Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde saat 16.50’de toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) sona erdi. Yılın son MGK’sının ana gündem maddesi Suriye’de değişen dengeler oldu. Suriye rejimi ile bölücü terör örgütü PKK/YPG işbirliği ile …
Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde saat 16.50’de toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) sona erdi.
Yılın son MGK’sının ana gündem maddesi Suriye’de değişen dengeler oldu. Suriye rejimi ile bölücü terör örgütü PKK/YPG işbirliği ile ‘stratejik noktalar’ ele alındı.
Yılın son MGK toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla sürdürülen operasyonlar ile son dönemde meydana gelen uluslararası gelişmeler hakkında Kurula bilgi sunulmuştur.
FİLİSTİN MESELESİNE KALICI ÇÖZÜM
Lübnan’da sağlanan ateşkesin kalıcı olması temennisiyle birlikte, İsrail’in sınır tanımayan katliamlarına ve saldırganlığına son verilmesi için uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına riayet edilmesinin önemine dikkat çekilmiş; Türkiye’nin, Filistin meselesinin adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulmasına yönelik tutumunu sürdüreceğinin altı çizilmiştir.
“HER TÜRLÜ TEHDİT BERTARAF EDİLECEKTİR”
Suriye’de yaşanan son gelişmelerin sivil halkın can ve mal güvenliğine zarar vermemesi için gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğu ve rejimin kendi halkıyla ve meşru muhalefetle uzlaşması gerektiğini bir kez daha gösterdiği; ülkemizin, Suriye’nin toprak bütünlüğü ile birliğinin korunmasına her zaman güçlü destek verdiği ve gereken tüm katkıyı sağlamaya hazır olduğu ifade edilmiş; istikrarsızlık ortamından istifade etmeye çalışan terör örgütlerine asla geçit verilmeyeceği, millî güvenliğimize ve halkımıza yönelen her türlü tehdidin yok edileceği vurgulanmıştır.
Ukrayna’daki savaşa ilişkin son durum ele alınarak uluslararası gelişmelerin, meselenin gidişatına yönelik muhtemel etkileri değerlendirilmiş; savaşın tırmanması eğiliminin önüne geçilmesinin yanı sıra acil bir ateşkes ve adil bir barışa ulaşılmasının önemine dikkat çekilmiştir.
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki müzakerelerde kaydedilen müspet gelişmelerin barış antlaşması ile neticelenmesi yönündeki beklenti ve temennimiz vurgulanmış; tesis edilecek kalıcı barışın, bölgemizdeki tüm aktörlerin menfaatine olacağı kaydedilmiştir.