Diyabet, hipertansiyon, kanser, çeşitli kronik hastalıklar, yaşa ya da bağışıklık sistemine bağlı hastalıkların yetersiz glutatyon düzeyleri ile …
Diyabet, hipertansiyon, kanser, çeşitli kronik hastalıklar, yaşa ya da bağışıklık sistemine bağlı hastalıkların yetersiz glutatyon düzeyleri ile ilgili olduğunu söz eden Diyetisyen Hande Güngör, bedende kâfi glutatyon sentezi için ise en değerli bileşenin protein olduğunu söyledi.
Glutatyon, sistein, glisin ve glutamik asitten oluşan bir aminoasit kümesi olduğunu belirten Özel Medicana Bursa Hastanesi Diyetisyen Hande Güngör, “Oksidatif gerilimin azaltılması, metabolik detoksun arttırılması ve bağışıklık sistemi işlevlerinin düzenlenmesi üzere çeşitli fizyolojik süreçlerde değerli bir rol oynar. Diyabet, hipertansiyon, kanser, çeşitli kronik hastalıklar, yaşa ya da bağışıklık sistemine bağlı hastalıkların yetersiz glutatyon düzeyleri ile ilişkilendirilmektedir. Yüksek antioksidan tesiri ile bilinen glutatyon oksidatif gerilim düzeneği üzerinden bağışıklık işlevlerinde faal misyon alır” dedi.
Glutatyon düzeylerinin kâfi olması için bedene alınan proteinlerin uygun sindirilmesi gerektiğini belirten Güngör, “Yetersiz mide asidi, pankreatik enzim yetersizliği, düşük plazma albümini ve besin alımı eksiklikleri ve birtakım ilaçların kullanımı yorgunluk ile belirti gösteren düşük glutatyon aktivitesi semptomlarıdır. Bedende kâfi glutatyon sentezi için en kıymetli bileşen proteinlerdir. Bilhassa peynir altı suyu proteini sistein içeriğinden en güçlü besinlerdendir. Yapılan çalışmalarda sağlıklı bireylerde günde 40 gram alımı glutatyon seviyesini ve bağışıklık işlevlerini arttırmıştır. Peynir altı suyu yani whey proteini içeren besinler, yoğurt, süt, tereyağı, krema ve peynir” dedi.
Kronik hastalıklar ve inflamasyonun oksidatif gerilimi arttırması sebebiyle inflamasyondan esirgeyici bileşenlerden omega-3 alımı glutatyon seviyesini artırdığını tabir eden Güngör, “Omega-3 alımı üzere yüksek kaynaklardan alınabileceği üzere yanlışsız ve aktif balık yağı kapsülleri ile de alınabilir. Yapılan çalışmalarda günlük ülkü ölçüde C vitamini alımı antioksidan tesiri ile glutatyon seviyesini bariz halde artırmıştır. Prooksidan özellikleriyle öne çıkan fitokimyasallardan varlıklı, brassica sebzeler, brokoli, roka, brüksel lahanası, lahana, karnabahar, turp, şalgam, su teresidir. Allium sebzeler, sarımsak, soğan, yeşil soğan, arpacık soğanı, pırasa ve frenk soğanı, limon, greyfurt, portakal ve mandalina glutatyon enzim aktivitesini destekleyerek antioksidan kapasiteyi artırır. Yapılan çalışmalarda günde 4 bardak yeşil çay tüketiminin kan glutatyon düzeyini manalı ölçüde artırdığı bulunmuştur. Lakin yüksek ölçüde kafein içeren ve birtakım ilaçlarla etkileşime giren yeşil çayın tüketimine dikkat etmek gerekir. Genel olarak kükürt içeren sebzelerden yeşil sebzeler, kuşkonmaz, avokado, salatalık, yeşil fasulye ve ıspanak üzere besinler glutatyondan zengindir. Glutatyon düzeyini ve antioksidan karşılığı artırmak için bu besin kümelerine diyette yer vermek ve klâsik Akdeniz tipi beslenmeye yönelmek gerekir. Lakin bu besin kümelerini hakikat formda pişirme ve hazırlama usulleri kullanarak tüketmek besinlerden sağlanan faydayı artıracaktır” halinde konuştu.
