Dünya genelinde enflasyon ve büyüme gibi temel makroekonomik göstergelere dair soru işaretlerinin yanı sıra artan jeopolitik riskler varlık fiyatlamalarını zorlaştırıyor. ABD’nin İran-İsrail çatışmasına dahil olabileceğine yönelik endişeler yatırımcıları temkinli hareket etmeye yönlendiriyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’la müzakerelerin gerçekleşme olasılığının yüksek olması nedeniyle İran’la ilgili (saldırı yapıp yapmama) kararını iki hafta içinde vereceğini belirterek, “Diplomasi için bir fırsat varsa, Başkan her zaman bu fırsatı değerlendirecektir ancak güç kullanmaktan da çekinmez.” ifadesini kullandı.

FED EKONOMİK PROJEKSİYONLARINI REVİZE ETTİ

ABD Merkez Bankası (Fed) son toplantısında politika faizini değiştirmedi. Ancak revize edilen projeksiyonlarda Bankanın yıl sonu çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) enflasyon beklentisini yüzde 2,8’den yüzde 3,1’e çıkarması, büyüme tahminini ise yüzde 1,7’den yüzde 1,4’e indirmesi dikkati çekti. Ayrıca Fed yıl sonu için faiz tahminini yüzde 3,9 olarak korudu.

Başkan Trump ise Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirilerini sürdürdü. Trump, Powell’ın ülkeye “yüzlerce milyar dolara mal olduğunu” savunarak, faiz oranının 2,5 puan daha düşük olması gerektiğini ifade etti.

Avrupa’da 10 kez faiz indirimi olduğunu, ABD’de ise hiç olmadığını yineleyen Trump, ülkede enflasyonun düşük olduğunu belirterek, “çok geç” lakabını kullandığı Powell’ı “Amerika’nın utancı” olarak nitelendirdi.

ABD’DE ENDEKS VADELİ KONTRATLAR GÜNE NEGATİF BAŞLADI

Bu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yeni güne yüzde 4,40 seviyesinde başlarken, altının ons fiyatı ise yüzde 0,4 azalışla 3 bin 357 dolardan alıcı buluyor.

İsrail ile İran arasındaki tansiyonun yükseldiği 13 Haziran’da 76,3 dolar çıkarak şubattan bu yana en yüksek seviyesine ulaşan Brent petrolün varil fiyatı, şu sıralarda önceki kapanışına göre yüzde 1,9 düşüşle 75,8 dolarda işlem görüyor.

Dün yüzde 0,2 azalışla 98,7 seviyesinden günü tamamlayan dolar endeksi, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,1 altında 98,6’da seyrediyor.

ABD’de piyasalar, dün, köleliğin son verildiği güne atfen federal tatil ilan edilen “19 Haziran” (Juneteenth) dolayısıyla kapalı olurken, endeks vadeli kontratlar yeni güne ise negatif seyirle başladı.

AVRUPA BORSALARI SATIŞ AĞIRLIKLI SEYRETTİ

Avrupa borsalarında dün satıcılı bir seyir öne çıkarken, İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini piyasa beklentilerine paralel yüzde 4,25’te sabit tuttu.

BoE’nin, karar metninde Orta Doğu’da şiddetlenen çatışmaların enerji fiyatlarını artırmasının enflasyonist baskıları canlandıracağına işaret edildi. Metinde, ABD’nin gümrük tarifelerinin ticaret politikalarında yarattığı belirsizliklerin devam ettiği, bu durumun da şirketleri ihtiyatlı davranmaya ittiğine dikkat çekildi.

Öte yandan Uluslararası Para Fonu (IMF), Avro Bölgesi ekonomisinin yüksek tarifeler, ticaret politikası belirsizliği ve jeopolitik risklerle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,58, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,34, Almanya’da DAX 40 yüzde 1,12 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,21 düştü. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık başladı.

ASYA BORSALARI JAPONYA HARİÇ POZİTİF SEYREDİYOR

Asya tarafında Japonya hariç alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, Çin, Haziran ayında gösterge kredi faiz oranlarını değiştirmedi. Çin Merkez Bankası (PBoC) bir yıllık kredi faiz oranı yüzde 3 ve 5 yıllık faiz oranı yüzde 3,5’te sabit bıraktı.

Bölgede açıklanana verilere göre, Japonya’da çekirdek enflasyon mayısta beklentiyi aştı. Ülkede mayıs ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda tahminlere paralel olarak yüzde 3,5 artarken, çekirdek TÜFE yüzde 3,7 ile öngörülerin üzerinde artış kaydetti.

Japonya Merkez Bankası (BoJ) haziran ayındaki para politikası kurulu toplantısına ilişkin tutanakları yayımladı. Tutanaklarda Japonya ekonomisinin genel olarak ılımlı bir toparlanma kaydetmiş olsa da, bazı alanlarda zayıflık belirtileri görüldüğü ifade edildi.

Tutanaklarda, enflasyon beklentilerinin ise ılımlı bir artış gösterdiğine işaret edilerek, kısa vadede TÜFE’deki yıllık artış oranının mevcut seviyelerde seyretmesinin öngörüldüğü bildirildi.

Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yatay seyrederken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,2, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,2 yükseldi.

YURT İÇİNDE TCMB’NİN FAİZ KARARI TAKİP EDİLDİ

Dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,02 değer kaybederek 9.102,02 puandan tamamladı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı haziran vadeli kontrat ise dün akşam seansında normal seans kapanışının yüzde 0,6 üzerinde 10.223,00 puanda işlem gördü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 46’da tuttu. Kurul ayrıca Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49’da gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 44,5’te sabit bıraktı.

PPK duyurusunda enflasyonun ana eğiliminin mayıs ayında gerilediği ifade edilerek, öncü verilerin ana eğilimdeki düşüşün haziran ayında da sürdüğüne işaret ettiği aktarıldı. Duyuruda, jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkilerinin yakından takip edildiğine dikkat çekildi.

Dolar/TL, dün yüzde 0,2 yükselişle 39,6200’den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışının yüzde 0,1 üzerinde 39,6500’ten işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde konut fiyat endeksi ve tüketici güven endeksi, ABD’de Philadelphia Fed imalat endeksi, Avro Bölgesinde tüketici güven endeksi başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.000 ve 8.900 puanın destek, 9.200 ve 9.300 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

09.00 Almanya, mayıs ayı Üretici Fiyat Endeksi

09.00 İngiltere, mayıs ayı perakende satışlar

09.40 Japonya, BoJ Başkanı Ueda’nın konuşması

10.00 Türkiye, nisan ayı uluslararası yatırım pozisyonu

10.00 Türkiye, mayıs ayı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi

10.00 Türkiye, haziran ayı tüketici güven endeksi

10.00 Türkiye, mayıs ayı konut fiyat endeksi

15.30 ABD, haziran ayı Philadelphia Fed imalat sanayi endeksi

17.00 ABD, mayıs ayı öncü endeks

17.00 Avro Bölgesi, haziran ayı tüketici güven endeksi

The post Küresel piyasalarda tedirginlik sürüyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Dolar/yen paritesi 142,20 seviyesini görerek şu sıralarda yüzde 2 artışla 143,3 seviyesinde işlem görüyor.

Dünyanın dördüncü büyük ekonomisi olan Japonya’nın para birimi son bir ayda dolara karşı yüzde 13 değer kazandı.

Döviz piyasasında özellikle ABD ekonomisinde yavaşlama belirtileri ve Japonya Merkez bankasının geçen hafta politika faizini 15 baz puan artırarak yüzde 0,25’e çıkarması ve bankanın önümüzdeki birkaç yıl içinde aylık tahvil alımlarını yarıya indirme planını açıklaması, yenin dolar başta olmak üzere diğer para birimleri karşısında önemli ölçüde değer kazanmasına yol açıyor.

Öte yandan, Asya’nın en büyük borsası Tokyo’daki hisseler, Japon yeni dolara karşı değer kazandıkça düşmeye devam etti.

Japon Nikkei endeksi, haftanın ilk işlem gününü yaklaşık yüzde 12,4 düşerek kapattı.

Nikkei endeksi yalnızca son iki işlem gününde yüzde 17,5 değer kaybederek 31 bin 458 puana geriledi.

Bu yıl 11 Temmuz’daki rekor yüksek seviye olan 42 bin 426 puanla karşılaştırıldığında endeksteki değer kaybı yaklaşık yüzde 25 oldu.

Analistler pay piyasasında bu hızlı değer kaybını yenin değer kazanmasına bağladı.

Temmuz ayının başında yendeki tarihi düşüş Nikkei’yi yeni rekor seviyelere taşımıştı. Japon para biriminin zayıflığı şirketlerinin yabancı işlerinden elde ettiği kar açısından olumlu etki yaratıyordu.

Japonya Merkez Bankası geçen hafta gerçekleştirdiği toplantıda politika faizini yüzde 0,25’e çıkartılmasına, devlet tahvil alımlarının ise azaltmasına karar verirken, ABD Merkez Bankası (Fed) ise yatırımcıları yakın zamanda gerçekleşecek bir faizlerde aşağı yönlü dönüşüme hazırladı.

Analistler, Japon para biriminin değer kazanmasıyla artık birçok Japon şirketin karlarında düşüş olacağını belirtiyor.

Yendeki bu artışın, kurumsal karları azaltacağını hesaplayan analistler, bu durumun ülkenin uluslararası sanayi şirketlerinin hisse fiyatlarına da olumsuz yansıdığını bildirdi.

Japonya ve ABD’de faiz oranlarındaki ani çifte dönüşün yenin düşüşünü kırmış olabileceğinden piyasaların dalgalı kalmasını bekleyen analistler, ABD ile Japonya arasındaki getiri farkının önümüzdeki yıl önemli ölçüde azalacağını varsayıyor.

Bu arada Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki, piyasalardaki düşüşün ardından yaptığı açıklamada, hükümetin Japonya Merkez Bankası ile işbirliği içinde olduğunu ve piyasaları “aciliyet” duygusuyla yakından izlediklerini belirterek, “Hisse senetlerindeki düşüşün arkasında ne olduğunu söylemek zor.” ifadesini kullandı.

Suzuki, yetkililerin borsa hareketlerini “ciddi endişe” içinde takip ettiklerini kaydetti.

The post Japon para birimi yen, dolar karşısında 7 ayın en yüksek seviyesine yükseldi appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Nishimura Yasutoshi, iki ülke arasında enerji alanında muhtemel işbirliklerini değerlendirmek üzere 5 Eylül’de İstanbul’da bir araya geldi.

Kritik madenlerden yenilenebilir enerjiye, enerji verimliliğinden doğal gaza, yeni yakıtlardan teknolojilere kadar geniş yelpazede bir çok konunun ele alındığı görüşme kapsamında, bakanlar tarafından “Türkiye-Japonya Enerji Forumu”nun başlatılmasına ilişkin ortak bildiri imzalandı.

AA muhabirine söz konusu işbirliğine ilişkin değerlendirmede bulunan Büyükelçi Katsumata, iki ülkenin enerjide ortak yönleri bulunduğunu, Japonya’nın da Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı bir ülke olduğunu söyledi.

Katsumata, Türkiye’nin bulunduğu bölge itibarıyla kritik konumuna işaret ederek, ülkenin petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarının bol olduğu Orta Doğu ülkeleri ve Rusya ile Avrupa ülkeleri arasında coğrafi açıdan geçiş noktasında olduğunu dile getirdi.

Japonya’nın 2050’de karbon nötr olma hedefi doğrultusunda nükleer enerji ve yenilenebilir enerji odaklı çalışmalar ile teknoloji geliştirme çalışmaları yürüttüğünü aktaran Katsumata, şunları kaydetti:

“Özel sektör bazında da bu konuyla ilgili çok çeşitli girişimler var. Türkiye ile işbirliği yapabileceğimiz son derece geniş bir yelpazenin mevcut olduğunu düşünüyorum. Hidrojen başta olmak üzere yeni nesil enerji ve yenilenebilir enerjinin gelecek için ümit vadeden alanlar olabileceğine inanıyorum. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Sayın Nishimura Yasutoshi’nin Türkiye ziyareti esnasında, kendilerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Alparslan Bayraktar ile imzaladıkları ortak deklarasyonda ‘Japonya-Türkiye Enerji Forumu’nun başlatılması konusunda mutabakata varılmıştır. Bu formattan yararlanmak suretiyle iki ülke arasında enerji alanındaki işbirliği imkanlarının araştırılması gerektiğini düşünüyorum.”

Katsumata, maden sektörü alanında da ikili ilişkilerin ilerletilebileceğine değinerek, iki ülke bakanlarının görüşmelerinde kritik mineraller alanındaki işbirliği fırsatlarının ele alındığını, işbirliğinin somut içeriklerinin ise gelecek dönemlerde her iki ülke yetkililerinin koordinasyonunda belirleneceğini ifade etti.

Sinop’ta inşa edilmesi planlanan ikinci nükleer güç santrali projesi için adı geçen ülkeler arasında Japonya da yer alıyor. Enerjide iş birliği imkanlarını artırmayı hedefleyen iki ülkenin nükleer enerji santrali gibi büyük bir projenin yanında daha küçük ölçekli sayılabilecek yenilenebilir enerji projelerinde de işbirliği yapması bekleniyor.

The post Japonya, geleceğin petrolü için Türkiye ile işbirliği yapacak appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Japonya, 2030’a kadar nükleer enerjiden elektrik üretiminin payını yüzde 6’dan yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyor.

Bu kapsamda, Mart 2011’de yaşanan 9 büyüklüğündeki deprem ve sonrasındaki tsunaminin, Fukuşima Nükleer Santrali’nde radyoaktif sızıntıya sebep olması sonrası kullanım dışı bırakılan nükleer enerji santrallerini yeniden aktif hale getiriyor. 54 reaktör ve 17 nükleer santrale sahip ülkenin nükleer kurulu gücü 48,8 gigavat seviyesinde bulunuyor.

Fukuşima felaketi sonrasında reaktörlerin çoğunun tedricen kapatıldığı ve nükleerden elektrik üretiminin 2015 itibarıyla yüzde 1’e kadar düşürüldüğü Japonya’da, reaktörlerin yeniden devreye alınmasıyla nükleerin elektrik üretimindeki payı 2020’de yüzde 4’e, 2021’de yüzde 6 seviyesine çıktı.

Bu yıl 10 reaktörde aktif elektrik üretimi yapılıyor. Ülkede 2023 yazına kadar kapalı reaktörlerin 7’sinin daha devreye alınmasıyla aktif reaktör sayısının 17’ye çıkarılması planlanıyor. SRZ-1200 olarak adlandırılan 1,2 gigavat elektrik kapasiteli yeni reaktörün, 2030’lu yılların ortalarında devreye alınması planlanıyor.

Felaketten önce elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 30’u nükleer santrallerden sağlanırken, felaket sonrası kapalı olan reaktörlerden tekrar elektrik üretimine başlanmasıyla 2021 sonunda nükleer enerjinin payı yaklaşık yüzde 6’ya çıktı.

Japonya’da elektrik üretimi fosil kaynak ağırlıklı

Japonya’nın 2021’de toplam elektrik üretimi 1019,7 teravatsaat olarak gerçekleşti. Bu üretimin 326,1 teravatsaati kömürden, 301,9 teravatsaati doğal gazdan, 207,9 teravatsaati yenilenebilir enerji kaynaklarından, 61,2 teravatsaati nükleer enerjiden, 31,3 teravatsaati petrolden, 91,3 teravaatsaati de diğer kaynaklardan sağlandı.

Ülkede geçen sene açıklanan 6. Ulusal Stratejik Enerji planına göre 2030’da elektrik üretiminde, nükleer ve yenilenebilir enerjinin payının artırılması, fosil kaynaklarının payının ise azaltılması öngörülüyor.

Bu kapsamda 2030’da nükleerin elektrik üretimindeki payının yüzde 22, yenilenebilir enerjinin payının yüzde 38’e çıkarılması, LNG’nin payının yüzde 20, kömürün payının yüzde 19, petrolün payının ise yüzde 2’ye düşürülmesi amaçlanıyor. Yenilenebilir enerjide ise güneşin payının yüzde 15, hidroelektriğin payının yüzde 11, rüzgarın payının yüzde 5, biyokütle atığın payının yüzde 5, jeotermal enerjinin payının ise yüzde 1 seviyesinde olması planlanıyor

LNG ve kömürde Avustralya’ya bağımlılığı artıyor

Fukuşima felaketi ve ardından yaşanan enerji tedarik sorunu nedeniyle fosil kaynaklara yönelen Japonya, LNG ve kömür ihtiyacının büyük bir bölümünü Avustralya’dan karşılamaya başladı.

Elektrik üretiminin büyük kısmını ithal kömür ve LNG’den sağlayan Japonya’nın son 10 yıllık LNG ithalatında Avustralya’nın payı yüzde 24’lerden yaklaşık yüzde 40’lara ulaşarak ilk sıraya yerleşmiş durumda.

Japonya 2021’de 101,3 milyar metreküp LNG ithal etti. Tokyo yönetimi bu ithalatın, yüzde 36,3’ünü Avustralya’dan, yüzde 13,9’unu Malezya’dan, yüzde 12,3’ünü Katar’dan, yüzde 8,8’ini Rusya’dan kalan kısmını diğer ülkelerden tedarik etti.

İthalat verilerine göre Japonya, Avustralya’dan 2021’de 40,6 milyar metreküp LNG ithal etti. Bu rakam 2013’te 24,4 milyar metreküp seviyesindeydi.

Öte yandan Japonya’nın kömür ithalatı ise 2021’de 186 milyon ton olarak gerçekleşti. İthalatta Avustralya’nın payı 2021’de yaklaşık yüzde 65, Endonezya’nın yüzde 12,4, Rusya’nın yüzde 10,8 olurken, ithalatın yaklaşık yüzde 10’u da diğer ülkelerden yapıldı.

Japonya, nisanda Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte Moskova yönetiminden kömür ithalatını kademeli şekilde azaltacağını açıklamıştı. Bu yıl Rusya’dan boşalan payı Avustralya’nın doldurması ve bu ülkeden ithalat oranının artması bekleniyor.

Ülkedeki toplam kurulu güç kapasitesi ise 350 gigavatı aşıyor. Nükleer enerjide kurulu güç kapasitesi toplam 48,8 gigavata ulaşsa da reaktörlerin çoğu halen elektrik üretiminde kullanılmıyor. İthal LNG ve kömür de elektrik üretiminde önemli yer tutuyor.

The post Japonya, nükleer santralleri yeniden devreye alıyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Dolar/yen kuru 150 seviyesini aşarak 32 yılın en yüksek seviyeyi test etti. Yende yaşanan gerilemeyi durdurmak için harekete geçen Japonya’nın piyasaya 30 milyar dolarlık müdahalede bulunduğu belirtiliyor.

Japonya başbakanı Fumiyo Kişida, hafta sonu Avustralya’ya yaptığı ziyarette, hükümetin döviz piyasalarındaki aşırı oynaklığı gidermek için “uygun önlemleri” alacağını söyledi.

Japonya’nın 1.3 trilyon dolar rezervinin olduğu biliniyor. Ülkesinin rezervlerini hatırlatan Japonya’nın döviz kurlarıyla ilgili en üst düzey yetkilisi Masato Kanda, Japonya’nın  piyasaya müdahale etmek için “limitsiz” rezervlerinin olduğunu aktarmıştı.

The post Japonya’dan 30 milyar dolarlık hamle appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

ABD-Japonya Ekonomi Politikası Danışma Komitesi Toplantısı, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, Japonya Dışişleri Bakanı Yoshimasa Hayashi ile Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Koichi Hagiuda’nın katılımıyla yapıldı.

Blinken, toplantının açılışında, dünyanın en büyük ve 3’üncü büyük ekonomilerinin, tüm ülkelerin katılabileceği, rekabet edebileceği ve gelişebileceği kurallara dayalı ekonomik düzeni savunmak için birlikte çalışmasının önemli olduğunu söyledi.

Kovid-19 salgını ve Ukrayna’daki savaş dahil olmak üzere küresel çapta yaşanan gelişmelerin kritik tedarik zincirlerinin kırılganlığını gösterdiğine işaret eden Blinken, artan sayıda ülkenin sürdürülemez ve şeffaf olmayan kredi uygulamaları nedeniyle borç yükleriyle mücadele ettiğini dile getirdi.

Blinken, “Çin Halk Cumhuriyeti’nin zorlayıcı ve misilleme niteliğindeki ekonomik uygulamaları, ülkeleri, güvenliklerini, fikri mülkiyetlerini, ekonomik bağımsızlıklarını tehlikeye atan seçimlere zorluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

– Yarı iletkenlerde iş birliği gündemde

ABD Ticaret Bakanı Raimondo, ABD ve Japonya’nın gelişmiş yarı iletkenler konusunda iş birliğini görüştüğünü belirtti.

Bakanlar düzeyinde gerçekleştirilen toplantının ardından ABD-Japonya Ekonomi Politikası Danışma Komitesince de ortak açıklama yapıldı.

Açıklamada, bakanların kurallara dayalı bir uluslararası ekonomik düzenin faydalarını vurgulayan olumlu ekonomik vizyon sunma konusundaki ortak kararlılıklarını teyit ettiği ve iki ülke ekonomisini daha rekabetçi ve dirençli hale getirme ihtiyacını belirttikleri bildirildi.

Komitenin eylem planına da yer verilen açıklamada, ABD ve Japonya’nın iş birliğini genişleterek ve derinleştirerek rekabet gücü ile direnci daha da artırma sözü verdiği kaydedildi.

Açıklamada, iki ülkenin, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın enerji ve gıda piyasaları üzerindeki etkilerini azaltmak için birlikte çalışmaya kararlı olduğu vurgulandı.

İki ülkenin kritik ve gelişmekte olan teknolojiler için ortak araştırma ve geliştirme projelerini desteklemeyi taahhüt ettiği belirtilen açıklamada, ABD ve Japonya’nın özellikle yarı iletkenler, piller ve kritik mineraller dahil olmak üzere stratejik sektörlerde tedarik zinciri direncini artırmaya yönelik çabaları ilerletmeye çalıştığı belirtildi.

The post ABD ve Japonya’dan dev ortaklık appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Kyodo ajansının haberine göre, sonbahar festivalinin başlangıcı kapsamında Başbakan Suga’nın makamı adına tapınağa hediye gönderildi.

Tokyo’da iki gün sürecek festival kapsamında Suga, Şinto inancı tapınağına saksıda kutsal Masakaki çiçeği bağışladı.

Önceki Başbakan Abe Şinzo, tapınağa her yıl bahar ve güz festivallerinde hediyeler, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin yıl dönümü 15 Ağustos’ta da maddi bağış gönderiyordu.

TAPINAK KEŞİŞLERİ 14 SAVAŞ SUÇLUSUNU KUTSAL KABUL EDİYOR

Tapınağın, İkinci Dünya Savaşı’nda ölen 2,5 milyon kişinin anısını onurlandırdığı ancak keşişlerinin 14 savaş suçlusunu “kutsal” kabul etmesi nedeniyle tartışmalı statüsünü koruduğu biliniyor.

The post Japonya Başbakanı Suga’dan tartışmalı tapınağa bağış appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.