Türk Ticaret Kanunu, fahiş fiyat tespitinde özel okul yönetimlerine önce asgari ücretin 5 katı ceza öngörüyor, 3 kez tekrarında kapatma gündeme geliyor.
Türk Ticaret Kanunu, fahiş fiyat tespitinde özel okul yönetimlerine önce asgair ücretin 5 katı ceza öngörüyor. 3 kez tekrarında kapatma gündeme geliyor.
Akşam gazetesinin haberine göre, Türk Ticaret Kanunu’na göre özel okullarda fahiş fiyat tespiti yapılabiliyor. Fahiş fiyat tespitinde okul yönetimlerine önce asgari ücretin 5 katı ceza verilebiliyor. Eğer aynı tespit 3 kez yapılırsa okulun kapatılması gündeme gelebiliyor.
Özel okulların yüzde 65’lik zam sınırını yemek ve kırtasiye fiyatlarında fahiş artışlar yaparak aşması yeni bir tartışmayı gündeme getirdi. AKŞAM, fırsatçılık yapan özel okullara karşı velilerin hangi yollara başvurabileceğini araştırdı.
YEMEĞE SERVİS ÜCRETİ FORMÜLÜ
Görüşlerine başvurduğumuz Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları, yemek ücretleri konusunda ‘servis ücretleri düzenlemesi’ benzeri bir düzenlemenin çalışıldığını, ancak hayata geçirilemediğini belirttiler.
Buna göre, tıpkı okul servis ücretleri gibi, illerde valiliklerin yönetiminde yemek ücretlerinde rayiç belirlenecek ve buna göre bir fiyat artış oranı açıklanacaktı. Okullar, bu oranın en fazla yüzde 5-10 üzerine çıkabilecek, ancak fahiş artışlar yapamayacaktı. Bir başka çalışılan düzenleme de, kitap ve kırtasiye fiyatlarına fatura üzerinden yüzde 10 gibi düşük bir kâr oranı gözetilerek fiyat belirlenmesiydi.
Veliler, bu iki düzenlemenin hayata geçirilmesini bekliyorlar.
İKİNCİ YÖNTEM FİYAT TESPİTİ
Ancak halen yemek, kıyafet ve kırtasiye fiyatlarında fahiş artışların önlenmesine yönelik bir yol daha var. Türk Ticaret Kanunu’na göre fahiş fiyat tespiti yapılabiliyor. Okullarda yapılacak inceleme ile bu ürünlere ‘fahiş fiyat’ uygulandığı tespit edildiğinde, okul yönetimlerine önce asgari ücretin 5 katı ceza veriliyor. Eğer aynı tespit 3 kez yapılırsa okulun kapatılması gündeme gelebiliyor. Bireysel veya sivil toplum örgütleri vasıtasıyla yapılacak başvurularla bu yönde inceleme başlatılması mümkün.
Ancak bu yolun da çok kullanılmaması, okulların fiyatları keyfi belirlemesine neden oluyor.
2018’DE SINIR GETİRİLDİ
Özel okul eğitim ücretlerine yapılacak artış 2018’de enflasyon oranıyla sınırlandırıldı. Böylece, ana sınıfı veya birinci sınıfa uygun ücretle alınan öğrencilerin ikinci yıl; diğerleri için de sınıflar arası geçişlerde fahiş fiyat artışlarıyla karşı karşıya kalmamaları sağlanacaktı. 2022-23 eğitim döneminde de hükümet, yüksek enflasyona karşı aileleri korumak amacıyla bu kuralı esnetti ve zam oranını yüzde 36 ile sınırladı. Eylülde başlayacak 2023-24 eğitim dönemi için de özel okul ücretlerine yüzde 65 artış sınırı getirildi.
Özel okulların yemek ve kırtasiye parasını şişirerek yüzde 65’lik fiyat artış sınırını deldiği gündeme gelmişti.
ZAM SINIRI ÜÇ YOLLA AŞILIYOR
Ancak özel okulların iki farklı alanda yaptığı uygulama, öğrenci ailelerini hâlâ fahiş fiyatlarla karşı karşıya bırakıyor. Birinci uygulama, Milli Eğitim Bakanlığı’nın uyguladığı ‘zam sınırı’nı aşmaya yönelik mevzuatın arkasından dolanmak. Şöyle ki; okullar, yasal zam sınırlamasını ‘yüksek liste fiyatı ve indirimli kayıt, üst sınıfta liste fiyatından zam’ formülüyle aşıyorlar. Yüksek eğitim fiyatı üzerinden indirim alan veliler, bir sonraki sınıfta ‘indirimli’ fiyat yerine ‘liste fiyatı’ üzerinden zamlı ücret ödemekle karşı karşıya kalıyor. Bu yöntem, kurumsal yapısı güçlü nitelikli eğitim kurumları arasında daha az görülüyor.
KADEME GEÇİŞİNDE LİSTE FİYATI
Bir başka formül de ‘anaokulu uygun fiyatlı, birinci sınıf liste fiyatı’ şeklinde uygulanıyor. Anaokuluna düşük ücretle alınan öğrencinin velisi, birinci sınıfta liste fiyatıyla karşı karşıya kalıyor. Üçüncü formül ise yasal zam oranının okul geçişlerinde uygulanmaması. Böylece ana okulundan ilkokul birinci sınıfa, ilkokuldan ortaokula (5. sınıf) ve ortaokuldan liseye (9. sınıf) geçişlerde yasal zam oranı yerine ‘yeni liste fiyatı’ uygulamak. Bu formül de uygulamada okullar arasında farklılık gösteriyor; kimi okullar yasal zam sınırları içinde kalmayı tercih ediyorlar.