Ekonomik raporda dikkat çeken detay: Uzman isim değerlendirdi…

OECD’nin merakla beklenen 2025 Ekonomik Görünüm Raporu kamuoyuyla paylaşıldı. Raporu değerlendiren Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yüksel Okşak, dünya ekonomisine dair önemli tespitlerin yer aldığı raporun, hem küresel dengeler hem de Türkiye ekonomisi açısından dikkat çekici mesajlar barındırdığını söyledi.

Raporun genel hatlarını özetleyen Doç. Dr. Okşak, enflasyon konusunda birçok ülkede dengelenme sürecinin başladığını, ancak bu sürecin hizmet sektörü ve gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle kalıcı hale gelme eğiliminde olduğunu belirtti. Okşak, “Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalarda finansal koşulların gevşediğini görüyoruz. Varlık fiyatlarında yükseliş, krediye erişimde iyileşme ve düşük şirket tahvili getirileri bunun göstergesi” dedi.

Ancak bu tabloya rağmen, varlık değerlemelerindeki kırılganlıklar ve artan mali risklerin, önümüzdeki dönemde küresel ekonomide yeni endişeler doğurabileceğine dikkat çekti.

KÜRESEL BÜYÜME HIZI YAVAŞLIYOR 

Doç. Dr. Okşak, raporda küresel GSYİH büyüme hızının önümüzdeki üç yılda kademeli olarak düşeceği öngörüsüne de dikkat çekti. 2024’te yüzde 3,3 olan küresel büyümenin, 2025’te yüzde 3,2’ye, 2026’da ise yüzde 2,9’a gerilemesinin beklendiğini ifade etti.

Bu yavaşlamanın nedenleri arasında, yüksek tarife oranları, süregelen politika belirsizlikleri, ticaret ve yatırımları sınırlayan jeopolitik riskler yer alıyor. Okşak’a göre bu durum, özellikle gelişmekte olan ekonomiler için hem iç hem dış talep yönünden baskı yaratabilir.

ABD, AVRO BÖLGESİ VE ÇİN’DE BÜYÜME YAVAŞLIYOR

Ülke bazında öngörüleri de değerlendiren Okşak, ABD ekonomisinde 2025 ve 2026 yıllarında ciddi bir yavaşlama beklendiğini, 2024’te yüzde 2,8 olan büyümenin 2025’te yüzde 1,8’e ve 2026’da yüzde 1,5’e düşeceğini aktardı. Avro Bölgesi için ise bu oranların 2025’te yüzde 1,2 ve 2026’da yüzde 1,0 olarak öngörüldüğünü söyledi.

Çin ekonomisinde de benzer bir tablo olduğunu belirten Okşak, “2025’te yüzde 4,9, 2026’da yüzde 4,4’lük bir büyüme bekleniyor. Vergi yükleri, teşviklerin azalması ve tüketici güvenindeki zayıflama burada etkili” dedi.