Sağlık Bakanlığı, sağlık raporu ücret ödeme ekranını erişime açtı. Yeni düzenleme ile birlikte aile hekimliği tarafından hazırlanan bazı özel amaçlı sağlık raporları için ücret ödenecek. Ücret yalnızca raporun düzenlenmesi ve teslim edilmesi aşamasında talep edilecek.

SAĞLIK RAPORU ÜCRETLERİ NE KADAR?
SAĞLIK RAPORU ÜCRETİ ÖDEME EKRANI İÇİN TIKLAYINIZ

SAĞLIK RAPORU ÜCRETİ NASIL ÖDENİR?
Aile Hekimliği’nden rapor almak için 3 farklı yöntem ile işlem kodu alınabiliyor. İşlem kodu ile muayene öncesinde veya sonrasında ödeme yapılır. Ödemeler, www.sbos.saglik.gov.tr adresinden veya banka kanallarından yapılabiliyor.

The post 2025 Sağlık Raporu ücreti nasıl ödenir? İşte güncel rapor ücretleri appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Leibniz Ekonomik Araştırma Enstitüsü (RWI) ve Sağlık İşletmeleri Enstitüsü (hcb) tarafından hazırlanan “2025 Hastane Derecelendirme Raporu”nu yayımladı.

Buna göre, Almanya’da hastanelerin yüzde 56’sının 2024 zararla kapatması ve ortalama FAVÖK marjının ilk kez negatif olması bekleniyor.

Rapora göre, 2020’de hastanelerin yaklaşık yüzde 22’si zarar ederken, bu rakam 2023’te yüzde 43’e yükseldi.

Hastanelerin ortalama iflas riski yüzde 1,8’e yükselirken, hastanelerin yüzde 16’sı iflas riskinin arttığı kırmızı bölgede, yüzde 21’i sarı bölgede ve yüzde 63’ü yeşil bölgede yer aldı.

Halihazırda var olan finansal göstergelerin durumun 2024’te daha da kötüleşeceğine işaret ettiği ve birçok hastanenin likidite oranının tehlikeli derecede düşük olduğu belirtilen raporda, hastanelerin yarısının sadece önümüzdeki iki hafta veya daha az süre için yeterli parası olduğu aktarıldı.

Raporda, “Bu da Alman hastanelerinin ekonomik durumlarını bugün hiç olmadığı kadar gergin hale getirmektedir. Sağlık sisteminde köklü reformlar yapılmadığı takdirde, sosyal güvenlik katkı payları 2035’e kadar yüzde 50’nin üzerine çıkma tehdidiyle karşı karşıya kalacaktır ki bu da makul sınırların çok ötesine geçecektir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Yeni federal hükümet tarafından planlanan tedbirlerin doğru yönde atılmış adımlar olarak nitelendirilen raporda, ancak bunların sağlık sisteminin sürdürülebilir mali istikrarını sağlamak için yeterli olmadığı ifade edildi.

RWI Sağlık Uzmanı Prof. Dr. Boris Augurzky, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Hastanelerin ekonomik durumu hiç bu kadar gergin olmamıştı.” ifadesini kullandı.

Alman koalisyon hükümeti anlaşmasının iyileştirmeler için ilk başlangıç noktalarını belirlemesine rağmen yeterli olmaktan uzak olduğunu belirten Augurzky, “İşletmelere ve vatandaşlara aşırı yük getirmeden sürdürülebilir sağlık finansmanı sağlamak istiyorsak, federal hükümet daha cesur olmalıdır.” yorumunu yaptı.

The post Almanya’da hastane krizi: İflas riski artıyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, klorlaması yetersiz havuzların özellikle çocuklar ve hassas gruplar için ciddi risk taşıdığını belirtti.

TEMİZ OLMAYAN SULARIN RİSKLERİ

Medipol Sağlık Grubu’ndan yapılan açıklamaya göre, yazın tercih edilen havuzlar, temiz olmayan sularda sağlık problemlerine dönüşebiliyor. Özellikle kloru az ve suyu durgun havuzlar, cilt döküntülerinden göz enfeksiyonlarına, kulak iltihaplarından ishale kadar ciddi riskler taşıyor.

UZMANDAN HAVUZ SEÇİMİ UYARISI

Açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, havuz seçiminde titiz olunmasını ve belirtilerin hafife alınmaması gerektiğini aktardı.

DEZENFEKSİYON EKSİKLİĞİ TEHLİKESİ

Havuzların potansiyel enfeksiyon kaynağı haline gelmesindeki temel nedenin, suyun yeterli şekilde dezenfekte edilmemesi olduğuna dikkati çeken Diktaş, “Klorlamanın düzenli yapılmadığı ve dış kaynaklı su sızıntısının olduğu havuzlar, başta göz ve kulak enfeksiyonları olmak üzere birçok sağlık sorununa neden olabilir. Ayrıca dışkı ile bulaşan mikroplar mide-bağırsak enfeksiyonlarına yol açar.” ifadelerini kullandı.

ENFEKSİYON BELİRTİLERİNE DİKKAT

Diktaş, enfeksiyon belirtileri konusunda da aileleri ve havuz kullanıcılarını uyararak, dış kulakta yara ve akıntı, gözlerde kızarıklık, mide bulantısı, kusma, ishal ve ateş gibi şikayetler varsa mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğini kaydetti.

BASİT ÖNLEMLERLE KORUNMA

Havuzdan kaynaklı enfeksiyon riskini en aza indirmek için alınabilecek basit ama etkili önlemler olduğuna da değinen Diktaş, “Havuza girmeden ve çıktıktan sonra mutlaka duş alınmalı. Ayrıca gözlük ve kulak tıkacı kullanılmalı. Bezli çocukların mümkünse havuza girmemesi gerekir, özel mayo kullanılıyorsa da hijyen sıkı takip edilmeli.” değerlendirmesinde bulundu.

DENETİM VE BELGE ŞART

Diktaş, kullanılan havuzların sağlık açısından denetlenmesi gerektiğini belirterek, “Havuz yetkilileri mutlaka sağlık ve güvenlik belgelerini görünür şekilde sunmalı. Aileler de bu belgeleri sorgulayabilmeli. Yaz sezonuna girerken en önemli tedbir hijyenik havuz tercihi olmalı.” ifadelerini kullandı.

The post Havuzlardaki hijyen eksikliği sağlığı tehdit ediyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Türkiye’deki hastaneleri, yurt dışındaki temsilcilik ofisleri ve globaldeki yeni yatırımlarıyla uluslararası standartlardaki sağlık hizmetleriyle her yıl milyonlarca kişinin hayatına dokunan Medicana; Türk sağlık sistemini ve sektördeki operasyonel yetkinliğini, şimdi Balkanların merkezi Saraybosna’ya taşıdı.

“TÜRK SAĞLIK SİSTEMİNİ VE MEDİCANA’NIN SEKTÖRDEKİ BÜYÜK TECRÜBELERİNİ BOSNA HERSEK’E TAŞIDIK”​

Medicana Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt, düzenlenen basın toplantısında Medicana Saraybosna Hastanesi ile ilgili şunları söyledi: “Medicana, sağlık alanında Türkiye’de ve uluslararası düzeyde hizmet sunan köklü ve güçlü bir sağlık grubudur. Bugün, yıllara dayanan sağlık deneyimimizi ülke sınırlarının ötesine taşımanın gururunu yaşıyoruz. Medicana Winchester, İngiltere’de açılan ilk Türk hastanesi olarak sağlık tarihinde önemli bir yer edindi ve genel hastane yapısıyla faaliyetlerine devam ediyor. Bunun yanı sıra, farklı ülkelerde faaliyette olan sağlık ofislerimizle de uluslararası hizmet ağımızı genişletiyoruz. Diğer büyük yurt dışı yatırımımızı ise Bosna Hersek’te gerçekleştirdik. Medicana Saraybosna Hastanesi, yalnızca grubumuz için değil; bölge halkı, sağlık sektörü ve Türkiye ile Bosna-Hersek ilişkileri açısından da son derece stratejik ve anlamlı bir adımdır. Amacımız; hasta odaklı yaklaşımımız, ileri tıp teknolojilerimiz ve multidisipliner hizmet anlayışımızla Bosna Hersek’te modern ve erişilebilir sağlık hizmetlerine yeni bir soluk getirmektir.”

The post Medıcana’dan Balkanlara yeni sağlık yatırımı appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, sağlıkta illegaliteyle mücadele için dijital teftiş sistemlerini güçlendirmeye devam ettiklerini belirtti.

Bakanlıkça yürütülen rutin denetimlere ek olarak büyük bir dijital denetim seferberliğini başlattıklarını aktaran Memişoğlu, şunları kaydetti:

“Bu doğrultuda, Teftiş Kurulumuz denetime ilişkin yeni yöntem ve teknikler geliştiriyor. Etkinliği ve verimliliği artıran dijital teftiş sistemlerini hizmete sunuyor. Yeni dönemde yüzde 90’ın üzerinde başarı oranına sahip Yeni Nesil Teftiş Sistemi olan ‘Risk Esaslı Denetim Sistemi’ni (REDES) hayata geçirdik. REDES, sağlık hizmeti sunumunda karşılaşılabilecek, insan sağlığı ve mali açıdan risk oluşturabilecek durumları veri analiz yöntemiyle tespit ederek söz konusu risklerin önlenmesine yardımcı oluyor.”

“440 SAĞLIK YÖNETİCİSİNE EĞİTİM VERİLDİ”

Memişoğlu, bu kapsamda 81 ilde 210 REDES temsilcisinin bulunduğuna dikkati çekerek, merkez ve saha yöneticilerine tanımlanan yönetici ekranları aracılığıyla riskli bölgelerinin tespit edildiğini vurguladı.

Yeni modelle denetim faaliyetlerinde dijital imkanların daha etkin biçimde kullanıldığını kaydeden Memişoğlu, “Olası risklerin önüne geçilmesi sağlanıyor ve teftiş süreci hızlandırılıyor. 5 Aralık 2024 tarihinde çıkarılan yönerge kapsamında REDES’in eğitim faaliyetlerine 81 ilimizde devam ediyoruz. Bugüne kadar 39 farklı ilde toplam 440 sağlık yöneticisine eğitim verildi. REDES’te izlenen yöntemlerin tanıtımı yapılarak hem bu alanda farkındalık oluşturuldu hem de olası risklere karşı caydırıcılık artırıldı.” ifadelerini kullandı.

Konuya ilişkin Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Bakanı Memişoğlu’nun talimatıyla tüm sağlık kuruluşlarında dijital denetimler başlatıldı.

Cumhurbaşkanlığının “Denetim Faaliyetlerinin Düzenli ve Etkin Bir Şekilde Yerine Getirilmesine” dair genelgesi kapsamında sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun şekilde sunulması amaçlanıyor.

Teftiş Kurulu, denetime ilişkin yöntem ve tekniklerini geliştirerek, etkinliği ve verimliliğin artırmayı hedefliyor.

REDES’te izlenen yöntemlerin tanıtımı yapılarak farkındalık ve caydırıcılık sağlanıyor.

The post Sağlık Bakanlığı, ‘REDES’i hayata geçirdi appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, yaptığı açıklamada toplumun yaşlı bireylere verdiği öneme işaret ederek, başlatacakları yeni programla yaşlılara sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırmayı ve onların sağlıklarını korumayı hedeflediklerini söyledi.

Memişoğlu, Türk toplumunun yaşlısına değer veren ve sağlığını kendi sağlığından da öte tutan bir anlayışa sahip olduğunu belirterek, “O nedenle biz de Sağlık Bakanlığı olarak yaşlandıkça insanların sağlıklı kalmasının yolunu, nasıl sağlıklı yaşayacağını, sağlıklı yaşlanmayı öğreteceğimiz bir program başlatıyoruz. Böylece yaşlılarımız da bu konuda hem yaşlanıp hem nasıl sağlıklı kalacaklarının eğitimini alacaklar.” dedi.

Özellikle 80 yaş üzerindeki bireyler ile yatağa bağımlı hastalar için uzun süredir uygulanan evde sağlık hizmetlerinin güçlendirilerek sürdürüldüğünü ifade eden Memişoğlu, “Evden çıkmakta zorlanan veya hastaneye gitmesi risk taşıyan vatandaşlarımızı yormuyoruz. İlaç ve sağlık raporlarını biz evlerine götürüyoruz.” diye konuştu.

ELEKTRONİK SİSTEMLE RAPORLAR YAKIN TAKİPTE

Elektronik sistem sayesinde hastaların takiplerinin etkin bir şekilde yapıldığını dile getiren Memişoğlu, şunları kaydetti:

“İlaç ve diğer raporlar konusunda elektronik sistem bizim farkındalığımız oluyor. Daha raporu bitmeden gidip raporunu verir hale getirdik sistemimizi. Böylece yaşlılarımızın da bu hastanelerde randevu olsun başka bir şey olsun uğraşmasını engellemiş olduk. Çünkü çok zor esasında belirli yaştan sonra hele bakıma muhtaç hale geliyorsanız çok zor bir yaşam süreci oluyor. Yakınları için de yatalak hastalarımız için de durum aynı şekilde. Onlara da yardım etmek amacıyla bunları yapıyoruz. Sadece yaşlı bireyler ve yatağa bağımlı hastalara değil esasında yakınına da destek vermemiz gerekiyor çünkü sonuçta ona bakıyor, onunla zaman geçiriyor, ona destek olarak da sağlık hizmetlerini yerinde vermek için çalışma yaptık.”

The post Sağlık Bakanlığı “Sağlıklı Yaşlanma” programı appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ‘İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa’ kampanyasının 17-23 Mayıs tarihlerini kapsayan ikinci haftasında 281 bin 940’ı erkek, 309 bin 269’u kadın olmak üzere toplam 591 bin 209 kişinin boy-kilo ölçümü yapıldı. Ölçümler sonucunda kampanyaya katılan kişilerin VKİ belirlendi. Bu verilerden hareketle yapılan analizde, VKİ derecelendirmesine göre; kampanyaya katılan kişilerin yüzde 4,2’sinin zayıf, yüzde 31,8’inin normal, yüzde 35,8’inin fazla kilolu ve yüzde 28,2’sinin obez sınırları içinde olduğu görüldü.

KADINLARDA OBEZİTE ORANI DAHA FAZLA

Sağlık Bakanlığı’nın fazla kiloluluk konusunda toplumda farkındalık oluşturmak ve bununla etkin şekilde mücadele etmek amacıyla ülke genelinde hayata geçirdiği kampanya kapsamında 10-23 Mayıs tarihleri arasında Türkiye genelinde 1 milyon 143 bin 189 kişinin boy-kilo ölçümü gerçekleştirildi. Kampanyanın ilk iki haftasında boy-kilo ölçümü yapılan toplam 1 milyon 143 bin 189 kişiden 673 bin 25’inin ölçüm sonucunun VKİ derecelendirmesinde ‘normal’ aralığında olmadığı görüldü. Vücut kitle indeksi normal aralıkta olmayanlar, tercihleri doğrultusunda, Sağlıklı Hayat Merkezlerine, Aile Sağlığı Merkezlerine, Toplum Sağlığı Merkezlerine ve İlçe Sağlık müdürlüklerine yönlendirildi.

İkinci haftada elde edilen veriler, erkeklerde fazla kiloluluk oranının yüzde 41,9 ile kadınlardaki fazla kiloluluk oranı olan yüzde 30,3’e kıyasla daha fazla olduğunu; kadınlardaki obezite oranının ise yüzde 32,1 ile erkeklerdeki obezite oranı olan yüzde 23,8’i geçtiğini ortaya koydu.

10 MİLYON KİŞİDE ÖLÇÜM HEDEFLENİYOR

Fazla kiloluluk dünyada ve Türkiye’de görülme sıklığı giderek artan, tüm toplumu etkileyen bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Bu sorunla etkin şekilde mücadele etmek için toplumda farkındalık oluşturulması, sağlıklı beslenme davranışının yaygınlaştırılması ve fiziksel aktivitenin artırılması büyük önem taşıyor. Sağlık Bakanlığı bu hedeflerin hayata geçirilmesinde önemli bir adım olan ‘İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa’ kampanyasını 10 Mayıs’ta başlatmıştı. Kampanya kapsamında 10 Temmuz’a kadar, 81 ilde 10 milyon kişinin boy-kilo ölçümlerinin yapılması hedefleniyor

The post Sağlık Bakanlığı: 673 bin kişinin vücut kitle indeksi ‘normal’ aralığında değil appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Bahçelievler’de inşa edilen İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde her geçen gün yeni bir sağlık yatırımının açılışına iştirak etmenin heyecanını ve mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

Bugün yeni bir sağlık tesisini daha vatandaşlarla buluşturduklarını kaydeden Memişoğlu, aynı zamanda sağlık sisteminin insan odaklı dönüşümünün, bilim ve teknolojiyi esas alan yaklaşımının ve bu ülkeye olan sevdalarının yeni bir nişanesini daha hizmete aldıklarını söyledi.

Bakan Memişoğlu, 705 yatak, 88 poliklinik, 5 tam donanımlı ameliyathane ve 6 yoğun bakım yatağıyla çok kapsamlı imkanlara sahip olan hastanenin yalnızca İstanbul’un değil, Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın en donanımlı fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinden biri olarak hizmet vereceğini belirtti.

Tesisin, tedavi hizmetlerini en ileri düzeyde sunacağını, bir eğitim, araştırma ve bilim üretim merkezi olarak geleceğin sağlıkçılarını yetiştireceğini ve sağlık bilimine katkı sunacağını ifade eden Memişoğlu, hastanenin ileri teknolojiye sahip altyapısıyla da örnek bir merkez olduğunu vurguladı.

“SAĞLIKLI TÜRKİYE YÜZYILI PROGRAMIMIZLA SAĞLIKTA GELDİĞİMİZ NOKTAYI ÇOK DAHA İLERİLERE TAŞIYACAĞIZ”

Memişoğlu, hastanede Palyatif Bakım Ünitesi, Robotik Rehabilitasyon Ünitesi, Lenfödem ve Onkoloji Rehabilitasyonu, Ortez-Protez Atölyesi, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Ünitesi, Dil ve Konuşma Terapisi, Yutma Terapisi, El ve Ergo Terapi, Geriatrik ve Pediatrik Rehabilitasyon, Kardiyak ve İnme Rehabilitasyon Üniteleri, Masaj ve Manuel Terapi Merkezleri ve daha onlarca multidisipliner birimin hizmet vereceğini aktardı.

Sağlık Bakanı Memişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bugün Türkiye, dünyanın en gelişmiş sağlık altyapısına sahip ülkelerinden bir tanesidir. Şehir hastanelerimiz, birer bilim ve teknoloji üssü haline gelmiştir. Sağlık alanında pek çok temel göstergede dünya ortalamasının üzerine çıkılmıştır. Ülkemizin yaşadığı büyük gelişim tüm dünyaya örnek olmuştur ve konuşulmaktadır. Kuşkusuz bu başarı Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu güçlü liderliğin, planlamanın ve millete adanmış bir vizyonun eseridir. Geldiğimiz noktada Türkiye, sağlık alanında sadece kendi vatandaşlarına değil, yurt dışından gelen milyonlarca insana da şifa sunan bir sağlık ülkesi haline gelmiştir. Bu büyük başarının arkasında tüm sağlık çalışanlarımızın ve büyük sağlık ailemizin emeği vardır. Sağlıklı Türkiye Yüzyılı programımız ile sağlıkta geldiğimiz bu noktayı çok daha ilerilere taşımak amacıyla gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz.”

Hastanenin bugünden itibaren sadece hastalıkları tedavi eden değil, umut inşa eden, vatandaşların yaşam kalitesini artıran ve hayatlarına dokunan bir merkez olacağını dile getiren Memişoğlu, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, bu eserin hayata geçmesinde emeği olan mühendisinden işçisine, sağlık planlamacılarından yöneticilerine kadar herkese teşekkür etti.

The post ‘Türkiye, dünyanın en gelişmiş sağlık altyapısına sahip ülkelerinden’ appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Talasemi ile ilgili gelişmeleri Liv Hospital Vadistanbul Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Itır Şirinoğlu Demiriz anlattı.

Talasemi, genetik kalıtım gösteren, kırmızı kan hücrelerimizin içinde bulunan hemoglobin isimli oksijen taşıyıcı proteinin yapısında sentez kusuru ile ortaya çıkan ve bizim önümüze anemi ile gelen heterojen bir hastalık grubudur. Türkiye’de Akdeniz, Çukurova, Ege ve Marmara bölgelerinde daha sık görülür. Talasemi taşıyıcılığı bu bölgelerde %13’lere kadar ulaşsa da ortalama %2’dir. Yaklaşık 1 milyon 300 bin talasemi taşıyıcısı ve 4 bin civarında talasemi hastası bulunmaktadır.

Hekimliğin en önemli parçası olan koruyucu hekimlik dahilinde evlilik öncesinde yapılan talasemi taşıyıcılığı tarama testleri Sağlık Bakanlığı tarafından 2002 yılında çıkarılan “Hemoglobinopati Kontrol Programı” kapsamında, yüksek riskli bölgelerde talasemi taraması evlilik öncesi zorunlu hale getirildi. Ancak halen resmi nikah yapılması haricinde tarama testleri atlanmakta ve bazen de resmi nikah başvurularında da göz ardı edilmektedir. Talasemi taşıyıcılığı tarama testinde evlenecek adayların her ikisi de taşıyıcı olarak tespit edilirse ve bu şekilde evlenirlerse tüm çocukları talasemi hastası olarak doğacaktır.

Çiftlerin ikisi de taşıyıcıysa tüp bebek yöntemi tavsiye ediliyor

Tarama testlerinin neticelerinde taşıyıcılık olması halinde çifte genetik uzmanı tarafından danışmanlık hizmeti verilmelidir. Tarama testlerinde her iki aday taşıyıcı olduğunda hasta çocuk doğumunu engellemek adına tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmaları önerilebilir. Eş adaylarından birisi sağlıklı ise diğeri taşıyıcı ise taşıyıcı çocuk doğma oranı beyan edilir ancak bu defa çocuklar hasta doğmaz.

İki talasemi taşıyıcısının evlenmesi durumunda; çocuklarının yüzde 25’i majör (hasta) olabilir. Yüzde 50’si taşıyıcı, yüzde 25’i ise sağlıklı olabilir. Talasemi majör hastası bir çocuk, yaşam boyu düzenli kan nakline ve demir şelasyon tedavisine ihtiyaç duyar. Tedavi edilmezse yaşam süresi ciddi şekilde kısalabilir.

Taşıyıcıların hematoloji uzmanı takibine alınması gerekiyor

Talasemi taşıyıcısı olduğunu bilen bireylerin hematoloji uzmanı takibine bağlanmaları çok önemlidir. Bu bireylerin kan değerleri hakkında eğitim almaları, olası nutrüsyonel anemilere yatkınlıkları için ve gerekli bazı elementlerin yerine koyma tedavileri için yakın takip hayati önemdedir. Olumsuz sonuçlardan korunma ve elbette yaşam kalitesi daha yüksek şekilde yaşayabilmeleri adına tarama testlerinin önemi hastalar kadar birinci basamak sağlık merkezlerine de hatırlatılmalıdır.

Talasemi’de farkındalık çok önemli

Sağlıklı gelecek nesillerin yetişmesi için talasemi farkındalığı çok önemlidir. Bu noktada, okullarda genetik hastalıklar hakkında bilgilendirme seminerleri düzenlenmeli, toplum sağlığı merkezlerinde evlilik çağına gelen bireyler için bilgilendirme kampanyaları yapılmalı, televizyon, sosyal medya gibi kanallar kullanılarak halkı bilinçlendiren kampanyalar yürütülmelidir.

The post Talasemi taşıyıcısı olmak evlenmek için engel değildir appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Prof. Dr. Ayar, Sağlık Bakanlığının himayesinde, Edirne Valiliğinin ev sahipliğinde Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ’nin (USHAŞ) desteğiyle düzenlenen Balkan Ülkeleri Sağlık İş Forumu’ndaki panelde, kurumun çalışmaları ve Türk ilaç sektörünün faaliyetleriyle ilgili sunum yaptı.

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun, Türk halkına kaliteli, güvenilir, etkili ilaç ve tıbbi cihaz eriştirilmesinden sorumlu olduğunu belirten Ayar, ilgili sektörle alakalı düzenleme ve denetlemeleri de gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Yerli ve milli üretime önem verdiklerini dile getiren Ayar, Türkiye’de gurur duyulacak bir ilaç sektörü bulunduğunu vurguladı.

Türkiye’de dünya standartlarındaki tesislerde üretim yapıldığını anlatan Ayar, şunları kaydetti:

“İlaç sanayi sektörümüz, kutu bazında Türkiye’de kullanılan ilaçların yüzde 90’ını üretmektedir. Çok önemli miktarda ihracat yaparak ülkenin ekonomisine de katkıda bulunmaktadır. İç pazarda eksiklik, yokluk olmasın diye ihracat sınırı getirmesek daha büyük rekorlar kırabilme kapasitesine de sahip bir sektörümüz var. Ancak mali değer bakımından yüzde 16’lar civarındayız. Yani katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler noktasında gitmemiz gereken yol mevcut.”

Panelde, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Birhan Yılmaz ve Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Bayram Demir de sunum yaptı.

The post Türk ilaç sanayi sektörü kutu bazında ülkede kullanılan ilaçların yüzde 90’ını üretiyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.