Sağlık Bakan Yardımcısı Aydın:

Sıhhat Bakan Yardımcısı Sabahattin Aydın, “2014-2020 yılları ortasında yapılan ihalelere işaret edip ‘Müsteşar yardımcısı olduğum periyotta bakanlıkla iş yaptığım’ tezinin gerçekle bağdaşması mümkün değildir. Çünkü rastgele bir şirketin ortağı olmadığım üzere bu tarihlerde müsteşar yardımcısı vazifesinde de değildim” dedi.

Sıhhat Bakan Yardımcısı Sabahattin Aydın, birtakım basın yayın organlarında yer alan bir haber ile ilgili bir açıklama yayımladı. Bakan Yardımcısı Aydın, mevzu hakkında toplumsal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yayımladığı açıklamasında şu tabirleri kullandı:

“’İkinci Pekcan Vakası’ başlıklı haberle ilgili zorunlu açıklama. 19 Haziran tarihinde birtakım basın yayın organlarında daha evvel de yalanlanmış birçok argümanın sahibi olan bir milletvekilinin beyanlarına dayalı olarak hakkımda çıkan haber temelde yalnızca şahsımı değil temsil ettiğim bakanlığı da gaye alan büsbütün düzmece, iftira ve karalamadan ibarettir. Basın etiği ile bağdaşır yanı bulunmayan bu yazının doğruluğu hiç araştırılmadan birtakım gazetelerce alıntılanması da ayrıyeten hüzün kaynağıdır.

Mevzu edilen şirketin 20 yıl evvel kuruluşu sırasında kurucuları ortasında eşimin yer alması ve oğlumun bu şirkette bir müddet vazife alarak ayrılmış olması dışında, haberin direkt şahsımla ya da dolaylı olarak ailemle ilgili hiçbir yanlışsız yanı yoktur. Mezkur şirketin aileme ilişkin olduğu ve hülle yoluyla devredildiği tezi büsbütün palavra ve iftiradan ibarettir. Bahse husus şirket hiçbir vakit ne benim ne de ailemin olmuştur. 2014-2020 yılları ortasında yapılan ihalelere işaret edip ‘Müsteşar yardımcısı olduğum periyotta bakanlıkla iş yaptığım’ tezinin gerçekle bağdaşması mümkün değildir. Çünkü rastgele bir şirketin ortağı olmadığım üzere bu tarihlerde müsteşar yardımcısı vazifesinde de değildim.

Daha evvel Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden şahsımla ilgili misal iftiralarda bulunarak karşılığını alan, buna karşın karalama kampanyasına basını da ortak eden sayın vekilin tavrını talihsizlik olarak görüyor ve kınıyorum. Aziz meclisimizin kürsüsünü palavra ve iftiraları ile meşgul etmekle kalmamış kişilik haklarıma da saldırmıştır. Yürüttüğüm misyonları muvaffakiyetle icra etmek için her türlü fedakarlığa katlanırken şahsımın kirli siyasetin gereci yapılmasına fırsat vermeyecek ve yasalar çerçevesinde haklarımın takipçisi olacağım”