Soğuk havalarda vitamin takviyelerinin, bazı hastalıklara karşı koruyucu olduğu ya da enerji verici etkisi olduğu düşünülse de, uzmanlar bu takviyelerin yanlış ve bilinçsiz kullanımının vücuda zarar verebileceğine dikkat çekiyor. Peki, vitamin takviyeleri kullanırken nelere dikkat edilmelidir? Yanlış kullanım durumunda ne gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir? İşte, konuya ilişkin önemli detaylar…

BİLİNÇSİZ KULLANIMI ÇOK CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇABİLİR!

Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Kliniği Uzm. Dr. Emine Zeynep Taşkale, TRT Haber’e anlattı.

“Vitaminler vücudumuzdaki normal hücresel ve moleküler işlevleri sürdürmek için belli miktarlarda gerekmektedir. Günlük alınması gereken vitamin miktarı her bireyde farklı olup özellikle ileri yaşlarda, emilim bozukluğuna sebep olabilecek kronik hastalıkların varlığında, gebelik ve emzirme dönemlerinde bu miktar değişiklik göstermektedir. Doktor kontrolünde olmadan bilinçsiz vitamin kullanımı çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.”

GEREĞİNDEN FAZLA ALINMASI YAN ETKİLERE SEBEP OLUYOR!

Uzm. Dr. Emine Zeynep Taşkale, kişinin yeterli ve dengeli beslenmesi durumunda vücudunda vitamin eksikliği olmayacağını söylüyor.

”Vitaminlerin gereğinden fazla alınması halsizlik, bulantı, baş ağrısı gibi şikayetlerden karaciğer hasarı ve böbrek yetmezliğine varan ciddi yan etkilere sebep olabilmektedir.”

BAZI VİTAMİNLER İLAÇLARIN ETKİSNİ AZALTIYOR!

Bilinçsiz kullanılan bazı vitaminlerin ilaçlarla etkileşime girdiğini ve ilaçların etkisini azalttığını belirten Dahiliye Uzmanı Emine Zeynep Taşkale, “Örneğin K vitamini, kan pıhtılaşmasını etkilediği için kan sulandırıcı ilaçlarla etkileşime girebilir. A vitamini fazla alımı baş ağrısı, ciltte kuruluk, saç dökülmesi, karaciğer hasarı, kadınlarda adet düzensizliğine sebep olabilmektedir. D vitamininin fazla alımı vücutta kalsiyum yükselmesine ve buna bağlı olarak bulantı, kusma, karın ağrısı ve kalpte ritim problemine yol açabilmektedir. C vitamini vücutta depolanmayan suda çözünen bir vitamin olup uzun süreli fazla alımı böbreklerde ve idrar yolunda taş oluşumuna sebep olabilmektedir” bilgisini verdi.

HANGİ DURUMLARDA VİTAMİN KULLANILMALI?

Taşkale, vitamin takviyelerinin doktor gözetiminde alınması gerektiğini vurguluyor.

“Herhangi bir vitamin takviyesine başlamadan önce, mutlaka doktor kontrolünde vitamin eksikliğine yönelik ilgili tetkiklerin yapılması, kişiye özel doz ve tedavi süresinin belirlenmesi gerekmektedir. Önerilen dozların dışında vitamin takviyesi alınmamalıdır.”

The post Aman kaş yaparken göz çıkarmayın! Fayda beklediğiniz vitaminler ciddi zarara dönüşebilir appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Hindistan’ın Surat şehrindeki bir şirket, bu tür taşlar sözkonusu olduğunda çok ama çok nadir görülen bir taş olan benzersiz bir “elmas içinde elmas” çıkardığını söylüyor.

Times of India’ya göre, nadir bulunan parçaya “Beating Heart” (Atan Yürek) adını veren VD Global isimli firma taşın, bir elmas ve onun içine sıkışmış, serbestçe hareket eden daha küçük bir parçadan oluştuğunu belirtiyor.

0,329 karatlık taş ilk olarak geçen yıl ekimde, Surat ve Mumbai’de faaliyet gösteren ve küresel çapta iş yapan elmas üreticisi tarafından işlenmemiş halde bulunmuştu.

Hindistan hükümetinin kurduğu Değerli Taş ve Mücehver İhracatını Geliştirme Konseyi (Gem & Jewellery Export Promotion Council/GJEPC) yaptığı açıklamada “Beating Heart”ın, ilk kez 2019’da Sibirya’da kaydedilen Matruşka elması gibi benzer doğal elmaslardan oluşan küçük bir gruba katıldığını belirtti.

Şirketin, merkezi Birleşik Krallık’ta bulunan uluslararası De Beers şirketiyle temasa geçtiği ve taşı, daha fazla kapsamlı analiz için De Beers’in Maidenhead’deki tesisine gönderdiği bildirildi.

Bulunan taşın gerçek olduğu, optik ve elektron mikroskoplar kullanılan başka analizlerle teyit edildi.

De Beers Group Ignite’ın Teknik Eğitimcisi Samantha Sibley, “Elmas sektöründe geçirdiğim son 30 yılda kesinlikle ‘Beating Heart’ gibi bir şey görmedim” diye belirtti.

GJEPC’ye göre Sibley şöyle dedi:

De Beers Group’un uzmanlığını kullanarak, bu doğal örneğin oluşumuna ve yapısına ışık tutabilir ve bu bilgileri elmas uzmanlarından meydana gelen daha geniş bir toplulukla paylaşabiliriz.

Nadir elmasın, hem iç boşluğunda hem de daha küçük elmasta görülebilen “aşınma özelliklerine” sahip olduğu tespit edildi.

Uzmanlar bu boşluğun, düşük kalitedeki lifli elmasın ara tabakasının önceden aşınması sonucu meydana gelmiş olabileceğini söylüyor.

De Beers Elmas Enstitüsü Küresel Faaliyetler Başkanı Jamie Clark şöyle dedi:

‘Beating Heart’, doğal bir elmasın oluşumundan keşfine kadarki yolculuğunda neler gerçekleşebileceğinin kayda değer bir örneği.

Clark, “Böyle bir keşif, doğal elmas oluşumunun ve kökeninin neden bu kadar büyüleyici bir çalışma alanı olduğunu ve doğal elmasların büyümesine dair bilgimize katkıda bulunabilecek test ve analizlerde ilerlemeler kaydetmek için çaba harcamanın neden önemli olduğunu gösteriyor” diye ekledi.

The post Benzersiz keşif! Elmas içinde elmas… appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Türkiye Taş Kömürleri Genel Müdürlüğü tarafından Amasra-B sahasının özel bir şirkete kiralanmasının ardından bölgede 600 milyon dolar tutarında yatırım yapan şirket yerli kömür üretiminde tam mekanize sistem kullanacak.

Üretimleri 215 milyon Euro’ya mal olan ve 12 bin ton ağırlığındaki mekanizasyon ekipmanlarını taşıyan geminin Bartın Limanına demirlemesinin ardından nakliye işlemlerine başlandı.

“İLK ETAPTA YILLIK 5 MİLYON TON KARA ELMAS ÜRETİLECEK”

Yerli kömür üretimi başlangıcı öncesinde son aşamaya gelen şirket mekanizasyon ekipmanlarının kurulumunun tamamlanmasının ardından ilk etapta yıllık 5 milyon ton kömür üretimi gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Yerli kömür üretiminde kullanılacak mekanizasyon sistemlerinin tırlara yüklendiği Bartın Limanında incelemelerde bulunan AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç yaptığı açıklamada, “Zonguldak ve Bartın’ımız Türkiye taşkömürü rezervini karşılayan iki ilimiz. Türkiye’nin kesin tespit edilen toplam 1,5 milyar ton kömür rezervi var. Bunun 1 milyar tonu Zonguldak sınırlarında, 500 milyon tonu da Bartın-Amasra çevresinde. Biliyorsunuz Amasra-A sahasında Türkiye Taşkömürü Kurumumuz üretimine devam ediyor. B sahasında da rödevans yoluyla özel şirkete kiralama söz konusu oldu. Özel şirketin hazırlık çalışması da uzun zamandır devam ediyor. 8 metre çapında ve 800 metre derinliğinde 3 tane kuyu açılmıştı ve bunların galerileri de sürülmüştü. Kömür çıkarmaya hazır hale yavaş yavaş gelinmişti. Şimdi bu ekipmanlarla beraber, bunların kurulumundan sonra kömür üretilmeye başlandığında Türkiye’nin yerli kömürü ülkemiz ekonomisine de kazandırılmış olacak” dedi.

KARA ELMAS TÜRKİYE’NİN ENERJİSİNE KATKI SAĞLAYACAK

Projenin Batı Karadeniz için çok önemli olduğuna da değinen AK Parti Grup Başkanvekili Tunç, “Bu noktada biz yerli kömürümüzü her zaman destekliyoruz. Bu anlamda özel sektörün çalışmalarına destek verdiğimiz gibi Türkiye Taşkömürü Kurumunun da kapasitesini artırması yönünde hükümetimizin ve Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti devam ediyor. Çünkü Uzun Mehmet’ten bu yana Zonguldak’ımız ve Bartın’ımız madencilikte çok büyük emek sarf etti bu yörenin insanları. Türkiye’nin enerjisine katkı sağladı. Şimdi Türkiye’nin enerjisine doğalgazla da katkı sağlayacağız. Bu ekipmanlar bir an önce yerin altına kurulsun, kurulurken de çok sayıda insan çalışacak. Ve ardında da o ayaklarda, panolarda üretim başladığında işçilerin alımı noktasında bizler sevinmiş olacağız. Ben tekrar hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Batı Karadeniz için önemli bir proje, maliyetli bir proje. Elbette çalışanlara baktığımız zaman içlerinde yabancılar da var ama çoğunluk burada yerli kömürde yerli istihdam sağlanmış olacak” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE VE AVRUPA’NIN EN BÜYÜĞÜ: 2500 KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK

Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük taşkömürü yatırımına imza attıklarının altını çizen Hattat Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlyas Börekçi ise, “Taşkömürü yatırımımız Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük taşkömürü yatırımı. Uzun süredir Amasra’da faaliyet gösteriyoruz. Bu gelen ekipmanlarla birlikte aslında yatırımımızın üretime başlaması açısından son aşamasındayız. İlk aşamada 5 milyon ton kömür üretimi gerçekleştireceğiz. Daha sonra alacağımız yeni ekipmanlarla üretimi 10 milyon tona kadar çıkartacağız. Bugüne kadar alt yapı olarak hemen hemen her şeyi tamamladık. Sadece kömürü çıkartmak için mekanize ekipmanlara ihtiyaç vardı onlarda bu gemiyle gelmiş oldu. Tam kapasiteye ulaştığımızda 2 bin 500 kişiye istihdam sağlayacağız burada.” dedi.

The post Türkiye’den kara elmas hamlesi! Tam 5 milyon ton: 2500 kişi istihdam edilecek appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Üroloji Uzmanı Opr .Dr. Şakir Aydoğan, “Böbrek taşı ağrıları kabusunuz olmasın. Günümüzde endoskopik olarak hastayı rastgele bir cerrahi süreç yapmadan, kapalı yol ile tedavi yapılabilmektedir” dedi.

Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Şakir Aydoğan, böbrek taşı tedavisi hakkında kıymetli bilgiler verdi. Opr. Dr. Şakir Aydoğan, “İdrar yolu taşları böbreğin ve böbrek ve mesane ortasındaki üreter denilen kanalın yada mesanenin içerisinde oluşmaktadır. Böbrek taşlarının tedavisi günümüzde endoskopik olarak hastayı rastgele bir cerrahi süreç yapmadan, kapalı usul ile alınabilmektedir. Taşların en çok sıkıştığı böbrek ile idrar kanalı ortasında kalan üreter denilen bölgedeki taşların tedavisi tedavisi üreteroskopi denilen hassas ince bir alet ile idrar yolundan girerek, mesaneye geçip üreter denilen 30 santimlik kanalın içerisindeki rastgele bir yerdeki taşı üreteroskopi aleti ile görerek, bu aletin içinden geçen ince lazer sistemi ile parçalayıp temizlemekteyiz” diye konuştu.

Böbrek taşına kameralı sistem

Kameralı sistem ile hastanın ameliyatı çok daha rahat geçtiğini ifaden eden Dr. Şakir Aydoğan, “Hastanede 1 gün yatış mühleti olmaktadır. Bu yol öbür açık yaptığımız laparoskopik formüllere nazaran daha az komplikasyon oluyor. Böbrek içi taşları için bir öbür alet olan Flexible Üreteroskopi kullanmaktayız. Bu alet daha uzun olmakla bir arada böbreğin odacıklarına rahatlıkla girebilen ve odacıklarda rahatlıkla dolaşabilen ucunda kamera sistemi olan bir alettir. Bu alet ile yeniden idrar kanalından girip üst kadar çıkıp böbrek içerisine girerek bu aletin içinden geçen ince lazer sayesinde böbrek içindeki taşları parçalayıp temizlemekteyiz. Bu formüller kanaldaki taşlar için 1,5 cm kadar olan taşlar için geçerlidir. Şayet taşlar 1,5 cm yahut 2 cm üzeri ise dışarıdan sırttan böbreğin üzerini delerek farklı aletler ile taşları görerek tedavi etmekteyiz. Taşların olmaması için hastaların yapması gereken en değerli konu bol su içmek ve hareketli olmaktır. Birtakım yiyeceklerde taş oluşumunda tesirli, bilhassa çay, kahve, kola, kuruyemiş üzere içinde oksalattan unsuru fazla içeren besinlerden uzak olunması gerekmektedir” biçiminde konuştu.

“Limon ve portakal tüketin”

Kalsiyumlu yiyeceklerin çok kıymetli olduğunu belirten Şakir Aydoğan, “Sütsüz, yoğurtsuz hayat olmaz. Bol su içtikleri surece kalsiyumlu eserlerden beslenebilir. Fazla protein taş yapmaktadır. Ürik asit taşları yapmakta , fazla proteinden de kaçınmakta yarar vardır. Portakal, limon üzere meyveleri fazla tüketilmesi önerilmektedir. Zira portakal ve limondaki sitrik asit moleküler seviyede bağlayarak idrar yoluyla atılmasını sağlamaktadır. Bu yüzden hastanın günde 1 ölçü fazla limon tüketmelerini önermekteyiz” tabirlerini kullandı.

The post Böbrek taşı cerrahi işlem yapılmadan tedavi edilebiliyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Denizli’de direksiyon hakimiyetini kaybeden şoför üst geçidin beton ayağına çarptı. Kazada araçta şoför ve 4 yaşındaki oğlu hayatını kaybederken, ağır yaralı hastaneye kaldırılan 18 yaşındaki gençte ömrünü yitirdi.

Kaza, Merkezefendi ilçesi İzmir Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere nazaran; Alaattin Taş (42), yönetimindeki 20 AB 064 Mercedes marka aracıyla seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetti. Savrulan araç üst geçidin beton ayağına çarptı. Beton ayağa çarpan araç tekrar yola savruldu. Etraftaki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye polis, itfaiye ve sıhhat takımları sevk edildi. Olay yerine sevk edilen sıhhat takımları Taş’ın oğlu Doğukan Taş’ı ve kimliği belgisiz bir şahsı Denizli Devlet Hastanesine sevk etti. Yapılan birinci müdahalede ise Alaattin Taş’ın hayatını kaybettiğini belirledi.

Şoför Taş’ın hastaneye kaldırılan 4 yaşındaki oğlu Doğukan Taş’ın hekimlerin tüm müdahalesine karşın hayatını kaybettiği öğrenildi. Kimliği sonradan belirlenen 18 yaşındaki Ömer Akkun’dan da acı haber geldi. Hastaneye hekimlerin tüm müdahalesine karşın Akkun’un da hayatını yitirdiği öğrenildi. Ayrıyeten yapılan incelemelerde yaklaşık 23 metrelik fren izi tespit edildi.

Kazayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

The post Baba ve oğlunun öldüğü kazada araçta bulunan üçüncü kişiden de acı haber geldi appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Adana’da yaşayan bir hasta, yattığı ameliyat masasından mesanesinden çıkartılan 139 taş ile kalkarak görenleri hayrete düşürdü. 62 yaşındaki Mehmet Okur, kendini adeta hafiflemiş hissettiğini belirterek, “Taşları hatıra olarak saklamayı düşünüyorum” dedi.

Adana’da ikamet eden 62 yaşındaki emekli Mehmet Okur, şikayetlerinin artması, kullandığı ilaçlardan da yarar göremeyince tavsiye üzerine Medline Adana Hastanesi’nde Üroloji Uzmanı olarak misyon yapan Dr. Cem Şah’a gitti. Okur’un şikayetlerini dinleyen Dr. Cem Şah, hastasından kan ve idrar tetkikleri ile USG görüntülemesi yaptırmasını istedi.

Seçkin görülen bir durum

Yapılan USG görüntülemesinde hastada taş ve uygun huylu prostat büyümesi olduğunu tespit eden Dr. Cem Şah, ameliyat kararı aldı. Bunun üzerine spinal (belden kısmi uyuşturma) yolu ile ameliyat masasına yatan hastasının tedavi sürecini anlatan Üroloji Uzmanı Dr. Cem Şah, “Önce hastamızın mesanesinde bulunan ve 1 yıldır çeşitli sıkıntılara yol açan taşları endoskopik (kapalı) formülle temizledik, akabinde da Green Light lazer usulü ile büyüyen prostatına müdahale ederek tedavisini her iki operasyonda da kesi yapmadan muvaffakiyetle gerçekleştirmiş olduk. Burada bizi şaşırtan olay ise hastamızdan tam 139 adet taş çıkması oldu. Yapılan tetkiklerde çok sayıda taş olduğunu görmüştük lakin bu kadarını doğrusu ben de beklemiyordum. Kelam konusu olay benim de meslek hayatımda çok ender gördüğüm bir durum. Bu nedenle hastamız 3 saate yakın ameliyat masasında kalırken, ameliyattan 1 gün sonra hastanemizden şifa ile taburcu ettik” dedi.

Hatıra olarak saklayacak

Ameliyat sonrası yaşadığı meşakkatleri son bulan Mehmet Okur ise, “Uzun vakittir süren sıkıntılarımın bitmesine sevinirken bu kadar çok taş çıkması ise beni hayrete düşürdü. Hemşire arkadaşlarım ameliyattan sonra saymışlar; tam 139 adet olduğunu söylediler. Hepsini hatıra olarak saklamayı düşünüyorum” biçiminde konuştu.

The post 62 yaşındaki hastanın mesanesinden 139 adet taş çıktı appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Rize’de takviye olmak için eşinin yanında işe başlayan 52 yaşındaki iki çocuk annesi Birsen Akgün, işini sevince 25 yıldır mermer ustalığı yapıyor. Mezar taşı yazarak başlayan Akgün işi yalnızca mezar taşı yazmayla bırakmadı ve artık ise koca mermerleri ölçüyor, kesiyor, zımparalıyor.

Aslen Ordulu olan ve maddi zorluklar nedeniyle İstanbul’dan ailesiyle birlikte Rize’nin Ardeşen ilçesine taşınan Birsen Akgün, işinde titizlikle çalışarak değme ustalara taş çıkartıyor. Birinci başlarda zorlansa da pes etmeden işi eline alan Akgün “25 yıldır bu işi yapıyorum. Birinci evvel eşimle mezar taşı yazarak başladım. Sonrasında zımpara yapmaya, taş kesmeye başladım. Şuanda hepsini yapabiliyorum. Dükkânda emekçiden dolayı sıkıntımız da oluyor, personel bulamıyoruz fazla, o nedenle eşime yardım edip katkıda bulunuyorum. Sonuçta taştır, ağır iş ancak gücümün yettiği kadarını kaldırıyorum. Ustamla yahut çırakla bir arada kaldırıp tezgaha koyuyoruz sonra zımparasını, kesmesini yapıyorum. Bir gün usta gelmediyse bile gelen müşterinin işini görüp onun muhtaçlığını karşılayıp gönderebiliyorum” dedi.

Bayanlara ‘Sizde çalışın’ diyerek seslenen Akgün kelamlarına “Kadınların her mevzuda her işte çalışmasından yanayım. Kendi ayaklarının üzerinde durmasından yanayım. Herkes çalışsın yani, insan toplumsallaşıyor, aile bütçesine katkıda bulunuyor. Genç yaşta yapıp yaşlılıkta rahat yaşamak istiyorsan çalışacaksın. Ben bu türlü çalışarak 29 yıldır 2 çocuk büyüttüm. Çok şükür başımda meskenim var, otomobilim var, her şeyim var. Şuan gelirim güzel, bunu yapmasam olabilir fakat seviyorum bu işi. Gücüm yettiği sürece 80 yaşına kadar da yaparım” formunda devam etti.

The post Mezar taşı yazarak başladı, mermer ustası oldu appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Corona virüs sürecinde vatandaşların birçoğu, toplu taşıma araçlarında bulaş riskinin daha yüksek olduğunu düşünerek araç sahibi olmaya karar verdi.

Hatta bir aile bu süreçte, toplu taşıma kullanmamak için birden fazla araç satın aldı. Bunun yanında artan fiyatı nedeniyle bazı vatandaşlar, ikince el otomobilleri yatırım aracı olarak gördü.

Talebi artıran son durum ise corona virüs döneminde sıfır araç üretiminin talebin oldukça altında kalması oldu. Bu nedenlerle ikinci el araçların fiyat ivmesi her geçen gün yükseldi. Önümüzdeki yıl da ikinci el fiyatındaki artışın sürmesinin beklendiği ifade edildi.

İkinci el otomobil alım satımı yapan firma sahibi evli ve 1 çocuk babası Egemen Kurtçu, “Şu an dönemin en hızlı zamanını yaşıyoruz. Pandemi döneminin etkisi ayrıca otomobilin yatırım aracı olarak görülmesinden dolayı inanılmaz bir artış var. Geçtiğimiz 2 aya nazaran ciromuzda yüzde 150’lik bir artış söz konusu. 7’den 70’e heryerde ve herkeste bir otomobil çılgınlığı var. İkinci el otomobil en tarihi günlerini yaşıyor. Günde 10 araç satarken, şu anda 20-27 araç satıyoruz.

Bu da insanların ikince el araçlara olan ilgisini gösteriyor. Bugün itibariyle 100 bin liraya aldığınız ‘A’ markası bir aracı, 2 ay sonra çok rahat 125 bin liraya satabiliyorsunuz. Bu da sektörün içindeki artışı ve değeri gösteriyor. Geçen hafta ‘A’ marka bir hafif ticari aracı 105 bin liraya alırken, şu an en iyi ihtimalle 117-118 bin liraya alabiliyorlar. Bunun sebebi sıfır araçtaki daralma ve ülkeye araç girememesi. İkinci elde tarihi çağı yaşıyoruz” dedi.

SIFIRINDAN PAHALI SATIŞLAR BİLE VAR

Sıfır aracın ikinci el pazarında daha pahalıya satıldığı durumların dahi yaşandığını belirten Kurtçu, “Sıfır etiket fiyatı 190 bin lira olan bir araç, ikinci el oto pazarı tarafından satın alınıp pazarda 210 bin liraya çok rahat satılıyor. Sebebi de aracın bulunamaması. Buna fırsatçılık da denilebilir. İkinci el otomobil pazarlarında bunlarla da karşılaşabiliyoruz” dedi.

İkinci el otomobil alıp satan evli ve 1 çocuk babası Kadir Eker (41), “Satışlarda geçen aya göre yüzde 60-70 artış var. Bayilerde çılgın fiyatlar mevcut. Biz bayilerden daha hızlı araç teslimatı yapıyoruz” diye konuştu.

İkinci el araç satın almaya gelen Ferit Taş (42), “Toplu taşıma biraz sıkıntılı. Bu yüzden bizim tercihimiz de kendi aracımızla gidip gelmek. Virüsten dolayı böyle bir tercihte bulunuyorum” dedi. Bir diğer alıcı muhasebeci Sevim Meral (35) ise, “Pandemi sürecinde toplu taşımayı fazla kullanmak istemediğimiz için araç sahibi olmak istiyorum. Hem geleceğe yatırım olması açısından faydalı. İleride aracımı satıp ev sahibi olmak istiyorum” diye konuştu.

The post Sıfır otomobil, ikinci el pazarında daha pahalıya satılıyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.