Manisa’nın Alaşehir ilçesinde tarlalara giren kaplumbağaları aksi çevirerek mevte terk edenlere kızan Bekir Baykara, bu duruma reaksiyon çekmek …
Manisa’nın Alaşehir ilçesinde tarlalara giren kaplumbağaları aksi çevirerek mevte terk edenlere kızan Bekir Baykara, bu duruma reaksiyon çekmek için kaplumbağaya benzeyen mesken yaptı. Bekir Baykara’nın 2015 yılında hayatını kaybetmesinin akabinde kızı Rahşan Baykara kendisine miras kalan kaplumbağa meskene hem gözü üzere bakıyor hem de babasını anısını yaşatıyor.
Manisa’nın Alaşehir ilçesine bağlı Toygar Mahallesi’ndeki kaplumbağaya benzeyen mesken görenleri hayrete düşürüyor. Çiftçilerin tarlalarına giren kaplumbağaları aykırı çevirerek vefata terk etmelerine reaksiyon göstermek gayesiyle 2015 yılında hayatını kaybeden Bekir Baykara tarafından yapılan anıt mesken, eşi Zeynep Baykara ile kızı Rahşan Sakarya’ya miras kaldı.
Babasının mirasına gözü üzere bakan Rahşan Sakarya, babası Bekir Baykara üzere hayvanlara yardım etmeye devam ediyor. Babasının tam bir hayvansever olduğunu ve hayvanlara eziyet edenlere inat olsun diye kaplumbağaya benzeyen konutu yaptığını söyleyen kızı Rahşan Sakarya, “Babam 2015 yılında vefat etti. Burayı 1988 yılında başladı yapmaya. Bir 10 yıl sürdü buranın tamamlanması. Yapma sebebi ise; eskilerde bağa bahçeye giren kaplumbağaları sırt üstü çevirirlermiş. Babam da buna çok üzülürmüş. Üzüldüğü için de bu türlü bir kaplumbağa heykeli yapmayı düşünmüş. Burası için emekçi tutmadı, bütün işi kendi elleriyle yaptı. Bir heykeltıraşın alçıya hal vermesi çok kolaydır. Ancak bu betona form vermesi çok zordur. Fakat babam vaktini burada geçerdi. Burası babamın hobi alanıydı. Hayvanları da çok severdi. Onun için de her yere hayvan figürleri yaptı. Ben kendim de mahallî hayvan müdafaa gönüllüsüyüm. Hayvanları çok seviyorum ve yardım ediyorum” dedi.
Babasının sert mizaçlı olduğunu fakat ince bir ruhunun bulunduğunu söyleyen Sakarya, “Babam çok sert mizaçlı bir insandı fakat o sert mizacın altında ince ve sanatsal bir ruhu vardı. Şiir yazardı, heykeller yazardı. Mesken de 20 metrekare, 2 oda 1 salon formunda. Burayı görenler de çok şaşırıyor. Dışardan gelenler birinci buraya uğruyorlar. Beşerler burayı görmekten keyif alıyor” tabirlerini kullandı.
“Böyle bir heykel köy halkı üzerinde tesirli oldu”
Babasının yaptığı kaplumbağaya benzeyen meskenin farkındalık oluşturduğunu da kelamlarına ekleyen Sakarya, “Köy yeri küçük olduğu için babamın bu türlü bir heykel yapması köy halkı üzerinde tesirli olmuş. Babam da köy halkını daima uyarmış aslında. Kaplumbağaların aksi çevrildikten sonra çok güç öldüğünü anlattı herkese” dedi.
Babasının sanata olan ilgisinin kendisine de geçtiğini belirten Rahşan Sakarya, “Babamın birden fazla tarafı bana geçmiş. Ben kendim de yağlı tablo yapıyorum. Hayvanları besliyorum. Taşları çok severdi babam ben de taşları çok seviyorum. Ben de burayı yaşatmak istiyorum. 2 oğlum var ve benden sonra da onlara kalması daha sonra da onların çocuklarına kalmasını istiyorum. Babam da o denli isterdi” diye konuştu.
Eşine ’Ben ölürüm sen meşhur olursun’ demiş
Birinci başlarda konutun yapılmasını istemediğini ve eşi Bekir Baykara’nın daima “Meşhur olacağım ben. Bakarsın ben ölürüm sen kalırsın, senin fotoğrafını çekerler” formunda konuştuğunu söyleyen Zeynep Baykara, “Yapılmasını istemiyordum. Hengame etmekten boşanmaya kadar gelmişti durum. ‘Ben o kaplumbağa meskeni yapacağım’ diyordu. Ben Alaşehir’e gittim birkaç gün kaldım. Dönene kadar kabasını yapmış. Ben karşı çıkınca da 4-5 sene temeli atılmış formunda durdu. Ben birkaç günlüğüne öbür bir yere gitmiştim. Döndüğümde ‘bunlarla uğraşacağına bağ bahçeyle uğraşsana’ dedim. ‘Meşhur olacağım ben’ deyip durdu. ‘Bakarsın ben ölürüm sen kalırsın senin fotoğrafını çekerler’ dedi bana. Olmayacak şeye amin deme diye arbede ederdik. Ancak artık seviyorum burayı” dedi.
