Bana – Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi

Cinsel istismardan yargılanan öğretmen: Nefsime yenik düştüm

memur70 — Wed, 20 Oct 2021 02:00:14 +0000

Kocaeli’de lise öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu tezi ile tutuklanan müdür yardımcısının sözünde, “Olay tarihinde D.U.’nun kılık kıyafeti çok şık ve dikkat cazipti, kendi isteği dışında rastgele bir harekette bulunmadım, suçlamaları kabul etmiyorum” dediği ortaya çıktı.

Argümana nazaran, 22 Mart tarihinde Kocaeli’nin Körfez ilçesinde bulunan Çamlıtepe Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nde matematik öğretmeni ve müdür yardımcısı olarak vazife yapan B.S., 12 sınıf öğrencisi D.U.’ya karşı farklı tarihlerde cinsel istismarda bulundu. D.U.’nun şikayeti üzerine polis takımları tarafından gözaltına alınan müdür yardımcısı B.S., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. “Zincirleme halde kişiyi hürriyetinden mahrum kılma ve zincirleme halde çocuğun cinsel istismarı” hatasından yargılanan sanık B.S.’nin duruşması bugün Kocaeli 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Duruşmaya taraf avukatları ve D.U.’nun sınıf arkadaşları katıldı. Sanığın huzurda hazır edilememesi ve şahidin duruşmaya gelmemesi nedeniyle duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

“Bana hocam deme, ben seni öğrencim olarak görmüyorum”

Olayla ilgili hazırlanan iddianamede lise öğrencisi olduğunu söyleyen D.U., “B.S. benim öğretmenim olur. Pandemi nedeniyle okula çok sık gidemiyorduk fakat staj ve kurs sebebiyle 3 gün okula gidiyorduk. Olay tarihinden 2 ay evvel B.S. bana kitap vereceğini söyleyerek beni revire çağırdı. Revire inip kitap teslim aldığıma dair imza attığım esnada öğretmenim B.S. bana arttan sarıldı. Daha sonra ‘Hocam ne yapıyorsunuz’ halinde reaksiyon gösterdim bunu üzerine B.S., ‘Bana hocam deme, seni öğrencim olarak görmüyorum, sen her vakit benim dikkatimi çekiyorsun’ diyerek beni taciz etti. Tekrar reaksiyon göstererek dışarı çıkmak istedim. Bu mevzuyu kimseye söylememem konusunda uyararak beni bıraktı” dedi.

İddianamede, olay tarihinde B.S. ile olan diyaloğunu anlatan D.U., “Okula gittiğimde B.S., bana ‘arkadaşların gelene kadar sana tek başına ders anlatayım’ diyerek beni sınıfa çağırdı. Sınıfa gittiğimde yanıma oturarak 5 dakika ders anlattı, daha sonra ise taciz etti. Ben yanından uzaklaştım o ise tekrar bana yaklaştı. Kendisinin elini ittiğimde bana ‘sakin ol sen düzgün sır tutuyorsun’ dedi ve sıradan kalktı. Ben de bir daha bu türlü bir şey tekrarlamayacağını düşünerek test çözmeye devam ettim. Bir müddet sonra B.S., tekrar taciz etti. Ben yeniden pürüz oldum. Bana ‘gel buraya sana sarılayım sonra çıkacağım’ diyerek sınıf kapısını kilitledi. Sınıftan çıkmak için kapıya yöneldiğimde maskemi çıkararak beni taciz etti. Ben çabucak oradan uzaklaştım, B.S.’nin telefonunun çalması üzerine de sınıftan çıktı” diye konuştu.

“‘Öğretmenim özlemişim sizi’ diyerek sarıldı”

Matematik öğretmeni olması hasebiyle derslere giren B.S. iddianamedeki savunmasında, “D.U. benim öğrencimdir ve kendisini 2 yıldır tanırım. Olağanda D.U.’nun derslerine girmem lakin kendisinin talebi üzerine öbür öğrencilere kurs verdiğim üzere ona da verdim. Bu süreçte Ulusal Eğitim Müdürlüğü tarafından öğrencilere dağıtılmak üzere üniversite hazırlık kitapları gönderildi. Revirde bulunan bu kitapları öğrencilere dağıtmak üzere öğrencileri çağırdım. D.U.’ya revirde kitap verdiğimde pandemi hasebiyle kimse yanımızda yoktu. D.U., bana ‘öğretmenim özlemişim sizi’ diyerek sarıldı, ben de kendisine sarıldım ve revir odasından çıktık” biçiminde konuştu.

“Kılık kıyafeti çok şık ve dikkat çekiciydi”

Olay tarihinde D.U., kurs almak maksadıyla okula geldiğini gördüğünü söyleyen B.S. “D.U.’nun kılık kıyafeti çok şık ve dikkat cazipti. D.U. dışında kursa gelen öğrenci yoktu. Sınıfa girip kendisine ders verdim, birebir anlatmak için de yanına oturdum. D.U. kendisi bana temasta bulununca bir an nefsime yenik düştüm. Sınıftan ayrılmak üzere D.U.’nun yanından kalktık ve gelip bana sarıldı bu esnada da zil çaldı. Sınıfın kapısını kilitlemedim. Teneffüsten sonra 2 öğrenci daha sınıfa geldi. Onlara ders vermeye devam ettim. Kendi isteği dışında rastgele bir cinsel harekette bulunmadım, suçlamaları kabul etmiyorum” tabirlerini kullandı.

The post Cinsel istismardan yargılanan öğretmen: Nefsime yenik düştüm appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Usulsüz olarak yol geçtiğini iddia ettiği arsasını dubalarla kapatarak nöbet tuttu

memur70 — Wed, 17 Mar 2021 23:00:10 +0000

Sakarya’nın Karasu ilçesinde yaşayan Atakan Temel, arsasından usulsüz olarak yol geçirildiğini iddia ederek yolu dubalarla kapattı ve iki gün boyunca arsasında oturarak nöbet tutmaya başladı.

Kuzuluk Mahallesi eski Adapazarı yolu üzerinde bulunan 283 metrekare arsasının 80 metrekare kısmından 2007 senesinde Karasu Belediyesi’nde mevcut yönetim zamanında usulsüzlüğün yapıldığını ifade eden Atakan Temel, “Eskiden burada iki katlı ahırımız ve deprem barakamız vardı. 2007’nin mart ayında buradan yeni bir eve taşınmıştık. Amcam da o zaman belediye personeliydi. Komşularımız da şahittir bu olaylara. Burada olmadığımızdan dolayı sabahın 7 – 8’i gibi buraları yıkmışlar. Ailem gidip belediyeye sorduğu zaman, ‘Size iki katlı bir ev yapacağız’ diye vaatte bulunmuşlar. Tabii bu vaatte kaldı” dedi.

Belediye bana cevap vermedi

‘Amcam rahmetli olduktan sonra bu sefer de, ‘Rahmetli amcanızın yerine siz kendiniz yaparsınız’ dediler” şeklinde konuşan Temel, “Aile büyükleri de tepki gösterdi, karşı çıktı. O zamanlar ben üniversite okuyordum. Buralarda değildim. Bu konuda ilk dilekçem 2012 senesinde oldu. O zamanlar belediye bana cevap vermedi. CİMER’e yazdım. Hepsinin nüshaları var. Yazıp da kayda girilmeyen ve bende de yedeği olmayan dilekçeler de var. Elinizde evi yapacağıma dair bir projeniz olması gerekiyor’ dedi ve ben de proje çizdirdim” ifadelerine yer verdi.

Mülkiyet hakkımı kullandım ve burayı dubalarla çevirdim

O sürecin devamında araya seçimlerin girdiğine ve yönetimin değiştiğine değinen Temel, “Yeni Belediye Başkanı İshak Sarı geldikten birkaç ay sonra kendisine gidip durumu izah ettim. Bana aynen şu cevabı verdi, ‘Belediye ay sonunu zor getiriyor. Karasu Belediyesi’nin ekonomisi belli. Ben çalışanların maaşını zor denkleştiriyorum. Bu yüzden seninle masaya oturup pazarlık yapamam. Oradan çıktıktan sonra nasıl bir yol izlemem gerektiğini düşündüm. Yaptığım araştırmalar sonucunda da önüme iki yol çıktı. Ya hukuki olarak mahkemeye verip hakkımı oralarda arayacaktım. Bu da seneler sürecekti. Bir davayı açmak da kolay değil. 15 – 20 bin lira para harcıyorsunuz. Başka bir arsamı da amcam başkasına sattığı için mahkeme kararıyla almıştım. Bu mevzulardan yorulmuştum. Belediye de beni bu konuda pişirmişti. Ben de Anayasa’nın 35. maddesine göre mülkiyet hakkımı kullandım ve burayı dubalarla çevirdim” diye konuştu.

Kanunen verilen hak kanunen alınır

Oluşan mağduriyetin giderilmesi istediğini aktaran Atakan Temel, “Kanunen hak olarak burası bana verilmiş. Kanunen verilen hak kanunen alınır. Kamulaştırma dediğimiz iş; ilk önce ödeneği, planı hazırlanır. Ondan sonra kamulaştırma bedelleri ödenir, yapılır, geçilir. İşin başında zaten hukuksuzluk var. Yani 2007’nin Mart’ında burayı yıkan arkadaşlar, 2008’i de imar planını hazırladı. İmar planı uygulanmayan bir yere nasıl yıkım yapabiliyorsunuz. Kimseden peşkeş istemiyorum. Belediyede doğmamış çocuğumuzun hakkı var. Ben sırtımda eşya taşıyarak para kazanan bir adamım. Sonuçta bir mağduriyetim varsa, arsama müdahale edilmişse bunun bedelinin ödenmesini istiyorum” şeklinde konuştu.

Bana bedelini versinler

Temel son olarak, “Belediye burayı aldıktan sonra mevcut belediyeye, ‘Kaç metrekare temel atabilirim’ diye sorduğumda, bana cevap veremiyorlar, ‘Yapı yapamazsın’ diyorlar. Benim yerimi üçgene çevirip 283 metrekarelik sorunu çözemeyen bir belediye. Burayı eğer kullanılmaz hale getirdilerse alsınlar, bana bedelini versinler. Park yapsınlar, kamu yararına bir şey yapsınlar, bana başka bir yer göstersinler. Ne istiyorlarsa yapsınlar ama bana bir teklifle gelsinler. Bu işler, vatandaşla böyle restleşmekle olmaz” sözlerine yer verdi.

The post Usulsüz olarak yol geçtiğini iddia ettiği arsasını dubalarla kapatarak nöbet tuttu appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Hastane müdürünün rüşvet talebi şaşırttı: 10 bin TL, votka, vişne…

memur70 — Sat, 16 Jan 2021 09:00:06 +0000

Halil Bozkır, hastane müdürü H.D’nin WhatsApp bildirisiyle kendisinden 10 bin TL rüşvet istediğini argüman ederek Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Merkezi (CİMER), Edirne Valiliği ve Vilayet Sıhhat Müdürlüğü’ne müracaat yaptı. Şikayet dilekçesinde; rüşvet talebinin kent merkezine tayin edilmesi için yaptığı müracaat ile başladığını ileri süren Bozkır; H.D. ‘den 5 günlük idari müsaade talep ettiğini, bu müsaadelerin onaylandığını lakin müsaadeli olduğu günlerde hakkında tutanak tutulduğunu söyledi.

Hürriyet gazetesinden Salim Uzun’un haberine nazaran, tutanakların iptal edilmesi karşılığında da kendisinden para istendiğini belirten Bozkır, şu savları ortaya attı:

SENİN İŞİ KONUŞUYORUM

“İdari müsaadeli olduğum halde hakkımda tutanak tutuldu. Tıpkı gün hastane müdürü bana WhatsApp iletisinde ‘Halil tutanak tutturmuş hakkında Armağan Hoca (Başhekim). Sana soruşturma açılacak. Bildirisi gördüğün vakit bana çabucak dönüş yap’ yazdı. Ben de kendisinden idari müsaade aldığımı hatırlattım. Bunun üzerine yeniden iletiyle ‘İzin vermiştim fakat Armağan Hoca tutturmuş. Benim de haberim yoktu” yazdı. Ben kendisine ‘Armağan Hoca’yı arasam mı’ diye karşılık verdim. O da bana ‘Aramana gerek yok. Hoca ile konuşuyorum şu an senin işini nasıl çözeriz diye’ yanıtı verdi.”

BU İŞ BİRAZ MALİYETLİ

Rüşvet talebinin bu yazışmanın sonunda yapıldığını argüman eden Bozkır, müfettişlere H.D. ‘nin cep telefonundan atıldığı argüman edilen bildirilerin ekran imgesi ve arama kayıtlarını kanıt olarak sunarak şu bilgileri aktardı: “Konuyla ilgilendiği için kendisine teşekkür ettim. Bir mühlet sonra ‘Armağan Hoca ile konuştum. Halil, bu iş biraz maliyetli. Salı günü Meriç’e gel, bana 10 bin TL ateşle. Yarısını Armağan Hoca’ya vereyim. Bu iş büyümeden kapansın. Büyürse badireye girersin. Gelirken de bana vişne suyu ile viski al, küçük şişe” biçimindeki WhatsApp iletisi geldi. Bildiriye karşılık vermedim. Bunun üzerine beni tekraren telefonla aradı. Sonra iletileri sildi. Ben de mevzuyu yetkili ünitelere aktardım.”

BİLDİRİLERDEN HABERİM YOK

Soruşturmayı doğrulayan Edirne Vilayet Sıhhat Müdürlüğü yetkilileri, taraflardan savunma alındığını soruşturma sürecinin ise devam ettiğini kaydetti. Tezlerin gayesindeki hastane müdürü H.D. , şöyle konuştu: “Bu işçinin işe gelmesi ile ilgili önemli meşakkatler vardı. Bu bahiste da gerekli süreçler yapıldı. WhatsApp iletilerinden haberim yok. Olayın kurgu olduğunu düşünüyorum. Zira kendisiyle hiçbir irtibatım yok.”

The post Hastane müdürünün rüşvet talebi şaşırttı: 10 bin TL, votka, vişne… appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Meral Akşener seçim tarihini açıkladı?

memur70 — Sat, 05 Dec 2020 19:23:05 +0000

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye’yi taşıyamadığını savunurken, “Gördüğüm kadarıyla 2021 Haziran gibi seçim olabilir. Erdoğan kışı sevmez. Haziran’da seçim bekliyorum, olması da gerekiyor. Çünkü, çok feci bir fakirlik var” dedi. Akşener ayrıca, partisine yönelik ‘FETÖ’ iddialarıyla ilgili olarak, “Türkiye’de devleti çok fazla kutsayan arkadaşlarımızın devletin d’sinden haberi yok. İki kişi devletin bana doğru bilgi vermeyeceğini iddia etti biri Sayın Özdağ biri Doğu Perinçek, bu çok ilginç. Devlet yalancı mı?” ifadelerini kullandı.

YouTube üzerinden yayın yapan Karar TV’de “Gündem Özel” programına konuk olan Akşener, Koronavirüs aşısını önce Erdoğan’ın olması gerektiğini söyledi. İyi Parti lideri aşı konusunda şöyle konuştu:

“Çin aşısının ben güvenilir olup olmadığından ziyade, henüz üçüncü aşamayı geçmediklerini okuyoruz. Rusya’nın aşısı var, Almanya’nın aşısı var ve ABD’nin aşısı var. Bunların üçüncü fazlarını geçtiğine dair bilgilimiz var. Mesele aşının ötesinde bir zihniyet meselesi. Biz Türkiye olarak Partili Cumhurbaşkanlığına kurumsal olarak geçtikten sonra ondan evvel Sayın Erdoğan’ın en hoşlandığı şey bireysel ilişki kurmaktı. Yurtdışındaki ülkelerle şahsi ilişki kurmaktı, kurumsal değil. Aynı şey bugün Çin ile ilgili geçerli. Bir dönem Sayın Putin sevdası vardı şimdi Çin’in yöneticileri dostum olmuş durumda. Tek bir aşı o aşının olumsuz sonuçlarıyla karşılaştığımız süreçte bıraktık onu diyelim, Türkiye’ye aşı nereden gelecek? Almanya’dan hatta Rusya’dan bağlantıların kurulması gerekir. Böyle bir çalışmanın yapılması gerekirdi vatandaşın sağlığı açısından.”

Akşener: “Türkiye ekonomisini bu kadar paranın rahatlatması mümkün değil”

Akşener, Katar’la son dönemde yoğunlaşan ilişkiler hakkında da konuştu. “Türkiye ekonomisini bu kadar paranın rahatlatması mümkün değil. Ama niye Katar’a satıldı diye bir kavram yok. Katar yerine matara da olabilir. Bizim parti olarak, Türkiye’ye yabancı yatırımın gelmesine itiraz etmemiz mümkün değil” diyen Akşener, şöyle devam etti:

“İster Hollandalı ister Katarlı orada mesele yok. Tank Palet Fabrikasını, yani dövüşe dövüşe manevi manada dövüşe dövüşe helak oldu Türkiye, ne olduğunu bilmiyoruz biz. Bilinen nedir? 50 milyon dolarlık eksik sebebiyle verildiğine dair. Tecrübe, bilgi birikimi getirecek bir yatırımsa 50 milyonu biz verelim, getiren ele. Bütün mesele Katar ile olan ilişkilerdeki gizlilik. Su meselesi deniliyor ne olduğunu bilmiyoruz, ticari sır diye bir kavram var. Katar’ın Katar olmasıyla Müslüman olmasıyla alakası yok bu gizlilikle alakalı bir durum. Bu tür ilişki biçimleri ileriki aşamalarda bu ülkenin başını derde koyar.”

“TARİHE NOT EDELİM, KAVGA EDEN KAYBEDECEK”

İyi Parti lideri, erken seçimin ise ‘vatandaşın isteği’ olduğunu belirtirken,.“Vatandaş seçim istiyor ama kavga istemiyor. Vatandaş kendi derdinin konuşulmasını istiyor” dedi. Akşener, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye’yi taşıyamadığını dile getirerek seçimin 2023’e kalmayacağını savundu:

“Sistemini Türkiye taşıyamıyor, bu sistem de Türkiye’yi taşıyamıyor. Mecburen bu seçim olacak 2023’e kalamaz. İkincisi fakirliğin yönetildiği bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Milletvekilinin itibarı yok. Seçim kazanmaları mümkün değil. Gördüğüm kadarıyla 2021 Haziran gibi seçim olabilir. Erdoğan kışı sevmez. Haziran’da seçim bekliyorum, olması da gerekiyor. Çünkü, çok feci bir fakirlik var.”

“Kararsız seçmen kitlesi oluştu. O kararsız seçmenlerin dağıtılması gibi bir kavram var, en yüksek oya tekabül eden siyasi yapıya en fazlası konuyor. Halbuki koptuğu yer orası. Eğer hiç karasızı dağıtmadan baktığınız zaman gerçekten ciddi bir düşüş var. En fazlası da AK Parti seçmeninden.”

ÖZDAĞ VE PERİNÇEK AYRINTISI

İyi Parti’den ihraç edilen İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın iddiaları sorulan Akşener, “Sayın Özdağ hakkında çok fazla bir şey konuşmadım. Hiçbir arkadaşımız hakkında incitici bir söz söylemedim, her istifa eden arkadaşımızın canımızı yaktığını ifade ettim. İstifa bir irade beyanıdır o kişileri seçen seçmenle kişiler arasındaki ilişkidir” dedi.

“İki kişi devletin bana doğru bilgi vermeyeceğini iddia etti; Özdağ ve Perinçek”

Akşener, Özdağ’la arasında geçen görüşme trafiğini ise şöyle anlattı:

“Sayın Özdağ benimle görüşmeye geldi fezlekesinden dolayı grup başkanı olmak istediğini söyledi ben de hayır demedim. Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğunu söyledi ve gitti. Sonra aradım kendisini siz bana elinizdeki belgeleri bilgileri getirin ben gereğini yapacağım. Çünkü biz bu FETÖ meselesinden o kadar haksızlığa uğradık ki. Benim için devlet önemlidir ama millet hepsinden önemlidir. Hayatım boyunca önce millet önce devlet demişimdir. Sayın Aytun Çıray bir teklifle geldi. Dedi ki; “biz bu indirilen sayıyı hem MİT’e hem emniyete soralım FETÖ ile bağlantısı var mıdır diye”, biz de onayladık ve soruldu. Bu isimlerin içinde bir tane FETÖ çıkmadı.

Bir pazar günü Sayın Özdağ geldi anlattı bana belge bilgi yok sadece anlattı ben de bir A4 kâğıt çıkardım tek tek yazdım. Nerden aldınız bu bilgileri MİT’ten aldım askeriyeden jandarmadan aldım dedi. Bu servis yapan alanları aradım ve kurumlardan çıkmış olduğu iddia edilenleri sordum. Türkiye’de devleti çok fazla kutsayan arkadaşlarımızın devletin d’sinden haberi yok. İki kişi devletin bana doğru bilgi vermeyeceğini iddia etti biri Sayın Özdağ biri Doğu Perinçek, bu çok ilginç. Devlet yalancı mı? Devlet veremeyeceği bilgiyi söyler. Bana İçişleri Bakanlığı’ndan aldım deseydi ben Sayın Süleyman Soylu’yu da arardım. İspat et diyorsunuz ispat edemiyorsunuz. Bu demokrasi değildir. Sayın Özdağ elindeki bilgileri çıkıp mahkemeye vermek zorundadır.” diyerek açıklamasını tamamladı

The post Meral Akşener seçim tarihini açıkladı? appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.

Maskesiz kuryenin 5 yıla kadar hapsi istendi

memur70 — Mon, 19 Oct 2020 15:21:17 +0000

İstanbul Tuzla’da denetim yapan polislerin maske takmadığı için idari işlem yapmak üzere durdurarak kimliğini istediği Cihan Aksu (27) isimli motorlu kuryenin, “teşkilatın numarasını gönderin bana, eniştemin numarasını gönderin bana” şeklinde sözleri sosyal medyada gündem olmuştu. Olayın ardından gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Cihan Aksu hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Cihan Aksu’nun Tuzla’da Covid-19 denetimi kapsamında 19 Eylül günü motorlu bisiklet üzerinde durdurularak, idari işlem yapmak için kendisinden kimlik istendiği anlatıldı.

“BANA CEZA KESEMEZSİN”

Kimliğini vermeyeceğini söylemesi nedeniyle zor kullanılacağı uyarısı sonrası idari ceza uygulayacaklarını söyleyen polis memurlarına görevlerini engelleme amaçlı “sen zor kullan o zaman görüşürüz, bana ceza kesemezsin” dediği aktarıldı.

‘TEŞKİLATIN NUMARASINI GÖNDERİN’ DEMİŞTİ

İddianamede, Cihan Aksu’nun o an aklına gelen kardeşini aradığı telefon görüşmesinde “teşkilatın numarasını gönderin bana ya eniştemin numarasını gönderin” sözleriyle tehdit ettiği ve polislere direndiği kaydedildi.

SAVCILIK 5 YIL 3 AYA KADAR HAPSİNİ İSTEDİ

Savcılık, Cihan Aksu’nun “görevi yaptırmamak için direnme” suçundan 7 ay 15 günden 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.

İddianame gönderildiği Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Cihan Aksu önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.

İFADESİNDE ENİŞTESİNİN KİM OLDUĞUNU AÇIKLAMIŞTI

Cihan Aksu ifadesinde “Eniştem Gebze’de servis şoförüdür. Ben o anda kendimi yalnız hissettim. Annem ve babam da köyde olduğu için aile büyüğüm olarak eniştem aklıma geldi ve onun numarasını istedim. Teşkilattan kastım ise aile içindeki yakın dostlarımdır. Bu teşkilatın ikisi kardeşim diğer üç kişi ise mahalle arkadaşlarımdan oluşan beş kişilik bir gruptur” demişti.

Kaynak: Sözcü

The post Maskesiz kuryenin 5 yıla kadar hapsi istendi appeared first on Memur70 Memurlar Kamudanhaber Memur Haber Sitesi.