Özel MMT Amerikan Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Seda Ünsal, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutmak isteyen ancak ilaç kullanmakta olan …
Özel MMT Amerikan Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Seda Ünsal, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutmak isteyen ancak ilaç kullanmakta olan hastaların dikkat etmesi gerekenler konusunda tavsiyelerde bulundu.
Ramazan ayında kontrolsüz ilaç kullanımının hayati tehlike arz ettiğini dile getiren Özel MMT Amerikan Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Seda Ünsal, “Ramazan ayının gelmesi ile birlikte oruç tutmak isteyen ancak diyabet, yüksek tansiyon, kalp, böbrek hastalığı gibi kronik hastalık sahibi olduğu için bir veya birden fazla ilaç kullanmakta olan hastaların dikkat etmesi gereken birçok nokta vardır. Bu dönemde birçok hasta kontrolsüz şekilde oruç tutmaya başlar, ilaçlarını bırakır veya düzensiz ilaç kullanır. Bu durum hayati tehlike oluşturabilecek sorunlara sebep olabilir. Hastalar Ramazan ayında oruç tutmaya başlamadan önce doktor kontrolünden geçmeli ve var olan hastalıkların kontrol altında olup olmadığı konusunda değerlendirilmelidir” dedi.
Ani şeker düşmesi yaşanabilir
Kan şekerinin dengelenmesi için insülin kullanmakta olan hastalar uzun süre aç kaldığında hipoglisemi (ani kan şekeri düşmesi) yaşayabilir ve bu durumun hayati tehlikeye neden olabileceğini belirten Uzm. Dr. Seda Ünsal, “Bu nedenle insülin kullanan hastaların oruç tutması uygun değildir. Oral anti diyabetik dediğimiz tablet şeklinde ilaçlar kullanan şeker hastalarının kullandığı ilaçlar hipoglisemi yapma eğilimi düşük olan ilaç gruplarından seçilmeli, evde sık kan şekeri ölçümü yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Tansiyon ve böbrek hastaları dikkat
Yüksek tansiyon hastalarının Ramazan ayının ilk günlerinde açlık sırasında ani yükselen tansiyon problemi yaşayabileceklerini dile getiren Özel MMT Amerikan Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Seda Ünsal, “Bu durumda tansiyon ilacının sahurda alınması uygun olur. Ramazan ayının ilerleyen günlerinde uzamış açlık durumunda aşırı tansiyon düşmesi yaşanabilir, bu durumda ise tansiyon ilacı iftar vaktinde alınmalı veya ilaç dozu azaltılmalıdır. Bu iki durumdan anlaşılacağı üzere sık tansiyon ölçümü yapılarak hastaya uygun şekilde karar verilmelidir. Böbrek hastalığı olanlar için yeterli sıvı alımı çok önemlidir. İftar ve sahur arasında gereken sıvı miktarının alımı sağlanamıyorsa oruç tutulmamalıdır. Kalp yetmezliği olan ve idrar söktürücü ilaç kullanan hastaların susuzluk durumu göz önünde bulundurularak ilaç dozları azaltılmalıdır” dedi.
Her hasta özel ve farklı olduğunu söyleyerek sözlerini tamamlayan Ünsal, “Her hasta kendi içinde değerlendirilmeli ve doktor kontrolleri aksatılmamalıdır. Bu saydığımız durumlar genel dikkat edilmesi gereken hususlar olup, her hastanın mevcut durumuna uygun tedavi belirlenip kişiye özel uygun yol izlenmelidir” diye konuştu.
Dahiliye Uzmanı Dr. Seda Ünsal asla oruç tutulmaması gereken durumları ise şöyle sıraladı;
“Tip 1 diyabet. Kan şekeri ölçümü 300 üzerinde seyreden tip 2 diyabet. Son 3 ay içinde hipoglisemi veya kan şekeri yüksekliği nedeniyle hastanede yatarak tedavi almış olan diyabetli hastalar. Kontrol altında olmayan kalp yetmezliği. Son 6 ay içinde geçirilmiş kalp krizi. İleri evre böbrek yetmezliği ve diyalize giren hastalar. Gebelik (hiçbir hastalığı olmadığı halde gebelikte oruç tutulması uygun değildir.)”