapıldı. Bugün izi bile yok. Bu bir katliamdır. Çok kıymetli bir yapıtımız hem Bizans, hem Osmanlı yapıtı yok olup gitti. Kemerleri temizleyip gerilerine gidebilsek diğer kalıntılar da çıkar” dedi.
