Her yıl dünyada 300 binden fazla bayanın hayatını kaybetmesine sebep olan rahim ağzı kanserini ortaya çıkaran HPV virüsü ile ilgili Prof. Dr …
Her yıl dünyada 300 binden fazla bayanın hayatını kaybetmesine sebep olan rahim ağzı kanserini ortaya çıkaran HPV virüsü ile ilgili Prof. Dr. Rehat Faikoğlu, HPV’nin yalnızca kansere sebep olmadığını ancak her 100 bayandan 98’inin bu virüs ile hayatının bir devrinde karşılaştığını aktardı. Faikoğlu ayrıyeten virüsün erkeklerde akciğer ve boğaz kanserine sebep olmasından ötürü aşının her iki cinse de uygulanması gerektiğini vurguladı.
Aşıyla önlenebilen bir kanser çeşidi olan rahim ağzı kanseri münasebetiyle son sayılara nazaran Türkiye’de her yıl yaklaşık 1500 bayan bu hastalıktan hayatını kaybediyor. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) bilgilerine nazaran dünya genelinde kayıpların sayısıysa 300 binin üzerinde. Bu kapsamda kansere karşı geliştirilen ve 15 yıldır uygulanan HPV aşısının ise son vakitlerde devlet tarafından fiyatsız olarak aşı takvimine alınması gerektiği gündem başlıkları ortasında yer alıyor.
“Virüsün her çeşidi kanser yapmıyor”
HPV virüsünün yüzden fazla çeşidi olduğunu söyleyen Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rehat Faikoğlu mevzuyla alakalı bilgilendirmelerde bulunarak, virüsün her çeşidinin kanser yapmadığını vurguladı. Prof. Dr. Rehat Faikoğlu HPV virüsünün bir DNA virüsü olduğunu ve hücre yapısında değişikliklere sebep olduğunu aktararak, “Bu virüsün yüzden fazla çeşidi vardır. Belli numaralarla isimlendirilmiştir. Mesela 6 ile 11 numaralı olan bedende bilhassa genital bölgede siğiller yapmaktadır. 16 ile 18 numaralar rahim ağzı kanseri yapıyor. Yani bu virüsün özelliği yalnızca rahim ağzı kanseri yapmak değildir. Akciğer, yutak, larink kanserlerinin de sebebinin bu virüs olduğu tespit edilmiştir. Ayrıyeten yapılan çalışmalar, 16 ve 18 numaralı HPV virüsünün haricinde de 30, 33, 35, 52 üzere numaralı çeşitlerinin de rahim ağzı kanseri yaptığı gösterilmiştir” dedi.
“Ancak 15-20 yıl sonra karşımıza kanser olarak çıkıyor”
Virüsün kolay sistemlerle tespit edildiğini lakin kanser olarak karışımıza çıkmasının 15-20 yıl süreceğini de söyleyen Rehat Faikoğlu, “Rahim ağzı kanseri teşhis edilebilir bir kanserdir. Mesela bir göğüs kanseri ise tedavi edilebilir bir kanserdir. Virüs hasebiyle hücrede değişiklikler olur. Ancak rahim ağzında oluşmaya başlamış olan değişiklikler, fakat 15-20 yıl sonra karşımıza kanser olarak çıkıyor. Bu nedenle yapılacak olan rahim ağzı sürüntülerinden pap smear dediğimiz sürüntülerden biz erken periyotta rahim ağzı kanserini teşhis ediyoruz. Çok kolay bir teknikle tespit edilen bu virüsün erken teşhisi için en azından
Pap Smear dediğimiz rahim ağzı sürüntüsünün tetkikini 6 ayda bir ya da en azından sene de bir yaptırmakta fayda var” biçiminde konuştu.
Erkeklerde akciğer ve boğaz kanseri sebebi
Virüsün yalnızca bayanlarda değil erkeklerde de kansere sebep olduğu bilgisini veren Faikoğlu, “Cinsel yolla bulaşan bu virüsün yalnızca bayanlarda değil erkeklerde de akciğer ve boğaz kanserine sebep olduğu yapılan araştırmalar sonucu tespit edilmiştir. Bu yüzden aşının yalnızca bayanlara değil erkeklere de yapılması gerekmektedir” dedi.
“100 bayandan 98’i bu virüs ile tanışıyor bu yüzden aşı kesinlikle şart”
“Her 100 bayandan 98’i hayatlarının bir kısmında kesinlikle HPV virüsü ile tanışmaktadır. İşte bu yüzden aşının ehemmiyeti çok büyüktür” diyerek kelamlarına devam eden Faikoğlu son olarak, “Gelişmiş ülkelerde olduğu üzere bu aşının kesinlikle suretle devlet tarafından aşı takvimine alınması gerekmekte ve 12 yaşından sonra her iki cinse de yapılmalıdır. Ayrıyeten aşı yapılsa bile denetimlerin ihmal edilmemesi gerekiyor” diyerek kelamlarını sonlandırdı.
