CANiK’in de bünyesinde yer aldığı Samsun Yurt Savunma (SYS) Grup Genel Müdürü Cahit Utku Aral, SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda, AA muhabirinin ABD’de hayata geçirdikleri yatırıma ilişkin sorularını yanıtladı.

Aral, CANiK’in sadece ABD’de pazarına yaptığı satışla dünyada 5. en büyük şirket olduğunu belirtti.

ABD ordusu ile kolluk kuvvetlerinin CANiK için önemli bir pazar olduğunu dile getiren Aral, şunları kaydetti:

“Bu pazarda 2017’de sınır güvenliği ve gümrük ihalesini almış olmamıza rağmen, ABD’de üretimimiz olmamasından dolayı puan olarak geride kalmıştık ve başka bir ABD üreticisine işi kaptırmıştık. Geldiğimiz noktada yılda 500 bin tabanca üretim kapasitesine ulaşmış bir şirket olarak artık ABD ordusu ve polisinin de ihalelerini almak istiyoruz. Güney Florida’da tesisi sadece hafif silah için değil, ileride ağır makinalı tüfeklerimizi, toplarımızı da ABD üretip ABD ordusunun hizmetine sunacak vizyonda yaptık.”

Bir ülkenin ihtiyacının bir firma için yeterli olmayacağını vurgulayan Aral, bu yüzden global pazarlarda başarılı olmayı amaçladıklarını bildirdi.

Ürettikleri silah ve silah sistemleri grubunda ABD’nin en büyük pazarlarından bir tanesi olduğuna değinen Aral, “Amacımız globalde pozisyonumuzu büyütmek. Bu vizyon doğrultusunda da ABD’de fabrika açma ihtiyacı duyduk.” diye konuştu.

“ABD’de ürettiğimiz ürünleri Türkiye’de üretmeyi düşünmüyoruz”

Aral, Güney Florida’daki üretim tesisinin toplamda 20 bin metrekare kapalı alana sahip olduğunu söyledi.

Bütün ABD operasyonlarını bu tesisten yürüteceklerini belirten Aral, “Artık kalifikasyon yapıyoruz. Muhtemelen aralık ayında da seri imalata başlamış SHOT Show ile beraberde Amerikan olan ürünlerin lansmanını yapıp, orada da sevkiyatlarımıza başlayacağız. ABD’de ürettiğimiz ürünleri Türkiye’de üretmeyi düşünmüyoruz. Oraya spesifik ürünleri üretmek istiyoruz. Aksi halde kafalarda bir karışıklık olur, hangisi Amerikan yapı mı, hangisi Türk yapı mı diye. Bu kafa karışıklığı olsun istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki karlılığı ABD’de de sağlayabilmek için otomasyon yatırımlarına önem verdiklerini anlatan Aral, hem ürün seçiminde hem de teknolojilerde farklılıklar yarattıklarını aktardı.

Aral, tesiste en ufak malzemeyi bile insan taşımayacak şekilde tamamen robotik hatlar kurduklarını belirterek, fabrikayı gelecekte üretecekleri ürünleri de dikkate alarak kurguladıklarına vurgu yaptı.

Ürünleri arasında yer alan 30 milimetre silahı CANiK dahil dünyada 3 firmanın ürettiğine işaret eden Aral, bu silahın çok yüksek atım hızına çıktığını ve ABD pazarında bu ürüne yönelik açık olduğunu dile getirdi.

Aral, bu açığı gördüklerini ve bununla ilgili girişimlerinin olduğunu ifade ederek, “Orta kalibre silahlarımızı, bunların uzaktan kumandalı atış sistemlerini dahi Amerikan yapımı yapabilecek bir tesis hazırlığı yaptık. Bütün hatlarımız da bu tür büyük ürünleri yapabilecek şekilde planlandı.” dedi.

“Bizim beklentimiz 2025 yılında SYS Grup olarak çok ciddi bir büyüme”

ABD’de kurulan tesisin CANiK’e katkısına ilişkin de bilgiler veren Cahit Utku Aral, “Üretim olarak ilk yıl 60 ile 70 bin arasında bir üretim öngördük ABD’deki tesisimizde. Türkiye’den ABD’ye sevk edeceğimiz silah miktarı yaklaşık 400 bine yakın, toplamda ABD pazarında 460-470 bin bandına ulaşacağız. Bu rakam ABD’de 5. olan konumumuzu 4’üncülüğe yükseltecek.” değerlendirmesini yaptı.

Aral, 2025’in şirket için mihenk taşı olacağını belirterek, AEI Systems’ın düşük geri tepmeli topunun üretim ve sevkiyatı için gerekli hazırlıkları yaptıklarını, Unirobotics yeni silah kulelerinin bir çoğunun satışa başladığını bildirdi.

Aral, sözlerini şöyle tamamladı:

“Beklentimiz 2025 yılında SYS Grup olarak çok ciddi bir büyüme. Çünkü 4-5 senedir üzerinde çalışmış olduğumuz projelerin 12 ay boyunca satışta olacağı bir yıl olacak. O yüzden bizim için çok heyecanlı. ABD tarafında çok heyecanlıyız yaklaşık 35-40 milyon dolar ekosistemimize katkı sağlayacak. İngiltere öyle, Unirobotics öyle. Grubun cirosunun gelecek sene için 350 milyon dolarlar civarında olmasını öngörüyoruz. Bu bizim sektörümüzde büyük bir rakam.

The post ABD’de Türk tabancalarına basamak atlatacak üretim başlıyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Ukrayna Savunma Bakanlığı’nın SARSILMAZ tarafından geliştirilen SAR 762 MT 7.62 x 51 mm kalibreli NATO standartlarındaki makineli tüfeğin Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nde birincil genel kullanımını onayladığı iddia edildi.

Censor Net tarafından yapılan habere göre; Ukrayna Savunma Bakanlığı’nın basın servisine dayandırılarak belirtilen gelişme, çeşitli OSINT kaynakları tarafından da doğrulandı.

Haberde, SARSILMAZ tarafından geliştirilen makineli tüfek ile ilgili Ukrayna Silahlı Kuvvetleri kaynakları tarafından şu açıklamanın yapıldığı bildirildi; 

“SAR 762 MT’nin gövde ve namlu ömrü uzundur. Hem son derece düşük sıcaklıklarda hem de tropik iklimlerde etkili kullanım için tasarlanmıştır. Silah, savaş pozisyonlarında ve ateş pozisyonlarında özel tripodlar üzerine veya hafif zırhlı araçlara monte edilebilir.”

SAR 762 MT, benzer sınıftaki Rus Pecheneg şirketinin tek makineli tüfeğine göre avantajlı olduğu belirtiliyor.

Makineli tüfek, neredeyse kesintisiz ateş etmeyi sağlayan hızlı değiştirilebilir bir namluya sahip olmasıyla öne çıkmakta.

Diğer bir artısı ise ateş yoğunluğunu ayarlamaya olanak tanıyan ayarlanabilir bir gaz vanası ile donatılmış olması.

SARSILMAZ SAR 762 MT

Türkiye’nin makineli tüfek ihtiyacını tamamen yerli tasarım ve mühendislikle karşılamak amacıyla SARSILMAZ tarafından üretilen SAR 762 MT, hem piyade hem de araç üstü kullanıma yönelik olarak geliştirildi. Hızlı namlu değiştirilebilme (QCB) özelliğiyle daha fazla atış yapma olanağı sunan SAR 762 MT, en az 50 bin atım gövde ve 25 bin atım namlu ömrüne sahip.

-42 ve +72˚C aralığındaki sıcaklıklarda çalışabilen silahın bölge hedefleri için etkili menzili 1100 metreye ulaşıyor. SAR 762 MT’nin azami menzili ise 3.725 metre. Tetik sistemi açık pozisyonlu gaz tahrikli çalışma prensibine sahip olan makineli tüfeğin üç farklı modeli bulunuyor.

SAR 762 MT A uzaktan kumandalı silah sistemlerinde kullanılabilirken SAR 762 MT C; COBRA, EJDER YALÇIN, AMAZON, KİRPİ ve VURAN zırhlı araçlarında yer alan uzaktan komutalı silah sistemlerinde kullanılabiliyor. Piyadenin kullanımı için geliştirilen SAR 762 MT B ise hem çatal ayak hem de üç ayaklı sehpa üzerinde ateşlenebiliyor.

The post Avrupa ülkesinin bir Türk silahını daha envantere aldığı iddia edildi! appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

“Savunma sanayisi odaklı teknoloji şirketi” olma stratejisi doğrultusunda uzaktan komutalı silah sistemleri alanında yüksek mühendislik ve entegrasyon kabiliyetine sahip Best Grup “silah kuleleri” birimini bünyesine katarak “Best Defence” adıyla yeni bir şirket kuran Sarsılmaz, Düzce tesislerinde ürünlerini tanıttı.

Best Defence, kara ve deniz unsurlarına yönelik 7,62, 12,7, 20, 25 ve 30 milimetre yüksek ateş gücüne sahip silah sistemlerini uzaktan komutalı silah kulelerine entegre ederek savunma sanayisinde önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyor.

Sarsılmaz Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş, savunma sanayisinde haziran ayı itibarıyla son 1 yıllık ihracat rakamının yüzde 70 arttığına işaret ederek, bu ivmeyle sektörün Türkiye’nin en önemli ihracat kalemlerinden biri olacağını söyledi.

Sarsılmaz’ın 5 nesildir silah imal ettiğini, son 20 yıldır da kendini teknoloji şirketi olarak evrimleştirdiğini vurgulayan Aliş, şöyle konuştu:

“Sarsılmaz olarak silah, mühimmat, patlayıcı, robot mermi gibi bütün alanlarda varız. Savunma sanayisini tamamlayıcı tesislerde büyük bir ivmeyle dünyadaki teknolojiyi yakalamış durumdayız. Son olarak mühimmatla, mermiyle platformu birleştirdik. Teknolojisiyle Türkiye’de ve yurt dışında kendisini kanıtlamış uzaktan kumandalı kulelere sahip Best’i ailemize kattık. Sarsılmaz olarak sektörün her segmentinde var olduk ve teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Yurt dışından ithal edilen bütün ürünleri Türkiye’de yaparak, ihracata büyük katkı sağlayarak, teknolojimizi artırarak önemli bir savunma şirketi olduk. Dünyadaki birçok önemli şirketi de rahatsız etmeye başladık.”

İLK HEDEF PASTANIN YÜZDE 5’İ

Best Defence Teknolojileri Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Derebaşı da KORALP ürün ailesinin muadilleri ile kıyaslanmayacak özelliklere sahip olduğunu söyledi.

Envanterde olup yapay zekayı aktif olarak kullanabilen dünyadaki tek sistemi hayata geçirdiklerini dile getiren Derebaşı, KORALP ile 5,56’dan 30 milimetreye kadar hizmet verebilir hale geldiklerini bildirdi.

Teknolojilerini geliştirerek, yapay zekayı daha aktif kullanarak, bunu dokunmatik ekranla birleştirerek, kullanıcı dostu arayüzle ürünlerini sahada daha yaygın göreceklerini düşündüklerini dile getiren Derebaşı, şunları kaydetti:

“KORALP ürün ailesi yaklaşık 7 yıldır envanterde. Sahaya getirmiş olduğu yenilikler var. Bunların en başında yapay zeka geliyor. Yapay zeka sayesinde insan, dron ve aracı birbirinden ayırabiliyor. Herhangi bir kullanıcı müdahalesine gerek kalmadan hedef tanımlaması yapabiliyoruz. Dokunmatik ekranla kullanıcıları 15 dakikalık eğitimle neredeyse sniper ayarında atış yapabilecek bir hassasiyetteki sistemi kullanabilir hale getiriyoruz. Bu sistemi mühimmatından silahına, silahından platformuna kadar tümleşik bir yapı haline getirdiğimizde bütün ihtiyaçları karşılayabilecek bir duruma geldik. Bu da bizi yıllık 15 milyar dolarlık bir sektörde ilk 3 yılımızda pazar payının yüzde 5’ine talip olabilir noktaya getiriyor. Yatırım planlarımıza bu şekilde ilerliyoruz. Önümüzdeki sene nereye geldiğimizi kutluyor olacağız, bundan eminiz.”

YENİ ÜRENLER YOLDA

Sarsılmaz Genel Müdür Yardımcısı Öner Özyılmaz da teknolojiye yatırıp yapıp ihtiyaçları görerek Best Defence ile çok değerli bir açılım yaptıklarını dile getirdi..

Grup şirketlerinden TR Mekatronik’in ürettiği 25 milimetre zincir mekanizmalı kara topu, 30 ve 20 milimetrelik top gibi ürünlerin bu uzaktan kumandalı sistemlerle farklı platformlara çoklanabileceğine değinen Özyılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu seviyeye çıkıyor olmak demek gerek ülkemiz adına gerek şirketimiz adına dünyadaki bir elin parmaklarını geçmeyen üreticiler kategorisinde bulunmak demek. Bu gücü mühimmatla da birleştirirseniz son kullanıcının ihtiyacı olan kendisini, vatanını korumak adına ihtiyacı olan mühimmatı, silahı ve uzaktan kumandalı sistemleri birleştirmiş oluyorsunuz. Bu vizyonla ilerlemeye devam edeceğiz. Yakın sürede mühimmatta, platformda, silahta yeni ürünlerimizi lanse edeceğiz.”

YAPAY ZEKA İLE SAHADA FARK OLUŞTURUYOR

Best Grup Genel Müdürü Caner Buğday, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapay zeka destekli kule sistemlerine ilişkin bilgiler verdi.

Sahadaki ihtiyaçları ekipleriyle değerlendirerek çözümler ürettiklerini anlatan Buğday, yapay zekanın da bu noktada devreye girdiğini söyledi.

Bu silah kuleleri ya da uzaktan komutalı silah sistemlerinin atış destek sistemleri olduğunu anlatan Buğday, şöyle konuştu:

“Bunlar operatörün daha başarılı atış yapması için kullanılıyorlar. Burada en önemli şey çevresel verileri, aracın verilerini, silahın verilerini doğru şekilde analiz etmek ve sistemin mümkün olan en yüksek veriyi işleyerek, en başarı şekilde operatöre yardımcı olmasını sağlamak. Yapay zeka sayesinde sistemleriniz hedefleri öğreniyor ve takip ediyor. Sistem siz hedefi tanımladıktan sonra ortadan kaybolsa da tekrar ortaya çıktığında takip edebiliyor. Çevresel koşullar, rüzgar, hava sıcaklığı, aracın kabiliyetleri gibi pek çok datayı giriyorsunuz. Bunları işliyor ve atıcıya en ideal atış imkanını sunuyor. Yapay zeka sürekli gelişen bir teknoloji, biz de sürekli geliştiriyoruz, yeni veriler dahil ediyoruz. Yapay zeka ile mekanik üretimimizi birleştirip böyle bir ürün ortaya çıkarıyoruz.”

Sistemin telefon ekranı gibi bir arayüz üzerinden çalıştığını ifade eden Buğday, “Bu ekrandan hedefi, hedef olabilecek görselleri gösteriyor, daha önceden öğretilmiş bir hedef varsa sizi uyarıyor: Bu bir hedeftir, bunu takip etmek istiyor musun? İkincisi yeni öğretmek istediğiniz hedef varsa ekranda hedef olabilecek unsurları size gösteriyor, insan, araç, dron olabilir. Siz bunlardan birini seçiyorsunuz, diyorsunuz ki ‘bu hedeftir, bunu takip et.’ Sistem onu takip etmeye devam ediyor.” dedi.

YAPAY ZEKA KULLANIMINDA REKABETÇİ ÇÖZÜMLER

Yurt içinde ve dışında sahada aktif olarak kullanılan ürünlerinde yapay zeka yazılımının bulunduğu bilgisini paylaşan Buğday, sistemlerin güvenlik güçlerine etkin şekilde destek olduğunu vurguladı.

Caner Buğday, güncel teknolojileri yakından takip ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Dünyadaki rakiplerimizle yapay zeka açısından en azından aynı ya da daha öndeyiz, rahatlıkla diyebiliriz. Çözümümüz bizi pek çok açıdan öne taşıyor: Yenilikçi, daha başarılı atış performansı, bize ait, özgün yazılımlar. Dolayısıyla herhangi bir regülasyona tabi değiliz. Tüm ürünler özgün ürünler. Mekanik tasarımdan yapay zekaya özgün üretiliyor. Devletimizin müsaadesiyle isteğiniz ülkeye satabilirsiniz ya da orada geliştirebilirsiniz, istediğiniz bölgede, operasyonda kullanabilirsiniz. Bir ürünü sadece üretmekle tatmin olmuyoruz. Bu ürünü özgün şekilde, güncel teknolojiyle üretmeyi, istenildiği şekilde kullanılabilir olmasını amaçlıyoruz.”

Konuşmaların ardından Best Defence tarafından geliştirilen bazı silah kuleleriyle test atışları gerçekleştirildi.

The post Yapay zeka silah sistemlerinin etkinliğini artırıyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Fransa’nın başkenti Paris’te başlayan savunma ve güvenlik endüstrisi alanında önde gelen uluslararası etkinliklerden biri olan Eurosatory Fuarı’na katılan Aral, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Grubunun Türkiye, İngiltere ve ABD’de fabrikalarının olduğunu anlatan Aral, bu fabrikalarda çeşitli kalibrelerde savunma sanayi ürünü ürettiklerini söyledi.

Aral, hafif silah üretimiyle alanındaki en büyük 5. firma, ayrıca 30×113, 20×110 gibi orta kalibre silah sistemlerini ve bunların uzaktan kumanda atış kontrol sistemlerini üreten dünyadaki yegane firmalardan biri olduklarını ve bu ürün gruplarında sadece ABD, İngiltere ve kendilerinin bulunduğunu bildirdi.

Top sistemlerini gelecek sene itibarıyla Türkiye’de de üretmeye başlayacaklarını kaydeden Aral, birçok önemli potansiyel projelerinin bulunduğunu, kara ve insansız deniz araçlarına, hava platformlarına entegre edilebilen sistemlere sahip olduklarını dile getirdi.

“Bizim yapmış olduğumuz üretimin yüzde 97’si ihracat. Dünya genelinde kendi ekosistemimizde 350 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyorsak bunun yaklaşık 200 milyon doları da Türkiye’den ihraç ediliyor. İhracatta, Türkiye’deki en büyük 10 şirket içerisindeyiz. Özel sektörden silah üreticisi olarak ilk 10’da yer alan tek firmayız. Alanımızda az öncede bahsettiğim gibi 5. en büyük firmayız. Tabii daha yolumuz var, daha yapacak çok iş var.” ifadelerini kullanan Aral, hedeflerinin en tepeye ulaşmak olduğunu söyledi.

Aral, 2022’de İngiltere’deki fabrikanın bünyelerine katılmasıyla ürün portföyünde çok ciddi bir genişleme olduğunu ve bunların uzaktan kumandalı atış kontrol sistemlerini de İstanbul’daki tesislerinde geliştirip ürettiklerini aktardı.

Gelecek dönemde üretmekte oldukları kalibrelerin sayısının artacağını belirten Aral, şunları kaydetti:

“Önümüzdeki süreçte daha büyük silahların da üretimini yapıyor olacağız. O yüzden tabii bizim önümüzde daha bir süreç var. Daha ağır, 6×6, 8×8 araçların üzerine de entegre edebileceğimiz silah sistemlerimizi ve kulelerimizi bünyemizde üretiyor olacağız.”

The post CANiK ve bağlı olduğu SYS Grup şirketleri, Eurosatory Fuarı’nda ürünlerini sergiliyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Video paylaşım platformu Youtube’dan yapılan açıklamada, potansiyel olarak tehlike barındıran içeriklere reşit olmayanların ulaşmasının önüne geçilmesi adına ateşli silah barındıran içeriklerin erişimine ilişkin değişikliğe gidildiği bildirildi.

Açıklamada, ateşli silahların emniyetinin nasıl açıldığını gösteren tüm videoların yasaklanacağı belirtilerek, ev yapımı silah, otomatik silah ve susturucu gibi ateşli silah aksesuarlarını gösteren videoların da 18 yaş ve üzerindeki kullanıcılarla sınırlandırılacağı kaydedildi.

Ateş edip etmedikleri fark etmeksizin ateşli silah tutan kişilerin yer aldığı canlı yayınların yasaklanacağı vurgulanan açıklamada, bu tanıma video oyun içeriklerinin dahil olmadığı belirtildi.

Açıklamada, değişikliklerin 18 Haziran’da yürürlüğe gireceği kaydedilerek, içerik üreticileri ve kullanıcılara bahsedilen hususlara dikkat etmeleri çağrısında bulunuldu.​​​​​​​

The post YouTube, ateşli silah içeren videolara ilişkin politikasını değiştiriyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan, ülkelerin savunma ürünleri ithalat ve ihracatındaki eğilimlerini AA Analiz için kaleme aldı.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından 11 Mart 2024 tarihinde yayımlanan rapor uluslararası silah ticaretindeki eğilimleri değerlendirmek açısından oldukça önemli. Silahlanma eğilimleri, savaş beklentilerinin seslendirildiği şu günlerde istihbarat servislerinin harp ikazı bağlamında bir emare olarak görülüyor. Rusya’nın 3. Dünya Savaşı’nı, Fransa’nın Ukrayna’ya asker göndermeyi tartıştığı geçtiğimiz hafta içinde silahlanma eğilimleri aslında kapasiteleri ve niyetleri ortaya koyuyor. Kendi kapasitesi ile hasım olarak gördüğü aktörün envanteri ve silahlanma eğilimini karşılaştıran devletler meydan okuma kararlarını almak için referanslar üretebiliyor. Dolayısıyla raporun kapsamına kısaca göz atmak ve yorum yapmak faydalı olabilir.

SAVUNMA ÜRÜNÜ İHRACATINDAKİ EĞİLİMLER

Dünya genelinde, devletlerin birbirlerine satış yoluyla yaptıkları ana silah sistemleri transferlerinde 2014-2018 ve 2019-2023 arasındaki 4’er yıllık dönemler karşılaştırıldığında yüzde 3,3’lük azalma var. Tabi bu rakamlar devletlerin vekil unsurlarına tedarik veya hibe ettikleri rakamları kapsamıyor. Bu azalmanın pozitif bir duruma işaret ettiği sanılmamalı. Rakamlar ihracatçı devletlerin kendi silahlanma programlarından ziyade diğer ülkelerle savunma ürünü ticaretini kapsıyor. Örnek vermek gerekirse, Almanya’nın 100 milyar avro tutarında silahlanma kararı, savunma üretiminin iç ihtiyaca yöneldiğini gösteriyor. Ukrayna’ya yapılan silah ve mühimmat yardımlarının bir kısmının da hibe olduğu dikkate alınırsa, Avrupa’nın savunma endüstrisinde içe kapanma dönemine girdiği söylenebilir.

Savunma ürünlerinde Avrupa’da istisnası olan ülke Fransa’dır. Dünyanın en çok savunma ürünü ihraç eden ülkeleri ele alındığında sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Fransa, Rusya, Çin ve Almanya ön plandadır. Bu ülkeler dünya savunma ürünü ihracatının yüzde 75’ini kontrol ediyor. Ancak bu yıl farklı bir özellik dikkati çekiyor. 4’er yıllık son 2 dönem karşılaştırıldığında ABD ve Fransa’nın ihracatlarının diğer ülkelere göre artış eğiliminde olduğu görülüyor. Bu kapsamda ABD yüzde 42, Fransa yüzde 11 satış oranı ile lider konumdalar. Ayrıca bu ülkelerin önceki 4 yıla göre savunma ürünü ihracatı sırasıyla yüzde 17 ve yüzde 47 arttı. Diğer bir ifadeyle Fransa’nın savunma ihracatında büyük bir atak var. Rusya’nın yüzde 53, Çin’in yüzde 5,3 ve Almanya’nın yüzde 14 savunma ihracatlarıysa bu ülkelerin düşüşte olduğunu gösterse dahi, yine de bu ülkeler silah ihraç eden ilk 5 ülke olarak konumlarını koruyor. Burada İtalya’ya da değinmekte fayda var. İtalya dünya genelinde savunma ürünleri ihracında yüzde 4,3’lük paya sahip. Ancak son 4 yıllık ihracının önceki döneme göre yüzde 86 arttığı görülüyor.

SAVUNMA ÜRÜNÜ İTHALATINDA EĞİLİMLER

Silah ihracatçısı ülkeler kadar alıcılara da bakmakta fayda var. Son 4 yıl içinde toplam 170 ülke savunma ürünleri ithal etti. En çok silah ithal eden ülkeler sırasıyla Hindistan, Suudi Arabistan, Katar, Ukrayna ve Pakistan’dır. Son 4 yıl değerlerine göre, savunma ithalatında bölge bazlı karşılaştırma yapılırsa Asya ve Okyanusya ülkelerinin yüzde 37, Orta Doğulu ülkelerin yüzde 30, Avrupa’nın yüzde 21, Amerika kıtasının yüzde 5,7 ve Afrika ülkelerinin yüzde 4,3 oranında silah alımı yaptığı görülüyor. Tabi bu rakamlara iç savunma ürünü üretimi ve tedariki dahil değil. Alım yapan ülke ve bölgeler değerlendirildiğinde ilk dikkati çeken husus Hindistan ve Pakistan’ın silahlanma yarışıdır. Her an savaşmaya hazır olan bu 2 devletin küresel ekonomik krize rağmen silahlanmada Dünya liderliğine soyunması dikkati çekicidir.

AFRİKA’DA GÖZLE GÖRÜLÜR AZALMA VAR

Savunma ürünleri tedarikinde Afrika’da gözle görülür bir azalma var. Bu durumun nedeni ise ekonomik imkansızlıklar. Afrika’ya silah ihracatı yapan ülkeler sırasıyla, yüzde 24’le Rusya, yüzde 16 ile ABD, yüzde 13’le Çin ve yüzde 10 ile Fransa’dır. Afrika’da son yıllarda ortaya çıkan darbelerde ve bölgesel rekabetlerde hangi ihracatçının kime destek verdiğinin ithalat tercihlerine etki edebileceği ifade edilebilir. Bununla beraber Cezayir yüzde -77 ve Fas yüzde -46’yla Afrika ile aynı kaderi paylaşan ülkelerdir.

TÜRKİYE, SAVUNMA ÜRÜNÜ İHRACATI YAPAN 11’İNCİ ÜLKE KONUMUNDA

Orta Doğu söz konusu olduğunda önemli bir özellik göze çarpıyor. Orta Doğu ülkelerinin silah ithalatı halen yüksek düzeyde ve dışa bağımlı olsa da 4’er yıllık son 2 dönemde yüzde 12’lik bir azalma var. Öte yandan Orta Doğu’da silah ithalatında liderliği sırasıyla Suudi Arabistan, Katar ve Mısır alıyor. En büyük tedarikçi ise geleneksel olarak yüzde 52’lik ihracat ile ABD. İsrail’in savunma ürünleri ithalatının -ki ABD hibelerinin katkısına raporda yer verilmemiş- 4’er yıllık dönemsel karşılaştırmasında yüzde 5,1 artış görülüyor. Bu ithalatın yüzde 69’unu ABD ve yüzde 30’unu Almanya karşılıyor. İsrail’in ithalatında güdümlü mühimmat ve füzeler ile gelişmiş savaş uçakları ve denizaltılar başı çekiyor. Raporda Türkiye ile ilgili bir analiz yer almazken tablolardaki veriler Türkiye’nin dünya genelinde durumunu ortaya koyuyor. Türkiye 2019-2023 yılları arasında yüzde 1,6 pay ile en çok savunma ürünü ihracatı yapan 11’inci ülke konumundadır. Bu oran 2014-2018 yılları arasında yüzde 0,7 idi. Dolayısıyla savunma ihracatında Türkiye’nin 4’er yıllık dönemlerde yüzde 106’lık savunma ihracatı artışı var.

ÜLKELERİN SAVUNMA ÜRÜNÜ KARNESİ

Raporda ifade edilen değerler ve eğilimler incelendiğinde çıkarılan sonuç aslında gayet net: Savunma ürününde lider olan 5 ülkenin (ABD, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya) devletler veya devlet dışı aktörler arasındaki çatışmalarda silah tedariki belirleyici role sahip. Bu ülkeler sorunlu bölgelerdeki çatışan aktörlere silah satışı veya hibesi yaptıkları sürece çatışmalar devam edecektir. Refah bölgesi olmayı amaçlayan Avrupa, kendi envanterlerini güçlendirmek yerine silah ihracatına yöneldi. Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Avrupa özelinde yüzde 2’lik savunma harcaması yapılmaması şikayeti de bu gerçekten kaynaklanıyordu. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması sonrasında, Avrupa’nın silah ihracatı yanında kendi silahlanmasını da ön plana çıkarttığı görülüyor.

Fransa’nın savunma ürünlerinde yaşadığı sıçrama oldukça dikkati çekici. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Fransız askerlerini Ukrayna’da savaşa dahil etme veya Afrika’da kaybettiği zemini tekrar kazanma hırsının savunma ihracatı verileriyle ne kadar bağdaştırılabileceği belirsiz. Ancak savunma sektöründe 2’nci büyük oyuncu olmak doğal olarak Macron’un iştahını açıyor. Öte yandan Yunanistan’a yapılan satışlar dikkate alındığında Ege ve Doğu Akdeniz gibi hassas bölgelerde Fransa’nın neden tahriklerde bulunduğu da anlaşılır hale geliyor. Asya ve Okyanusya ülkelerinin silahlanma eğiliminde Hindistan ve Pakistan ön plana çıkıyor. Bu 2 ülkeden Pakistan ekonomik ve siyasi bağlamda iniş ve çıkışlar yaşıyor. Hindistan ise aşırı nüfus artışına, zaman zaman ırkçılığı gündemine alan siyasi bir yönetime, kayda değer bir ekonomik büyümeye sahip. Diğer bir ifadeyle Asya ve Okyanusya’da Çin kaygısıyla yaşanan silahlanmanın yanında bu 2 ülkeyi yeni bir savaş olasılığına karşı mercek altına almakta fayda var.

Orta Doğu’da, özellikle Körfez ülkelerinde, savunma ithalatı devletten ziyade rejim güvenliğinin bir aracı olarak ortaya çıkıyor. Günümüzde de durum farklı değil. Ancak Körfez ülkelerinin kendi silahını üretme arayışları olduğu, kimi zaman Rusya veya Çin ile etkileşim içinde bulundukları biliniyor. Bu nedenle Körfez bölgesinde artık ABD’nin rakiplerinin de olduğu dikkate alınırsa savunma ürünleri ticaretinde yeni açılımlar ve çekişmeler muhtemel görünüyor. Öte yandan ekonomik durumundaki rekor gerilemeye rağmen Sudan, Etiyopya, İsrail ve Libya’dan duyduğu kaygılar nedeniyle Mısır’ın silahlanması doğal bir sürece işaret ediyor. Nitekim Mısır’ın envanterindeki silah sistemlerinin halen Soğuk Savaş döneminden kaldığı biliniyor.

“TÜRKİYE, UZUN YOLUN İLK SAFHASINDA”

Türkiye’nin durumuna bakıldığında ise savunma sanayinde kendine yeterli olmayı ve savunma teknolojilerini milli ve yerli kılmayı amaçlayan Türkiye halen uzun bir yolun ilk safhalarındadır. Kendi envanterine öncelik veren Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltma ve örtülü ambargolara karşı çözüm üretme, bu arada savunma ürünleri ihracı ile finansal kaynak yaratma niyeti de dikkati çekiyor.

The post Türkiye, silah satışlarını yüzde 106 artırdı! Liste başı ülkeler değişmedi appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Siyonist İsrail, 7 Ekim Cumartesi gününden itibaren Gazze’ye yönelik hava, kara ve deniz saldırılarıyla bölgede katliam yapıyor. Okul, kilise, cami, yerleşim yerleri, mülteci kampları ve hastaneler gibi sivil alanları hedef alarak, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde savaş suçu işleyen İsrail yönetimi, Filistin’i adeta yeni silah teknolojilerini test ettiği bir laboratuvar gibi kullanıyor. Hem Batı Şeria’nın hem de Doğu Kudüs’ün işgalinde yapay zekâ destekli silahları aktif bir şekilde kullanmasıyla dikkat çeken İsrail, bölgede gerilimi tırmandırıyor.

Ekim ayından bu yana Gazze Şeridi’nde yaşanan vahşet devam ediyor. ABD ve Avrupa ülkelerinden aldığı silah desteğiyle donanmış olan İsrail ordusu, Filistin topraklarında yapay zekâ destekli katliamlara imza attığı ortaya çıktı.

Avustralyalı bağımsız gazeteci ve “Filistin Laboratuvarı” kitabının yazarı Antony Loewenstein, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’de yapay zekâ teknolojisiyle destekli silahları kullanmasının vahim boyutlarını değerlendirdi.

Loewenstein, İsrail ordusunun, Gazze’ye yönelik saldırılarında “güvenilir hedefleri hızlı ve doğru şekilde üretmek” için yapay zekayı (AI) kullanmakla övündüğünü belirterek, “İsrail’in bu teknolojiyi kullanarak sivil kayıpları önlediğine dair elimizde hiçbir kanıt yok. 16 binden fazla sivil öldü. Mevcut sivil ölümleri bu iddiayı inandırıcı kılmıyor” dedi.

Loewenstein, İsrail’in yapay zekâ destekli İHA’lar ve hedefleme teknolojisiyle sivilleri koruma iddiasının gerçekçi olmadığına dikkati çekerek, “Filistin Laboratuvarı adlı kitabımda yazdığım gibi İsrail, sürekli gelişen yeni baskı ve gözetleme teknikleriyle ‘savaş testi’ yapmak için hem Batı Şeria’nın hem de Doğu Kudüs’ün sonsuz işgalini ve Gazze kuşatmasını kullandı.

Yüz tanıma teknolojileri, casus yazılımlar ve drone’lar, kendi ülkelerindeki gazetecilere, insan hakları savunucularına ve aktivistlere baskı uygulaması için demokratik veya diktatör devletlere satılıyor. 

SAVAŞ SUÇLARININ DELİLLERİ ORTADA

İsrail’e F-35 parçaları satılması nedeniyle Hollanda’da geçici hükümetin Başbakanı Mark Rutte ve iki bakanı hakkında suç duyurusunda bulunan avukat Reinout Sterk, “(Gazze’de işlenen) Savaş suçlarının delilleri uzaktan da açıkça görülüyor” dedi.

KATLİAM TEKNOLOJİSİNİ ABD VERDİ

İngıltere merkezli Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Gazze’ye yönelik 2 saldırısında ABD menşeli askeri ekipmanları kullandığını ve bu saldırılar sonucu 43 kişinin yaşamını yitirdiğini, 2 ailenin yok olduğunu açıkladı..

Raporda, ABD silahlarını kullanan İsrail’in 10 Ekim’de El Naccar ailesinin evine yaptığı saldırıda 24 kişinin, 22 Ekim’de Ebu Malik ailesinin evine yönelik saldırıda da 19 kişinin hayatını kaybettiği ve bu saldırılarda yaşamını yitirenlerin 19’unun çocuk, 14’ünün kadın olduğu belirtildi. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, yaptığı yazılı açıklamada, “(Gazze’de) ABD yapımı silahlar, ailelerin topluca katline yol açtı” ifadesine yer verdi.

YAPAY ZEKA HABSORA İLE SİSTEMATİK SOYKIRIM

İsrail merkezli +972 isimli internet sitesi geçtiğimiz günlerde bir haber yayınlamıştı. Haberde İsrail ordusunun, “Habsora” adlı yapay zekâ uygulamasıyla otomatik olarak üretilen hedeflere yönelik saldırılarda kaç sivilin yaşamını yitireceğinin her zaman bilindiğini yazdı. İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında hedef belirlemek için kullandığı “Habsora” adlı yapay zekâ uygulamasını sivil altyapının kasıtlı olarak vurulmasında kullandığı belirtildi..

The post ‘Filistin Laboratuvarı’nda Yapay Zeka destekli katliam! Kanıtlar ortaya çıktı appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Yerli ve milli savunma teknolojilerinde atağa geçen Türkiye, Türk savunma sanayisindeki insansız kara aracı ve dolanan mühimmat yeteneklerinin bir araya getirildiği yeni bir başarıya daha imza attı.

KENDİ SINIFINDA İLK! TÜRKİYE ULUSLARARASI ARENADA BAŞARDI

Alınan bilgiye göre, insansız otonom kara aracı BARKAN’ı güvenlik güçlerinin kullanımına sunan HAVELSAN, araca yeni yetenekler kazandırmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Yıl içerisinde ROKETSAN’a ait güdümlenebilir mini füze METE ile BARKAN 1 aracından atış gerçekleştirilirken bu kez BARKAN 2’den ilk kez kamikaze mühimmat atışı yapıldı. BARKAN, “kamikaze insansız hava aracı (İHA)” olarak da nitelendirilen dolanan mühimmat entegrasyonu ile sınıfında ilk olma özelliğini kazandı. BARKAN 2 ile 15 kilometre yarıçaplı bir bölgede görev ve faaliyet icra edilirken tek kuleye bağlı, aynı anda atış yapılabilen hidrojen destekli iki lançerli sistemden (bir lançer lazer güdümlü sistem, bir lançer dolanan mühimmat) Gürbağ Savunma’ya ait keşif gözetleme ve kamikaze amaçlı dolanan mühimmatın atışı başarı ile gerçekleştirildi.

Tek kuleden insansız kara aracı üzerinden bu tip mühimmat ve çoklu lançer atışı, uluslararası arenada bir ilk olarak kabul ediliyor. Atışı yapılan dolanan kamikaze mühimmat, elektrikli tahrik sistemi, 3000 metre uçuş irtifa yüksekliği, 40 dakika havada kalma süresi ile 15 kilometre menzile ulaşabiliyor. Geçen aylarda Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine de giren BARKAN’a modüler yapısı sayesinde farklı faydalı yükler hızlı biçimde entegre edilebiliyor.

GELECEĞİN MUHAREBE SAHASINA HAZIRLIK

HAVELSAN Ürün Geliştirme ve Üretim Direktörü Veysel Ataoğlu, AA muhabirine, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen proje kapsamında Orta-1 kategorisinde geliştirdikleri BARKAN insansız kara araçlarını Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim ettiklerini söyledi. Araçla sahada eğitimler gerçekleştirdiklerini dile getiren Ataoğlu, bu süreç sonunda seri üretim taleplerinin gelmesini beklediklerini ifade etti. BARKAN 2 aracıya hareket kabiliyetini artırdıklarını anlatan Ataoğlu, araca farklı faydalı yükler entegre ettiklerini bildirdi.

Son olarak BARKAN 2 ile 15 kilometre yarıçaplı bir alanda faaliyet icra edebilecek lançer sistemi entegre ettiklerini belirten Ataoğlu, “Atış ve test faaliyetlerimizi tamamladık. Dolanan mühimmat dediğimiz faydalı yükün sürü olarak kullanabildiği, diğer sistemlerle entegre ederek sahadaki askerin işini kolaylaştırabilecek, kuvvetin bir öncü birliği gibi rol alabilecek bir uygulama için deneme çalışmaları yapıyoruz. Gürbağ Savunma ile işbirliği yaparak bu sistemi aracımıza entegre ettik.” dedi.

Bu ve benzer sistemleri geliştirdikleri Karma Sürü Operasyon Merkezi’ne entegre ederek geleceğin muharebe sahası konseptini oluşturmaya çalıştıklarını vurgulayan Ataoğlu, farklı firmaların bir dizi ürününü bu kapsamda değerlendirdiklerini ve entegrasyon faaliyetlerini tamamladıklarını bildirdi.

Ataoğlu, şöyle konuştu:

“Kuvvetimize kazandıracağımız bu yetenekler ile 100. yılımızda ‘daha güçlü ordu, daha güçlü bir Türkiye’ kavramını HAVELSAN olarak daha ileriye götüreceğiz.

‘Uluslararası platformlarda ilk defa Orta-1 sınıf bir insansız kara aracından dolanan mühimmat atışı yapıldı.’ diyebiliriz. Modüler bir yapıya sahip olan BARKAN aracımıza farklı tip faydalı yükler entegre etme noktasında çalışmalarımız devam ediyor. Buradaki ana hedefimiz HAVELSAN’ın yazılım kabiliyetlerini bu platform üzerinde daha iyi kullanabilmek, bu yazılım kabiliyetlerini ön plana çıkarmak. Özgün otonomi, özgün otopilot çalışmalarımız var ve bunları insansız sistemlerimize entegre ediyoruz. Bu insansız sistemler ileride Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir öncü birliği olarak kullanılacak ve bu kabiliyeti kuvvete kazandırmak bizim için mutluluk verici.”

Cumhuriyet’in 100. yılında tüm bu kabiliyetlerin sahada kendini gösterdiğini belirten Ataoğlu, bunları daha da geliştirmek için platform üreticisi alt yüklenicilerle çalışmalara devam edeceklerini, mevcut çözümlere yenilerinin ekleneceğini vurguladı. Ataoğlu, “Hedefimiz, geleceğin muharebe sahası dediğimiz alana özgün ürünlerimizle damgamızı vurmak.” diye konuştu.

“KARMA SÜRÜNÜN” PARÇASI OLACAK

Dolanan mühimmata aynı zamanda sürü kabiliyetleri kazandırılabileceğine işaret eden Ataoğlu, “karma sürü” konseptinde bu yetenekten yararlanarak caydırıcılığı artırmayı amaçladıklarını söyledi. Ataoğlu, “Hem karada hem havada hem denizde bütün sistemlerin sürü olarak kullanım konseptini sahaya yansıttık. Buradaki ikinci amaç da aslında 8-10 dolanan mühimmatın aynı anda atılması, havada bir sürü haline gelmesi ve diğer insansız araçlarımızla aynı anda görev yapabilmesini sağlamak.” bilgisini paylaştı.

BARKAN 2’ye biraz daha genişlediği, büyüdüğü, hareket kabiliyeti arttığı için daha ağır silahlar entegre edebildiklerini belirten Ataoğlu, “Ana hedefimiz, silaha entegrasyonundan çok, bunun otonom kabiliyeti. Sahada verilen görevi herhangi bir kullanıcı arayüzü olmadan, kullanıcı olmadan idame ettiriyor olabilmesi. Yani HAVELSAN’ın ana misyonu olan otonom kabiliyetini bu araçlara katmak. Bu otonom kabiliyeti diğer firmaların ürettiği araçlarda uygulamak için de görüşmeler yapıyoruz.” dedi.

SİLAH ÇEŞİDİYLE FARK OLUŞTURACAK

Aracın aynı anda farklı silah sistemleri kullanabilmesine yönelik de çalışmalar yaptıklarını anlatan Ataoğlu, bu sayede tek bir silaha bağlı kalmadan birkaç çeşit silahla görev yapılabileceğini belirtti.

Yaptıkları testle silah sistemi ve aracın kabiliyetlerinin birbiriyle örtüştüğünü ortaya koyduklarını dile getiren Ataoğlu, gelecek taleplere göre nihai çözümlerin ortaya çıkacağını ve sahaya sunulacağını bildirdi.

Dolanan mühimmatın sürü kabiliyetiyle farklı konseptlerde kullanılmasına yönelik Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile yürüttükleri bazı projelerin bulunduğuna değinen Veysel Ataoğlu, “Bu silahı bir projemizde aktif olarak kullanacağız. Tek eksiğimiz, şu anda silah üzerinde bunların bir grup şeklinde atılması ve sürü olarak görev yapabilmesi. Buna da başladık. İnsansız araçlarımızdaki bu kabiliyeti kısa sürede onlar üzerinde de kullanıyor olacağız.” diye konuştu.

The post Türkiye uluslararası arenada başardı: TSK’nın gücüne güç katacak appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Türkiye’nin Asya kıtasına yaptığı silah satışları bölge basınının dikkatini çekti. Türk savunma sanayisinin başarını ele alan Asya basını konu hakkında çarpıcı bir analiz yazısı kaleme aldı.

Türkiye’nin şimdiye kadarki en büyük silah siparişini Körfez ülkelerinden aldığı vurgusu yapılan yazıda Türk savunma sanayisinin NATO standartlarındaki silahlarını Orta Doğu’nun ötesine geçirerek Asya’ya satmayı hedeflediği belirtildi.

Türkiye’nin 5. nesil savaş uçağı “KAAN”, Altay tankı ve TCG Anadolu ile ithal silahlara bağımlılığını azaltmak ve Asya ülkelerinin dikkatini çekmek istediği ifade edildi. NATO üyesi olarak Türkiye’nin Asyalı alıcılara ABD’li ve Avrupalı ihracatçıların katı önkoşulları olmaksızın ileri savunma teknolojisine erişim imkanı sunduğuna işaret edildi. Türkiye’nin sunduğu bu imkanın silah müşterilerini Batı yaptırımlarına başvurma riskini doğurabilecek Çin veya Rus silahlarını satın almak gibi politik açıdan hassas bir alternatiften kaçınmasına olanak tanıdığı kaydedildi.

Asya basınına konuşan uzmanlar Türk askeri teçhizatın uygun maliyetine ve bazı durumlarda alternatiflerden üstün olmasıyla öne çıktığına vurgu yaptı. Wing Loong-1 satın alan Orta Doğu’daki pek çok ülkenin Çin İHA’larında yaşadığı memnuniyetsizlikten dolayı Türk İHA’larına yöneldiğinden söz edildi.

Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın Türkiye’den TB2 ve Akıncı satın aldığı bilgisi analiz yazısında geniş yer aldı.

En gelişmiş ulusal silah ihracatçılarına kıyasla önemli maliyet avantajlarını elinde tutan Türkiye’nin Asya pazarından daha büyük bir pay almasının an meselesi olduğuna dikkat çekildi. Endonezya’ya yapılan Kaplan MT orta sınıf tank teslimi, Filipinler ile imzalanan T-129 Atak helikopteri sözleşmesi buna örnek gösterildi.

TB2 ve Akıncı’yı envanterine katan Pakistan’ın Türk askeri donanımının önde gelen alıcılarından biri olduğu, 4 adet Milgem deniz korvetinden üçünü teslim aldığından söz edildi.

Türkiye’nin “KAAN” projesinin geliştirilmesine hız verdiğini belirten uzmanlar Türk 5. nesil savaş uçağının ABD liderliğindeki F-35 programına “katılımı onaylanması muhtemel olmayan” Asya ülkeleri için eninde sonunda çekici olabileceğini söyledi.

The post 5. nesil Türk savaş uçağı ”KAAN” F-35’e dahil olamayan ülkelere kapı aralıyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Türkiye’nin önde gelen silah üreticilerinden SARSILMAZ Silah Sanayi, Anadolu Ajansının 8. kez global iletişim ortağı olduğu, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde Etimesgut Havaalanı’nda düzenlenen TEKNOFEST Ankara’da bir dizi ürün ve çözümünü tanıttı.

Festivalde, SARSILMAZ-Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) ortaklığı ile kurulan TRMEKATRONİK tarafından geliştirilen ve HÜRKUŞ-C uçaklarına entegre edilecek 12,7 milimetre ağır makineli tüfek de sergilendi.

SARSILMAZ Genel Müdür Yardımcısı ve TRMEKATRONİK Yönetim Kurulu Üyesi Öner Özyılmaz, HÜRKUŞ’un C versiyonunun silahlandırılması projesinde TUSAŞ’ın kanat altına bir pod ihtiyacı tanımladığını söyledi.

TRMEKATRONİK olarak SARSILMAZ’ın 12,7 milimetre değiştirilebilir namlulu kara platformu silahının, sabit namlulu, iç parçaları hafifletilmiş, dakikada 110 mermi atabilen hava türevini oluşturarak pod içerisine gömdüklerini ifade eden Özyılmaz, ortaya boş kovanı, mayonu toplayan, atacağı mühimmatı kendi içinde taşıyan bir pod çıktığını belirtti.

Özyılmaz, “HÜRKUŞ, kanat altında bu silahla yakında uçmaya başlayacak. Uçak üzerindeki kalifikasyonları başlıyor. Prototiplerimiz hazır, yer altı atış poligonunda ilk atış testlerini başarıyla tamamladık. Yakın süreçte hava testleri sonrasında HÜRKUŞ-C altında görmeye başlayacağız.” dedi.

TRMEKATRONİK ve SARSILMAZ olarak tanımlanan ihtiyacın altını doldurduklarını ancak bu podun helikopterlerde de kullanılabileceğini vurgulayan Özyılmaz, şunları kaydetti:

“Bugün ihtiyaç olan 12,7 milimetrenin yerine daha hızlı atım yapabilen 20’lik bir çözüm üretirsek farklı uçak platformlarının gövdeleri altına da bu topları yerleştirebiliriz. Dünyada bu seviyeye çıkmış, bu detayda, teknolojide üretim yapan üretici sayısı çok az. TRMEKATRONİK, SARSILMAZ, TUSAŞ bu başarının altına imza atıyor. Böylelikle dünyada gerektiğinde birbirine teknoloji vermeyen, verdiğinde de para kazanan, ülkesine ihracat karşılığı dolar kazandıran ülkeler arasına giriyoruz. Bu bizim için bir onur.”

DAHA HAFİF, DAHA HIZLI

SARSILMAZ tarafından geliştirilen ve tüm teknik veri paketini şirketin sağladığı ağır makineli tüfek SAR 127 MT, hem tam otomatik olarak çalışabiliyor hem de tek tek atış yapabiliyor.

Uzaktan komutalı silah sistemlerine entegre edilebilen SAR 127 MT, ayrıca gerekli ara yüz bağlantıları yapılarak kara, deniz ve hava araçlarına da takılabiliyor.

Kalifikasyon testleri tamamlanan 12,7×99 milimetre ağır makineli tüfeğin hızlı namlu değiştirme sistemine sahip kara versiyonu, tüm zırhlı kara araçlarında ve platformlarda kullanılabilecek.

SARSILMAZ tarafından çalışmalarına devam edilen hava versiyonu ise hızlı soğuma unsurları ile donatılmış sabit namlulu ve hafifletilmiş iç parçalar ile kara versiyonuna göre daha yüksek atım adedine sahip olacak.

SARSILMAZ-TUSAŞ ortaklığında kurulan TRMEKATRONİK tarafından geliştirilen bir pod içerisine yerleştirilen hava versiyonu, HÜRKUŞ-C uçaklarının kanat altına yerleştirilecek.

SARSILMAZ ve TRMEKATRONİK bünyesinde tasarım doğrulama testleri başarıyla tamamlanan sistem, gerektiğinde her türlü hava aracında ve deniz platformlarında kullanılabilecek. Yaklaşık 38 kilogram ağırlığındaki silahın, üç ayaklı sehpa ile kullanıldığında bölge hedefleri için etkili menzili 1830 metreye ulaşıyor.

The post HÜRKUŞ yeni milli silahlarla güçleniyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.