1 Eylül’den itibaren bolca tezgahları süsleyen palamut hem vatandaşın hem de balıkçıların yüzünü güldürmüştü. Aradan geçen 20 günün ardından palamut daha soğuk sulara doğru göç etmeye başladı.

Fiyatı 50 TL’den önce 80 ve 90’a, sonra 100’e çıkan palamudun tane fiyatı bugün de 120 TL’den satılmaya başlandı. Balıkçılar, kaptanların palamudun soğuk sulara doğru göçe başladığını kendilerine aktardığını belirtirken, vatandaş ise tanesi 120 TL’den satılan palamudun pahalı olduğunu söyledi.

“Palamudun Rusya’ya doğru gittiği söyleniyor”

Denizde av yapan kaptanların palamudun Rusya açıklarına doğru kaçmaya başladığını ifade eden balık satıcısı Onurcan Köse, “Palamut sezon başında 50 TL’ydi, yarım kilodan fazlaydı. 800 grama kadar büyüyen palamudu dün 90 TL’ye satmıştık. Karadeniz’deki fırtına dolayısıyla palamut bugün az çıktı. Bundan dolayı palamudun tanesi 120 TL’den satılıyor. Satışlarda bir sıkıntı yaşamadık. Vatandaş rağbet göstermeye devam ediyor. Piyasada aynı palamudu 150 TL’ye de satan var.” dedi.

Kaptanların palamudun Rusya’ya doğru gittiğini söylediğini ifade eden Köse, “Balığın durumu belirsiz. Bundan sonra bol da olabilir kaçabilir de. Yeterli palamut stoku da yapılamadı. Gelen palamut günlük olarak şehirlere yetmiyor. Ondan dolayı stoklanamadı. İnşallah palamut tekrar bollaşır ve vatandaş da ucuz yemeye devam eder.” diye konuştu.

Yakın zamana kadar palamudun tanesini 50 TL’den alan vatandaşlar da en son palamudu 80-90 TL’ye aldıklarını, fiyatının 120 TL olmasının kendilerine pahalı geldiğini söylediler.

Balıkçı tezgahlarında barbun kilo 80 TL, mezgit kilo 80 TL, istavrit kilo 60 TL, hamsi kilo 200 TL, çinekop kilo 200 TL’den satışa sunuluyor.

The post Palamut göç etti, fiyatı 120 TL’ye yükseldi appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Yaklaşan fındık hasadında çalışacak işçilerin yevmiyelerinin belirlenmesi ve bir kilogram fındığın maliyetinin hesaplanması için, Ordu’da bulunan ziraat odası başkanları, Altınordu Ziraat Odası’nda bir araya geldi. Yapılan toplantının ardından fındığın maliyeti, taban fiyat beklentisi ve fındık hasadında çalışacak işçi yevmiyeleri açıklandı.

“FINDIKTA TABAN FİYAT BEKLENTİSİ 160 TL”

Burada açıklamalarda bulunan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, 19 ilçenin ortalamasının alınarak, bir kilogram fındığın maliyetinin 117,46 TL olduğunu belirtti. Soydan, “Fındıkta en önemli unsurlardan birisi maliyet çalışmalarının yapılması. Maliyet ve rekolte çalışmalarının yapılaması lazım. Maliyet üzerinden ortalama bir taban fiyatın verilmesi yönünde Ordu’daki ziraat odası başkanlarımız ile üreticilerimiz adına bu çalışmayı da yapmış bulunuyoruz. Buna göre 19 ilçemizde maliyet dikkate alındı. İlçelerimiz arasında farklı maliyetler çıkabilir. Kahverengi kokarca özellikle sahil kesimlerimizde kahverengi kokarca zararlısı var. Bu nedenle bütün ilçelerimizin ortalamasını alarak bu çalışmayı tamamladık. 2023 yılının rekoltesini dikkate alarak, 19 ilçemizin dekar başı verimi bir kilogram fındık için 117,46 TL. Bu tüm ilçelerimizin ortalamasıdır. Buna göre üreticilerimiz de bir fiyat beklemektedir. Ziraat odalarımızın çalışmaları sonucunda 117,46 TL’lik maliyetin üzerine refah payı eklenerek, en az taban fiyatın 160 TL olarak oluşmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

“İŞÇİ GÜNLÜK YEVMİYESİ 800 TL”

2024 yılının fındık işçisi yevmiyesi ve diğer ücretlerini de açıklayan Soydan, koordinasyon kurulu başkanlığında toplanarak ücretlere ilişkin kararların alındığını söyledi. Soydan, Ordu’da işçi yevmiyesinin, yemek işçiye ait olacak şekilde 800 lira olarak belirlendiğini aktaran Soydan, “10-15 işçi arası aşçı 800, çuvalcı 900 lira günlük yevmiyesi. 15 ve üzeri işçilerde aşçı 900, çuvalcı bin lira. Kilo başı toplanan bahçelerde çuvalcı bin, katırcı bin 600 lira. Kilo hesabıyla toplama ücreti kilo başı 8 lira. Patoz ücretinin saati 2 bin 500 lira. Aracı, dayıbaşı 15 işçiye kadar 900, 15 işçiden fazlası bin lira olarak bir tavsiye niteliğinde bir karar Ziraat Odalarımız tarafından alınmıştır. Üreticilerimize, çalışanlarımıza, işçilerimize, kamuoyuna, sektöre hayırlı, uğurlu olsun” ifadelerine yer verdi.

The post Fındık işçilerinin günlük yevmiyesi belli oldu appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Yaklaşan fındık hasadında çalışacak işçilerin yevmiyelerinin belirlenmesi ve bir kilogram fındığın maliyetinin hesaplanması için, Ordu’da bulunan ziraat odası başkanları, Altınordu Ziraat Odası’nda bir araya geldi. Yapılan toplantının ardından fındığın maliyeti, taban fiyat beklentisi ve fındık hasadında çalışacak işçi yevmiyeleri açıklandı.

“FINDIKTA TABAN FİYAT BEKLENTİSİ 160 TL”

Burada açıklamalarda bulunan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, 19 ilçenin ortalamasının alınarak, bir kilogram fındığın maliyetinin 117,46 TL olduğunu belirtti. Soydan, “Fındıkta en önemli unsurlardan birisi maliyet çalışmalarının yapılması. Maliyet ve rekolte çalışmalarının yapılaması lazım. Maliyet üzerinden ortalama bir taban fiyatın verilmesi yönünde Ordu’daki ziraat odası başkanlarımız ile üreticilerimiz adına bu çalışmayı da yapmış bulunuyoruz. Buna göre 19 ilçemizde maliyet dikkate alındı. İlçelerimiz arasında farklı maliyetler çıkabilir. Kahverengi kokarca özellikle sahil kesimlerimizde kahverengi kokarca zararlısı var. Bu nedenle bütün ilçelerimizin ortalamasını alarak bu çalışmayı tamamladık. 2023 yılının rekoltesini dikkate alarak, 19 ilçemizin dekar başı verimi bir kilogram fındık için 117,46 TL. Bu tüm ilçelerimizin ortalamasıdır. Buna göre üreticilerimiz de bir fiyat beklemektedir. Ziraat odalarımızın çalışmaları sonucunda 117,46 TL’lik maliyetin üzerine refah payı eklenerek, en az taban fiyatın 160 TL olarak oluşmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

“İŞÇİ GÜNLÜK YEVMİYESİ 800 TL”

2024 yılının fındık işçisi yevmiyesi ve diğer ücretlerini de açıklayan Soydan, koordinasyon kurulu başkanlığında toplanarak ücretlere ilişkin kararların alındığını söyledi. Soydan, Ordu’da işçi yevmiyesinin, yemek işçiye ait olacak şekilde 800 lira olarak belirlendiğini aktaran Soydan, “10-15 işçi arası aşçı 800, çuvalcı 900 lira günlük yevmiyesi. 15 ve üzeri işçilerde aşçı 900, çuvalcı bin lira. Kilo başı toplanan bahçelerde çuvalcı bin, katırcı bin 600 lira. Kilo hesabıyla toplama ücreti kilo başı 8 lira. Patoz ücretinin saati 2 bin 500 lira. Aracı, dayıbaşı 15 işçiye kadar 900, 15 işçiden fazlası bin lira olarak bir tavsiye niteliğinde bir karar Ziraat Odalarımız tarafından alınmıştır. Üreticilerimize, çalışanlarımıza, işçilerimize, kamuoyuna, sektöre hayırlı, uğurlu olsun” ifadelerine yer verdi.

The post Fındıkta taban fiyat beklentisi ortaya çıktı appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Yozgat’ın Şefaatli ilçesine bağlı Başköy köyü çiftçilerinden Latif Şahin, geçen yıl Kayseri’den 40 kilogram ata buğdayı tohumu temin etti. Her yıl Pehlivan cinsi buğday eken ancak geçen yıl tarlasına ektiği 40 kilogram ata buğdayından 2 ton ürün alan Şahin, bu yıl ekim alanını genişleterek 15 dekar alana ata tohumunun ekimini gerçekleştirdi. Bu yıl doğal afetlere bağlı olarak hububat veriminde gözle görülür düşüşün yaşanması beklenilen Yozgat’ta ata buğdayı tohumu ektiği tarlasını zamanında sulayan çiftçi Şahin, diğer yıllara oranla bu yıl yüksek verim bekliyor. Filizlenip boylanan buğdayın insan boyuna ulaştığını da belirten Şahin, ata tohumu ile elde edilen buğdayın samanının diğer buğday türlerine göre daha fazla olduğunu söyledi.

“DİĞER BUĞDAYLARA ORANLA 3 KATI VERİM VERİYOR”

Geçen yıl Kayseri’den temin ettikleri 40 kilogram atalık buğdaydan 2 ton verim aldıklarını ifade eden Şahin, “Bunu 3-5 dekar alana ektik, 2 ton verim aldık. Onu elimizde tuttuk, bir bölümünü isteyenlere verdik. Ancak 15 dekara kadar kendimiz ekebildik. Şimdi ise görüyorsunuz öteki buğdaya göre iki üç katı ürün aldık. Diğer buğday çeşitlerinde dekarda 400-500 kilo veriyorsa, atalık tohumla bin 200 kilo, bin 300 kilo verim veriyor. Diğer buğday türleri masrafımızı kurtarmıyor, ama bu atalık tohumla masraflarımız kurtulacak. Burası 15 dekar buradan hemen hemen 17-18 ton buğday almayı düşünüyorum. Çiftçiler de gelsinler görsünler, ekini görsünler. Bu buğday her yerde yok. Talep de çok şu an da” dedi.

“SAMANI DA DAHA FAZLA OLUYOR”

Diğer buğday çeşitlerine oranla ata tohumun gelirinin üç katı olduğunu belirten Şahin, “Yıllarca Pehlivan türü buğday ekiyoruz ama bu atalık tohum elimize geçti, bu bizim için bir fırsat. Bu ikinci yılımız. Geçen sene 5 dekar kadar alana ekebildik, sularsan güzel bakarsan çok güzel buğday verecek. Yedinci ayın 15’inde hasat zamanı olacak. Diğer buğday saplarından 10-20 metreden bir balya oluyorsa bu beş metreden çıkıyor, çok da güzel samanı oluyor” şeklinde konuştu.

Öte yandan, yetkililer ise Şefaatli ilçesindeki bu buğdayın makarnalık buğday olduğunu, genel olarak melezlemede kullanılan ve ‘Dallı’ buğday ya da ‘Peygamber’ buğdayı olarak bilindiğini ifade ettiler.

The post Ata tohumu ile ekim yaptı, boyu insan boyunu geçti dekardan bir tonu geçkin verim bekliyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Ticaret Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmeleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 2023 yılı bütçe teklifine ilişkin komisyona sunum yaptı. Bakanlığın çalışmaları ile proje ve hedeflerini anlatan Bakan Muş, küresel ekonomide yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, “Bu gelişmeler ışığında uluslararası kuruluşlar küresel ekonomik büyümeye dair tahminlerini sürekli olarak aşağı yönlü revize etmektedir. IMF son açıklamasında; 2021 yılında yüzde 6 oranında büyüyen dünya ekonomisinin 2022 yılında yüzde 3,2; 2023 yılında ise yüzde 2,7 oranında büyümesini öngörmektedir. Küresel ticarette de benzer beklentiler öngörülmekte olup, Dünya Ticaret Örgütü, 2021 yılında gerçekleşen yüzde 9,7’lik küresel mal ticareti hacmi büyümesinin, 2022 yılında yüzde 3,5’e ve 2023 yılında ise yüzde 1’e gerileyeceğini tahmin etmektedir. Emtia fiyatlarındaki yükseliş başta olmak üzere, pandemi sonrası küresel arzın hızlı artan talebe karşılık verememesi, tedarik zincirindeki bozulmalar ve lojistik sorunları gibi nedenler tüm dünyada yüksek enflasyonu beraberinde getirmiştir” dedi. 

‘İHRACATIMIZ EN YÜKSEK SEVİYELERE ULAŞTI’

Küresel ölçekteki tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin üretmeye, istihdam sağlamaya ve Türk mallarını dünyanın dört bir yanına ihraç etmeye devam ettiğini vurgulayan Bakan Muş, “İhracatımız 2022 yılı ocak-ekim döneminde, geçtiğimiz yıla göre yüzde 15,4 oranında artarak 209,5 milyar Dolar olmuştur. Bu rakamlarla, ihracatta hem ilk 10 ay bazında hem de aylık bazda en yüksek seviyelere ulaşılmıştır. 2022 yılının ilk 10 ayında dünyanın farklı coğrafyalarına yaptığımız ihracat güçlü bir şekilde artmaya devam etmiştir. Oransal olarak en fazla ihracat artışı Amerika kıtasına gerçekleşirken, en önemli ticari partnerimiz olan Avrupa Birliği’ne (AB) ihracatımız yüzde 13,5 oranında artmış; AB ile ticaret fazlamız 9,7 milyar dolara ulaşmıştır. Birleşik Krallık’la ticaretimizde ise 6 milyar dolar dış ticaret fazlası verilmiştir” diye konuştu.

‘ZOR BİR DÖNEM BİZLERİ BEKLEMEKTEDİR’

Bugünlerde karşılarına çıkan risk ve belirsizliklerin, önümüzdeki dönemde daha da artmasının muhtemel olduğunu işaret eden Bakan Muş, “Küresel anlamda tüm ülkelerin karşı karşıya kaldığı zor bir dönem bizleri beklemektedir. AB’de daha da zayıflaması beklenen talep, ihracatımız üzerinde risk yaratmaktadır. Bu nedenle, ihracatçılarımızı alternatif pazarlara yönlendirerek pazar çeşitlendirmemizi güçlendirmek için gerekli çalışmaları yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

Ardından ithalat rakamlarına ilişkin verileri paylaşan Muş, “Enerji ithalatımız ilk 10 ayda geçen yıla göre yüzde 118,4, yani 43,7 milyar dolar artmıştır. Bu artışta fiyatların etkili olduğunu görmekteyiz; nitekim 2022 Ocak-Ağustos döneminde enerji ithalat miktar endeksi yüzde 10,2 düşüş gösterirken enerji ithalat birim değer endeksi yüzde 166,4 artmıştır. Son dönemde Altın ithalatında yaşanan yükseliş de ithalat faturamızı önemli ölçüde arttırmaktadır. Toplam altın ithalatı geçtiğimiz yılın ilk 10 ayına göre yüzde 8,4, yani 10,1 milyar dolar artmıştır. Dolayısıyla ithalatta izlenen artışın yüzde 63’ü enerji ve altın kaynaklı gerçekleşmiştir” açıklamasında bulundu.

’30 MİLYAR LİRALIK KAMU ZARARININ ÖNÜNE GEÇTİK’

Kaçakçılıkla mücadele çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Muş, “Gümrük Muhafaza ekiplerimizce yürütülen kaçakçılıkla mücadele faaliyetleri neticesinde toplam 10 milyar lira değerinde kaçak eşya ele geçirilmiştir. Bakanlığımız bünyesinde görev yapan Akaryakıt Özel Ekibince bu yıl içerisinde yürütülen çalışmalarda 4 milyar lira değerinde vergi zayi ile 10 milyar lira değerinde sahte fatura tespit ettik ve 1262 ton kaçak akaryakıt ele geçirdik. Aynı zamanda, 7318 sayılı Kanun sonrası dış satış yöntemiyle gerçekleştirilen suiistimallerin engellenmesine yönelik çalışmalar yürüterek 30 milyar liradan fazla kamu zararının önüne geçtik” dedi.

Bu yıl uyuşturucu madde kaçakçılığıyla mücadele alanında da rekor yakalamalara imza attıklarını vurgulayan Bakan Muş, “Gürbulak Gümrük Kapısında biri 1 ton 18 kilo diğeri 622 kilo olmak üzere ile tüm zamanların en yüksek miktarlı sıvı metamfetamin yakalamalarını gerçekleştirdik. İstanbul Ambarlı Limanı’nda rekor yakalama olarak tarihe geçen 2 ton 91 kilo captagon yakalamasının yanı sıra yine İstanbul’da 338 kilo, Cilvegözü Gümrük Kapısı’nda 404 kilo captagon ele geçirdik. Ayrıca, Esendere Gümrük Kapısında 513 kilo eroin yakalayarak son zamanların en yüksek miktarlı eroin yakalamasını yaptık. Yakın zamanda Gürbulak Gümrük Kapısında 285 kilosu eroin olmak üzere toplam 305 kilo uyuşturucu yakalaması gerçekleştirdik” diye konuştu.

‘2023 BÜTÇESİ 17,1 MİLYAR’

Bakan Muş ayrıca, Ticaret Bakanlığı’nın amaç ve faaliyetleri doğrultusunda kullanılmak üzere 2023 yılı bütçesinin toplam 17 milyar 124 milyon 310 bin lira olduğunu belirterek, “Bu tutarın, 13 milyar 335 milyon 123 bin TL’si Ticaretin Düzenlenmesi, Geliştirilmesi ve Kolaylaştırılması Programına, 1 milyar 988 milyon 706 bin TL’si Yönetim ve Destek Programına, 1 milyar 411 milyon 43 bin TL’si Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Programına, 368 milyon 634 bin TL’si Tüketicinin Korunması, Ürün ve Hizmetlerin Güvenliği ve Standardizasyonu Programına, 20 milyon 804 bin TL’si Program Dışı Giderler olarak tahsis edilmiştir. Ayrıca, ekonomik sınıflandırmaya göre bakanlığımız 2023 yılı bütçe teklifinin; 4 milyar 592 milyon 150 bin TL’si personel giderlerine, 651 milyon 76 bin TL’si SGK devlet primi giderlerine, 662 milyon 768 bin TL’si mal ve hizmet alım giderlerine, 720 milyon TL’si sermaye giderlerine, 32 milyon 300 bin TL’si sermaye transferleri tertibine, 10 milyar 466 milyon 16 bin TL’si cari transferlere, yani büyük ölçüde ihracatçı ve ticaret erbabımızın desteklenmesi ile ilgili giderlere tahsis edilmiştir” ifadelerini kullandı. 

The post Bakan Muş: 10 aylık ihracatımız 209,5 milyar dolar oldu appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde kurulan semt pazarında Balık tezgahlarını süsleyen Hamsi 25 liradan alıcı buldu.

Pazarın başladığı ilk saatlerde 30 liradan satılmaya başlayan hamsi, fazla alıcı bulmayınca 25 liraya indi. Fiyatların lodos sebebiyle yükseldiğini söyleyen balıkçılar ise masrafların arttığını ifade ederek havaların düzelmesiyle balık fiyatlarında azalmanın olacağını belirtti.

VATANDAŞTAN TALEP YOK

Balıkçı Ali Akkurt yaptığı açıklamada, “Hamsi; Karadeniz, İğneada’dan geliyor. Ama millet yemiyor, kaçıyor. Kilosu 30 liraydı, 25 yaptık. Millet yemiyor. Hamsi 25 lira, ince görüyorsunuz. Biz de şaşırdık. Böyle bir dünya yok. Bazı arkadaşlarımız tezgahı açmadı” dedi.

Balıkçı Mustafa Koltuk ise, “Hamsinin kilosu bugün 25 lira. Lodos olmasaydı kilosu 15-20 liraya giderdi. Halk yesin, tüketsin. Balık çoğalsın, halk yesin. Balık yok, bir yerden bir şeyler gelmiyor. Bugün İstanbul’dan çinekop aldım. 16 kilo var dediler, bin 200 liraya aldım. Tarttım 13 kilo çıktı. Bize de yazık günah. Ondan sonra ‘100 lira’ diyoruz, ‘neden bu kadar pahalı’ diyorlar. Ama biz onların dediğini kabzımallara diyemiyoruz” ifadelerini kullandı.

The post Alıcı bulamayan hamsinin fiyatı düştü appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Fındıkta dünya pazarının yüzde 70’ini elinde tutan Türkiye, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesine fındık ihraç etmeye devam ediyor.

Üretiminde ve ihracatında dünyada birinci sırada olduğumuz fındık, Türkiye’de 39 ilde, 700 bin hektar alanda binlerce çiftçi tarafından üretiliyor. Fındık üretiminin önemli bölgelerinden biri olan Düzce’de de 2022 yılının ilk 7 ayında 11 bin 81 ton 129 kilo iç fındık ihracatı yapıldı.

Düzce’den 2022 yılı Ocak ayında 2 bin 415 ton 812 kilo, Şubat ayında 2 bin 647 ton, Mart ayında 2 bin 235 ton 310 kilo, Nisan ayında bin 279 ton 591 kilo, Mayıs ayında 668 ton 232 kilo, Haziran ayında 938 ton 520 kilo ve temmuz ayında 896 ton 520 kilo iç fındık ihracatı gerçekleştiğini öğrenildi.

The post Yılın ilk 7 ayında 11 bin 81 ton fındık ihraç edildi appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Türkiye’de 250 şube ile hizmet veren Çiğköftem, tüm mağazalarında geçerli olmak üzere 18-31 Mayıs tarihlerinde saat 14.00-17.00 arasında “Sınırsız Çiğköfte 34 TL” kampanyası başlatmıştı. Kampanya kapsamında her gün Türkiye’nin birçok yerinden rekor haberleri gelmeye başladı. İki hafta süren kampanya döneminde 100 tona yakın çiğköfte tüketildi. Kampanya sırasında organik olarak başlayan “En Fazla Çiğköfte Yeme” rekoruna Türkiye’nin tüm şehirlerinden katılım olurken, rekor denemeleri de yapıldı. Kampanya sonunda en yüksek rekoru gerçekleştiren 3 kişi canlı yayında tekrar yarıştı. Yarışmacılar Erzurum’dan Bertan Arda Öz, Aksaray’dan Batuhan Sarıkaya ve İstanbul’dan Dursun Samet oldu. Üç isim bir saatte en fazla çiğköfteyi yemek için yine masaya oturdu. Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği yarışma yoğun bir rekabete sahne oldu.

Kampanyada özellikle gençlerden çok fazla ilgi gördük”

Kampanyayı değerlendiren Çiğköftem Genel Müdürü Hasan Durmaz, “Avrupa geneline yayılmış 130 şubesi ile “Avrupa’da en fazla şubesi olan Türk markası” olduklarını söyleyerek, “Kampanya döneminde özellikle Türkiye’nin farklı illerindeki gençlerden teveccüh gördük. Kampanyanın bitiminde İstanbul, Erzurum ve Aksaray’dan birer arkadaşımız olmak üzere toplamda üç arkadaşımızı İstanbul’a yarışmaya davet ettik. Bir saat içinde üç kilo çiğköfte yiyeceklerini söylüyorlar. Hepsine başarılar diliyorum. En fazla çiğköfte yiyene ödül olarak tam altın vereceğiz. Diğer yarışmacıları da hediyesiz göndermeyeceğiz. Tüm çiğköfte camiasında bu kampanyayı ilk defa biz yaptık. Talep çok fazla oldu. Bu yarışma esnasında da tüm önlemler alındı. Gençlerimizin tansiyonları ölçüldü, her ihtimale karşı kapıda ambulansımız var” diye konuştu.

Çiğköftem’in Harbiye şubesinde düzenlenen yarışmanın sonunda İstanbul’dan katılan Dursun Samet ipi göğüsleyen isim oldu. Samet bir saat içinde iki kilo çiğköfte yiyerek tam altınla ödüllendirildi. Yarışmayı kazandığı için çok mutlu olduğunu ifade eden Dursun Samet, “Yarışmaya İstanbul’dan katılıyorum. Kazanacağımı düşünüyordum. Bu yarışma için teşekkür ederim. Bir saatte 2 kilo çiğ köfte yiyerek ödülün sahibi oldum” dedi.

Büyük final için Erzurum’dan İstanbul’a geldiğini belirten yarışmacı Bertan Arda Öz de “İkinci olduğum için mutluyum. 1 kilo 950 gram çiğ köfte yedim” dedi. Çiğköfte yemeyi çok sevdiğini belirten yarışmacı Batuhan Sarıkaya ise “Aksaray’dan geliyorum. Arkadaşlarımı tebrik ediyorum. 1 kilo 900 gram yedim. Devam etseymişim birinci oluyormuşum” diye konuştu. Öz ve Sarıkaya da yarışmanın ardından gram altınla ödüllendirildi.

The post Bir saatte iki kilo çiğköfte yiyip altın kazandı appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Yemeklerde ve tatlılarda farklı bir aroma katması için sıkça tercih edilen tarçın, içerdiği bileşenleri sayesinde birçok hastalığın önlenmesinde ve tedavisinde kullanılmaktadır. Tarçın, tarihte ilk kez Antik Mısır’da şifa kaynağı olarak kullanılır. O tarihten itibaren çeşitli hastalıkların tedavisinde başvurulan kıymetli bir bitki olarak görülür. Tarçın, güçlü bir antioksidan kaynağı olduğundan kanser hücreleriyle savaşarak vücutta yayılmasına engel olmaktadır. En sağlıklı ve lezzetli baharatlardan biri olan tarçın, kan dolaşımını hızlandırarak kalp ve damar hastalıklarından korumaktadır. Bunun yanında güçlü bir ödem söktürücü olan tarçın, zayıflamak isteyenlerin daha sağlıklı ve kalıcı kilo vermesine yardımcı olmaktadır. 

Güçlü antioksidan kaynağı olan tarçın, vücudu toksinlerden arındırarak iç organların daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olmaktadır. Kanser hücreleriyle karşı savaşarak, kanserin vücudun farklı yerlere yayılmasına engel olmaktadır. Tarçının düzenli kullanılması halinde mevsimsel olarak sıkça görülen solunum yolu hastalıkları tedavisinde sıkça başvurulmaktadır. Kan şekerini dengeleyen tarçın, ani acıkmaların önüne geçerek kontrolsüz yemek yemenin de önüne geçmektedir. Kemik sağlığını güçlendirerek gelişme çağındaki çocukların iskelet sistemini güçlendirmektedir. Aynı zamanda kemik ağrılarında da iyi gelen tarçın, çay olarak hazırlanıp tüketildiğinde doğal ağrı kesici işlevi görmektedir. Tarçın, tek başına vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri büyük oranda karşılarken faydalarının tam olarak sirayet edebilmesi için muhakkak sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi gerekmektedir. 

Tarçın kan şekerini dengeleyerek ani acıkmaların önüne geçmektedir. Özellikle tatlı krizlerine önleyerek kontrolsüz tatlı ve yemek tüketimine engel olmaktadır. Gün içinde tarçınlı su, tarçın çayı, tarçınlı yoğurt yemek kan şekerini dengeleyerek tokluk hissi vermesinin yanında sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlayarak kabızlıktan kaynaklı şişkinliğe iyi gelmektedir. Kabızlık, zayıflama sürecini normalden daha da uzun bir zamana yaydığından diyet yapanların netice almasını geciktirmektedir. Tarçın da bağırsakların sağlıklı çalışmasına yardımcı olduğundan diyet yapanların bolca tüketmesi önerilir. Zayıflama sürecini hızlandıran ve kalıcı kilo vermeye yardımcı olan doğal tarçın kürleri şöyledir:

1- Tarçınlı Su:1 litre suyun içinde 2 adet çubuk tarçın atarak 1-2 saat beklettikten sonra gün içinde içmek, metabolizmanın daha hızlı çalışmasına yardımcı olarak kilo vermeyi hızlandırmaktadır. Kan şekerini dengeleyen tarçınlı su, tatlı krizlerinin önüne geçerek kontrolsüz tatlı tüketimini engellemektedir. 

2- Tarçınlı Limonlu Su: 1 litre suyun içerisine 1 adet çubuk tarçın ve yarım limonu dilimleyerek atıp 1-2 saat beklettikten sonra gün içinde tüketmek, vücuttaki ödeminin atılmasını sağlayarak kilo vermeyi hızlandırmaktadır. Özellikle uzun uğraşlar sonucu kilo vermeyi başaramayan kişiler için her gün düzenli olarak limonlu ve tarçınlı su içmeleri tavsiye edilir. Günlük su ihtiyacının yarısı kadarı limon ve tarçınla karıştırılarak içilmesi daha sağlıklı ve kalıcı kilo vermeye yardımcı olduğu aktarılmaktadır.

3- Yoğurtlu Tarçın Kürü: Yoğurt, içerdiği besin değerleri sayesinde diyet yapanların günlük ihtiyaç duyduğu besin değerlerini büyük oranda karşılarken, tarçın da kan şekeri dengesini korumaktadır. Yoğurt uzun süre tokluk hissi verirken metabolizmanın hızlandırarak kabızlık gibi sindirim problemlerini büyük oranda azaltmaktadır. Yoğurt ve tarçın kürü, yağ yakmayı hızlandırarak daha kalıcı kilo vermeye yardımcı olmaktadır. 

4- Tarçın Çayı: Soğuk algınlığa iyi gelen ve solunum yolu hastalıkları tedavisinde kullanılan tarçın çayı, metabolizmayı hızlandırarak bağırsak sağlığını korumaktadır. Hazmı kolaylaştırarak mideyi rahatlatmaktadır. 

Tarçın Çayı Malzemeleri:

1 çay kaşığı tarçın
2 su bardağı su
1 dilim elma
Bal

Yapılışı:

1 bardak kaynayan suyun içine ilk elma dilimi ardından tarçın eklenir ve 5-10 dakika kadar demlenmesi beklenir. Çay demlendikten sonra tatlandırmak için isteğe bağlı olarak bal eklenir ve bu şekilde günde 1-2 fincan içilir. 

Karbonhidrat 2.1
Protein (g) 0.1
Yağ (g) 0.03
Lif (g) 1.38
Kolesterol (mg) 0
Sodyum (mg) 0.26
Potasyum (mg) 11.21
Kalsiyum (mg) 26.05
Vitamin A (iu) 7.67
Vitamin C (mg) 0.1
Demir 0.22

The post Tarçınlı su ne işe yarar? Tarçınlı su zayıflatır mı? appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Ramazan ayında sahur sofralarında gün boyu tok kalmak için çok fazla yemek tüketilir. Aynı şekilde iftarda da çok fazla yağlı yiyecekler tüketilir. Aslında insan bedenin yağlı ve karbonhidrat içeren besinler yerine daha sağlıklı ve besin değerleri bakımından zengin besinlere ihtiyaç duyar. Oruç ve sahur sofralarında bu durumu kontrol etmek zor olsa da mide sağlığı için kalori bakımından değil de besin değerleri bakımından zengin besinlerin tüketilmesine dikkat edilmesi gerekir. Durum böyle olduğu takdirde Ramazan ayı boyunca kilo almak yerine kilo vermek de oldukça olası bir durum olur. 

Birkaç önemli kurala uyulması halinde Ramazan ayı boyunca kilo kontrolünün sağlanması yanında kalıcı ve sağlıklı kilo verilebilir. Beslenme uzmanlarının tavsiyelerine uyulması halinde Ramazan ayı boyunca hem sağlıklı beslenilebilir hem de Ramazan ayı boyunca en çok sağlık sorunun yaşandığı mide ve bağırsakların sağlığı korunabilir. Beslenme uzmanlarının Ramazan ayı boyunca önerdikleri birkaç altın kural şöyledir:

Su

Hem daha hızlı zayıflamayı hem de mide ve bağırsak sağlığını koruyan su, Ramazan ayı boyunca oldukça ihmal edildiği görülür. Sahur ve iftar sofralarında yemekten önce muhakkak su içilmesi ve gün boyu susuz kalan bedene sahur ve iftar saatleri arasında dengeli şekilde su ihtiyacını karşılanması gerekir. 

Yeşillik

Sindirim sisteminin çalışmasını ve hazmı kolaylaştıran taze nane, maydanoz ve roka gibi yeşilliklerin özellikle sahurda tüketilmesi tavsiye edilir. Yeşillikler bedenin su ihtiyacını en doğal şekilde karşıladığı için gün içinde su isteğinin önüne geçer. Bunun yanında Ramazan ayında hemen hemen herkesin başına gelen şişkinliğin oluşmasına engel olur. 

Sütlü Tatlılar

İftarda şerbetli tatlılar gibi ağır ve yüksek kalorili tatlıları yemek yerine şerbetli tatlılara göre daha hafif olan sütlü tatlıların tüketilmesi, Ramazan ayı boyunca kilo kontrolünü sağlamak için oldukça mühim bir adımdır. 

Kuru Meyve

Vücudun tatlı ihtiyacını mümkün mertebe doğal şeker içeren kuru meyveyle karşılamak kilo almanın önüne geçen en etkili yöntemlerden biridir. Özellikle iftardan sonra tatlı niyetine kuru meyve atıştırmak vücudun tatlı ihtiyacını en sağlıklı şekilde karşılarken kilo vermeye de yardımcı olmaktadır. 

Yürüyüş

İftardan sonra orta tempoyla yapılan yürüyüş yapmak, sindirim sisteminin daha hızlı çalışmasına yardımcı olduğu gibi yağların yakılmasını sağlayarak zayıflama sürecini hızlandırır. Kalp ve damar sağlığı için oldukça önemli yürüyüş, özellikle iftardan sonra yapılması halinde çok önemlidir. 

Yavaş Yemek

İftar sofralarında uzun saatler aç kalmandan kaynaklı olarak hızlıca yemek yenilmeye başlanır. Bu durum mide ve bağırsak sağlığını olumsuz etkilemenin yanında kilo almaya neden olabilir. Bu yüzden daha sakin ve yavaş yemeye çalışmak sindirim sisteminin daha hızlı çalışmasına yardımcı olur ve böylece kilo verme sürecini destekler.

The post Ramazan’da kilo verilir mi? Oruç tutarak zayıflanır mı? appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.