NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Polonya veya başka bir müttefike saldırıya ittifakın tüm gücüyle cevap verileceğini belirterek, “Tepkimiz yıkıcı olur. Bu, Vladimir Putin ve bize saldırmak isteyen herkes için son derece net olmalıdır” dedi.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Polonya’nın başkenti Varşova’da Polonya Başbakanı Donald Tusk ile görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Rusya’nın NATO ittifakı için en önemli ve doğrudan bir tehdit oluşturmaya devam ettiğini vurgulayan Rutte, “Rusya bir savaş ekonomisine geçiyor ve bu, silahlı kuvvetlerin inşasına yönelik kapasite ve kabiliyetleri üzerinde büyük etki oluşturacaktır” dedi.

“TEPKİMİZ YIKICI OLUR”

Rutte, “Konu Polonya’yı veya genel olarak NATO topraklarını savunmaya gelince, eğer biri yanlış bir hesabın içine düşüp Polonya’ya veya başka bir müttefike saldırabileceğini düşünürse, bu zinde ittifakın tüm gücüyle karşılık bulacaktır. Tepkimiz yıkıcı olur. Bu, Vladimir Putin ve bize saldırmak isteyen herkes için son derece net olmalıdır” dedi.

İttifak genelinde savunma yatırımlarının artırılması konusunda olumlu bir hareketlenme görüldüğünü ifade eden Rutte, “Ancak ABD Başkanı Trump’ın da söylediği gibi ki bu konuda kendisine katılıyorum, Avrupa’daki müttefiklerimiz ve Kanada’nın daha fazlasını yapması gerekiyor” dedi.

Rutte, “ABD, güçlü bir NATO’ya olan bağlılığını defalarca açıkça ifade etti ve Başkan Trump da bu ayın başlarında Beyaz Saray’da yaptığımız görüşmede bunu yineledi. Ama aynı zamanda Avrupa’nın sorumluluk üstlenmesi gerektiğini de açıkça belirtti” dedi.

“HER TÜRLÜ SENARYOYA HAZIR OLMALIYIZ”

Polonya Başbakanı Tusk, “Polonya ve NATO olarak her türlü senaryoya hazır olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Polonya’nın Avrupa ve NATO’nun güvenliği için bir ön koşul olduğunu ifade eden Tusk, “Polonya, AB’nin sınırı olan doğu sınırını güvence altına alma sorumluluğunu tamamen üstlenmiş durumda” dedi.

The post NATO’dan Rusya’ya tarihi ayar: Tepkimiz yıkıcı olur! appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, “Avrupa’nın Ukrayna’da barışın tesisi konusunda kritik bir rol oynayacağı tartışmasız bir gerçektir. Bu konuda ABD yönetimiyle her düzeyde yakın temas halindeyiz” dedi.

LAVROV’A NATO GENEL SEKRETERİ’NDEN YANIT

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Slovakya’da Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini ile bir araya geldi. Rutte ve Pellegrini, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Rutte, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’da gerçekleştirilen Ukrayna zirvesinde yaptığı, “NATO kuvvetlerinin AB bayrağı ile Ukrayna’ya konuşlandırılmasına asla izin vermeyeceğiz.” açıklamasına yanıt verdi.

“AVRUPA, UKRAYNA’DA BARIŞIN TESİSİ KONUSUNDA KRİTİK ROL OYNAYACAK”

Rutte şunları söyledi: “Bundan 11 yıl önce Rusya, Kırım’ı işgal etti. Üç yıl önce de Putin topyekun işgal başlattı. Her şeyin birkaç gün içerisinde biteceğini düşünüyordu. Fakat Ukrayna’nın direncini hafife aldı. Aynı zamanda müttefiklerin kararlılığını da hafife aldı. Ukrayna sadece bizim müttefikimiz değil, aynı zamanda Slovakya’nın komşusu. Hepimiz, Ukrayna’ya yönelik dehşet verici saldırganlığın sona erdiğini görmek istiyoruz ve ulaşılan her türden anlaşmanın kalıcı bir barış getirmesi hayati önem taşıyor.

Ayrıca Rusya’nın bir daha tek bir kilometrekare dahi olsa Ukrayna toprağını almaya kalkışmaması gerekiyor. Bu da güçlü güvenlik garantilerini gerekli kılıyor ve NATO müttefikleri de aktif bir şekilde bunun neler gerektireceği konusunu tartışıyor. Hala kararlaştırılması gereken çok mesele var, lakin Avrupa’nın Ukrayna’da barışın tesisi konusunda kritik bir rol oynayacağı tartışmasız bir gerçektir. Bu konuda ABD yönetimiyle her düzeyde yakın temas halindeyiz. ve hepimiz, Ukrayna’da kalıcı bir barışın gerekli olduğu konusunda hemfikiriz.”

Rutte, “Aynı zamanda Ukrayna’nın elini güçlendirmeye devam etmemiz gerekiyor. Böylece müzakere masasına güçlü bir konumda gelebilirler. İttifak olarak Washington Zirvesi’nde verdiğimiz taahhütleri gerçekleştiriyoruz. Finansal taahhüdü aşmış durumdayız ve geçtiğimiz yıl 50 milyar eurodan fazla güvenlik yardımı sağladık” ifadelerini kullandı.

The post ‘Asla izin vermeyiz’ diyen Putin’e NATO’dan rest! Gerilim tırmanıyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Türk F-16 Savaş uçaklarının Polonya’daki görevine ilişkin bir basın toplantısı düzenlendi.

Malbork’taki Türk birliğinin komutanı Albay Ahmet Çandır, Polonya’da, NATO’nun kuzeydeki sınırlarını koruma görevini icra ettiklerini söyledi.

Buradaki amaçlarının Türkiye’nin NATO’ya verdiği desteği göstermek olduğunu dile getiren Çandır, “Ülkemizde kazandığımız tecrübelerimizi hem NATO müttefikleri hem de Polonyalı birlikle paylaşmak ve en iyi şekilde icra etmek. Burada yaklaşık 80 personelimiz ve 4 uçağımız var. Genelde 3 uçağımızla NATO görevlerini destekliyoruz. Aynı zamanda NATO’nun imkan verdiği ölçüde iki uçakla da Polonyalı pilotlarla eğitim uçuşları yapıyoruz.” dedi.

NATO’nun “Hava Polisliği” misyonu hakkında bilgi veren Çandır, bunun hava sahasının korunması anlamına geldiğini belirtti.

Çandır, “NATO’nun hava sahası NATO’ya dahil olan üye ülkelerin hava sahalarıyla sınırlıdır. Biz NATO’nun en güneyinden kuzeyine gelip yerleşip buradan görevlerimizi icra edebilmek konusunda çok başarılı hareketler operasyonlar yaptık. NATO’nun hareketliliğini ve birbirini destekleyebileceğini gösteren en büyük unsurlardan birisi. ” diye konuştu.

Albay Yunus Akkaya ise Polonya’nın savaş uçaklarıyla birlikte “önleme görevleri” icra ettiklerini belirterek, “Görevimiz hava trafik kontrol ünitesinin talimatına uymayan pilotun niyetinin belirlenmesi varsa uçaktaki silahları tespit etmek. Bu amaçla hem eğitim hem de gerçek maksatlı kalkışlar gerçekleştiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Binbaşı Murat Diler de NATO standartlarında nöbet sistemiyle görev yaptıklarını ve en geç 15 dakika içinde kalkış yapabildiklerini belirtti.

Amaçlarının NATO hava sahasını korumak olduğunu anlatan Diler, “Görev yaptığımız yer Polonya. Aynı zamanda Baltık hava sahasında görevler icra edebiliyoruz. Baltık hava sahasına tanımlanamayan uçakları önleme görevimiz var.” diye konuştu.

Yüzbaşı Ömer Kol da tecrübelerini aktardıklarını belirterek, “Burada 9 pilotumuz var. 7 gün 24 saat esasına göre nöbet sistemiyle görevimizi icra ediyoruz.” diye konuştu.

Öte yandan Türk F-16’ları, Polonya’ya ait C-295M Casa askeri kargo uçağıyla beraber uçtu. Uçuşun amacının NATO iş birliği yoluyla becerileri ve yeteneklerini geliştirmek olduğu ifade edildi.

30 Mart 2004’ten bu yana 17 senedir yürütülmekte olan Baltık Hava Polisliği, gerekli hava yeteneklerine sahip olmayan NATO üyesi ülkeler için, NATO-AB hava sahasında tek bir güvenlik standardı elde etme amacıyla yapılmış anlaşmaların sonucu ortaya çıktı.

The post Türk F-16 savaş uçakları Polonya semalarında NATO sınırlarını koruyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Kuzey Atlantik Mutabakatı Örgütü (NATO), 1949’da tarih sahnesine çıkarken üç ana maksada odaklanmıştı: 1) Batı Avrupa’ya Sovyetler Birliği tarafından gelebilecek her türlü tehlikeyi önlemek, 2) Avrupa’nın politik entegrasyon ve birlik sürecini desteklemek, 3) ABD’nin Avrupa’da çok ve yıkıcı milliyetçilik akımlarının tekrar ortaya çıkmaması için garantör haline getirilmesi.

Fakat NATO vakit içinde ABD’nin dünya çapındaki siyasi amaçlarının bir payandasına dönüştürülerek, Washington’daki siyaset yapıcıların operasyon aygıtı haline geldi. Bu durumdan en çok etkilenen ise İslam dünyası oldu.

NATO ajandasında Türkiye, Sovyet tehdidine karşı bir cins “ileri karakol” olarak konumlandırılmıştı. Komünizmin sızmaması ismine Türkiye’ye dayanak artırılırken, birebir vakitte ülkedeki iç siyaset istikrarlarına dışarıdan müdahaleler de hızlandı. Türkiye yakın tarihindeki çok sayıda darbe ve darbe teşebbüsünde, NATO’nun uzantılarını görmek mümkündü. ABD ve NATO idaresi Türkiye’yi vakit zaman “üyeliğe yakışmayacak şekilde” davranmakla suçlarken, Türkiye’nin maruz kaldığı operasyonlarla ilgili hiçbir telafi teşebbüsü yahut özür ortaya konmadı.

ACI DOLU GÖRÜNTÜ

11 Eylül 2001 ataklarından sonra NATO’yu seferber eden ABD, evvel Afganistan’ı akabinde da Irak’ı işgal etti. Yüz binlerce sivilin hayatına mal olan bu işgaller Afganistan ve Irak’ın içinde bulunduğu durumu daha da kötüleştirirken, NATO’nun İslam dünyasına yönelik müdahale listesine yeni başlıkların eklenmesine yol açtı. Artık Afganistan ve Irak’tan çekilme konuşulurken, geride kalan acı bilançonun nasıl tazmin edileceği meçhul.

TEK ÇIKAR YOL

Tüm bu süreçler, Müslüman dünyanın algısında NATO’nun işgallerle özdeşleşmesine yol açtı. Örgütün resmi açıklamalarında gündeme gelen barış ve huzur üzere kavramların nitekim hayata geçirilebilmesi için, NATO’nun İslam’la ve Müslümanlarla sağlıklı bir bağ geliştirmesinden öteki bir yol görünmüyor.

Daima genişleyen bir örgüt

NATO, 4 Nisan 1949’da, 12 ülkenin iştirakiyle kuruldu: ABD, İngiltere, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç ve Portekiz. Örgüte daha sonra 1952’de Yunanistan ve Türkiye, 1955’te Almanya ve 1982’de İspanya katıldı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının akabinde oluşan yeni kaideler çerçevesinde Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya 1999’da NATO’ya dahil olurken, 2004’te Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya, 2009’da Arnavutluk ve Hırvatistan, 2017’de Karadağ ve son olarak 2020’de Kuzey Makedonya örgüt çatısı altına girdi.

The post NATO İslam’la barışmalı appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Almanya’nın, NATO ile Avrupa Birliği (AB) ortasındaki işbirliğini güçlendirme kılıfı altında skandal bir rapor hazırladığı ortaya çıktı. Raporla ilgili çalışmanın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bir yıl evvel Türkiye’nin Barış Pınarı harekatını gaye alan ve “NATO’nun beyin vefatı gerçekleşmiştir” çıkışının akabinde başladığı belirtildi. AB ülkeleri ortasında NATO’ya üye olmayan ülkeler Güney Kıbrıs’ın yanısıra Avusturya, Finlandiya, İrlanda, Malta ve İsveç. Deutsche Welle’nin Alman dpa ajansından derlediği habere nazaran Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın teşebbüsüyle oluşturulan uzmanlar kurulu raporunu tamamlayarak evvelki gün üye ülkelere gönderdi. Fransa’nın eski dışişleri bakanlarından Hubert Vedrine’in de kurulda yer aldı. Habere nazaran rapor, kelamda NATO içinde siyasi işbirliği ve irtibatı güçlendirmek üzere 140 tavsiye içeriyor.

NATO-AB ALAKASI KILIFI

Eski bakan ve diplomatların da ortalarında bulunduğu uzmanlar tarafından hazırlanan rapordaki teklifler ortasında, NATO üyesi olmayan AB ülkelerin devlet ve hükümet liderlerinin NATO dorukları çerçevesinde yapılan görüşmelere davet edilmesi yer alıyor. Bu teklif, NATO ile AB ortasında işbirliğinin daha da güçlendirilmesi gayesi kılıfıyla sunuluyor. Gerçek hedefinse Güney Kıbrıs ve Avusturya’yı art kapıdan NATO’ya sokmak olduğu anlaşılıyor. Türkiye, 2017 yılında Avusturya’nın NATO ile paydaşlık programlarına dahil edilmesini veto etmişti.

TÜRKİYE’NİN VETOSUNU ENGELLEME GAYESİ

NATO gündemine sokulmak istenen raporda yer alan teklifler ortasında üye ülkelerin ittifak kararlarını veto etmesinin zorlaştırılması da yer alıyor. Bu teklifte maksadın Türkiye’nin ittifak içindeki veto kartını zayıflatmak olduğu bedellendiriliyor. Raporda, İttifak içindeki karar alma süreçlerini hızlandırmak üzere üst seviye siyasi görüşmelerin artırılması ve bu görüşmelerin yalnızca Brüksel’deki NATO merkezinde değil, bakanlar seviyesinde üye ülkelerde de gerçekleştirilmesi tavsiye ediliyor. Raporda örnek olarak dışişleri bakanlarının ek toplantılar yapabileceği ya da terörle uğraş konusunda içişleri bakanlarının toplanabileceği belirtiliyor.

The post Rumları NATO’ya sokma planı appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.