Başkan Erbaş: “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak çok güzel bir çalışma yaptık. 5 ciltlik konulu tefsir hazırladık”

Ramazan ayının birinci sahurunda Diyanet TV’ye konuk olan Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak çok hoş bir çalışma yaptık. 5 ciltlik bahisli tefsir hazırladık. Diyanet yayınları olarak ’Konulu Kur’an Tefsiri’ başlığı ile yayınlayacağız” dedi

Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, rahmet ve mağfiret iklimi Ramazan ayının birinci sahurunda Diyanet TV’nin canlı yayın konuğu oldu. İstanbul Sultanahmet Meydanı’ndan canlı olarak yayınlanan “Bereket Vakti” programına katılan Diyanet İşleri Lideri Erbaş, Ramazan ayına ulaştıkları için Allah’a hamdederek, “Ramazan ayının yüreklerimizde, gönlümüzde oluşturduğu sıcaklık inşallah bir ay boyunca artarak devam edecek. Dualarımızla, tevekkülümüzle, tedbirlerimizle salgın hastalığın en kısa vakitte azalması, yok olması inşallah nasip olur” dedi.

İbadetlerin bir kurtuluş kurtuluş vesilesi olduğunu söz eden Lider Erbaş, bunların başında namaz, oruç, zekat ve haccın geldiğini kaydetti. Lider Erbaş, Müslümanların yaşadıkları hayatın muhasebesini yapmalarının kıymetine işaret ederek, şöyle devam etti:

“Hesaba çekilmeden evvel kendimizi hesaba çekmemiz gerekiyor. Zira, ‘Oku kitabını’ denildiği vakit, İsra Müddetinde geçer, buradaki kitap, amel defteridir. Amel defterimiz önümüze getirildiğinde, terazi kurulduğunda, hesap verme anı geldiğinde bize, ‘Oku bakalım kitabını’ denilecek. Bakacağız amel defterimize ne yapmışsak ne yapmamışsak, yapmamız gerekirken yapmadığımız şeyler. Örnek vereyim, namaz kılmamız gerekiyor, kılmamışız. Oruç tutmamız gerekiyor, tutmamışız. Bütün bunlar önümüze getirilecek. Hasebiyle buna hazır olmak lazım. O güne hazır olmak lazım. İşte bu oruç günleri daha çok muhasebe yapmamızı gerektiriyor. Ramazan ayı muhasebe ayıdır. Ramazan ayı murakabe ayıdır. Ramazan ayı ibadet ayıdır. Kur’an ayıdır. On bir ayın sultanı dememizin en kıymetli münasebetlerinden bir kısmı bunlardır.”

“Dünya İslam’dan ne kadar uzaklaşırsa dünyanın istikrarı o kadar bozulur”

Dünyanın istikrarının her geçen gün bozulduğunu lisana getiren Lider Erbaş, “Çok savlı gelebilir kimi insanlara fakat ben şu kelamı bilhassa tabir etmek istiyorum. Dünya İslam’dan ne kadar uzaklaşırsa dünyanın istikrarı o kadar bozulur. Zira İslam istikrar dinidir. Cenab-ı Hak İslam’ı, bütün Peygamberler aracılığı ile dünyayı istikrarda tutmak için göndermiştir. Allah Teala yeryüzünde yarattığı bütün varlıkların, yalnızca insanların değil, bütün varlıkların, bütün canlıların rızkını da yaratmıştır. Peygamber Efendimiz, ‘Hiçbir canlı kendisi için yaratılan rızkı yemeden ölmez’ buyuruyor. Pekala bu kadar açlık, bu kadar yokluk, sefalet, fakirlik neden oluyor? Adalet gözetilmediği için. Allah adaleti, ihsanı, akrabaya bakmayı emreder. Akrabayı yalnızca kan bağı ile sınırlandırırsanız önceliklidir ancak ondan sonra dünyanın neresinde olursa olsun yoksul fukara, garip gureba varsa onlara da sahip çıkmaktır. İşte bu, dünyayı istikrarda tutan İslam’ın prensipleridir. Bu unsurlara sahip çıktığımız takdirde dünya istikrarda olur. Beşerler ortasında bu kadar uçurum olmaz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Rehberimiz Kur’an’dır”

Lider Erbaş, Din İşleri Yüksek Heyetinin bu yıl fitre ölçüsü olarak 28 lira belirlediğini hatırlatarak, bu ölçünün en alt limit olduğunu kaydetti.

Kur’an-ı Kerim’in Ramazan ayında indiğini ayetlerden örnekler vererek açıklayan Lider Erbaş, “Ayet-i kerimelerden Kur’an’ın bir rehber olduğunu anlıyoruz. O vakit bu rehberden bizim hayatımızın her anında istifade etmemiz lazım. Rehberimiz Kur’an’dır. Niye yaratıldık, niye iman ediyoruz, Rabbimize karşı sorumluluklarımız nelerdir? İnanç, ibadet, ahlak asılları, bütün bunların kılavuzu Kur’an-ı Kerim’dir” sözlerini kullandı.

“En değerli muhasebe, Kur’an’la test edilen bir hayattır”

Lider Erbaş, Ramazan ayını Kur’an-ı Kerim’i öğrenme ve manaya noktasında bir fırsata çevirmek gerektiğinin altını çizerek, “Kur’an-ı Kerim’i okumasını bilmeyen Müslümanlar varsa lütfen şu Ramazan ayında öğrenelim. Bu Ramazanı Kur’an ayı olarak âlâ değerlendirelim. Okumasını bilmeyen kardeşlerimiz öğrensinler, bol bol okusunlar, anlamaya çalışsınlar. Natürel sonuncu gaye nedir? Kur’an-ı bir hayat, Kur’an’a nazaran yaşamaktır. Hareketlerimiz, davranışlarımız Kur’an’a uygun mu, değil mi bunun muhasebesini yapalım. En kıymetli muhasebe, Kur’an ile test edilen bir hayattır. Hayatımız sanki Kur’an’a uyuyor mu, uymuyor mu, bunun da muhasebesini yapmamız gerekiyor” diye konuştu.

“5 ciltlik ‘Konulu Kur’an Tefsiri’ çalışmamız baskıda”

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 5 ciltlik bahisli tefsir hazırladıklarını söz eden Lider Erbaş, “Önümüzdeki aylarda inşallah çıkacak. Milletimize bir ikramımız olacak inşallah. Diyanet yayınları olarak çok hoş bir çalışma yaptık. yüzün üzerinde ilim adamının emeği olan “Konulu Kur’an Tefsiri” başlığı ile yayınlayacağız, şu an baskıda. Hangi mevzuyu merak ediyorsa, Kur’an’da geçen o mevzuyu açtığı vakit ne kadar ayet varsa Kur’an-ı Kerim’de sıralanıyor ve o ayetlerin tefsiri yapılıyor” formunda konuştu.

Lider Erbaş, Ramazan ayı teması olarak “Şifa Ayı Ramazan” başlığını belirlediklerini lisana getirerek, “Ramazan ayında bir bahis belirleriz. O mevzuyu Ramazan boyunca cami içi, cami dışı etkinliklerimizde ağır bir halde milletimizle paylaşırız. Bu yıl da ‘Şifa Ayı Ramazan’ dedik. Neden, zira hastalık devam ediyor. Rabbimizden şifa diliyoruz tüm hastalarımıza. Ramazan ayının bilhassa oruçla getirdiği bir şifa vardır. Zekatla getirdiği bir şifa vardır. Hepsinin başka farklı müminin vücuduna ve ruhuna şifası vardır. Bunu düşünerek bu mevzuyu merkeze alalım istedik” sözlerini kullandı.

“Mümin hak cephesinde yer almalı”

Kıyamete kadar hak-batıl uğraşının devam edeceğine işaret eden Lider Erbaş, “Kur’an-ı Kerim, mümini güzelliği emretmeye ve berbatlığı ortadan kaldırmaya teşvik eder. Müminin nerede yer aldığı değerlidir. Mümin, hak cephesinde yer almalı. Şayet mümin olmuşsa, iman etmişse hak tarafında yer almış demektir. Lakin bazen şeytan mümine de yaklaşır, onu oradan batıl tarafa gerçek kaydırmaya çalışır. İşte orada mümin uyanık olacak, hak cephesinde yer alacak. ‘De ki, hak geldi, batıl zail oldu.’ Batılın zail olması için hakkın tutup kaldırılması gerekiyor. Batılı ortadan kaldırmak için hakkı canlı tutmak gerekiyor. Şayet bu mevzuda bir zafiyet oluşursa, hak cephesinde bulunanlarda bir tembellik, bir zafiyet oluşursa o vakit batıl yükselir. Buna fırsat vermemek lazım” diye konuştu.

“İyilik götürüyoruz”

Lider Erbaş, cömertliğin müminlerin en değerli vasıflarından birisi olduğunu tabir ederek, şunları söyledi:

“Türkiye Diyanet Vakfı olarak ülkemizin genelinde bütün vilayetlerimizde, bütün ilçelerimizde teşkilatlanmış durumdayız. Şu anda 81 vilayet müftülüğümüzde, 922 ilçe müftülüğümüzde teşkilatlanmış durumdayız. Münasebetiyle 1003 şubemiz var. Olağan yurt içinde ulaşamadığımız bir nokta yok. Yurt dışında da elhamdülillah 149 ülkeye ulaştık. Bu ne demektir biliyor musunuz? 149 ülkeye bu milletin cömertliğini götürmektir. Milletimizin ismini, sanını götürüyoruz. Bu sene Ramazan’da yurdumuzun her vilayetinde, her ilçesinde yaptığımız faaliyetler ile birlikte dünyanın 75 ülkesinde de arkadaşlarımız yoksul fukara, garip gureba insanlara Ramazan paketleri dağıtıyorlar. Düzgünlük götürüyoruz.”