Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de düzenlenen Küresel Medya Kongresi’nde, “Yapay Zeka Teknolojisinde Ağırlıklı Medya: Yaklaşan Tehdit ya da Fırsat” başlıklı panel gerçekleştirildi.
Abu Dabi Ulusal Sergi Merkezi’nde, stratejist ve yazar Michael Bayler moderatörlüğündeki panele, ABD merkezli Intentional Futures şirketinde Dijital Strateji ve İnovasyon Direktörü Jess Groopman, Londra City Üniversitesine bağlı Bayes Business School’dan Prof. Neil Maiden ve Noel Tock, konuşmacı olarak katıldı.
Groopman, yapay zeka alanındaki gelişmelerin dünyanın her yerinde ve Silikon Vadisi’nde ön planda olduğunu belirterek,“Bu teknolojiye yapılan yatırım hakkında konuşmak gerekirse, 2023’te yaklaşık 17 milyon ABD doları değerinde bir yatırımla karşı karşıyayız.” diye konuştu.
Bunun teknolojik gelişmeleri gerçekleştirmek için bir yarış, aynı zamanda bir yetenek olduğunu dile getiren Groopman, bu yarış dinamiğinin yapay zeka kültürünü karakterize ettiğini söyledi.
Groopman, bu teknolojinin son yıllarda halihazırda mevcut olduğunu ancak son günlerde hızlı gelişme gösterdiğini kaydetti.
“YAPAY ZEKA, İŞLETMELERİN İHTİYAÇLARINDAN BAĞIMSIZ DEĞİL”
Maiden da yapay zeka teknolojisinin ortaya çıkışının, işletmelerin ihtiyaç duyduğu unsurlardan bağımsız olmadığını anlattı.
Medya sektöründeki gibi, çoğu işletmenin çalışanlarından yaratıcı fikir ve kritik düşünme yetisi beklediğini belirten Maiden, yapay zekanın gazetecilik mesleğine katkılarına değindi. Maiden, “Gazetecilik yaratıcı endüstrilerden biri ve dolayısıyla yaratıcı düşünme beklenir.” ifadesini kullandı.
ChatGPT sohbet robotunun ortaya çıkmasının, insanların yapay zekayı anlamasına yardımcı olduğuna işaret eden Maiden, yapay zekanın, medya alanında yaratıcı ve kaliteli fikirler ortaya konulabilmesine olanak sağladığını aktardı.
Tock ise yapay zeka teknolojisinden günlük yaşamında iyi bir şekilde yararlandığını dile getirdi.
Yapay zekanın kendi hayatını yönetmediğini söyleyen Tock, yapay zekanın yeni fırsatları beraberinde getirdiğini kaydetti.
Tock, bu teknolojinin nereye gideceği konusunda felsefi bir bakış açısına sahip olmadığını da sözlerine ekledi.