Yüksek Mahkeme, tapuda aile konutu şerhi olmasa dahi uzun yıllar aile konutu olarak kullanılan konutta eşin rızası alınmadan tesis edilen ipotek işleminin geçersiz olduğuna hükmetti.

Ekonomik darboğaza düşen Y.B., bir bankadan kredi çekti. İddiaya göre, banka Y.B.’nin eşi ile birlikte yıllardır kullandığı apartman dairesini ipotek ettirdi. Durumu öğrenen kadın mahkemenin yolunu tuttu.

Davacı kadın, evine davalı banka tarafından rızası alınmaksızın ipotek tesis edildiğini, yasa gereğince eşin rızası olmadan ipotek tesis edilemeyeceğini, bankanın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasını talep etti.

Davalı banka avukatı, dava konusu taşınmaza aynı banka tarafından 2001 ve 2006 yıllarında iki ayrı ipotek tesis edildiğini, davacının bu ipoteklerden haberi olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu öne sürdü. İpotek tesis işlemi yapıldığı anda tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını savunan avukat, davanın reddini istedi.

Aile mahkemesi, davalı banka tarafından ipotek tesis işleminden önce tanzim ettirilen ekspertiz raporunda birinci katın kullanıldığının tespit edildiğine, yapılan kolluk araştırması ve dinlenen tanık beyanlarına göre de ipoteğe konu taşınmazın uzun yıllardır davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullandığının anlaşıldığına dikkat çekti.

Kararda Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği diğer eşin açık rızası olmadan aile konutuna ilişkin tasarrufta bulunulamayacağı, bu nedenle davacı eşin rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına hükmedildiği belirtildi. Kararı davalı banka vekili temyiz edince devreye Yargıtay 11. Hukuk Dairesi girdi. Daire, oy birliği ile aldığı kararla mahkeme hükmünü onadı.

The post Yargıtay’dan emsal ev ipoteği kararı! appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Erzurum’un Palandöken ilçesindeki Maksut Efendi İlkokulu’nda sınıf öğretmenliği yapan D.Y, giydiği kıyafet nedeniyle okul müdürü Muammer Bulut’tan uyarı aldı. Ayrıca okul müdürü D.Y.’nin eşine de hakaret etti.

Hem D.Y. hem de eşi E.Y. müdür hakkında suç duyurusunda bulundu.

‘BAŞINA GELMEDİK KALMAZ’ TEHDİDİ

İddiaya göre 25 Nisan günü yaşanan olayda okul müdürü Bulut, öğretmen D.Y.’ye yaklaşarak, “Ben sizle çoktandır görüşecektim. Hatta kıştan beri görüşmek istiyordum fakat fırsat bulamadım. Sizin giyiminiz yöremize uygun değil. Bu şekilde eleştiri alırsın. Buradan çıktığında, yolda yürüdüğünde başına gelmedik kalmaz” diyerek öğretmeni uyardı. Öğretmen, eşi E.Y.’ye yaşananları anlattı. Ardından, E.Y., okul müdürü M.B’yi arayarak neden eşine mobbing uyguladığını sordu. E.Y, okula giderek müdüre “Benim eşimin kıyafetine karışamazsın” dediğinde ise müdür Bulut, “Eşin zaten iyi biri olsa bu kılıkta okula gelmezdi” şeklinde karşılık verdi. Sonrasında E.Y. ile Müdür Bulut arasında itişme yaşandı.

ŞİKAYETÇİ OLDU

Öğretmen D.Y., müdür Muammer Bulut’tan “tehdit, hakaret içeren sözler” ve “sürekli olarak mobbinge uğradığı” için şikayetçi oldu ve cezalandırılmasını istedi. Okul Müdürü Bulut ise konuyla ilgili konuşmak istemediğini belirtirken, kendisinin de şikayetçi olduğunu söyledi. Müdür Bulut’a şikayetini sorduğumuz zaman ise “Yargıya intikal etmiş bir olay. Detaylara inmek istemiyorum” diyerek nedenini belirtmedi. Müdür Bulut, aynı zamanda, “Olayların basına yansımasını istemiyoruz” diye ekledi.

Yaşanan tartışmanın ardından öğretmen D.Y., okul bahçesinde aracındayken, İmam Hatip Ortaokulu 8. Sınıf öğrencisi M. G.’nin aracını tekmelediğini de ifadesinde ayrıca belirtti. D.Y., hem maddi zararının karşılanmasını hem de öğrencinin gereken cezayı almasını talep etti.

The post Okul müdüründen öğretmenin kıyafetine müdahale appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi, ilçedeki Kelebekler Vadisi’nin kayalıklarında eşi Semra Aysal’ı iterek öldürdüğü iddiasıyla Hakan Aysal’a “Gebe eşini kasten, tasarlayarak öldürme” suçundan verdiği ağırlaştırılmış müebbet cezasının gerekçeli kararının yazımını tamamladı.

Kararda, Hakan Aysal’ın, sigortadan tazminat alabilmek için evlenmeden yaklaşık 2 ay önce Semra Aysal adına bilgisi ve rızası dışında lehtar olarak yalnızca kendisinin belirlendiği 1 yıllık ferdi hayat sigortası yaptırdığı aktarıldı.

Hakan Aysal’ın kendisini suçtan korumak için olay akşamı Gebze’ye geri dönüş bileti aldığı belirtilen kararda, Aysal’ın eşini burada 3 saat kadar oyalayıp ortalığın tenhalaşmasını beklediği, öldürme eylemine karar verdikten sonra bu fikrini gerçekleştirdiği belirtildi.

Kararda, Hakan Aysal’ın olay yaşandığı sırada eşinin yanında bulunmasına rağmen eşinin çığlık atmasını, “şaka yaptığını düşünmesi” ya da “böcek gördüğüne dayandırması” ve düşme anını görmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu vurgulandı.

Gerekçeli kararda, Hakan Aysal’ın eylemini sırf acı ve ızdırap vermek için psikolojik bir güdüyle işlediğine dair dosyada mevcut bir delil bulunmadığına yer verildi.

Mahkeme başkanının sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığını savunarak, karara şerh koyma gerekçesi ise şu şekilde açıklandı:

“Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden olan ‘Kuşkudan sanık yararlanır’ ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. Dosya kapsamında her ne kadar sanığın üzerine atılı suçu işlediği şüphesini uyandıracak birden fazla delil olsa da bu deliller olayın oluş anına ilişkin olmayıp, olay öncesinde meydana gelen bir kısım işlem ve olaylara aittir.”

Olay

Semra Aysal, Kelebekler Vadisi’nde 19 Haziran 2018’de fotoğraf çektirirken kayalıklardan düşerek karnındaki 7 aylık bebeğiyle hayatını kaybetmişti. Ölümün şüpheli bulunması üzerine başlatılan soruşturmada olaydan kısa süre önce eşine 400 bin lira değerinde ferdi kaza sigortası yaptırdığı tespit edilen Hakan Aysal gözaltına alınmış, eşini iterek ölümüne neden olduğu iddiasıyla da 21 Kasım 2020’de tutuklanmıştı.

Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede “tasarlayarak öldürme” suçunu işlediği ileri sürülen Aysal hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti. Mahkeme heyeti oy çokluğuyla sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapsine karar vermiş, buna karşılık mahkeme başkanı ise sanığın beraati yönünde şerh kullanmıştı.

The post Hamile eşini uçurumdan atmak için 3 saat beklemiş appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Ankara’nın Keçiören’de yaşayan , kurban kesimi sırasında fenalaşmış, kaldırıldığı Yenimahalle Onkoloji Hastanesi’nde 8 Mart 2021’de hayatını kaybetmişti. Tekin’in ölümünü şüpheli bulan polis, savcılığa bilgi verdi. Savcılık, ölü muayene tutanağında Özge Nur Tekin’in sırt ve kollarında morluklar ile hacamat kesiklerini andıran yaralar tespit edilmesiyle soruşturma başlattı. Gözaltına alınan eşi Selçuk Tekin, 8 ay önce evlendiği Özge Nur Tekin’in ilk eşinden bir çocuğu olduğunu, evliliklerinin 6’ncı ayından itibaren sorun yaşamaya başladıklarını söyledi. Selçuk Tekin, kendi ailesi ile eşinin ailesine durumu anlattığını, annesinin bir tanıdığı aracılığıyla Kayseri’de bulunan ve kendisini ‘hoca’ olarak tanıtan Erdal Kaya’ya ulaşıldığını ifade etti.

5 KİŞİ DAHA GÖZALTINA ALINDI

Tekin, Erdal Kaya’nın yönlendirmesiyle eşinin sırtına oklava ile 100 kere vurduğunu, daha sonra hacamat yaptırdıklarını ve sabah da yine hocanın tavsiyesiyle eşinin oruç tuttuğunu ve kurban keserken fenalaştığını söyledi. Tekin’in ifadesi doğrultusunda Özge Nur Tekin’in babası Cemal Efe, annesi Hatun Efe, kayınvalidesi Zöhre Tekin, hacamat yapan Sevim Özbaş ile Erdal Kaya da gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüpheliler, adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.

DURUŞMAYA SADECE BİR SANIK KATILMADI

Selçuk Tekin hakkında ‘eşe karşı kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma’, 5 kişi hakkında da ‘suça iştirak etme’ suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Selçuk Tekin, Cemal Efe, Zöhre Tekin, Sevim Özbaş ve avukatları katılırken, Erdal Kaya SEGBİS aracılığıyla Kayseri’den katıldı. Tutuksuz sanık Hatun Efe ise sağlık nedenleriyle duruşmaya katılmadı. Duruşmada savunma yapan Selçuk Tekin, hem kendisinin hem de eşinin ikinci evlilikleri olduğunu söyledi.

‘BİR HOCA BULUP OKUTALIM DEDİLER

Olayı ve öncesinde yaşananları anlatan ‘Tekin, şöyle konuştu:

“Eşimin hiçbir rahatsızlığı yoktu. Olaydan önceki gece eşim, beni uykumdan uyandırdı ve kendisine musallat olduklarını söyledi. Hal ve hareketleri normal değildi, aklını yitirmiş gibi davranıyordu. Kedi geldi benimle konuştu, ‘eli yüzü yaralı bir kedi’ diye söyleniyordu. Eşimin ilk eşinden olan çocuğu da bizimleydi, o da sesleri duyunca korkup ağlamaya başladı. Eşim çocuğun oyuncaklarını atmaya ve evi dağıtmaya başladı. Sabah hem kendi ailemi hem de eşimin ailesini aradım. Durumu anlattım, ‘Onlar da bir hoca bulup, okutalım’ dediler. Telefonla Kayseri’de kalan Erdal Kaya’yı aradık. O telefonda eşimle konuşup, Kuran’dan sureler okumaya başlayınca eşim rahatladı. Sonra hoca ‘Kısas yapılması gerekiyor’ dedi. Bunun ne demek olduğunu sorduğumda bana, ‘Peygamberler zamanından gelen, çok eskiden beri yapılan vurma yoluyla cin çıkartılan bir uygulama’ olduğunu söyledi. Ayrıca eşime hacamat yaptırmamı, kurban kesmemi ve camilerde bulunan 22 musluğu değiştirmemi ve bu musluklardan akan suların eşime şifa getireceğini söyledi. Hocanın söylediği gibi eşimin sırtına, kalçasına ve baldır kısmına 100 kere oklava ile dua okuyarak vurdum. Daha sonra yine hocanın söylemesi üzerine, bir kadın gelerek eşime hacamat yaptı ve sabah oruç tutmak için sahura kalktık. Sabahta kurban kesmek için hep beraber kurban kesim alanına gittik. Orada bir tane kurban kestik eşim fenalaştı, o zaman hoca ‘Paran varsa, bir tane daha kes’ dedi. İkinci kurbanı keserken eşim kendini kaybetti. Hastaneye götürdük.”

MAHKEME ADLİ TIP’TAN RAPOR İSTEDİ

Olay günü evde olan Özge Nur Tekin’in babası Cemal Efe ise kendisinin oklava ile vurma olayından haberi olmadığını, salonda çocuklarla ilgilendiğini söyledi. Özge Nur Tekin’e hacamat yapan Sevim Özbaş da ricayla tanıdıklara hacamat yaptığını söyleyerek, “Gittiğimde Özge yatakta yüzüstü yatıyordu. Kendinde değildi ve sırtında morluklar vardı. Morlukları sorunca ailesi ‘cin girdi, onu çıkarmak için yaptık’ dedi. Sonra Özge’ye eğilip, hacamat yaptırmak isteyip istemediğini sordum. Kendisi de başıyla yaptırmak istediğini söyledi. Hacamat yaptıktan sonra biraz kendisine geldi. Yatağın başına oturduk ve ben ayrıldım” diye konuştu.

Mahkeme diğer sanık ve tanıkların ifadesini aldıktan sonra ara kararını açıkladı. Mahkeme adli tıp kurumundan Özge Nur Tekin’in kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için rapor istenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

The post ‘Cin çıkartma seansı’nda ölen Özge’nin eşinin ifadesi dehşete düşürdü appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

HAKKARİ (İHA) – Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Meryem Keskin, 25 yıl önce çıkan çatışmada yaralanarak ferç olan gazi eşi Mirza Keskin’e tüm zorluklara rağmen çocuk gibi bakıyor.

25 yıl önce Doski Vadisi’nde teröristlerle çıkan çatışmada yaralı düşen gazi Mirza Keskin (46), yapılan tüm müdahalelere rağmen belden aşağı felç kaldı. Van ve Ankara gibi yerlerde tedavi gören gazi Mirza Keskin’e şimdi eşi Meryem Keskin bakıyor. Tüm zorluklara rağmen yatağından giyimine kadar eşinin her işiyle birebir ilgilenen Meryem Keskin, eşinin yürüyecek umuduyla her gün yürütülmesini de eksik etmiyor. Yıllardır ferç olmasına rağmen içinden hiç çıkamadığı yatağının başından asla Türk bayrağını eksik etmeyen gazi Keskin, her gün Kur’an-ı Kerim okumayı da ihmal etmiyor. Hayatı buyunca devlete duacı olduğunu belirten gazi Mirza Keskin, eşi sayesinde yaşamını sürdürüyor.

Yüksekova Şehit Aileleri ve Gaziler Dayanışma Derneği Başkanı Sami Keskin, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle gazi Mirza Keskin’i evinde ziyaret etti. Başkan Sami Keskin, üzerinde ‘Kahraman gazimiz vatan size minnettardır’ notu yazılı pastayı da gazi Keskin ile birlikte kesti.

“Ferç halimle yine onlara karşı savaşmaya hazırım”

“Bir daha deseler, bu halimle vatan için gider savaşırım” diyen Gazi Mirza Keskin, “25 yıl önce Doski Vadisi’nde teröristlerle çıkan çatışmada yaralı düştüm. Devletimizin verdiği emekle beni Yüksekova’da hastaneye getirdiler. Buradan yine Van’a, oradan da Ankara’da bir yıl içerisinde tedavi gördüm ama maalesef tüm tedavilere rağmen belden aşağıya kadar ferç düştüm. Ferç olmam asla benim için sıkıntı olmadı, çünkü bu vatan uğrana savaş benim en büyük burcum. Yine deseler gel savaş, bu halimle gider savaşırım. Çünkü bu vatan, bu bayarak hepimizin” dedi.

“Eşime çocuk gibi bakıyorum”

“Ben yaşadıkça eşime gözüm gibi bakacağım” diyen Meryem Keskin ise “Ben eşime tam 25 yıldır bakıyorum. Bırak 25 yılı, ben yaşadıkça bakacağım. O bu vatan için savaştı asla pişmanda değiliz. Çünkü vatan hepimizin vatanı. Ben eşimin tüm ihtiyaçlarını gideriyorum. Yatağından tutun giyimine, yemesine kadar. Asla sıkılmadım ona bakmakla. Ben yaşadıkça ona gözüm gibi bakacağım” ifadelerini kullandı.

“Gazimize minnettarız”

Yüksekova Şehit Aileleri ve Gaziler Dayanışma Derneği Başkanı Sami Keskin de, bugünün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü olduğunu hatırlatarak, “Bu vesileyle vatan için kendini feda eden Gazimiz Mirza Keskin’i evinde ziyaret ettik. Onunla oturup sohbet ettik. Biz yaşadıkça gazimize minnettarız. Allah onlardan razı olsun” şeklinde konuştu.

The post 25 yıl önce çıkan çatışmada yaralanarak ferç olan gazi eşine çocuk gibi bakıyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Sancaktepe’de dini nikahlı eşiyle birlikte yaşayan bayan, intihar etti. Bayanın ailesi, kızlarından günlerdir haber alamayınca yaşadığı meskene gidince adeta şok yaşadı. Aile, kızlarının cenazesini İsimli Tıp Kurumu’nda buldu. Genç bayanın kuzeni yaşanan olayın intihar olduğuna inanmadıklarını birlikte yaşadığı adamın kendilerine haber vermeyerek ortadan kaybolduğunu anlattı.

Olay geçtiğimiz günlerde Sancaktepe’de meydana geldi. Argümana nazaran üç çocuk annesi Meral Yalçın(36) ve dini nikahlı eşi Fatih G. ortasında bir müddettir kıskançlık nedeniyle geçimsizlik yaşanıyordu. Eşinden şiddet gören genç bayan son olarak yakınlarından kendisine yardım etmesini istedi ve dayısının konutuna gitti. Lakin eşiyle konuşan Yalçın barışarak yine konutuna döndü. Son olarak annesiyle görüşen bayandan bir daha haber alınamadı.

Annesi kızından 4 gün haber almaması nedeniyle meskenine yakınlarını gönderdi. Yalçın’ın yaşadığı meskene giden yakınları konutta kimsenin olmaması nedeniyle komşulara kızlarını görüp görmediklerini sordu. Binada yaşayan komşular ise genç bayanın intihar ettiğini ve cenazenin polis tarafından bulunduğunu söyledi. Yaşanan olay karşısında büyük şok yaşayan Yalçın’ın yakınları Sancaktepe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek kızlarının nerede olduğunu sordu. Polis takımları Yalçın’ın cenazesinin İsimli Tıp Kurumu’nda olduğunu aileye bildirdi.

İsimli Tıp Kurumu’na gelen Yalçın’ın kuzeni Mehmet Yalçın cenazenin dört gündür beklediğini öğrendi. Dört gün evvel ölen kızlarının cenazesini İsimli Tıp Kurumu’nda bulan Yalçın’ın yakınları duruma reaksiyon gösterdi.

Meral İntihar edecek bir bayan değildi

Kuzeninin intihar edecek biri olmadığını ve eşinin de olaydan sonra kendilerine haber vermeden ortadan kaybolduğunu söyleyen Mehmet Yalçın, “Adli Tıp Kurumu’nun dediğine nazaran cenaze buraya Pazar günü gelmiş. Bugün Cuma 4 gün sonra bizim haberimiz oldu. Olağanda emniyet güçlerinin bize haber vermesi lazımdı lakin bize kimse haber vermedi. İntihar edecek bir bayan değildi. ’Çocuklarım için yaşıyorum’ diyordu daima olarak bana. En son Eylül ayında görüştük. Bana telefon açmıştı eşiyle kıskançlık nedeniyle tartıştıklarını ve eşinin konutuna arkadaşlarını getirerek uyuşturucu husus kullandığını söyleyerek beni aradı. ’Gel beni al’ dedi. O gece giderek kendisini aldım. Sabahta kendisini dayısına bıraktım. Akşam beni aradı ’eşimle konuştum barıştım’ dedi. İki gün sonra eşi beni aradı tehdit etti. Meral’i aradım sabah lakin ulaşamadım. O da bana ’artık eşim seninle konuşmamı istemiyor’ dedi. Şu an eşi nerede bilmiyoruz. Eşinin tabirine nazaran ’intihar edeceğim’ diye ileti atmış. Meskene gitmiş. Konut kilitli diyerek meskene girmemiş kapıda otomobilde yatmış. Sabahta polis ve çilingir ile meskene girmiş ve cenazeyi bulmuşlar. Fakat biz buna inanmıyoruz kendisi de ortada yok” formunda konuştu.

Yakınları tarafından alınan Meral Yalçın’ın cenazesi Sancaktepe’de toprağa verildi.

The post Kızlarının cenazesini Adli Tıp Kurumu’nda buldular appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Çorum’un İskilip ilçesinde aniden bayıldığı için götürüldüğü hastanede beyninde tümör olduğu tespit edilen ve ameliyatta felç geçiren kadın ve ailesi, ekonomik zorluklara karşı mücadele veriyor.

Çorum’un İskilip ilçesinde yaşayan Ayten Nesim (38), geçtiğimiz yıl aniden bayılması üzerine eşi Adem Nesim (38) tarafından hastaneye götürüldü. Hastanede yapılan kontrollerde Ayten Nesim’in beyninde kötü huylu tümör olduğunu tespit edildi. Aldıkları haberle Ayten ve Adem Nesim çifti büyük üzüntü yaşadı. Doktorların yönlendirmesi ile eşini ameliyat ettirmeye karar veren Adem Nesim, ameliyat sonrası eşi felç geçirince bir kez daha yıkıldı. Geçirdiği ameliyat sonrası felç kalan, kafası ile sol el parmakları dışında hiç bir organını hareket ettiremeyen Ayten Nesim’in bakımını eşi üstlendi. Adem Nesim, eşi sebebi ile işinden de ayrılmak zorunda kaldı.

Çocuklara ilçe müftüsü sahip çıktı

Eşinin tedavisi Ankara Şehir Hastanesi’nde sürerken, Ömer Halis (5), Samet (12) ve Zafer (14) adlı 3 oğlunu İskilip’te tek başına bırakmak zorunda kalan Adem Nesim, çocuklarını yetiştirme yurduna vermeye karar verdi. Durumdan haberdar olan İskilip Müftüsü Vahit Demiral, aileyi çocukların yetiştirme yurduna gönderilmesinden vazgeçirdi ve yatılı Kur’an kursunda öğrenimlerine devam etmeleri konusunda ikna etti. Yetiştirme yurdu yerine yatılı Kur’an kursuna yerleşen çocuklar, bir yandan eğitimlerine devam ederken bir yandan da hafızlık eğitimi alıyor. Eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamlayan çocuklardan biri de hafız oldu.

“Çalışmadığım için de maddi imkansızlıklarla boğuşuyorum”

Eşinin bakımı sebebi ile işten ayrıldığı için ekonomik sorunlar yaşamaya başladıklarını belirten Adem Nesim, “Yapılan tetkiklerde beyninde kötü huylu tümör olduğunu söylediler. Tedavisi için de ameliyat olması gerektiğini olmasa ilerleyeceğini ifade ettiler. Ben de sahip olduğum tüm imkanları kullanarak eşimi ameliyat ettirdim. Ameliyat sonrasında eşim felç geçirince işler daha da zorlaştı. Eşim kafası ile sol el parmakları dışında hiç bir organını hareket ettiremiyor. Beynindeki kötü huylu tümörün tedavisi için sürekli olarak Ankara Şehir Hastanesine gitmek zorunda kaldık. Evde eşime bakmak zorunda olduğum için bir yıldır çalışmıyorum. Çalışmadığım için de maddi imkansızlıklarla boğuşuyorum” dedi.

Ankara’daki tedavisi devam ediyor

Belediyenin “Hilal masa” birimi tarafından evlerinin düzenli olarak temizliğinin yapıldığını anlatan Adem Nesim, “Felç olan eşimi İskilip’ten Ankara’ya otobüs ile götüremiyorum. Taksi ya da minibüs ile götürmek için de maddi imkanım yok. Bu nedenle 1985 model otomobilin arka koltuğunda bin bir güçlükle Ankara’ya gidip gelmek zorunda kalıyoruz. Eşim tamamen bakıma muhtaç hale geldiği için onu evde yalnız başına bırakıp çalışamıyorum. Ankara Şehir Hastanesinde ışın ve kemoterapi tedavisi gördüğü için 28 günde bir Ankara Şehir Hastanesine kemoterapi tedavisi için gidiyoruz. Eylül ayında kemoterapi tedavisi bitti, tekrar MR çekilecek. Ankara Şehir Hastanesi enfeksiyon hastalıkları bölümünde tedavisi devam ediyor” diye konuştu.

The post Felç geçiren kadın ve ailesinin durumu yürekleri sızlatıyor appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

 Karısını  4 çocuğunun gözü önünde aracıyla ezdi Detaylar haberimizde. Ordu’nun Korgan ilçesinde bir kişi ayrılmak üzere olduğu eşini 4 çocuğunun gözleri önünde aracıyla ezdi. Genç kadın hayatını kaybederken öfkeli koca gözaltına alındı.

Olay, Korgan ilçesi kent merkezinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İbrahim P. uzun süredir ayrılma aşamasında olduğu eşi Selime P. ile yeniden birlikte olmak istedi.

İddiaya göre, durumu kabul etmeyen eşi ile İbrahim P. arasında tartışma çıktı. İbrahim P. bunun üzerine eşini çocuklarının ve vatandaşların gözü önünde aracıyla ezdi.

Ağır yaralanan genç kadın kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Eşini ezerek ölmesine sebep olan İbrahim P. ise emniyet güçleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Polis, konuyla ilgili inceleme başlattı. 

The post Karısını 4 çocuğunun gözü önünde aracıyla ezdi appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Kocasına uyku ilacı içirip evden kaçtı. Detaylar haberimizde.Manisa’da Fesih Çelik’in (51) kendisini uyku ilacı ile uyutup kaçtığını iddia ettiği eşi Dilek Çelik (42) ve beraberinde götürdüğü 4 çocuğundan 1 aydır haber alınamıyor. Eşi ve çocuklarının hayatından endişe eden Fesih Çelik, “Bir aydır gözüme uyku girmedi. Bir çocuk gibi ağlıyorum. Çocuklarımın bu şekilde gitmesi beni çok üzdü” ifadesini kullandı.  Yunusemre ilçesinde yaşayan inşaat işçisi Fesih Çelik, geçen 10 Ekim’de ailesiyle birlikte öğle yemeği yedi. İddiaya göre, kocası Çelik’in yemeğine uyku ilacı atan Dilek Çelik, kızları Elifnur Çelik (18), Zeynep Nur Çelik (6) ve oğulları Yusuf Çelik (14), Bilal Çelik (11) ile ortadan kayboldu. Saat 23.00 sıralarında kendine gelen Fesih Çelik, geri dönüşüm tesisinde büyük kızı ile çalışan eşi ve çocuklarını evde göremedi. Telefonunu kapalı olduğu için eşine ulaşamayan Çelik, polise kayıp başvurusunda bulundu.

KIZININ ERKEK ARKADAŞI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Yapılan araştırmalar sonucu en son İstanbul Esenler Otogarı’na gittikleri görülen Dilek Çelik’in ve çocuklarının yanında Elifnur Çelik’in erkek arkadaşı Y.A.’nın da olduğu tespit edildi. Baba Çelik, kızının erkek arkadaşı Y.A.’nın uyuşturucu bağımlısı olduğunu ileri sürüp, 13 Ekim’de savcılığa suç duyurusunda bulundu. Eşi ve çocuklarının hayatından endişe eden Çelik, bir aydır her yerde ailesini arıyor.

‘ÇARESİZ BEKLİYORUM’
Yaşadığı olayı anlatan Fesih Çelik, “Ailemle birlikte öğle yemeği yedik. Sanırım ya yemeğime ya da meyve suyuna ilaç attılar. İlaç verdikleri zaman yatağımı serdiler. İlaç etkisiyle ayaklarımı sanki bıçakla kesiyor gibi acı hissettim. O arada ‘dışarı çıkma ne olur ne olmaz’ şeklinde sesler duydum. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde, evin ışıkları yanıyordu ve televizyon kapalıydı. Evde kimseyi göremeyince, kapıya yöneldim. Anahtar dışarıda, kapı açıktı. Eşim, çocuklarımı da alarak gitmiş. Karakola ve savcılığa giderek şikayetçi oldum. Çocuklarımın yanında bir de kızımın uyuşturucu bağımlısı erkek arkadaşı da var.

Bu nedenle çocuklarımın hayatından endişeliyim” diye konuştu.

‘ÇOCUK GİBİ AĞLIYORUM’
Eşi ve çocuklarıyla hiç sorun yaşamadığını ve eşinin gideceğini hiç belli etmediğini söyleyen Çelik, “Eşime o gün bu gündür hiç ulaşamadım. Telefonlarını da kapatmışlar. Çaresiz bekliyorum. Hadi diyelim, o çocuk kızımı götürdü. Eşim neden onlarla gitti. 30 bin TL kadar birikmiş paramız vardı, giderken onu da götürmüş.

Böyle bir durum olacağını kesinlikle hiçbir şekilde belli etmediler. Bir aydır gözüme uyku girmedi, tüm düzenim bozuldu. Evde çocuk gibi ağlıyorum. Çocuklarımın bu şekilde gitmesi beni çok üzdü. Bir an önce eve dönmelerini çok istiyorum. Ailemi gören, yerini bilenler bana yardımcı olsun” diyerek açıklamasını tamamladı. 

The post Kocasına uyku ilacı içirip evden kaçtı appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

En son Bursaspor’da forma giydikten sonra yeşil-beyazlı kadronun mukaveleyi uzatmaması üzerine kulüp bulamayan futbolcu Özer Hurmacı’nın evliliği sona eriyor. Özer Hurmacı, Trabzonspor’da oynadığı periyotta 2015 yılında Mihriban Hurmacı’yla evlenmişti. Çiftin nikah şahitliğini o periyot kulüp lideri İbrahim Hacıosmanoğlu, lider yardımcısı Ali Uzunay ve idare heyeti üyesi Mehmet Terzi ile teknik yönetici Ersun Yanal yapmıştı.

İLETİŞİMSİZLİK VARDI

Hürriyet’ten Özge Eğrikar’ın haberine nazaran; Özer Hurmacı, 1 Eylül’de İstanbul Aile Mahkemesi’ne başvurarak, 6 yıllık eşi, 3 çocuğunun annesi Mihriban Hurmacı’ya evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle ‘çekişmeli’ olarak Boşanma davası açtı. Mahkemeye sunulan dilekçedeki argümana nazaran, daima Astroloji ile ilgilenen Mihriban Hurmacı, astroloji haritalarına bakarak eşi Özer Hurmacı üzerinde “Sen, beni aldatıyorsun” diye baskı kuruyordu. Mihriban Hurmacı ile eşi ortasında evliliğin başından beri bir iletişimsizlik vardı. Özer Hurmacı, 2018 yılında Erzurumspor’a transfer olduğu devir Mihriban Hurmacı, Erzurum’a gitmeyerek eşini yalnız gönderdi.

ÇOCUKLARINI İSTEDİ

Çiftin ortasındaki iletişimsizlik farklı yaşadıkları devirde daha da arttı. Eşiyle ilgilenmeyen Mihriban Hurmacı, çocuklarını da ihmal ediyordu. Bu durum Özer Hurmacı için evliliği çekilmez hale getirdi. Evliliklerinde kusurlu tarafın eşi Mihriban Hurmacı olduğunu dilekçesinde belirten Özer Hurmacı, boşanmalarına karar verilmesini ve 3 çocuğunun velayetinin kendisine verilmesini istedi.

KISKANÇLIK BOŞANMA SEBEBİDİR

Hasret Alp (Avukat): Uygar Kanun ve Yargıtay emsal kararlarına nazaran çok kıskançlık boşanma sebeplerindendir. Daima astrolojik öngörülere yahut fallara dayanarak gerçekte olmayan olayları varmış üzere kabul edip varsayımlar üzerinden eşlerden birinin başkasına çok kıskançlık yaparak ruhsal şiddet uygulaması, Yargıtay’a nazaran ağır kusur sayılmıştır.

ASTROLOJİDE MUTLAKLIK YOK

Aygül Aydın (Astrolog): Astroloji, bizim kendi irademizi yeteneklerimizle kullanabilme sanatıdır. Asla ve asla mutlaklık, netlik arz etmez. Evet, gökyüzünde makul açılar vardır. Lakin genlerimiz de var bizim. Venüs Neptün aksiliği bir aldatılma ya da yanılgı verir. O devir tahminen sizi bakkal kandırabilir, mesken sahibi yanıltabilir ya da eşiniz sizden saklı kumar oynuyordur. Eşinin aldattığına yormak bayanın tercihi olmuş.

‘KOCAN SENİ ALDATIYOR’ DENİLEMEZ

Dinçer Güner (Astroloji Derneği Lideri Astrolog): Astroloji, tek bir olasılıktan bahsetmez. Bir gösterge birden çok mümkünlüğü gösterir. Meslek etiği doğrultusunda astrologların da bu türlü bir şey söylememesi gerekir. Astrolog birçok olasılıktan bahsetmiştir lakin danışan yalnızca onu duymayı tercih etmiş olabilir. Bu da sağlıklı bir his durumunu göstermiyor. Astrolog, evlilik alanınızdan sert bir tesir alıyorsunuz diyebilir. Kocan seni aldatıyor diyemez.

RAPOR İSTENEBİLİR

Arif Verimli (Psikiyatrist): O kişinin astrolojiye ilgilisi olağan sayılabilir. Bir kısım inanır bir kısım inanmaz. Ancak ondan manalar çıkarıp hayatına devam etmesi, hayatını o fikirlerle yürütmeye çalışması külfet yaratmışa benziyor aile içerisinde. Hasebiyle bu boşanma davasında mahkeme bir psikiyatrik kıymetlendirme yapılmasını isteyebilir.

AİLECE YEMEK

EYLÜL başında başlayan dava devam ederken Özer Hurmacı, evvelki gün eşi Mihriban Hurmacı ve çocuğu ile birlikte Yemek yedi. Bebek Otel girişinde görüntülenen Hurmacı Ailesi, bu türlü poz verdi. Hurmacı “Ailece yemeğe geldik, öteki vakit konuşuruz” dedi.

The post Ünlü futbolcunun eşinden ilginç boşanma gerekçesi: Astroloji appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.