İklim değişikliğiyle mücadele ve cari açığın azaltılmasında önemli rol oynayan yenilenebilir enerji kaynakları arasında hidroelektrik ve güneşten sonra en yüksek kapasiteyi 12 Mayıs itibarıyla 13 bin 241 megavatla rüzgar enerjisi oluşturuyor.

AA muhabirinin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı raporlarından derlediği bilgilere göre, yılın ilk çeyreğinde elektrik üretiminin yüzde 10’a yakınını aktif olarak işletmede bulunan 378 rüzgar enerjisi santrali karşıladı.

Türkiye, rüzgar enerjisinde kapasite artışıyla eş zamanlı olarak sanayisini de geliştirdi. Yeni rüzgar türbini teknolojileriyle Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelinin 100 bin megavatı aştığı hesaplanıyor.

Türkiye’de aktif olarak faaliyet gösteren 4 bin rüzgar türbiniyle elektrik üretimine katkı sağlanırken, yaklaşık 8 bin parçadan oluşan ve rotor uzunluğu 160 metre, kanat uzunluğu 80 metreye varan rüzgar santrallerinde kule, kanat ve nasellerin lojistiği için gemiler, ağır tonajlı tırlar, vinçler, özel taşıma ve montaj ekipmanları kullanılıyor.

Bugün 6-7 megavat seviyesinde jeneratörler kanat ve kulelerde elektrik üretiyor. 15 yıl önce kanat uzunlukları 40 metre, kule yükseklikleri ise 80 metre civarındaydı.

Rüzgar enerjisinin dahil olduğu sanayi, inşaat, işletme, bakım ve onarım alanlarında 20 binden fazla kişi istihdam ediliyor.

Çeşitli ölçeklerde yaklaşık 150 sanayi şirketi bu alanda hizmet veriyor. Türkiye’nin rüzgar sanayisi tesisleri içinde 7 kule, 3 kanat, 4 jeneratör ve dişli kutusu tesisi, yüzlerce farklı rüzgar yan sanayi kuruluşu faaliyet gösteriyor.

Bu yıl yeniden tasarlanan Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı YEKA modeliyle ocak ve şubatta 11 bölgede toplam 2 bin megavatlık kurulu güce sahip proje için yarışma düzenlendi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca ekimde güneş, kasımda da rüzgar projelerinden oluşan toplam 2 bin megavatlık yeni bir YEKA yarışması düzenlenmesi planlanıyor.

Öte yandan, yerli rüzgar türbini üretme çalışmaları da devam ediyor. Alaçatı RES’te yerli ve milli rüzgar türbinleri kurulması amacıyla ASELSAN ile yürütülen proje kapsamında, ilk türbin için yüzde 65, ikinci türbin için de en az yüzde 80 yerliliğe sahip rüzgar türbinleri üretilerek devreye alınması için çalışmalar devam ediyor. Türbinlerin bu yıl içinde devreye alınması planlanıyor.

YEKDEM İLE RÜZGAR SANAYİSİ GELİŞİM GÖSTERDİ

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de rüzgar enerjisi sanayisinin, ilk rüzgar türbininin kurulduğu 1998’den sonra geliştiğini söyledi.

Çelik kulelerin 1999’da, kanat üretiminin de 2002’de başladığını dile getiren Kalaycı, “2005’te Türkiye, Yenilenebilir Enerji Kanunu çıkmadan, kanat ve kule üretimine başlamıştı. 2009’da yeni kanunla sanayi sektörü de hareketlilik kazandı. Özellikle Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) çıktıktan sonra rüzgar sanayisi sürekli gelişim gösterdi. YEKA projeleri ile Türkiye’nin özel sektör eliyle uzun yıllardır geliştirdiği rüzgar sanayisinin korunması sağlandı. Bundan sonra yapılacak YEKA tarzı yarışmalar Türkiye’deki yerli üretim yapan firmaların korunmasına yardımcı olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

The post Rüzgar enerjisi yerli sanayi ve elektrik üretimiyle enerji arzında kilit rol oynuyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Akkuyu Nükleer AŞ’nin açıklamasına göre, türbin tesisatının ısı değişim ekipmanının önemli bileşeni olan tank, otomatik tekerlekli platformla türbin binasına getirildi.

Uzmanlar daha sonra tankı, paletli vinçle türbinin bakım seviyesine taşıdı. 259 ton ağırlığında ve 40 metre uzunluğunda kalın duvarlı kap olan besleme suyu depolama tankı, büyük boyutundan dolayı yük taşıma ekipmanlarıyla parçalar halinde götürüldü.

Ekipmanın projede öngörülen desteklere yerleştirilmesinin ardından montajı yapılacak.

Tank, nükleer güç santrallerinin devreye alma ve işletme aşamalarında santralin besleme pompaları için gerekli su rezervi ile makine dairesindeki diğer ekipmanlardan buhar ayırıcı, aşırı ve yüksek basınçlı ısıtıcılar yoluyla tahliye edilen suyu depoluyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdürü Sergei Butckikh, 3. güç ünitesine ait türbin tesisinin ana ekipmanlarının montajına yönelik makine dairesini kademeli şekilde hazırladıklarını belirtti.

Bina zemininden 18,2 metre yükseklikte yer alan ana teknolojik kotun ağır ekipmanların yükünü taşıyabilecek duruma getirildiğini kaydeden Butckikh, şu bilgileri verdi:

“Besleme suyu depolama tankı, Doğu Kargo Terminali’nde yapılan boşaltmanın ve gerekli gümrük işlemlerinin ardından doğrudan türbin binasına taşındı. Özel destek yapıların montajının ardından, uzman ekip tankı nihai konumuna yerleştirerek tank gövdesinin iki parçasını kaynakla birleştirecek. Aynı anda makine dairesinin duvarlarının betonlama çalışmaları da devam ediyor.”

The post Akkuyu NGS’nin 3. güç ünitesine besleme suyu depolama tankı taşındı appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Ukrayna’ya saldırıları nedeniyle Batılı ülkelerin Rusya’ya yönelik yaptırımları devam ederken, Rus devlet enerji şirketi Gazprom, 27 Temmuz’da Avrupa’ya gaz akışının sağlandığı Kuzey Akım 1 boru hattında bakım çalışmaları başlatmıştı.

Gazprom tarafından yapılan açıklamada, gaz krizinin artarak devam edeceği sinyali verildi. Kuzey Akım 1 boru hattının Portovaya kompresör istasyonundaki bir gaz türbinin bakım için Kanada’ya gönderildiğini ancak teslim alınamadığını aktaran Gazprom, “Kanada, Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere’nin yaptırımları ile Siemens şirketinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle türbin motorunun Portovaya’ya teslimatı imkansız” denildi.

Gazprom, 27 Temmuz’da Kuzey Akım 1 boru hattının Portovaya kompresör istasyonunda bakım çalışması başlatmış, boru hattından Avrupa’ya gaz akışı yüzde 20 seviyelerine kadar gerilemişti.

Bakım için Kanada’da bulunan türbin Rusya’nın taleplerine rağmen “yaptırımlar” gerekçesiyle teslim edilmemişti. Gazprom, türbinin hala teslim edilmemesi nedeniyle Portovaya’da şu an 1 türbin motorunun çalıştığını açıklamıştı.

The post Gazprom: “Yaptırımlar nedeniyle Rusya’ya gaz türbini teslimatı imkansız” appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Ekonomik ömrünü tamamlamış rüzgar santrallerinde bulunan ekipmanların neredeyse tamamı geri dönüşümle tekrar ekonomiye kazandırılıyor.

ABD Enerji Bakanlığı verilerine göre ülkenin 2050’ye kadar rüzgar enerjisi kurulu gücünü 40 gigavattan 404 gigavata artırma planı ile çoğu ömrünü tamamlamış rüzgar santrallerinden yaklaşık 6,88 milyon ton atığın ortaya çıkacağı hesaplanıyor.

BAŞARILI SONUÇLAR ALINIYOR

Araştırmalar, rüzgar enerjisi santralini oluşturan kanat, türbin ve kulelerin, mukavemete dayanıklı olmaları için fiberglas, epoksi, çelik ve farklı metallerden yapılmasının atık yönetiminde zorluklara sebep olduğunu ortaya çıkarsa da başta Almanya, Danimarka ve Hollanda gibi rüzgar enerjisini kullanan öncü ülkelerin bu atıkları değerlendirmede başarılı sonuçlar aldığı biliniyor.

Danimarka’da kurulan startup’lar rüzgar türbin kanatlarını bahçe ve şehir mobilyalarına dönüştürürken, Hollanda, Almanya ve Danimarka’da bisiklet garajları ile gölgelikler yine bu kanatlar kullanılarak inşa ediliyor.

Almanya merkezli rüzgar türbini üretim firmasının Türkiye ve Orta Doğu Bölgesi Genel Müdürü Habib Babacan, bu konunun henüz Türkiye’nin rüzgar enerji sektörü gündeminde olmadığını vurguladı.

BAKIMLARI İYİ YAPILIRSA ÖMÜRLERİ UZAR

“Türkiye’de yaklaşık 4 bin adet rüzgar türbini bulunuyor. Bir rüzgar türbininin ekonomik ömrü yaklaşık 20 yıl. Ancak 20 yıl sonra kullanılmış türbinin hemen sökülmesi gerekmiyor. Eğer türbinlerin bakımları iyi yapıldıysa, türbin saha koşullarına göre fazla yıpranmadıysa bu türbinler 20 yıldan daha fazla elektrik üretebiliyor. Türkiye’deki 4 bin türbinin 3 bin 500 tanesi 10 yaşının altında bulunuyor. 20 yaşını geçmiş türbin sayısı 40 tane civarı. Bu türbinlerin çok büyük çoğunluğu operasyonel halde.”

The post Zamanını tamamlayan rüzgar türbinleri geri dönüştürülüyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Büyük Elektrik Sistemleri Uluslararası Konseyi (CIGRE) Türkiye Ulusal Komitesinin “CIGRE Türkiye Sektör Buluşmaları”nın ikincisi “Batarya Teknolojileri” başlığıyla Kayseri’de düzenlendi.

Kayseri Ticaret Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ), Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER), ASPİLSAN ve teknoloji firmalarıyla kamu ve özel sektör kuruluşlarından uzmanların yanı sıra üniversitelerden akademisyenler katıldı.

Alagöz, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Kayseri’nin enerji alanında önemli kentlerden olduğunu söyledi.

Enerji konusunda dünyanın sıkıntılı bir süreç yaşadığını anlatan Alagöz, bu durumun üretimi de aksattığını belirtti.

AB Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nda da sorunlar oluştuğuna değinen Alagöz, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerin yeniden kömür santrallerine döndüğünü dile getirdi.

Nükleer santrallere de dönüşün yeniden başladığını vurgulayan Alagöz, “Dünya üzerinde 443 nükleer santral var. Nükleer santrallerin kuruluş aşaması 10 yıl gibi bir süre alıyor. 443 santralin 20 yıl içerisinde iki katına çıktığını göreceğiz.” dedi.

Alagöz, tüketim alışkanlıklarının öneminin altını çizerek enerjinin ihtiyaca göre üretilmesi gerektiğine dikkati çekti.

Türkiye’nin kurulu elektrik enerjisinde 100 bin megavatın üzerine çıktığını aktaran Alagöz, “pik saatlerde” ihtiyacın karşılanmasında sorun yaşandığını belirtti.

Üretilen enerjinin saklanmasının önemine değinen Alagöz, “Enerji kaynaklarını bir yerde depolayıp, ihtiyaç olan saatlerde kullanmanın yolunu bulmak zorundayız. Pik saatlerde, elektriği verebilmek için diğer saatlerde ürettiğimiz elektriği depolamamız lazım. Bu sayede elektrik üretim ve tüketimi homojen bir yapıya dönüşür. Bu bizim daha fazla elektrik santrali yatırımı yapmaksızın elektrik ihtiyacınızı karşılamak için çok önemli. Tam bu noktada bataryalar devreye giriyor.” diye konuştu.

Alagöz, Kayseri’de batarya üretimi konusunda ASPİLSAN’ın dünya çapında önemli işlere imza attığını ifade etti.

Yerli jeneratör üretimiyle ilgili de bilgi veren Alagöz, şunları kaydetti:

“Teknoloji üretmiyorsak seyirci olacağız. EÜAŞ olarak biz ihtiyacımız olan teknolojileri üretme konusunda mesafe aldık. Jeneratör üretiyoruz. Türkiye’de daha önce hiç yapılmamış. Hidro jeneratörlerle 150 megavatlık, 750 tonluk dönen ekipmanlardan bahsediyoruz. Türbin üretmeye başladık. Türbinimiz de inşallah bu yılın sonunda bitecek, model türbini ürettik. Şu anda türbin çarkını üretiyoruz. 2023’ün ilk aylarında Sakarya Nehri üzerinde rahmetli Adnan Menderes’in temelini attığı, adı Hasan Polatkan olan elektrik santralimizin jeneratörünü, türbinini ve kontrol sistemini yerli ürünlerle kuracağız. Biz teknoloji olarak geride değiliz, geride duruyoruz. Artık ayağa kalkmamız lazım. Çok heyecan duyduğum bir gelişmedir. Dünyanın 5. kontrol sistemi üreticisi olduk.”

MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı Ferhat Akmermer, KAYSO Yönetim Kurulu Üyesi Nebi Doğan, ASPİLSAN Enerji Genel Müdürü Ferhat Özsoy, KCETAŞ Genel Müdürü Hidayet Atasoy’un katıldığı toplantı panellerle devam etti.

The post Daha önce hiç yapılmamıştı! Türkiye’den dev enerji hamlesi appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.