Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bakan Işıkhan belediyelerin borcunu açıkladı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, “Belediyelerin 196 milyar borcu var” diyerek, “Tüm belediyelere eşit yaklaşıyoruz, borçlar ödenmeli” açıklamasında bulundu.

Bakan Işıkhan belediyelerin borcunu açıkladı
26.04.2025 23:00
0
A+
A-

SON DAKİKA HABERİ: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, CNN Türk’te gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Işıkhan, “Tüm belediyelere eşit yaklaşıyoruz, borçlar ödenmeli. Belediyelerin 196 milyar borcu var.” dedi. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye’nin gündemi malum. İstanbul’da yaşadığımız evler bunlarla ilgili Kütahyalı kardeşlerime ve depremi hisseden tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum bir kez daha.

“DEPREM SİYASETE ALET EDİLEMEZ”

Çok şükür can kaybımız olmadı bu sevindirici. Olduğu ilk günden itibaren devletimizin tüm imkanları biliyorsunuz seferber edildi. Burada kentsel dönüşüm projeleri yapı denetim sistemleri deprem yönetmelikleri gibi konuların ne kadar hayati olduğunu siyasete malzeme yapılmayacak kadar da önemli mevzular olduğunun altını çizmek istiyorum. Depremi önleyemeyiz ancak depremi hazır şehirler daha güçlü şehirler inşa edebiliriz bu da bizim elimizde.

Sosyal güvenlik sistemimizin sürdürüldüğü birliği için bizim tek bir gelirimiz var bu gelirde işverenlerimizin ve kamu kurumlarından tahsil ettiğimiz sigorta primleri. Ancak belediyeler 31 Mart seçimleri öncesinde sayın cumhurbaşkanımızın SGK’ya olan prim borçlarının ödenmesi noktasındaki ifadesinden sonra inanın tüm belediyelerle yakın iletişime girdik. Bu çerçevede aslında primlerin üzerine ödeyen tüm belediyelerimiz belediye başkanlarımıza da huzurlarınıza teşekkür etmek istiyorum.

“BELEDİYELERİN 196 MİLYAR BORCU VAR”

Şunu fark ettik bazı belediyelerin prim borçlarının nedeniyle daha fazla zorlandığını borçlarını ödememe noktasında eylemlerde bulunduğunu gördüm. En mantıklı yöntem belediye başkanlığını mali bir sorumluluğu da bulunmakta mali sorumluluk gereği olarak da primlerin SGK‘ya ödenmesi gerekiyor. Artan faizle birlikte artan bir yükle karşı karşıya kaldık en son rakam 196 milyar dolayında bir borç yükü var. Bunun sürdürülemez olduğunu fark ettik ve belediyelerimiz belediye başkanlarımıza iletişime geçtik çünkü SGK olarak bizim temel amacımız iletişimi sağlamak ve prim borçları olduğunu bu prim borçlarının ödenmesi noktasında kendilerini davet ettik.

Prim borcu ödenmediği zaman sağlık hizmetlerini sunmama noktasına gelebiliyor. Sosyal güvenliği sürdürülebilirliği bizim için çok önemli. Bu süreç içerisinde ve istihdam politikalarımızı aktif hale getirdik çünkü bu dengeyi sağlıklı bir şekilde işletebilmek içindi. Uyguladığınız aktif bir sistem politikaları ile dengelemeye gayret ediyoruz. Bunda da başarılı olduğumuzu ifade etmek isterim.

“85 MİLYONUN İŞÇİNİN ÇALIŞANIN EMEKLİNİN HAKKINI KORUMAKLA SORUMLUYUZ”

Bize teklif ettikleri arsalar ya da gayrimenkullerin üzerinde ipotek var. Biz SGK yönetim kurulunda bunu bunları gündeme aldığımızı bu arsaları nasıl kabul edebiliriz. Tekrar geri dönüyoruz ki bize verdiğiniz bu gayrimenkullerin üzerinde şerh var bunu mutlaka bir düzeltin değiştirin ya da bize başka alternatifler getirin. O noktada iletişimi kurduk. Şimdi Ankara Büyükşehir belediyesi yeni bir yapılanma içerisine girdi ekipler karşılıklı olarak çalışıyorlar. Ve primlerin tahsilat noktasında da bir noktaya geldiğimizde söyleyebiliriz. Biz devlet olarak mevzuatımıza vermiş olduğu yetkiye dayanarak işimizi yapıyoruz. Biz parti ayrımı göze etmiyoruz. 85 milyonun işçinin çalışanın emeklinin hakkını korumakla sorumluyuz.

Sağlık bizim için çok önemli. Bu sağlık sistemi içerisinde ne yazık ki sadece ülkemize değil dünyada da kronik hastalıkların kanser hastalıkların nadir hastalıkların ruh sağlığı hastalıklarının gittikçe arttığını görüyoruz. Bununla birlikte Demans hastalıkları Alzheimer parkinson rahatsızlıkları daha belirgin haline gelmeye başladı. Bizim sorumluluğumuz artıyor neden artıyor çünkü ilaçların etkili olan ilaçların kullanımını da sosyal güvenlik kurumu olarak biz finanse ediyoruz. Yaşlı nüfus oranımız gittikçe artıyor. Bizde politikalarımızı buna göre şekillendiriyoruz.

Bugün itibari ile geri ödeme kapsamına alınan ilaçlarımızın sayısını komisyonlarımızın belirlediği ilkeler doğrultusunda giderek artırıyoruz. Toplam 8873 ilaç SGK tarafından karşılanmaktadır. Sağlık hizmetlerinin finansmanı bizim için çok önemli bu finansmanı yönetebilmek için politikalara ihtiyaç duyuyoruz. Sağlıkta dönüşüm programı ve 2008 yılındaki sosyal güvenlik reformu sayesinde gerçekten vatandaşlarımız dünyanın hiçbir yerinde bir ülkesinde vatandaşların ulaşamadığı nitelikte sağlık hizmetlerinden faydalanmakta. Bunu çok rahat görebiliyoruz. Ama sayın cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde 2008 yılında sosyal güvenlik ve formunu hayata geçirdik. Bunun meyvelerini çok fazla almaya başladık. Özellikle Avrupa’daki sistemlerle karşılaştırdığımızda en basitinden şehir hastanelerini düşünüyoruz şehir hastanelerinde sunulan hizmetin kapıdan girişinizde belli oluyor.

“BİR SMA İLACI DAHA GERİ ÖDEME KAPSAMINA ALMIŞ OLDUK”

Kullanım kolaylığı olan bir SMA ilacı daha geri ödeme kapsamına almış olduk. Hastaların alternatif tedaviye erişimlerini sağlamış olduk. Bunun yanında bilgisayarda tomografi ve MR görüntülemelerinde kullanılan kontrast ilaçların hastaneler tarafından temin edilmesi sağlanarak artık vatandaşlarımız bu maddeleri eczanelerden almaya ihtiyaç duymayacaklardır. Dijital takip sistemiyle bu da yoğun bakım ünitelerinde oluşturulan sağlık verilerinin sisteme entegre edilerek anlık olarak takip edilmesi sürecini de başlatmış olduk.

Yurtdışında ilaç bulunabilir ama o ilacın bedeli o kadar yüksek bunu satın almaya gücünüz yetmiyor. Devlet garantisi altında biz vatandaşlarımızın hastalarımızın ihtiyaç sunmuş olduğu ilaçları kolaylıkla temin edebiliyoruz.

9 BİN SAHTE BOŞANMA TESPİT EDİLDİ

Bu da toplumda sıklıkla karşılaştığımız bir konu aslında. Biz SGK olarak kayıt dışılıkla, usulsüzlüklerle, suistimallerle mücadele etmek için 2024 yılını Abdülkadir Bey denetim yılı olarak ilan etti. Ve hala devam ediyor. 2024, 2025, 2026 ve süregelen bir yapı söz konusu. Biz bunu aksatmıyoruz. Denetim en önemli fonksiyonlarımızdan bir tanesi. Ve burada 2024 yılı içerisinde 1 milyon dolayında risk analizine dayalı bir denetim gerçekleştirdik. Bu denetim 1 milyona yakın risk analizine dayalı, yapay zekadan da faydalanarak bu denetimleri gerçekleştirdik. Sahte işyerleri, sahte sigorta, muazzalı yani danışıklı sigorta girişleri gibi olayların olduğunu gözlemledik. Ve bunu takip altına aldık. Sadece ileri boşanmalar üzerinden yapılan incelemelerde yaklaşık 9 bin sahte boşanma yoluyla yetim aylığı alındığı tespit edilmiştir. 9 bin vatandaşımız sahte boşanma yoluyla yetim aylığı alıyor.

Burada çok önemli bir konu, 7400’lü ile ilgili işlem başlattık. Hem ödenen rakamların geri alınması, faizleri geri alınması hem de savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Burada aslında haksız kazanç elde edilmesi değil, bunun yanında sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliğini biz tartışıyoruz. Bir yanda sağlıklı bir şekilde, düzenli bir şekilde primini ödeyen bir vatandaş sosyal güvenlik sistemini ödüyor. Hastalandığı zaman Allah korusun ya da bir hastalığa yakalandığı zaman gidiyor hastaneye tedavi görüyor. Ama öte yanda da bu tür hileli, usulsüzlüklerle, sistemde var olan küçük boşlukları fırsata dönüştürerek de bu tür hileli yollarla kayıt dışılığı biz onaylanıyoruz. Ve bu yıl süresince ilerleyen yıllarda da sahteciliğe karşı sıfır tolerans ikisini benimseyerek denetimlerimizi de bu sıklıkta inşallah gerçekleştireceğiz.

“VATANDAŞLAR ŞİKAYETTE BULUNSUN”

Maliyetini hesapladığımızda aslında Sosyal Güvenlik Kurumu’nda daha sağlıklı verileri kapsamlı olarak alabiliriz. Ama 1 lira olsa bile bizim için rahatsızlık yaratmaz mı? Yani siz düzenli bir şekilde ödüyorsunuz ama orada hile yapılıyor. Aynı evde eşiyle birlikte yaşıyor. Düzenli ödeyen vatandaşın suçu ne? Büyük bir haksızlık olmaz mı? Ben bu şekilde değerlendiriyorum. Tabi biz denetimlerimizi gerçekleştiriyoruz ama CNN Türk kanalından da sizlerin aracılığıyla vatandaşlarımıza da bir duyuru yapalım. Bu tür vakalarla karşılaştığında ALO 170 Sosyal Güvenlik Çalışma Hattımıza şikayetlerde bulunmalarını da özellikle istirham ediyorum. Çünkü sizin paranızı, sizin emeğinizin karşılığını ben almış oluyorum. Ona gerek yok. Daha dürüst ve sağlıklı bir şekilde sistemini sürdürmek zorundayız. Bu tür kayıp kaçakları da önlemek bizim en temel görevimiz. Ancak vatandaşlarımız toplumun her yerinde sahte sigortacılık, bu tür sahte boşanmalarla karşılaştığı zaman bize bildirimlerini özellikle istirham ediyorum.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.