Evi balçıkla kaplanan engelli çifti mahsur kaldığı balkondan polisler merdivenle kurtardı

Kastamonu’da 46 gün evvel meydana gelen sel felaketinde konutu sular altında kalan ve balçıkla kaplanan engelli vatandaş, o anları anlattı. Engelli eşi ile birlikte mahsur kaldığı balkondan polis gruplarının merdiven uzatmasıyla kurtulan Celal Aksoy, “O esnadaki kaygı anlatılmaz, o kaygı anlatmakla bitmez” dedi.

Kastamonu’da 11 Ağustos’ta Ezine Çayı’nın taşması sonucu meydana gelen sel, can kayıplarının yanı sıra çok sayıda konut ve iş yerinin ziyan görmesine neden oldu. Sel felaketinin yaşandığı Abana ilçesinde selin geldiği sırada konutta bulunan bedensel engelli Celal Aksoy, eşi ile birlikte balkonda mahsur kaldı. Balkondaki bağrışmalar üzerine olay yerine gelen polis grupları, balkona sarkıttıkları merdiven yardımıyla engelli çifti mahsur kaldıkları yerden kurtardı.

“Evi su basınca balkona çıktık”

Yaşadığı kaygı dolu dakikaları anlatan Celal Aksoy, “O gün rahmet yağmaya başladı. Tahminen sel basar fikriyle meskene çıktım. Meskene çıktığımda küçük bir su birikintisi geldiğini gördüm. Suyu dışarıya tahliye ettim, kapının önüne halıları koydum. Berbat halılar vardı, kapının altından su girmesin diye onları serdim. İçeriye girdim ve bir anda harıltı koptu. Dışarıya çıkıp baktığımda kapının altından su aktığını gördüm. ’Kaçayım, meskenden çıkayım’ dedim lakin o esnada üstten yanlışsız harıl harıl heyelan geldi. Meskenin önü esasen dolmuş, oradan çıkışımız da yok. Konutun içini su basınca balkona çıktım. Balkondan ’Kimse yok mu?’ diye bağırdım. O esnada hocamız camideymiş. ’Ben polisi arıyorum’ dedi. Polisler geldi ve balkondan merdivenle beni ve eşimi indirdiler. Biraz bekledik, ondan sonra da bizleri yurda yerleştirdiler. Yurtta yaşıyoruz, konutum balçık içerisinde. Eşyalarım olduğu üzere selde gitti. Yapacak bir şeyimiz yok, Allah sonumuzu yeterli yapsın” dedi.

“Polisler, merdiven uzattı öylelikle kurtulduk”

Sel geldiğinde balkonda mahsur kaldıklarını söyleyen Aksoy, “Polisler merdiven uzattı. Bende merdiveni demir korkuluklara bağladım, merdiven biraz kısa kaldı. Altına masa koydular ve tuttular. Masanın üzerine 4 tane polis çıkıp merdiveni tuttular. Eşimle birlikte beni balkondan indirdiler” diye konuştu.

“Yaşadığım endişeyi anlatmak mümkün değil”

Yaşadığı kaygıyı anlatmanın mümkün olmadığını belirten Celal Aksoy, “O esnadaki kaygı anlatılmaz, o endişe anlatmakla bitmez. Bağrışımı çarşının içerisinden duymuşlar. Konutumuza giremiyoruz, içerisi balçıkla kaplı. Eşyalarımız da olduğu üzere gitti. Çamaşır makinem vardı, buzdolabım, fırınım, derin dondurucum vardı. 2 bin 500 liraya derin dondurucu almıştım, daha birinci taksitini ödedim. Eşimle benim bin 400 lira maaşımız var. Tuvalette bekçilik yapıyorum, buradan da biraz destek almasak geçinmemiz mümkün değil. Eşim trafik kazası geçirdi, bu yüzden engelli. Ben ise doğuştan engelliyim. Yürümekte çok zahmet çekiyorum” halinde konuştu.

“Evin içinde 30 santimetre balçık oluşmuş”

Arkadaşının konuta çıkıp baktığını ve içeride 30 santimetre balçık olduğunu söylediğini söz eden Celal Aksoy, şöyle konuştu:

“Ben meskene çıkamadım, arkadaşım çıkıp baktı. Onun anlatmasına nazaran 30 santimetre civarında balçık olduğunu söyledi. Dolapların kapısı açılmıyor, içerisine kokudan da girilmiyor. Dolapta da yiyecek vardı, elektrikler olmadığı için onlar da bozuldu. Kokmuş olabilir. Arkadaşım, ’Kokudan içeriye girilmiyor’ demişti.”