Çocukluk çağında aşılama

Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Gizem Ergün Özdel, aşılama ile önlenebilecek hastalıkları geçirmektense, bu hastalıklardan korunmanın hem çocuklar hem de ebeveynler için daha kolay ve ekonomik olduğunu söyledi.

Aşılama ile immünobiyolojik casuslar kullanılarak bağışıklık sisteminin uyarıldığını ve yapay olarak hastalıklara karşı bağışıklık oluşturulduğunu söz eden Özel Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Gizem Ergün Özdel, “Büyümenin, gelişmenin ve öğrenmenin süratli olduğu çocukluk periyodunda geçirilen hastalıklar çocukların yaşıtlarından geri kalmalarına sebep olabilir. Aşılama ile önlenebilecek hastalıkları geçirmektense, bu hastalıklardan korunmak hem çocuklar hem de ebeveynler için daha kolay ve ekonomiktir. Çocukluk çağında geçirilen bu hastalıklar yaşıtlarından geri kalmalarına yol açabilir ve hatta kalıcı hasar bırakabilir. Önlenebilir hastalıklara karşı çocukları korumamak, bu çocukların ergenlik ve erişkin devir fizikî ve ruhsal sıhhatlerini etkilemekte ve toplum sıhhatini riske atmaktadır” dedi.

Öteki bir boyutu ile aşılanan çocukların bağışıklama ile korunmasının yanı sıra çocuk hastalığı geçirmeyeceğinden aşılanmamış şahıslara de bulaştırmayacağını, böylelikle bu hastalıkların daha az görülerek, toplum bağışıklığı oluşacağını belirten Özdel, “Toplum bağışıklığı ile aşılanma vakti gelmemiş bebekler, aşılanmasına pürüz durumu olan, bağışıklık sistemi yetmezliği yahut kanser üzere hastalığı olan toplumdaki başka bireyler de korunmuş olur. Yalnızca çocukların değil yetişkinlerinde bağışıklaması kıymetlidir. Ömrünün birinci aylarındaki bebekler ve bağışıklık sistemi yetersiz olan olgular bilhassa enfeksiyon hastalıkları açısından risk altındadır. Çarçabuk hastalanan ve hastalıkla baş edebilecek kadar bağışıklığı kuvvetli olmayan bebeklere enfeksiyonlar etraflarından bulaşmaktadır. Aşı yapılsa da kâfi bağışıklığın oluşması vakit aldığından çocukla teması olan etrafının aşılanması bebek ve çocukları hastalıklara karşı koruyabilir” diye konuştu.

Aşı ile korunabilir hastalıkları denetim altına almak ve ortadan kaldırmanın, hassas yaş kümelerine enfeksiyona yakalanmadan evvel ulaşıp, bağışıklamalarının sağlanması ve aşı ile korunabilir hastalıkların ve bu hastalıklardan kaynaklanan sakatlık ve ölümlerin engellenmesinin hedeflendiğini tabir eden Özdel, “Türkiye’de de 1981 yılında ‘Genişletilmiş Bağışıklama Programı’ başlatılmış ve o devirde difteri, boğmaca, çocuk felci, tüberküloz, kızamığın dahil edildiği çocukluk çağı aşı takviminin temelleri atılmıştır. Aşı çalışmaların başarısı sonucunda 1998 yılından beri ülkemizde çocuk felci olgusu görülmemiş başka hastalıkların görülme sıklıkları epeyce azalmıştır. İlerleyen yıllarda kızamıkçık, kabakulak ve H. İnfluenza aşısı, Hepatit B, pnömokok (zatürre aşısı) Hepatit A ve son olarak 2013 yılı şubat ayında suçiçeği aşısı şimdiki aşı programına eklenmiştir. Çocukluk çağı aşılama programları teknolojik ilerlemeler ve şimdiki literatür ışığında tertipli olarak yenilenmektedir” dedi.