İstanbul’da yaşayan Şükran Ayalp, ilk teşhislerde pankreas kanseri gibi görülen “Otoimmün pankreatit” hastalığına yakalandı. Yüz binde 5 kişide görülen hastalığa yakalanan Ayalp, kemoterapinin kıyısından döndü.
İstanbul’da yaşayan Şükran Ayalp isimli kadın, midesinde dolgunluk, ani kilo kaybı, iştahsızlık gibi şikayetlerle hastaneye gitti. Ayalp’ın ilk sonuçları pankreas kanserini işaret etti ancak “Otoimmün pankreatit” olduğu çok geç olmadan anlaşıldı. Yüz binde 5 kişide görülen hastalık hakkında Prof. Dr. Özdil açıklamalarda bulundu.
Ani kilo kaybı, iştahsızlık gibi şikayetlerle Biruni Üniversite Hastanesi’ne başvuran Ayalp’in pankreasında kitle olduğu tespit edildi. Kitle, ilk tetkiklerde pankreas kanseri gibi görülse de durumdan şüphelenen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Kamil Özdil, yeniden biyopsi istedi. Tetkikleri değerlendiren Özdil, Şükran Ayalp’in aslında kanser olmadığını fark etti ve kanser kitlesine çok benzeyen, yüz binde 5 kişide görülen “Otoimmün pankreatit” hastalığı teşhisini koydu. 55 yaşındaki kadın hasta ilaçla tedavi altına alınırken kitlede küçülme tespit edildi.
KİTLE KANSERE İŞARET EDİYORDU
Teşhis ve tedavi sürecini anlatan Prof. Dr. Kamil Özdil, “Ayrıntılı tetkikler ve görüntülemelerde hastanın pankreasında 5 cm civarında bir kitle tespit ettik. Radyolojik görüntülere göre kitle oradaki damarlara tutunmuş olduğu için ameliyat aşamasını da geçmiş olan bir pankreas kitlesiydi, tamamen kanser görünümüne sahipti. Bunu üzerine kemoterapi alabilmesi için EUS (endoskopik ultrasonografi) dediğimiz yöntemle pankreastan biyopsi aldık. Biyopside kötü hastalığı çağrıştıran hücre saptayamadık. Bundan emin olmak için bir kez daha biyopsi alıp başka bir merkezde de bunu değerlendirdik. Tüm bulguları üst üste topladığımız zaman hastada kanser görünümünde ortaya çıkan ama kanser olmayan, ottiomun pankreatit denilen hastalığı tespit ettik” dedi.
BİYOPSİ AVANTAJ OLDU
Başlanan tedavi ile kitlenin neredeyse tamamının kaybolduğunu belirten Prof. Dr. Özdil, birçok vakada ancak ameliyat aşamasında ottiomun pankreatit tanısının koyulabildiğini ifade ederek, “Hasta, bu hastalığın tespit edilememesi nedeniyle aslında ameliyat gereksinimi olmadığı halde ameliyata alınabilmekte. EUS’la yapılan biyopsi ile tanının tam netleşmiş olması, bu hasta için bir avantaj oldu. Hasta, kemoterapi veya ameliyat gereksinimi olmadan tedavi görmüş oldu” şeklinde konuştu.
Her kitlenin kötü huylu tümör olmayacağını, bunun çok dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kamil Özdil, sözlerini şöyle noktaladı:
“Otoimmün pankreatit nadir görülen bir hastalık. 100 binde 5 ila 3 civarında görülme oranı mevcut. Her gördüğümüz kitle kanser olmayabilir. Onun için hastayı iyi değerlendirdikten sonra ona uygun testleri yapıp gerekiyorsa mutlaka biyopsi alıp değerlendirilmeli. Bu vakada da gördüğümüz gibi nadir de olsa birey için hayatın akışını değiştirebiliyor.”
İKİ DEFA BİYOPSİ YAPILDI
Gittiği başka bir merkezde de kitlenin pankreas kanseri olarak değerlendirilmesi üzerine zor günler yaşayan Şükran Ayalp, “Kamil hocanın bilim ahlakı bizi doğru yola götürdü. Ona çok teşekkür ediyorum. Hastalığımın üzerinde tekrar durdu. ‘Bunun ne olduğunu bilmemiz gerekir ki tedaviyi ona göre yapalım’ dedi. Onun üzerine ikinci bir biyopsi daha yapıldı ve neticede kanser olmadığı anlaşıldı. Gereksiz yere ameliyat olmadan ya da kemoterapi almadan, otoimmün pankreatit adı verilen hastalık olması sebebiyle tedavinin steroidler üzerinden yapılacağı ortaya çıktı” diye konuştu.
‘DİBE GİTTİM, TEKRAR YUKARI ÇIKTIM’
Kısa sürede yaşadığı karmaşık duyguları da anlatan Ayalp, “Dibe gittim, tekrar yukarı çıktım. İlk kanser ihtimalinde ölümü çok düşündüm ama sağ olsun eşim bana çok destek oldu, ilgisini gösterdi. O beni biraz daha güçlü tutmaya çalıştı. Şimdi soru işaretlerim var ama hayata olumlu bakıyorum” dedi.
Tedavisi bir aydır devam eden Şükran Ayalp’in durumu hızla iyiye gidiyor.