DOLAR
34,6629
EURO
36,3995
ALTIN
2.950,96
BIST
9.725,61
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Parçalı Bulutlu
3°C
Ankara
3°C
Parçalı Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
5°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
6°C
Cuma Parçalı Bulutlu
6°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
7°C

Marmara Denizi’ndeki salya, su altını da sardı

Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı, belgesel yapımcısı ve su altı görüntüleme yönetmeni Tahsin Ceylan tarafından Gemlik …

Marmara Denizi’ndeki salya, su altını da sardı
16.05.2021 19:00
0
A+
A-

Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı, belgesel yapımcısı ve su altı görüntüleme yönetmeni Tahsin Ceylan tarafından Gemlik, Mudanya sahillerinde gerçekleştirilen çekimlerde elde edilen görüntülerde, canlılığın azaldığı, bazı bölgelerde ise tamamen yok olduğu gözlendi. Ceylan, deniz salyasının su altındaki izlerini ‘trajedi’ olarak nitelendirdi.

‘ESAS TRAJEDİ SUYUN ALTINDA’

Esas trajedinin suyun altında yaşandığına dikkat çeken Tahsin Ceylan, midyelerin üstünün bu tabaka ile kaplandığını belirterek, “Tanık olduğumuz gerçeklik doğanın haykırışı, gözyaşlarıdır. Doğa intikamını mutlaka alacaktır” dedi. Yaşanan süreçte pandeminin de etkili olduğunu ifade eden Tahsin Ceylan, nüfus yoğunluğu ve aşırı tüketimin bu olayı tetiklediğini kaydetti.

Özellikle Marmara ve Karadeniz’deki azot ve fosfor yoğunluğuna dikkat çeken Tahsin Ceylan, şu bilgileri verdi:

“Soluduğumuz havanın içindeki oksijenin yüzde 70’ini denizlere borçluyuz. Bunun yüzde 50’si de tek hücreli canlılar dediğimiz fitoplanktonların fotosentezinden geliyor. Fitoplanktonların büyük bölümünü dinoflagelat dediğimiz türler oluşturuyor. Bunlar organik maddeyi çözen türler. Öldükleri zaman bakteriyel parçalanma yaşıyorlar ve ortamdaki oksijeni hızla tüketiyorlar. Bu tüketimin sonunda anoksik bir alan oluşuyor ve o bölgede yaşayan canlıların yaşamı risk altına giriyor. Son günlerde Marmara Denizi’nde yaşadığımız olay tam da budur.”

Azot ve fosfor açısından riskli bu bölgelerin evsel atık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu aktaran Ceylan, “Bölgelerimizdeki arıtma tesisleri, yapılan yatırımlar, artan nüfus baskısı karşısında yetersiz kalıyor. Kıyısal alanların yüzde 82’sinde ise hala arıtma sistemi bulunmuyor. İnsanlık bu şekilde kendi sonunu hazırlıyor” dedi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.