Başakşehir Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde doğuştan engelli olan belediye işçisi Metin Mete ile örnek bir çalışma gerçekleştirdi …
Başakşehir Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde doğuştan engelli olan belediye işçisi Metin Mete ile örnek bir çalışma gerçekleştirdi. “Engelleri aşmak için kesinlikle bir işin ucundan tutun” tavsiyesinde bulunan Mete, “Hiçbir vakit, hiçbir yerde mahzur yok” dedi.
Başakşehir Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde azmi ve çalışkanlığıyla herkese örnek olan belediye çalışanı Metin Mete ile manalı bir çalışmaya imza attı. Toplumsal İşler Müdürlüğü’nde misyon yapan doğuştan engelli Metin Mete, pürüzleri bir bir nasıl aştığını anlattı.
“Türkiye’nin harika çocuğu seçildim”
1984 yılında Bitlis’te dünyaya gelen Metin Mete, “Hastane, ebe üzere kurallar olmadığı için doğumumu anneannem yaptırmış. Doğumdan sonra 5 gün boyunca beni anneme göstermemişler. Sonra alıştıra alıştıra söyleyerek anneme o denli göstermişler. Bitlis’te engellilikle çok fazla tanışmadım. İlkokula başladığım vakit birçok şeyi ailemin yardımıyla çözmüştüm. Bir televizyon kanalının benimle haber yapmasının akabinde hayatımda kimi kıymetli değişiklikler oldu. 1992 yılında ‘Türkiye’nin Muhteşem Çocuğu’ seçildim” diye konuştu.
“Engelli olduğumu İstanbul’a gelince anladım”
Ailesinin de yardımıyla birçok işini ayaklarıyla yapan Mete, “İnsanlar nasıl elleriyle yemek yemeyi, fotoğraf yapmayı, yazı yazmayı öğrenebiliyorsa ben de, ailemin yardımıyla ayaklarımı kullanmayı öğrendim. İlkokula başladığım vakit çok zorlanmadım. Öğretmenim bana takviye veriyordu. Engellilikle ilgili yakından uzaktan alakam yoktu. Engellinin ne olduğunu anlayamazdım. İstanbul’a geldiğim vakit yavaş yavaş engelliliği öğrenmeye başladım” tabirlerini kullandı.
“İlk kez engelli olduğuma dair bir şey istendi”
Çok güzel arkadaşlıklar kurduğu liseden sonra iş hayatına adım atmak için teşebbüslerde bulunduğunu anlatan Metin Mete. “Engelli olduğuma dair benden rapor istendi. Birinci kere engelli olduğuma dair benden bir şey istendi. Raporu aldım. Bir iş yerine görüşmeye gönderildim. Bana ‘Metin Beyefendi, size ne iş verebiliriz’ diye soruldu. Orada güya bütün dünya karardı. Bütün hayatım gözümün önüne geldi. Sanki ben ne iş yapabilirim? Bana şu işi verebilirsiniz derim fakat o denli bir şey yok. Çok haklısınız dedim. Oradan çıkar çıkmaz araştırmaya başladım, ben kendimi nasıl geliştiririm diye. Engellilere yönelik kurslar varmış. Bir yıl boyunca kendimi geliştirmek için uğraştım. Üç otobüsle Çağlayan’a giderek bilgisayar eğitimi aldım. Oradan çıkıp diksiyon eğitimi almaya gittim. Bir taraftan da vücut lisanı, hitabet eğitimi aldım” formunda konuştu.
“Engelleri aşmak için kesinlikle bir işin ucundan tutun”
Kendisini geliştirmek için daima gayret gösterdiğini söz eden Metin Mete, engellilere kıymetli tavsiyelerde bulundu. “Mutlaka maksatlarınız olsun” diyen Mete, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Engeliniz, yapmak istediğiniz hiçbir işe pürüz olmasın. Yapmak istediğiniz şeyi, gaye olarak belirleyin ve o maksada koşun. O gayeye ulaşmaya yakın olduğunuzda yahut ulaştığınızda, o gayesi büyütün. Bütün engellileri, sanat ve spor alanında faaliyet göstermeye davet ediyorum. Bu, sizlere özgüven kazandıracaktır. Dışarıya çıkarak topluma adapte olmayız. Manileri aşmak için kesinlikle bir işin ucundan tutmak lazım. Hiçbir vakit, hiçbir yerde pürüz yok.”
